DÜNYA - 25 Kasım 2024 Pazartesi 20:28 | Son Güncelleme : 25 Kasım 2024 Pazartesi 20:55

Malatya'da 4,6 büyüklüğünde deprem

A
A
A
Malatya'da 4,6 büyüklüğünde deprem

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Malatya'nın Doğanşehir ilçesinde 4.6 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini açıkladı.

AFAD'dan yapılan açıklamaya göre, saat 20.20’de merkez üssü Malatya Doğanşehir’de 4.6 büyüklüğünde deprem kaydedildi. Sarsıntı yerin 9.75 km derinliğinde meydana geldi.

"Herhangi bir olumsuz durum bulunmamaktadır"

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Malatya’da meydana gelen depreme ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Malatya Doğanşehir’de 4.6 büyüklüğünde meydana gelen ve çevre illerden de hissedilen depremle ilgili olarak AFAD ve ilgili kurumlarımızın tüm ekipleri saha taramalarına derhal başlamıştır. İlk belirlemelere göre herhangi bir olumsuz durum bulunmamaktadır. Gelen ihbarlar değerlendirilmektedir. Depremden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Allah ülkemizi ve milletimizi afetlerden korusun” dedi.

Musa Erdoğan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Modern keçeyle dünyaya açıldı İzmir’in Tire ilçesinde yaşayan keçe ustası Arif Cön; mesleğini modernleştirdi, geliştirdi, tasarladı ve sadece yurt içine değil tüm dünyaya satışlar yapmayı başardı. Kaybolmaya yüz tutan mesleklerin mutlaka yeniliği yakalaması gerektiğini ifade eden 3. kuşak keçe ustası Cön, “Farklı şeyler ürettiğinizde meslekler devam ediyor ve insanlar buna ilgi duyuyor. Dokunmak lazım, formatlamak lazım, modern hale getirmek lazım, zamana ayak uydurmak lazım” dedi. Tire ilçesinde yaşayan 3. kuşak keçe ustası Arif Cön, 1924 yılında dedesinin başlattığı ve babasının devraldığı keçecilik mesleğini devam ettiriyor. Koyun yününden yapılan keçelere hayat veren Cön, artık keçeciliği eski yöntemlerle değil yeni yöntemlerle yapıyor. Kaybolmaya yüz tutan mesleği modernleştirerek zamana ayak uyduran Arif Cön, dede yadigarı atölyesinde; şal, atkı, fular, yelek, panço, ceket, çanta gibi ürünleri imal ediyor. Tire’nin keçeleri; Amerika, Kanada, Almanya gibi ülkelere de ulaşıyor El emeği göz nuru ürünleri atölyede özenle yapan Arif Cön ve ekibi, ürüne göre yünleri özenle yerleştiriyor, sabunlu su ile hafif ıslatıp makine yardımıyla sıkıştırıyor. Makineden çıkan ve kumaşa kilitlenen keçeler, daha sonrada terzilere gönderiliyor, doğal boyalarla süslenerek rengarenk ürünler olarak piyasaya gidiyor. Modern keçeciliğin temsilcisi Arif Cön, ürünlerini internetten de satışa sunarken, Tire’nin keçeleri sadece yurt içine değil; Amerika, Kanada, Almanya gibi ülkelere de ulaşıyor. Keçecilikte modernleşme sayesinde ayakta kaldıklarını anlatan Arif Cön, “Bütün el sanatlarında yeni bir şey denemek çok zordur ve kendi dükkanımız olmasaydı bu gelişim olmazdı. Ben birinin yanında çırak olsaydım, bu gelişime ayak uyduramazdım. Dokunmak lazım, formatlamak lazım, modern hale getirmek lazım, zamana ayak uydurmak lazım; ama bunu o 80 yaşındaki, 75 yaşındaki ustadan beklemek de ayıp oluyor. Onun yanına bir genç oturtabilirsek o sayede onu şekillendirebiliriz” dedi. “Eskiden bu bedenle, dizle ve ayakla yapılıyordu. Şuan makineyle yapıyoruz” Cön, “Biz farkında olmadan; bize ait olan, bizim kültürümüz olan, bizi biz yapan değerleri taşıyan bu insan hazineleri teker teker eksiliyor. Bu da bizim için trajik bir durum” diye konuştu. Sıkıştırılma işleminin eskiden beden yardımıyla yapıldığını ifade eden Cön, “Koyun yününün sıkıştırılmış haline keçe deniyor. Bu sıkıştırma işleminde bir fark var; eskiden bu bedenle, dizle ve ayakla yapılıyordu. Şuan makineyle yapıyoruz” şeklinde ifadelerine yer verdi. Modern keçe yöntemini anlatan keçe ustası Arif Cön, “Altına bir kat yün koyuyoruz. Daha sonra üzerine ipeği açıp, ipeğin üzerine; tekrar yün koyuyor, sabunlu su veriyor, katlıyor ve sıkıştırıyoruz. Bu şekilde alttaki yünün kumaştan geçip, üstteki yünü tutmasını sağlıyoruz. Tek bir seferde dövmek yetmiyor; tekrar yönünü çevirip, tekrar dövüyorsunuz. Sonrasında; yıkayıp, ütülüyoruz ve müşteriye hazır hale getiriyoruz. Kimyasal kesinlikle yok içerisinde. İlk çağlardan beri kullanılan bir malzeme keçe ve dünyadaki ilk tekstil malzemesidir. Boya işleminde de biz kök boyası kullanırız; kanserojen içermeyen, Avrupa Birliği belgeli boyalar kullanıyoruz ki yurt dışında takılmasın” ifadelerine yer verdi. "Farklı şeyler ürettiğinizde meslekler devam ediyor" Cön, şöyle devam etti: “Farklı şeyler ürettiğinizde meslekler devam ediyor ve insanlar buna ilgi duyuyor. Bizim hep müşterimiz doğallıktan yana. Bu nedenle her ülkeye satışımız var; yurt içine, Amerika’ya, Kanada’ya yolluyoruz, Almanya var. Yurt dışına da gittik, fuarlara da katıldık ve bunlar bizim tanıtımızda büyük rol oynadı. Diğer mesleklerde de çabalandığında, o mesleği de kurtarabilirsiniz. Yeter ki öyle bir gayretimiz olsun ve bunu yapacak genç ekibimiz olsun.”
Samsun Başkan Sandıkçı: “Canik’te teknolojiyi üreten nesilleri titizlikle yetiştiriyoruz” Samsun’un Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, öğrencileri bilim ve teknoloji eğitimleriyle buluşturmaya devam ettiklerini söyledi. Canik Belediyesi, ilçede gerçekleştirdiği yapay zekâ eğitim programıyla Bilişim Uzmanı Müminhan Bilgin’i vatandaşlarla bir araya getirdi. Canik Özdemir Bayraktar Keşif Kampüsü’nde gerçekleşen ve ilginin yoğun olduğu eğitim programında Bilişim Uzmanı Müminhan Bilgin yapay zeka sistemleri, yapay zeka türleri ve yapay zeka algoritmaları hakkında öğrencilere ve vatandaşlara bilgiler verdi. Siber güvenlik ve yapay zeka alanında eğitim programları gerçekleştirdiklerini, bu alanlarda uzman isimleri öğrenciler ve vatandaşlarla bir araya getirmeye devam ettiklerini ifade eden Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, ilçede teknolojiyi üreten nesilleri titizlikle yetiştirdiklerini kaydetti. Başkan İbrahim Sandıkçı, "Öğrencilerimiz başta olmak üzere her yaş grubundan vatandaşımızı, bilim ve teknoloji alanında uygulamalı eğitim, seminer ve konferans programlarıyla buluşturmaya devam ediyoruz. Siber güvenlik, veri güvenliği ve dijital ortamlarda kişisel verilerin korunmasına yönelik farkındalık oluşturan programlarımızla, alanında uzman isimleri öğrencilerimizle ve hemşehrilerimizle bir araya getiriyoruz. Bilim ve teknoloji alanındaki eğitimlerimizle çocuklarımızı ve gençlerimizi yeni nesil teknolojilerle buluşturuyor, teknoloji okuryazarı nesilleri toplumumuza kazandırıyoruz" şeklinde konuştu.
İstanbul İstanbul’da uyuşturucu operasyonu: 67 milyon değerinde 58 kilogram uyuşturucu ele geçirildi Ticaret Bakanlığı İstanbul Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ekiplerince gerçekleştirilen 3 ayrı narkotik operasyonda 67 milyon TL değerinde 58 kilogram uyuşturucu madde ele geçirildi. Gümrük Muhafaza ekiplerinin gerçekleştirdiği ilk operasyonda, Ambarlı Limanı’na gelen bir konteyner mercek altına alındı. Şüpheli değerlendirilerek x-ray tarama sistemine sevk edilen konteynerde yapılan detaylı kontroller sonucu konteynerin alt kısmına mıknatıslarla tutturularak gizlenmiş her tarafı kapalı bir demir kutu içerisinde yaklaşık 12 kilogram kokain cinsi uyuşturucu madde ele geçirildi. İstanbul Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ve Ambarlı Gümrük Müdürlüğü’nce müştereken gerçekleştirilen ikinci operasyonda, riskli olduğu değerlendirilen bir tır takibe alındı. Bahse konu tır cinsi araçta hassas burunlu narkotik dedektör köpeğinde katılımıyla gerçekleştirilen arama ve kontrollerde aracın çeşitli kısımlarında bulunan şüpheli paketlerin içerisinde 16 kilogram kokain ve 20 kilogram mdma diye tabir edilen uyuşturucu madde yakalandı . Ticaret Bakanlığı Gümrükler Muhafaza ekiplerince, kaçakçılıkla mücadele kapsamında yürütülen hedefleme çalışmaları kapsamında Sabiha Gökçen Havalimanı’na gerçekleştirilen son operasyonda ise, Türkiye’ye giriş yapmak üzere havalimanına gelen yolcuların bagajlarının taranması esnasında, hassas burunlu narkotik dedektör köpeklerinin bir valize tepkisi üzerine, valiz x-ray tarama sistemine sevk edildi. Yapılan tarama sonucunda, valizde 10 kilo afyon sakızı cinsi uyuşturucu madde ele geçirildi. 3 ayrı operasyonda ele geçirilen 58 kilogram uyuşturucunun piyasa değerinin 67 milyon TL değerinde olduğu bellirtildi.
İstanbul Darphane’den UTTS ile ilgili iddialara yanıt Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü, Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) kapsamında sistem ekipmanının temin ve ihale süreci ile ilgili açıklamalarda bulundu. Açıklamada, UTTS kapsamındaki hiçbir yazılım süreci, veri depolama hizmeti veya donanım temininin İsrailli veya Kanadalı bir şirket tarafından yapılmadığı belirtilerek iddiaların gerçeği yansıtmadığı vurgulandı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) projesi hakkında Hazine ve Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı ve Genel Müdürlüğümüz tarafından daha önce defalarca duyuru ve bilgilendirmeler yapılmış olmasına rağmen, bazı çevrelerce ısrarla asılsız iddiaların gündeme getirilmeye devam edildiği görülmektedir. Kamuoyunun doğru şekilde bilgilendirilmesi adına, aşağıdaki açıklamaların yapılması zaruri olmuştur: Öncelikle şu hususu belirtmek gerekir ki, Genel Müdürlüğümüz kayıt dışı ekonomi ile mücadele kapsamında farklı endüstrilerde dünyadaki en büyük ürün izleme projelerini başarı ile uygulamaya alan, yüksek teknoloji ürünü olan bu sistemlerle ülkemiz kamu gelirlerine önemli katkılar sağlayan köklü bir kuruluştur. Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü, pek çok ülkede ticari işleyişi bozan ve ekonomik gelişmeleri olumsuz etkileyen sorunların başında gelen kayıt dışı faaliyetler ile mücadele alanında rekabetçi ürün izleme çözümleri geliştirmektedir. Kamu kurumları tarafından ihtiyaç duyulan ürün izleme sistemleri, söz konusu ürünlerin tedarik zincirindeki risklerine göre özel yazılımlar, güvenli materyaller ve yüksek teknoloji ürünü cihazlar ile farklı güvenlik katmanları kullanılmak suretiyle Genel Müdürlüğümüz tarafından geliştirilmekte ve devreye alınmaktadır. Ülkemizde vergi kayıpları yaşanan sektörlerden birisi olan akaryakıt sektöründe ise, yıllık 995 milyar TL mertebesindeki akaryakıt satışlarında usulsüz fiş ve fatura düzenlenmesi nedeniyle her yıl milyarlarca lira vergi kaybı oluşmakta ve bu kayıplar her geçen yıl daha da artarak devam etmektedir. Akaryakıt alımlarında, hâlihazırda yeni nesil ödeme kaydedici cihazlara plaka bilgileri elle girilmektedir. Akaryakıt dağıtım şirketleri tarafından ithal edilerek kullandırılan mevcut taşıt tanıma sistemlerinde ise ruhsat bilgileri teyit edilmeden, gerekli plaka doğrulaması sağlanmadan dağıtılan taşıt kimlik üniteleri ile akaryakıt satışları yapılmaktadır. Bu nedenlerle, aslında işletmeye ait olmayan taşıtların aldığı akaryakıtlar usulsüz şekilde gider gösterilmekte ve bunun sonucu olarak da büyük vergi kayıpları oluşmaktadır. Akaryakıt satışlarındaki bu tür usulsüz belgelendirmeler, UTTS’nin devreye girmesi ile birlikte, el ile plaka girişinin engellenecek olması sayesinde sona erecek ve vergi kayıplarının önüne geçilecektir. Akaryakıt piyasasında rekabet eşitliğinin sağlanması ve kayıt dışı ekonomi ile etkin bir şekilde mücadele edilmesi amacıyla başlatılan UTTS Projesi kapsamında, bir yıl gibi kısa bir sürede sistemin hazır hale getirilmesi sağlanmıştır. Bu kapsamda, 1500’den fazla yetkilendirilmiş TTB (Taşıt Tanıma Birimi) montaj firması ve 4000’den fazla, bu konuda eğitim almış teknisyen ülke çapında araçlara TTB montajlarına büyük bir hızla devam etmektedir. Bugün itibariyle, sipariş verilen TTB sayısı 1,1 milyon, UTTS’ye kayıtlı akaryakıt istasyon sayısı ise 4.000 seviyesindedir. UTTS kapsamında Genel Müdürlüğümüz tarafından temin edilen TTB’ler yerli yazılımlarla programlanmaktadır. UTTS kapsamında oluşan tüm veriler Türkiye’de bulunan veri merkezlerinde ve yedekli olarak muhafaza edilmektedir. UTTS Projesi’nin yürütülmesi için Genel Müdürlüğümüz tarafından 10 Kasım 2023 tarihinde Kamu İhale Kanunu’na uygun şekilde ve rekabete açık bir ihale gerçekleştirilmiş, söz konusu ihaleye benzer teknolojileri geliştiren, gerekli yetkinlikleri haiz ve benzer iş bitirmesi olan 6 firma istekli olmuş, gerçekleşen ihale süreci sonunda en rekabetçi teklifi veren firma ile gerekli teminatlar alınmak suretiyle sözleşme imzalanmıştır. UTTS projesinde herhangi bir alım garantisi verilmemekte ve projenin tüm finansmanı yüklenici tarafından karşılanmaktadır. UTTS kapsamında üç yerli firma, akaryakıt istasyonu donanımlarının üretimi ve satılabilmesi, sekiz yerli firma ise bunların kurulum ve montajlarının yapılabilmesi için Genel Müdürlüğümüz tarafından yetkilendirilmiş; bu sayede gerek donanım üretim ve satışı, gerekse kurulum ve montaj alanında rekabetçi bir ortam tesis edilerek bu donanımların temini ve kullanılması sağlanmıştır. TTB’lerde kullanılan çipler Türkiye Cumhuriyeti pasaport ve kimlik kartı gibi resmî belgelerin üretiminde Genel Müdürlüğümüz tarafından yıllardır güvenli bir şekilde kullanılmaktadır. UTTS kapsamında Hollanda menşeli, NASDAQ Borsasında işlem gören NXP firmasının ürettiği çipler boş olarak satın alınmaktadır. Çiplerin tüm yazılım ve güvenlik unsurları ise Genel Müdürlüğümüzün bu alandaki bilgi birikimi ve tecrübesi ile yerli ve milli olarak geliştirilmiştir. Gerçeği yansıtmayan ve yanıltıcı nitelikteki iddiaların aksine, UTTS teknolojisi %100 güvenli şekilde ve Türk mühendisleri tarafından geliştirilmektedir. Bazı basın yayın organlarında yer alan iddiaların aksine, UTTS’de kullanılan çiplerin üretimi, programlanması veya ithalatı konularında Kanada veya İsrail menşeli bir firma görev almamıştır. Bu vesileyle, 7 Aralık 2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi Uygulama Genel Tebliği Değişikliği kapsamında, akaryakıt istasyonu işleten mükelleflerin TTO (Taşıt Tanıma Okuyucusu) ve diğer donanımları taktırma yükümlülüklerini; ticari taşıt sahiplerinin ise TTB taktırma yükümlülüklerini, 31/1/2025 tarihine kadar “utts.gov.tr” adresinden gerekli başvuru ve kayıt işlemlerini tamamlamak ve en geç 30/4/2025 tarihine kadar montaj işlemlerini yaptırmak suretiyle yerine getirebileceklerini; bu sayede akaryakıt istasyonu işleten mükelleflerin 30/04/2025 tarihine kadar herhangi bir cezai müeyyideyle karşılaşmayacaklarını, vergi mükellefi taşıt sahiplerinin ise aynı tarihe kadar akaryakıt harcamalarını gider olarak göstermeye devam edebileceklerini, mevcut bireysel taşıtlar açısından ise TTB taktırma yükümlülüğü bulunmadığını hatırlamak isteriz. Genel Müdürlüğümüz, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kamuoyunu doğru ve şeffaf bir şekilde bilgilendirilmeye devam edecek olup, çeşitli mecralarda gündeme getirilen asılsız ve maksatlı iddia ve isnatlarla ilgili olarak yasal yollara başvurmaktan imtina etmeyecektir”.