ASAYİŞ - 16 Ağustos 2021 Pazartesi 11:42

Malatya’da ormanlara giriş yasağıyla ilgili yeni karar açıklandı

A
A
A
Malatya’da ormanlara giriş yasağıyla ilgili yeni karar açıklandı

Malatya Valiliği, 14 Ağustos-19 Eylül 2021 tarihleri arasında ormanlık alanlara girişlerin yasaklandığını açıkladı.

Ülke genelinde etkili olan orman yangınlarına önlem alınması için Malatya Valliğinden yapılan açıklamada, 14 Ağustos- 19 Eylül 2021 tarihleri arasında ormanlarda ve orman içi yollarda mola vermenin, piknik yapmanın, mangal, semaver ve ateş yakmak gibi aktivitelerin yasaklandığını ve yasaklara uymayanlara idari ve adli işlem yapılacağı açıklandı.

Malatya Valiliği tarafından yapılan açıklamada, "Malatya il sınırları içerisinde tüm ormanlık sahalar ile ormanlık saha içeren Doğal Sit Alanlarına 14 Ağustos-19 Eylül 2021 tarihleri arasında yetkililer haricinde başkasının (Orman İdaresinden İhaleli/Tahsisli iş alanlar ve bu işte çalışanlar ile Orman İdaresi tarafından çalıştırılan kişiler hariç) girmesi yasaklanmıştır. Yerleşik mahalle halkı hariç olmak üzere, vatandaşlarımızın gezi amaçlı ormana giriş ve çıkışları, orman içi yollarda, yol kenarlarında araç, ATV, UTV, motosiklet vb. vasıtalara sportif amaçlı her türlü faaliyetleri ile çadırlı çadırsız kamp yapmaları, açık alanda ateş, mangal ve semaver yakmaları yasaklanmıştır Malatya il sınırları içerisinde; yetkili idarelerin gözetim ve denetiminde bulunan izinli park, piknik ve mesire alanları ile tabiat parklarında ve doğal sit alanlarında piknik yapmak serbest ancak açık alanda ateş ve mangal ateşi yakmak, piknik tüpü vb. kullanmak yasaklanmıştır. 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 31. ve 32. Maddeleri kapsamında olan mahalleler başta olmak üzere, orman içi, orman bitişiği ve ormanla ilişiği olmayan mahalleler de dahil olmak üzere anız, bağ-bahçe ve tarla temizliğinden meydana gelen dalların ve her türlü bitki örtüsünün yakılması yasaklanmıştır. Orman alanları civarındaki tesisler ile sanayi kuruluşları. Orman alanlarını etkileyebilecek her türlü faaliyet nedeniyle oluşabilecek yangın riskine karşı, önleyici bütün tedbirleri eksiksiz alacaklardır. Enerji Nakil Hatlarının yapım ve bakımı ile ilgili kuruluşlar (TEİAŞ; FEDAŞ) hatların özellikle ormanlık alanlardan geçen bölgelerinde gerekli bakımları gerçekleştirecek, yangın riskine karşı her türlü tedbiri alarak, gerektiğinde enerji kesintisi uygulayacaklardır. Tüm Belediyeler, orman içi, orman kenarı ve bitişiğinde bulunan çöp toplama alanları çevresinde koruma bandı oluşturacak ve yangın riskine karşı gerekli iş makinelerini (Dozer, Loder, Kepçe) hazır bulunduracaklardır. İlçe Kaymakamlıkları ve Orman İşletme Müdürlüğü koordinasyonunda genel kolluk ve orman kolluğundan oluşturulan denetim ekipleri etkin bir şekilde gözetim ve denetim yapacaklardır. Bu tedbir ve yasaklara uymayanlar hakkında 6831 sayılı Orman Kanunu, 2872 sayılı Çevre Kanunu, 5271 sayılı Türk Ceza Kanunu, 5326 sayılı Kabahatler Kanunun ilke 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu gereği işlem yapılmasına karar verilmiştir” ifadelerine yer verildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.