GÜNDEM - 11 Nisan 2023 Salı 12:03

Malatyalı bakkal, depremde yıkılan ekmek teknesine ŞOK Marketler sayesinde yeniden kavuştu

A
A
A
Malatyalı bakkal, depremde yıkılan ekmek teknesine ŞOK Marketler sayesinde yeniden kavuştu

Depremde 21 yıllık ekmek teknesi bakkalı yıkılan Malatyalı Abdullah Öcüt’ün sesine kulak veren ŞOK Marketler, depremzede esnafa destek elini uzattı. Öcüt, ŞOK’un kurduğu konteyner bakkal sayesinde yeniden işine kavuştu. “Saray Gıda” isimli dükkanıyla Öcüt, şimdi konteyner kent içinde depremzede vatandaşlara hizmet veriyor.

Yaşanan büyük deprem felaketinin vurduğu kişilerden biri de Malatya’nın Battalgazi ilçesindeki Saray Mahallesi’nde 21 yıldır bakkallık yapan 4 çocuk babası 60 yaşındaki Abdullah Öcüt idi. Öcüt’ün, sayesinde çocuklarını büyüttüğü, 2 çocuğunu okutmaya devam ettiği ekmek teknesi depremde yıkıldı. Enkazın başından ayrılmayan ve yıkılan bakkalından başka geliri olmayan Öcüt’ün çaresizliğini duyunca harekete geçen ŞOK Marketler, hemen depremzede esnafla iletişim kurarak kendisine destek olmak istediklerini ifade etti. ŞOK Marketler’in desteğiyle Öcüt’e konteyner kent içinde bir konteyner bakkal kuruldu. Depremde evini ve işini kaybetmiş bir vatandaş da “Saray Gıda” isimli bakkalda Abdullah Öcüt ile beraber çalışmaya başlayarak yeniden iş imkanına kavuştu.

Konuyla ilgili mutluluğunu dile getiren Abdullah Öcüt, "21 yıllık emeğimin, 4 çocuğumla ailemi geçindirdiğim ekmek teknemin tamamı enkazın altında kalmıştı. Elim kolum bağlanmıştı. Konuyu duyan ŞOK Marketler’den bir yetkili beni arayarak bana destek olmak istediklerini anlattı. Allah razı olsun hepsinden. Depremde çok can ve mal kaybettik ama çalışmaya devam etmek, evimize ekmek götürmek zorundayız. Yeni açılan konteyner bakkalımız ile bana bu imkan yeniden verildi. Hem de buradaki vatandaşların da ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Dükkanda benimle birlikte bir depremzede de çalışıyor. Bundan sonra o da benim oğlum sayılır. Beraber çalışıp kazanıyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul BankPozitif’ten kredi notu artışı değerlendirmesi Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in mart ayındaki not artışının ardından bir kredi notu artışı da Standard & Poor’s’tan geldi. S&P, Türkiye’nin kredi notunu "B"den "B+"ya yükseltirken, kredi notu görünümünü ise "pozitif" olarak korudu. S&P Global raporuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan BankPozitif Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erkan Kork, beklentiler doğrultusunda yapılan kredi notu artışının kararlılıkla uygulanan ekonomi programının bir sonucu olduğuna vurgu yaptı. Dr. Erkan Kork, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ekonomi yönetimi büyük bir emek veriyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in nasıl bir özveri gösterdiğine iş dünyası olarak şahitlik ediyoruz. Yapılan kredi notu artışları Türkiye’nin potansiyelinin çok altında olsa da yabancı ilgisinin arttığı bu dönemde önem arz ediyor. Enflasyonla mücadele ederken, büyümeyi de başarabilen bir ekonomi var. Daha fazla sermaye girişi için gerekli rasyonel zemine sahip bir Türkiye var. Bu not artışları yılın ikinci yarısından itibaren bambaşka bir tabloyla karşılaşacağımızın işaret fişekleridir. Enflasyonun gerilemesiyle özellikle sonbaharın Türkiye için not artışlarının olduğu bir mevsim olacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı. ”Yatırımcının Türkiye’ye ilgisi artarak devam edecek" Kararın hem portföy hem de uluslararası doğrudan yatırımları olumlu etkileyeceğini belirten Dr. Erkan Kork, sözlerini şöyle tamamladı: “Ekonomi yönetiminin rasyonel adımları, öngörülebilir politikalar ve enflasyonun düşeceğine ilişkin beklentiler yabancı yatırımcı tarafından satın alındı. Yapılan not artışlarının yanı sıra Türkiye’nin, Dünya Bankası gibi dev kuruluşlarla yürüttüğü milyar dolarlık finansman anlaşmaları, haziran ayında gri listeden çıkılacak olması ve temel göstergelerde iyileşmenin devam etmesi ekonomiye olan güveni perçinleyecek. Türkiye, geçen yıl doğrudan yabancı yatırım projelerinde İspanya’yı geride bırakarak Almanya’nın ardından Avrupa’da 4’üncü sırada yer aldı. Ülkemizin önü açık ve daha gidecek çok yolumuz var. Uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisinin artarak devam edeceğini düşünüyorum."