SAĞLIK - 13 Ağustos 2019 Salı 12:42

'Mangal alışkanlığı mide kanserini tetikliyor'

A
A
A
'Mangal alışkanlığı mide kanserini tetikliyor'

Prof. Dr. Gökhan Akbulut, Kurban Bayramı’nın vazgeçilmezi mangalın sık kullanımına ilişkin uyardı: "Etin özellikle ateş ve alevle, aşırı dumana maruz kalması, yanarak kömürleşmesi yapısını değiştiriyor. Bu da yemek borusu ve mide kanseri riskini artırıyor."

Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nden Genel Cerrah Prof. Dr. Gökhan Akbulut, yüksek ateş ve dumana maruz kalan yiyeceklerin aşırı tüketilmemesi tavsiyesinde bulundu. Akbulut, yaptığı yazılı açıklamada, yüksek ateşe maruz bırakılan etin ve salamura alışkanlığının yemek borusu ile mide kanseri riskini arttığına dikkati çekti. Kanserin genellikle sessiz seyrettiğini belirten Akbulut “Ancak kilo kaybı, iştahsızlık ve halsizlik, kansızlık gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Yemek borusu ve midenin üst kısmına ait tümörlerde ise yutma güçlüğü, katı gıdaların takılması, şişkinlik, karın ağrısı olabilir. Bazen kalın bağırsak tümörlerinde de büyük abdestte kan görülmesi, dışkı karakterinde, şeklinde değişiklik olabilir” bilgisini verdi. 

"Alev etin yapısını değiştiriyor"
Akbulut, yemek borusu kanserlerinin genellikle buzdolabının olmadığı, kullanılmadığı uzak doğu ülkelerinde görüldüğüne işaret ederek “Gıdaları saklamak için özellikle balıkları tütsüleyerek yani duman ve is altında kurutuyorlar. Bazen, gıdalar aşırı tuzlanarak ya da salamura yapılarak saklanıyor. Böylece bir mevsim tuttukları balıkları bu şekilde saklayarak yıl boyu tüketiyorlar. Bu tür saklama yöntemlerinde besini bozmayacak kadar bakteri çoğalıyor ve bu bakteriler nitrit dediğimiz kanserojen maddeler üretiyor” değerlendirmesinde bulundu.

Bu tür gıdaları çocukluk çağından itibaren tüketmenin yemek borusu ve mide kanserlerine neden olduğunu belirten Akbulut “Bir kez bu tür gıdalar tüketmek elbette buna sebep olmaz. Kanser oluşumunda daha müzmin bir süreçten, alışkanlıklardan söz etmek daha uygun olur. Aynı şekilde mangal yaparak et tüketmek, gıdaların özellikle ateş ve alev, aşırı dumana maruz kalması, yanarak kömürleşmesi gıdaların yapılarını değiştiriyor. Bu tür gıdaları sürekli tüketmek de bir risk faktörü olarak değerlendirilmeli” dedi. 

Akbulut, sigara, tandır fırınları, asfalt, mangal, aşırı hava kirliliği gibi kişinin sürekli dumana maruz kalmasının sadece akciğer kanseri değil, sindirim sistemi, üriner sistem kanserleri içinde risk faktörü olduğuna dikkati çekti. 

“Kabızlığa neden oluyor”
Salamura gıdalar, yani aşırı tuz içeren ve asidik-bazik kimyasallara maruz bırakılan gıdalardan uzak durulması gerektiğini vurgulayan Akbulut, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu gıdaları çok miktarlarda ve sürekli tüketmek sindirim sisteminde tahrişe neden olur. Bu tür gıdaları aşırıya kaçmadan tüketmek gerekiyor. Bu tür gıdaların tüketilmeden önce iyice yıkanması üzerindeki tuz ve kimyasalların azalmasını sağlar. Bir diğer önemli konu bu gıdaların içinde bozulmaya neden olmayacak kadar bakteri ürer ve bu bakteriler nitrit, nitrat türevleri üretebilirler. Bunlarda kanserojendir. Yüksek kalorili, yağdan zengin, posası az gıdalar tüketmek ve bunun sebep olduğu şişmanlık, hareketsizlik bütün kanserler için önemli bir risk faktörüdür. Özellikle kabızlığa neden olan bu durum kalın bağırsağın besinlerle alınan kanser yapan maddelere daha uzun süre maruz kalmasına neden olur.” 

“Yiyecekleri kömürleştirmeyin”
Akbulut, en ideal pişirme ve saklama yöntemlerine ilişkin “Yiyecekleri taze tüketmeli, iyice yıkamalı ve yapılarını bozmayacak şekilde pişirmeliyiz. Özellikle mangal yaparken etleri kömürleştirmeyecek şekilde pişirmek gerekir. Yiyecekleri çok tuzlamadan, fazla kimyasallara maruz bırakmadan saklamak ya da pişirmek en uygunu. Saklama yöntemleri içinde en uygunu buzdolabı ama yine de gıdaların taze tüketilmesi gerekiyor. Uzun süre buzdolabında saklanan gıdalar da yavaş yavaş bozulur. Bir gıdayı dondurduktan sonra buzlarını çözdüğümüzde tekrar dondurmak gıdanın yapısının bozulmasına neden olur. Dolayısıyla taze tüketmek, iyi yıkamak, yeterince pişirmek en uygun yöntem” dedi. 

Akbulut, kanser geliştikten sonra temel tedavinin cerrahi olduğuna dikkati çekerek sözlerini şöyle tamamladı: “Disiplinler arası ortak bir çalışma gerekir. Bu bir takım çalışmasıdır. Bu takımın içinde, gastroenterolog, onkolog, radyasyon onkoloğu, radyolog, girişimsel radyolog, diyetisyen, psikolog, sosyal hizmet uzmanı bulunmalı. Bazen ameliyattan önce ve sonra ışın tedavisi ve ilaç tedavisi (kemoterapi) gerekebilir. Hastanın ameliyat öncesi ve sonrası diyetisyen gözetiminde beslenme desteği ve psikolojik destek alması gerekebilir.”  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Fenerbahçe 5 yıl sonra Final Four’da Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımı, THY Euroleague play-off serisi beşinci maçında Fransız ekibi Monaco’yu 80-79 yenerek seride durumu 3-2’ye getirdi. Sarı-lacivertliler, 5 yıl sonra Final Four’a katılma başarısı gösterdi. THY Euroleague play-off serisi beşinci maçında Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımı, deplasmanda Fransız temsilcisi Monaco ile karşı karşıya geldi. Karşılaşmanın ilk yarısını Monaco 40-35 önde tamamlarken, normal süre 70-70’lik skorla tamamlanarak uzamalara gidildi. Sarı-lacivertliler parkeden 80-79 galip ayrılarak adını Final Four’a yazdırdı. Avrupa basketbolunun son yıllarda en önemli takımlarından olan Fenerbahçe, 2015-2019 yılları arasında üst üste 5 kez kaldığı Final Four’da 2017 yılında şampiyonluk yaşadı. Sarı-lacivertliler bu süreçte 3 kez de final oynadı. Fenerbahçe bugün aldığı Dörtlü Final biletiyle 5 yıl sonra bu başarıyı tekrarladı. Euroleague Dörtlü Finali, Almanya’nın başkenti Berlin’de 24-26 Mayıs’ta Mercedes-Benz Arena’da düzenlenecek. Jasikevicius üst üste 4. kez Aralık 2023’te takımın başına geçen Sarunas Jasikevicius, sarı-lacivertlilerin bu başarısında önemli pay sahibi oldu. Sporculuk kariyerinde birçok başarıya sahip olan Litvanyalı koç, antrenörlük kariyerinde de üst üste 4. kez Dörtlü Final’de mücadele edecek. Son 3 sezonda Barcelona ile birer kez, ikincilik, üçüncülük ve dördüncülük yaşayan Jasikevicius, bir kez de Zalgiris Kaunas takımıyla turnuvayı üçüncü tamamladı.
Kocaeli Elektrik direğine çarpan otomobil ikiye bölündü: 1 ölü, 1 yaralı Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde önce yol kenarında yürüyen yayaya, ardından beton elektrik direğine çarpan otomobil ikiye bölündü. Feci kazada metrelerce savrulup yere çakılan yaya hayatını kaybederken, sürücü de yaralandı. Kaza, Sepetlipınar Mahallesi D-130 karayolu geçişi Yalova istikametinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, S.T. idaresindeki 41 ST 138 plakalı Honda marka otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde kontrolden çıkarak önce yol kenarında yürüyen yayaya, sonra beton elektrik direğine çarptı. Çarpmanın şiddetiyle otomobil ortadan ikiye bölündü. Yaya metrelerce savrulup yere çakılırken, otomobilin bölünen arka kısmı da iş yerine çarptı. Kazayı gören vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarda bulundu. Olay yerine sağlık, polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerince ilk müdahalesi yapılan S.T., ambulansla Gölcük Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Sağlık ekiplerince yapılan kontrolde yayanın ise hayatını kaybettiği belirlendi. Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmalarının ardından yayanın cansız bedeni otopsi için morga götürüldü. Feci kaza kamerada Öte yandan, iş yerinin güvenlik kamerası tarafından kaza anı saniye saniye kaydedildi. Görüntülerde yayanın otomobilin çarpmasıyla metrelerce savrulup yere çakıldığı, otomobilin ise beton direğe çarpıp ikiye bölündüğü görülüyor.