SPOR - 02 Nisan 2020 Perşembe 20:50

Mario Lemina: 'Fatih Terim, Abdurrahim Albayrak ve Yusuf Günay’a çok üzüldük'

A
A
A
Mario Lemina: 'Fatih Terim, Abdurrahim Albayrak ve Yusuf Günay’a çok üzüldük'

Galatasaray’ın Gabonlu futbolcusu Mario Lemina, korona virüs tedavisi devam eden teknik direktör Fatih Terim, ikinci başkan Abdurrahim Albayrak ve başkan yardımcısı Yusuf Günay'ın testlerinin pozitif çıktığını öğrenince çok üzüldüklerini söyledi.

Galatasaray’ın Gabonlu futbolcusu Mario Lemina, korona virüs salgını sebebiyle lige verilen arada günlerini nasıl geçirdiğini açıkladı. Kulüp televizyonuna konuşan başarılı futbolcu, kendi sağlığı ile ilgili "Çok iyiyim. Ailemle beraberim. Onlar da çok iyi. Evdeyiz, evde kalmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

"Formdayım, kendimi iyi hissediyorum"

Gabonlu futbolcu, evde çalışmalarını devam ettirdiğinin altını çizip, sahada oynamayı çok özlediğini aktararak, "Her gün çalışıyorum. Yurt dışında işlerim var onları halletmeye çalışıyorum. Oğlumla oynuyorum. Diğer oğlum da yurtdışında onunla görüntülü konuşuyorum. Antrenmanlarımı yapıyorum. Kulüp bir çalışma programı gönderdi. Ben de bunları yerine getirmeye çalışıyorum. Tabi bunlar fitness salonunda yapılması gereken şeyler fakat ben de bu programın üzerine koymaya, kardiyo çalışmaları yapmaya çalışıyorum. Formdayım. Kendimi de çok iyi hissediyorum. Ancak sahada oynamayı özledik. Evde yapılan antrenman sahadakine benzemiyor ne yazik ki" açıklamasını yaptı.

"Beslenmemize dikkat etmek zorundayız"

Evde kaldığı bu dönemde beslenmesine de dikkat ettiğini ifade eden 26 yaşındaki futbolcu, “Beslenme uzmanımız bize belli bir program gönderdi. Ama ben bundan önce de beslenmeme dikkat ediyordum. Biz profesyonel sporcular olduğumuz için beslenmemize dikkat etmek zorundayız. Beslenme uzmanımıza teşekkür ediyorum" diye konuştu.

"Fatih Terim ve Abdurrahim Albayrak ve Yusuf Günay’ı duyunca çok üzüldük"

Lemina, teknik direktör Fatih Terim, ikinci Başkan Abdurrahim Albayrak ve başkan yardımcısı Yusuf Günay’ın korona virüse yakalandığı haberini aldıklarında çok üzüldüklerini ifade ederek şu ifadelere yer verdi:

"Açıkçası bu haberi aldığımızda hepimiz çok üzüldük. Bir an önce sahaya çıkıp, tekrar eski günlerimize dönmeyi umuyorum. Testleri pozitif çıkan tanıdıklarım var. Onlara uzaktan da olsa moral vermeye çalışıyorum. Buna hepimizin dikkat etmesi gerekiyor."

"Sağlık çalışanlarına sabır ve güç diliyorum"

Korona virüs ile mücadele döneminde sağlık çalışanlarına da sabır ve güç dileyen başarılı futbolcu, “Onların yaptıkları şeyin çok cesaret gerektirdiğine inanıyorum. Onlara sabır ve güç diliyorum. Bizim de onlara yardım etmemiz gerekiyor. Bağışlarla olabilir” ifadelerini kullandı.

"Herkesin evde kalmasını istiyorum"

Evde kalan vatandaşlara da mesaj gönderen Gabonlu oyuncu, "Öncelikle sabır diliyorum. Bunun yanında söylenen tüm sağlık kurallarına uymalarını istiyorum. Evde kalmalarını istiyorum. Umarım bu ortamdan kısa sürede kurtulup eski günlerimize döneriz" şeklinde konuştu.

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.