KÜLTÜR SANAT - 03 Ocak 2019 Perşembe 14:31

Marka maskotlarının “Çizgi Ötesi” yolculuğu

A
A
A
Marka maskotlarının “Çizgi Ötesi” yolculuğu

Necmi Yalçın’ın kişisel sergisi “Çizgi Ötesi” 3-30 Ocak tarihleri arasında İstanbul Aydın Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin sanat galerisi olan Galeri Aydın’da sanatseverlerle buluşuyor.

İllüstrasyon ve grafik tasarım sanatı alanında önemli eserleri bulunan Yalçın, tasarım yaklaşımını şu şekilde açıklıyor: “Bütün sanatların temelinde bir tasarım olgusu yatar, dolayısıyla bir planlamaya sahip olur. Tasarlama, elde edilecek ürünün ve yapının organizasyonu ile ilgili her türlü faaliyeti içine almaktadır. Grafik tasarımın amacı da gerek iletişim, gerekse estetik kaliteyi en üst düzeye çıkarmaktır. Tasarım oluşturulurken kullanılacak alan ve beklentiler ile çağın gerekleri göz önüne alınır. Müşteri talebine göre şekillenen tasarımlarda görsel zenginliğin bütün öğeleri kullanılır.”

Maskotların gücü

“Karakter tasarım ürünü olan Maskotlar, markalar için eğlenceli, hedef kitlelerinin ilgisini çeken, marka/ürün yapısının ruhunu ve doğasını yansıtmak için oluşturulan kullanışlı elçiler, kişilik kazanmış yansımalarıdır” diyen Yalçın, “Maskotlar bir taraftan da, müşterilerin zihninde kalıcı bir hale gelmenin kısa yoludur. Bazen bir kampanyada, bazen bir kutlama mesajında karşılaştığımız maskotlar, markaların vermek istedikleri mesajları, eğlenceli, güven veren bir üslupla duygusal bağ oluşturarak güçlü bir şekilde iletirler. Yaklaşık 30 yıldır animasyon ve reklam sektöründe birçok marka, kurum ve hizmet için karakter tasarımlar yapmaktayım, bu deneyimlerimi de ilk kez bir bütün olarak sanatseverlere sunuyorum” ifadelerini kullanıyor.

Necmi Yalçın kimdir?

1971 İzmir doğumlu grafik tasarımcı, illustratör, öğretim görevlisi olan Necmi Yalçın, üniversite öncesi Ankara'da çeşitli çizgi film şirketlerinde yardımcı animatör ve animatör olarak görev yaptı. Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde ‘’Grafik Tasarım ve Görsel Sanatlar Eğitimi’’ aldı. Üniversite sonrası reklam ajanslarında illüstratör, sanat yönetmeni ve üretici yönetmen olarak ulusal ve uluslararası bir çok markaya hizmet verdi ve ödüller aldı. 2008’den beri Beşiktaş'ta kendi ofisinde çizgi eğitmeni ve çizer olarak reklam, sinema ve çizgiroman sektörüne çalışmalarını sürdürüyor. İstanbul Aydın Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ve Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğretim görevlisidir. Evli ve 2 kız babasıdır.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.