ÇEVRE - 19 Eylül 2017 Salı 14:33

Marmara’daki mercanlar böyle kurtarıldı

A
A
A
Marmara’daki mercanlar böyle kurtarıldı

Marmara Denizinde çevresel faktörler nedeniyle tehlike altında olan mercanlar, Türkiye’de ilk kez uygulanan operasyonla kurtarılarak hayata döndürüldü.

Marmara Denizindeki mercanları toplu ölümlerden kurtarmak için Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen mercan nakli operasyonunun detayları gerçekleştirilen basın toplantısıyla açıklandı. İstanbul Su Bilimleri Fakültesi, Türk Deniz Araştırmaları Vakfı ve Adalar Denizle Yaşam ve Spor Kulübü Derneğinin işbirliğiyle gerçekleştirilen ve İstanbul Valiliğinin desteklediği proje kapsamında 200 mercan, Yassıada ve Sivriada çevresinden alınarak, Neandros Adasının derinliklerine dikilmeye başlandı.

Marmara Denizi’nde canlı yaşamının önemli halkalarından olan mercanlar, çevresel faktörler nedeniyle yok olmaya başladı. Yassıada ve Sivriada’nın 20-30 metre derinliğinde, kirlilikten etkilenen kırmızı ve siyah mercanlar, Neandros Adası’na özel yöntemlerle taşınıyor. Detayları açıklanan operasyonla, uzman dalgıçlar tarafından deniz dibinden alınan mercanlar Neandros Adası’nın derinliklerine götürülerek popülasyona uygun olan bölgelerde diğer mercan türlerine bağlanarak dikildi. Ekosistemin devam etmesine katkı sağlayacak olan mercanlar, deniz canlılarının yumurtlama ve yaşam alanı olmayı sürdürecek.

"PRENS ADALARI BÖLGESİNDE ÇOK GÜZEL MERCAN TOPLULUKLARI YAŞIYOR"

Proje çalışanlarından İstanbul Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nur Eda Topçu, “Marmara Denizi Prens Adaları bölgesinde çok güzel mercan toplulukları yaşıyor. Birçoğu Akdeniz’e özgü türler bazıları ise dünyada sadece prens adaları çevresinde bu derinliklerde bulunuyor. Karasal etmenler büyük ölçüde denize karıştı ve denize çökerek doğrudan mercan topluluklarının olduğu bölgeye oturdu bundan dolayı mercanların ölmelerine sebep oldu” dedi.

Mercanların taşındıktan sonra da koruma altına alınması gerektiğini belirten Topçu, “Benim proje danışmanlığımda ve sivil toplum kuruluşlarıyla da yürütülen bir çalışma bu. Sivriada’dan kurtarabildiğimiz ölçüde ve sayıda mercanı alarak canlı muhafaza edip daha korunaklı olan bölgeye taşıyacağız. Onların daha uyumlu olacağı bölgeleri daha önceden tespit ettik ama az miktardaydılar, şimdi ise oradaki popülasyonu çoğaltacağız. Böylece Sivriada’daki mercanları bir miktar koruyacağız ve genetik çeşitliliğini de oraya taşıyacağız. Mercanları nakledilen bölgede de balıkçılık ağlarından bir ölüm bekliyor olabilir. Arzumuz ve dileğimiz inşallah bu bölgenin koruma altına alınması” şeklinde konuştu.

Ufuk Kıvık

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Teleferikte ailesiyle mahsur kalan makine teknisyeni: "Kazadan 10 dakika önce arayıp uyarmıştım" Antalya’da yaşanan teleferik kazasında ailesiyle birlikte mahsur kalan ve Çorlu ilçesinde yaşayan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Henüz olay yaşanmamıştı, ben arayıp uyardım ama maalesef 10 dakika sonra kaza meydana geldi. Çok üzücü bir olay fakat önüne geçilebilirdi” dedi. 12 Nisan tarihinde Antalya’nın Konyaaltı ilçesindeki Sarısu-Tünektepe teleferik hattında bulunan bir teleferik direği devrilip seyir halindeki bir kabine çarptı. Kabinin parçalanması sonucu Avukat Memiş Gümüş hayatını kaybederken, 17 kişi de yaralanmıştı. Kaza sonrası tamamen duran teleferik kabinlerinde mahsur kalan 174 kişi, yaklaşık 1 gün süren çalışmalardan sonra tahliye edildi. Çorlu ilçesinde yaşayan Cezmi Türkyılmaz, üniversitede okuyan kızını ziyaret için gittiği Antalya’da yolculuk için bindiği teleferikte, kabinlerde mahsur kalan 174 kişi arasında yer aldı. Türkyılmaz ve ailesiyle yaklaşık 7 saat sonra helikopter vasıtasıyla mahsur kaldığı kabinden kurtarıldı. Olayla ilgili konuşan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Gezi amaçlı teleferiğe bindik ve geziyi tamamladıktan sonra dönüş için teleferiğe bindik. Bu sırada direklerden bizim kabinin üzerine kıvılcım sıçradı. Bunu kızım fark etti ve bana da söyledi. Ben de bu konulara karşı bilgisi olan bir makine teknisyeniyim. Kafamı kaldırıp baktığımda direğin üzerinde makaralar kilitlenmiş dönmüyordu. Hemen kabinde yazan irtibat numarasını arayarak, görevlilere ulaştım ve kazaya sebebiyet verilmesin diye teleferiği durdurmalarını ifade ettim. Arayıp, ‘direğin üzerindeki makaralar dönmüyor. Bu yüzden çelik halat kıvılcım çıkarıyor, teleferiği hemen durdurun’ dedim. Telefonu kapattılar 5 dakika sürdü, herhangi bir durdurma olmadı. 5 dakika sonra tekrar aradım ve ‘sakın yolcu almayın, teleferiği hemen durdurun, kıvılcım ve duman çıkıyor’ dedim. 3-4 dakika sonra teleferik tekrar start alınca bir baktım arkaya etrafı toz bulutu kapladı. Telefon kayıtlarına bakılabilir muhtemelen ilk ben arayıp uyardım. Benim aradığımda stop edilip bırakılsaydı bu olay yaşanmazdı” diye konuştu.
Antalya Deniz kaplumbağaları ilk yuvayı yaptı Antalya’nın Manavgat ilçesi Sorgun-Side sahilinde ilk yetişkin deniz kaplumbağası yuvası tespit edildi. Manavgat’ta nesli tükenme tehlikesi altındaki deniz kaplumbağalarının yuvalama alanlarından Sorgun- Side sahilinde, yeni sezonun ilk kaplumbağa yuvası tespit edildi. Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan aldığı araştırma izinleriyle izleme faaliyetlerini yürüten DEKAFOK Kıyı Koruma Derneği tarafından belirlenen kaplumbağa yuvası, korumaya alındı. Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve genelgelerle nesli koruma altına alınan deniz kaplumbağalarının yuvalama alanları, her yıl olduğu gibi bu yıl da çeşitli uyarı ve tedbirlerle korunacak. Bunların başında yuvalama alanlarından motorlu araçların geçmesi, sahilde ateş yakılması, yavruların deniz yönüne gitmesini engelleyebilecek yapay ışıklar, havai fişekler ve çöpler gibi faktörlerin yasaklanması geliyor. İlk yuva, geçtiğimiz yıldan 18 gün önce tespit edildi DEKAFOK Kurucu Başkanı Seher Akyol, bu yıl beşinci koruma ve izleme sezonuna hazırlandıklarını belirterek, "2020 yılında bu işe başladığımızda bize ’Burada caretta mı olur?’ demişlerdi. İlk yıl burada carettaların olduğunu, ikinci yıl ise deniz analarının en büyük avcısı carettaların aslında buradaki en büyük çalışma alanı olan turizm için ne kadar önemli olduğunu gösterdik. Üçüncü yıldan itibaren ise çevreye duyarlı halkımızın muhteşem çabalarıyla daha da güçlendik. Bu yıl beşinci sezonumuza hazırlanırken çok daha müsterihiz çünkü vicdani duyguları son derece gelişmiş olan halkımız artık ne yapması ve yapmaması gerektiğini çok iyi biliyor. Geçmiş dönemlere bakarak duyarlılığıyla beni çok etkileyen off-road sürücülerimiz ekim ayının ortalarına kadar sahillerimizde araçla geçmemesi gerektiğini, kampçılarımız ateşin deniz kaplumbağalarına ne gibi zararlar verdiğini çok iyi biliyor. Bölgedeki otellerimiz bu konuda tam destekçimiz ve bu dönemde onlarla ve duyarlı personelleriyle muhteşem bir uyum yakalıyoruz" dedi. DEKAFOK tarafından yapılan açıklamada; ilk yuvanın geçtiğimiz yıldan 18 gün önce tespit edildiği belirtilirken, yetişkin deniz kaplumbağalarının ağustos ortalarına kadar yuvalamaya devam etmesinin beklendiği, yavruların ise ilk yuvadan yaklaşık 50 gün sonra çıkmaya başlayacağı ve geçen yıl olduğu gibi ekim ayının ortalarına kadar çıkışlarını sürdüreceği kaydedildi.