EĞİTİM - 11 Eylül 2018 Salı 13:53

MEB'den karma eğitim açıklaması

A
A
A
MEB'den karma eğitim açıklaması

Milli Eğitim Bakanlığı, bazı medya organlarında “Karma eğitime darbe” başlığıyla servis edilen, haberlerde iddia edildiği gibi, karma eğitimin sonlandırılması veya böyle bir duruma zemin hazırlanmasının kesinlikle söz konusu olmadığı kaydedildi.

MEB'den bugün bazı medya organlarında “Karma eğitime darbe” başlığıyla servis edilen, Çok Programlı Anadolu Lisesi, Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi ve Mesleki Eğitim Merkezlerinde karma eğitimin sonlandırıldığına dair haberlerle ilgili yapılan açıklamada, "“Millî Eğitim Bakanlığı Kurum Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliği” değişen ve gelişen şartlar ile ortaya çıkan ihtiyaçlar ve yargı kararları doğrultusunda güncellenmiştir. “Çok programlı Anadolu Lisesi, Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi ve Mesleki Eğitim Merkezinde karma eğitim yapılır.” maddesi Danıştay İdari Mahkemesinin Dava Daireleri Kurulu YD İtiraz No: 2018/91 sayılı kararı ile 27 Haziran 2018 tarihli yürütmenin durdurulması kararına istinaden kaldırılmıştır. 24 Haziran 2017 tarihli önceki düzenlemede birden fazla mevzuat, yaygın eğitime yönelik mesleki eğitim merkezlerini kapsayacak şekilde tek bir çalışma altında birleştirildiği için “Karma Eğitim” ifadesine yer verilmiştir. Konuyla ilgili şahıslarca açılan idari davada ise bu konudaki düzenlemenin kanunda yer aldığı belirterek düzenlemenin yeniden yapılması istenmiştir" denildi. 

Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: 

"Mahkeme kararında karma eğitimle ilgili düzenlemenin 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun 15. maddesinde açıkça yer aldığına vurgu yapılarak, söz konusu yönetmelikte okul türlerine göre böyle bir ifadenin ayrıca belirtilmesine gerek olmadığı ifade edilmiştir. Milli Eğitim Temel Kanununun 15. Maddesine göre; “Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır. Ancak eğitimin türüne imkan ve zorluklara göre bazı okullar, yalnızca kız veya yalnızca erkek öğrencilere ayrılabilir.” hükmü açıkça yer almaktadır. Söz konusu medya organlarındaki haberlerde iddia edildiği gibi, karma eğitimin sonlandırılması veya böyle bir duruma zemin hazırlanması kesinlikle söz konusu değildir."  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.