EĞİTİM - 01 Ocak 2020 Çarşamba 11:44

MEB’den öğrenci ve velilere 'eğitim takvimi'

A
A
A
MEB’den öğrenci ve velilere 'eğitim takvimi'

Milli Eğitim Bakanlığı, öğrenci ve veliler için "eğitim takvimi" hazırladı. Eğitim takviminde aileler ve çocuklar için oyunlar, etkinlikler, bilimsel içerikler ve değerlerle ilgili küçük ipuçları yer alıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı, öğrenci ve veliler için "eğitim takvimi" hazırladı. Eğitim takviminde okul öncesinden ortaokula kadar aileler ve çocuklar için oyunlar, etkinlikler, bilimsel içerikler ve değerlerle ilgili küçük ipuçları yer alırken, ayrıca merakı, işbirliğini, paylaşmayı, değerlerin önemini vurgulayan zengin içerikler de mevcut. Her yeni güne “Bugün 24 saat ve her saniyesi çok kıymetli” başlığıyla yapraklarını aralayan eğitim takvimi, 1 Ocak’tan itibaren tüm okullarda, ücretsiz mobil uygulamasıyla cep telefonlarında, sesli dijital takvim yapraklarıyla sosyal medyada ve radyolarda öğretmenler, aileler ve öğrencilerle buluşacak.

Takvim yapraklarının ön yüzünde eğitim, kültür, sanat ve çocuğa dair “Günün Sözü”, Türkçe'de kullanılan ancak anlamı daha az bilinen 365 kelimelik bir seçkinin parçası olan “Günün Kelimesi”, çocukla, eğitimle, aileyle bağlantılı sevgi, saygı, çalışmak, onurlu olmak, gayret etmek gibi anlamlı değerleri anlatan “Günün Atasözü”, günlük kullanımda sıkça yapılan yanlışlar sebebiyle dilimize yanlış yerleşmiş kelimelerin doğru kullanımına işaret eden “Günün Doğrusu” bölümleri yer alıyor. Yaprakların arka yüzünde ise okul öncesinden ortaokula kadar çok geniş bir yaş aralığını kapsayacak şekilde tasarlanan pratik, faydalı ve maliyetsiz “Günün Oyunu”, Türk kültürüne ait bilinmesi gereken isim, obje, yer, yemek gibi bilgilerden oluşan “Günün Değeri”, ailelere iletişim, eğitim, hayat görüşü, pratik bilgi gibi bakış açısı oluşturabilecek “Günün Önerisi”, okul öncesinden liseye kadar ailelerin çocuk ve eğitimle ilgili yaşadığı genel sorunlara yönelik “Günün Çözümü” ve son olarak çocukların merak ettikleri ve en çok sordukları sorulara bilimsel açıklamalar getiren bölüm olan “Günün Nedeni” yer alıyor.

Eğitim takvimi 2020’nin aileler ve çocuklar için yeni ve taze bir başlangıç olduğunu belirten Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, çalışmayı şu sözlerle özetledi:

“Eğitim ekip işidir derken bu ekibin en önemli halkalarından biri olarak hep anne babaları işaret ediyoruz. Gittiğimiz illerde meslektaşlarımızın yanı sıra en önemli paydaşlarımız olan velilerimizle de buluşmaya, sohbet etmeye gayret ediyorum. Biliyorum ki amacımız ortak. Hepimiz çocuklarımız için en iyisini istiyoruz. İşte bu fikirle doğdu ‘eğitim takvimi’. 2020 yılıyla birlikte başlıyoruz. Devamı gelecek. Anne-babalar, çocuklarına nasıl örnek olurlarsa evlatları da arkalarından öyle gelecek. Bu nedenle küçük ama bir bütün halinde anlamlı bilgiler, öneriler sıraladık. En önemlisi de anne babaları ve çocukları birbirlerine daha da yaklaştıran ve keyifli vakit geçirmeyi sağlayacak pratik ve eğlenceli oyunlar tasarladık. Ekip arkadaşlarımızın yoğun mesaisiyle ortaya çıkan bu çalışmanın merakını sürekli besleyen, değerlerine saygılı ve mutlu bireyler yetiştirmemiz için faydalı olmasını diliyorum.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Sergen Yalçın sezon sonunda Antalyaspor’dan ayrılacağını açıkladı Antalyaspor Teknik Direktörü Sergen Yalçın, 2-1 mağlubiyetle sona eren Pendikspor karşılaşması sonrası yaptığı açıklamada, “Başkan ve yönetimle hafta içinde yaptığımız toplantıda karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Sezon sonu devam etmeme kararı aldık” dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Antalyaspor, sahasında Pendikspor’a 2-1 mağlup oldu. Karşılaşmanın ardından basın toplantısında maçı değerlendiren Antalyaspor teknik patronu Sergen Yalçın, 3 puan kaybettikleri için üzgün olduklarını söyledi. Zor bir oyun olduğunu ve Pendikspor’un iyi mücadele ettiğini kaydeden Yalçın, 10 kişi kaldıktan sonra işlerinin zorlaştığını belirterek, “Aslında bayağı da bir pozisyon yakaladık. İkinci yarı maalesef oyunu çeviremedik. Böyle oyunlar da olabiliyor. Kaybettiğimiz için doğal olarak üzgünüz” dedi. Hakemi sert bir dille eleştirdi Karşılaşmanın hakemi Tugay Kaan Numanoğlu da sert bir dille eleştiren Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tugay Kaan Numanoğlu arkadaşımız olmasaydı belki biraz farklı bir maç olurdu. Özellikle ilk golü attıktan sonra oyuncumuz kafasına aldığı bir darbeyle yerde yatarken oyunu devam ettirip bana göre yüzde yüz ofsayt olan bir goldü. O çizgi nasıl çizildi bilmiyorum, kim çiziyorsa artık. Oyunun durması gerekiyordu. Çünkü oyuncumuz kafasına darbe aldı. Normal bir sakatlık değildi oyunu durdurmadı ve devamında bize golü yedirtti. Bu futbol sahalarında çok olan bir davranış değil. Oyunun devamında rakip oyuncular sakatlandığında hemen oyunu durdurup ve normal sakatlıklarda bile hemen doktorları sahaya davet etti sağ olsun bu arkadaş. Böyle hakemler Türk futbolunda olduğu sürece maalesef Türk futbol hiçbir şekilde güvenilirliği kalmayacaktır bundan sonrası için. Özellikle bu arkadaşı işaret ederek bunu söylüyorum. Gerçekten kendisi adına çok üzücü bir maç oynattı. Bırak oyuncuları oynasınlar. Kim kazanıyorsa kazansın. Seni ilgilendiren bir şey yok aslında. Sen normal maçını yönetebilirsin. Maalesef talihsiz bir gece geçirdi diye düşünüyorum." "Sezon sonu devam etmeme kararı aldık" Sezon sonu takımdan ayrılacağını da açıklayan Yalçın, “Başkan ve yönetimle hafta içinde yaptığımız toplantıda karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Tabii onların da bazı hedefleri, bizim de kendi adımıza hedeflerimiz var. Sezon sonu devam etmeme kararı aldık. Oynayacağımız son üç maç Antalyaspor’da. Özellikle Sinan Başkan’a, yönetime değerli Antalyaspor taraftarına teşekkür ediyorum. Bizi burada çok iyi ağırladılar. Hiçbir sıkıntı yaşamadık. Güzel bir beş ay geçirdiğimizi düşünüyorum. İstediğimiz yere getirdiğimizi düşünüyorum. İnşallah önümüzdeki senelerde tekrar yollarımız karşılaşır” ifadelerini kullandı.
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.