TEKNOLOJİ - 09 Mayıs 2023 Salı 10:11

Medipol, TEKNOFEST’ten ödülle döndü

A
A
A
Medipol, TEKNOFEST’ten ödülle döndü

TEKNOFEST 23 ‘Sağlıkta Yapay Zekâ-Medikal Teknolojiler Kategorisi’nde yarışan İstanbul Medipol Üniversitesi ekibi ‘En İyi Sunum Ödülü’nün sahibi oldu.

Yapay zeka yardımıyla mamografi görüntüsünden Tip 2 Diyabet hastalığını tahmin eden projenin önderlerinden Prof. Dr. Irmak Durur Subaşı “Türkiye’de 40 yaş üzerinde yaklaşık 14 milyon kadın var ve bu kadınların her 2 yılda meme kanseri taraması amacıyla mamografi çektirmesi gerekir. Projemiz hastaların mamografiler üzerinden diyabet için de değerlendirilmesine imkân sunacak” dedi.

Bu yıl 1573 takımın başvurduğu, 89 projenin finale kaldığı TEKNOFEST 23 Sağlıkta Yapay Zekâ - Medikal Teknolojiler Kategorisi’nin En iyi Sunum Ödülü, İstanbul Medipol Üniversitesi’nin oldu. Prof. Dr. Irmak Durur Subaşı, Dr. Meltem Yaşar ve Veri Bilimci İlayda Begüm İzci önderliğindeki Diyabetomosentez Takımı’na Dr. Zeynep Güngören, Dr. Abdulkadir Eren, Dr. Ali Mert destek verdi. Mamografide görüntüleme alanına giren kas dokusundan derin öğrenme yardımıyla hastaların diyabet durumlarını tahmin etmeyi amaçlayan ‘Yapay Zeka, Pektoral Kasın Mamografideki Görüntüsünden Yola Çıkarak Tip 2 Diyabeti Tahmin Edebilir mi?’ başlıklı proje ‘En İyi Sunum Ödülü’ne layık görüldü.

Yaklaşık 14 milyon kadın her 2 yılda bir mamografi çektirmeli
Prof. Dr. Irmak Durur Subaşı, mamografinin 40 yaş üzerindeki meme kanserinin asıl tarama yöntemi olduğunu belirterek, projeyi şöyle açıkladı:

“Mamografi çekimleri sırasında tüm memenin de görüntüleme alanına dahil edildiğinden emin olmak için pektoral kas görüntüye dahil edilir. Bu çalışmada, tetkikin kalitesini belirleyen tanı anlamında nispeten az kullanılan kas görüntüsünü diyabet tanısı amacıyla analiz ettik. Projemiz diyabet teşhisi için pratikte kullanılan kan biyokimyası ile karşılaştırıldığında girişimsel değildir ve daha az sürede cevap verir. Doğruluğu benzer olmakla birlikte daha az sayıda sağlık personeli istihdamını gerektirir ve zaten yapılmakta olan bir yöntem üzerinden değerlendirmeyi içerir. Türkiye’de 40 yaş üzerinde yaklaşık 14 milyon kadın var ve bu kadınların her 2 yılda meme kanseri taraması amacıyla mamografi çektirmesi gerekir. Projemiz hastaların mamografiler üzerinden diyabet için de değerlendirilmesine imkân sunacak.”

Medipol, TEKNOFEST’ten ödülle döndü

Kadın hastaları 3 gruba ayırdık
Araştırma kapsamında 2012-2022 yılları arasında 40 yaş ve kadın hastaları HBA1c değerlerine göre normal, prediyabetik ve diyabetik olmak üzere 3 gruba ayırdıklarını belirten Prof. Dr. Subaşı, şu şekilde devam etti:

“Homojen bir veri seti elde edebilmek için görüntüleri kendi içerisinde 40-49, 50-59, 60 ve üzeri yaş olmak üzere 3 alt gruba ayırdık. Görüntüler retrospektif, anonimize ve DİCOM formatında kaydedilip kas dokusunun olduğu bölgeden kırpılıp yeniden boyutlandırılarak yapay zekâ modelini beslemede kullanıldı. Resim sınıflandırması problemi için veri seti yüzde 85’i eğitim ve yüzde 15’i test aşamalarında kullanılmak üzere ayrıştırıldı. Evrişimli sinir ağı (ESA) kullanılarak hazır bir mimari olan EfficientNetB5 kullanılmış ve bu mimari, diğer hazır mimarilere göre daha az parametre ile daha yüksek doğruluk ve verimlilik sağlamıştır. Modelin doğruluğunu ölçmek için keskinlik, duyarlılık ve F1 skoru metrikleri kullanıldı. Modelimiz, doğruluk yüzde 92, F1 skoru yüzde 95 ile başarılı bir öğrenme gerçekleştirmiş oldu.”

Bu çalışma literatürde tek
Diyabetomosentez Takımı’nın Kaptanı Dr. Meltem Yaşar ise çalışmalarında metabolik bir hastalık olan diyabete odaklandıklarını belirterek başarı elde ettiklerini ifade etti. Yapay zekanın her alanda giderek yaygınlaştığını ifade eden Dr. Yaşar, şu bilgileri paylaştı: “İş yükünün fazla olduğu sağlık sektöründe yapay zekânın gelişmesi sağlık çalışanları için bir karar destek mekanizması oluşturmakta. Literatürde daha önce mamografi üzerinde kas dokusunun yapay zekaya tanıtıldığı bir çalışma bulunmamakta. Kas birçok patolojik ve fizyolojik süreçten etkilenmekte. Biz çalışmamızda metabolik bir hastalık olan diyabete odaklandık ve başarılı sonuçlar aldık. Diğer kas dokularını tutan hastalıkların teşhisinde de doktorlara asistanlık yapabilme potansiyeli olan bir yapay zekâ modeli geliştirmiş olduk. Şu an prototip geliştirme aşamasındayız ve projemizin sağlık sektörüne ve insanlığa faydalı olacağına inanıyorum. Jüriler ve Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı üyeleri tarafından projemizin yenilikçi ve umut vaat eden bir fikir olarak ödüle laik görülmesi, takım olarak hepimizi çok mutlu etti.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüfer’deki çile sona erdi...Çamlık Bulvarı asfaltlandı Bursa’da Çınarcık Barajı’nın içme suyunu Nilüfer’e ulaştırma amacıyla 30 Ağustos Zafer Mahallesi’nde 2 aydır devam eden çalışmalar tamamlanarak Çamlık Bulvarı asfaltlandı. 30 Ağustos Zafer Mahallesi Muhtarı Halil Özçoban, gece gündüz yapılan çalışmalardan dolayı Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e teşekkür etti Bursa Büyükşehir Belediyesi, Nilüfer ilçesinde asfaltlama işlemini tamamladığı Çamlık Bulvarı’nı daha konforlu hale getirerek halkın kullanımına sundu. Bursa’nın içme suyu ihtiyacını karşılayacak olan ‘Çınarcık İçme Suyu’ projesini tüm hızıyla sürdüren Büyükşehir Belediyesi, Çınarcık Arıtma Tesisi’nden suyu alarak kente taşıyacak olan altyapı işlemlerine de aralıksız devam ediyor. Boru döşeme işlemleri tamamlanan bölgelerde, Ulaşım Dairesi Başkanlığı ekipleri tarafından asfalt kaplama çalışması tamamlandı. Nilüfer ilçesi 30 Ağustos Zafer Mahallesi sınırlarında yer alan, bin 600 metre uzunluğunda ve 8 metre genişliğindeki Çamlık Bulvarı’nda gece gündüz demeden çalışan ekipler, 2 bin 800 ton asfalt kaplama ve 10 bin ton kazı dolgu gerçekleştirdi. Yol çizgisi ve çevre düzenleme işlemlerinin de tamamlanmasının ardından Çamlık Bulvarı, vatandaşların kullanımına sunuldu. 30 Ağustos Zafer Mahallesi Muhtarı Halil Özçoban, çalışmaların tamamlanmasıyla bölgedeki trafiğin rahatlamış olduğunu dile getirdi. Yaklaşık 10 dakikada İzmir Yolu’na bağlantı sağlanabildiğini anlatan Özçoban, "Öğrenciler okullarına, çalışanlar işlerine daha erken ve rahat bir şekilde ulaşabiliyor. Mahalle halkı adına Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Bozbey’e çok teşekkür ediyorum" dedi. 30 Ağustos Zafer Mahallesi Muhtarı Halil Özçoban, çalışmaları yakından takip ederek mahalle sakinlerini düzenli olarak bilgilendirdi. Muhtar Halil Özçoban, "Çamlık Bulvarı’nda, Çınarcık Barajı’ndan gelen su isale hattı çalışması yapıldığından iki ay kapalı kalan yol nedeni ile trafik akışı sürücülere Atlıçayır Bulvarı’ndan İzmir yolu Görükle köprülü kavşağına verildi. Çamlık Bulvarı kapalı kaldığı süre içerisinde sabah ve akşam saatlerinde yoğun olan trafik akışı mahalle sakinlerimize ve sürücülere zor saatler yaşattı. İki aylık süre sonrasında bugün yolumuz asfaltlaması tamamlanarak trafiğe açıldı. Trafik Çamlık Bulvarı ile Atlıçayır Bulvarı’nda rahat nefes aldı. Yolumuz mahallemize ve sürücülerimize hayırlı olsun. Beton mikser kamyon şoförlerin dikkatli kullanmalarını, yollarımıza betonlarını dökmeden gitmelerini istiyoruz. Çünkü, yollara dökülen betonlar hem yolu bozuyor, hem de tümsekler oluşturduğundan sürücülere tehlike oluşturuyor" dedi. Yaklaşık iki aydır Atlıçayır Bulvarı’nda yaşanan trafik yoğunluğunun, Çamlık Bulvarı’nın açılmasıyla birlikte bir nebze de olsa rahatlaması bekleniyor.
Yozgat Kesmek için aldığı koyunlara şimdi antrenörlük yapıyor Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Araplı kasabasında yaşayan Erol Önal, kesmek amacıyla aldığı iki koyunla kurduğu bağ sayesinde kasabanın ilgi odağı oldu. Kendisine alışan koyunları kesmekten vazgeçen Önal, şimdi her sabah onlarla birlikte kilometrelerce yol yürüyerek spor yapıyor. İstanbul’daki çalışma hayatının ardından 45 yaşında emekli olan ve memleketi Araplı kasabasına yerleşen Erol Önal, vakit geçirmek amacıyla iki adet koyun satın aldı. İlk etapta kesmek ve beslemek için alınan koyunlar, kısa sürede sahiplerine bağlılık gösterdi. Koyunların kendisini bir gölge gibi takip ettiğini gören Önal, bu duruma kayıtsız kalamayarak onları kesmekten vazgeçti. Erol Önal ve koyunları arasındaki bu bağ, her sabah sıra dışı bir görüntüye sahne oluyor. Önal sabahın erken saatlerinde yürüyüşe çıktığında, iki koyunu da bir an olsun yanından ayrılmıyor. Kasaba yollarında Erol Önal önde, koyunlar arkada yapılan bu yürüyüşler hem hayvanların hem de sahibinin günlük spor aktivitesi haline geldi. Koyunların sadakati karşısında oldukça şaşıran Erol Önal, "Emekli olduktan sonra köyüme döndüm. İki tane koyun aldım kesmek için. Spora çok meraklıyım. En büyük hobim spor yapmak. Günlük burada yarım saat spor yapıyorum. Bu hayvanlar da benimle yarım saat koşuyorlar. Günümüzü böyle geçiriyoruz. Doğaya çıkıp mantar topluyorum, bana eşlik ediyorlar. Beni adım adım takip ediyorlar. Bana alıştılar, ben de kesmekten vazgeçtim. Onlara antrenörlük yapıyorum. 3 aydır böyle devam ediyoruz" dedi.
İzmir Aort damarı yırtılan Libyalı hasta, İzmir’de kapalı yöntemle tedavi edildi Libya’nın Mısrata şehrinde yaşayan, emekli ve 5 çocuk babası Alhussein Ahmed Mohamed Abdulkafi, hayati risk taşıyan aort damarı yırtılması nedeniyle yatırıldığı Acıbadem Kent Hastanesi’nde kapalı yöntemle gerçekleştirilen "stentli yapay damar" uygulamasıyla şifa buldu. Doç. Dr. Cüneyt Narin, hastada hayatı tehdit eden Tip III aort diseksiyonu (yırtılması) olduğunu belirterek, "Yırtığın ilerleyerek beyin damarlarını etkileme riski vardı. Girişimsel yöntemle yırtığı kontrol altına aldık ve hastanın şikâyetlerinde belirgin düzelme sağladık. Sağlıkla ülkesine uğurladık" dedi. Uzun süredir yüksek tansiyon hastası olan ve daha önce kalp damarlarındaki darlıklar nedeniyle stent takılan Libyalı hastada, ani gelişen karın, sırt ve bel ağrıları üzerine yapılan tetkiklerde hayati risk taşıyan Tip 3 aort diseksiyonu tespit edildi. Yapılan tetkiklerde, aort damarının sol kol damarının çıktığı bölgeden başlayarak sol bacak damarına kadar uzanan ciddi bir yırtık olduğu belirlendi. "Tip III aort diseksiyonu" olarak adlandırılan bu hayati tablo, böbrek damarlarına giden kan akımını da azaltarak böbrek yetmezliğine yol açtı. Hasta bu süreçte diyalize alınmak zorunda kaldı. Tedavi amacıyla bir dönem Tunus’ta da izlenen hasta, daha sonra Türkiye’ye getirilerek farklı merkezlerde takip edildi. Şikâyetlerinin medikal tedaviyle gerilememesi üzerine 21 Ekim 2025 tarihinde Acıbadem Kent Hastanesi’ne sevk edilen Abdulkafi, Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Narin ve Girişimsel Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Parıldar tarafından multidisipliner olarak değerlendirildi. Stentli yapay damar uygulandı Hastaya, yırtılan damarın stabilize edilmesi ve yırtığın beyin damarları gibi hayati bölgelere ilerlemesinin önlenmesi amacıyla kapalı (anjiyografik) yöntemle operasyon planladıklarını belirten Doç. Dr. Narin, şu bilgileri verdi: "Hastamızda hayatı tehdit eden Tip III aort diseksiyonu mevcuttu. Çok şanslıymış. Yırtığın ilerleyerek beyin damarlarını etkileme riski vardı. Geçtiğimiz 23 Ekim’de Prof. Dr. Parıldar ile birlikte girişimsel yöntemle hem yırtığın başladığı bölgeye hem de yırtık nedeniyle kapanan sol böbrek atar damarına stentli yapay damar yerleştirdik. Uygulanan tedaviyle, aort damarındaki anormal kan akışı engellenerek kanın olması gereken damar boşluğundan akması sağlandı. Operasyon öncesinde sırt üstü yatmakta zorlanan, şiddetli karın ve bel ağrıları nedeniyle sürekli eğilmek zorunda kalan hastanın, işlem sonrası ağrıları geçerken, rahatça yürüyebilir ve günlük aktivitelerini sorunsuz şekilde yapabilir hale geldi. Tedavi sürecinde diyetisyen eşliğinde beslenmesi düzenlenen hastamız, haftada üç gün diyaliz programına alındı ve kalp ritim bozukluğu nedeniyle pıhtı önleyici tedavisi planlandı. Genel durumunun düzelmesi üzerine taburcu ettik ve ülkesine uğurladık." 2022 yılında sağlığının bozulduğunu, kalp damarlarından birine stent takıldığını, kalp kasında zayıflık, kol ve bacaklarında ödem olduğunu belirten Abdulkafi ise ülkesine yeniden doğmuş olarak döneceğini belirterek, "Ne oturabiliyor, ne yürüyebiliyordum. Sadece sağ tarafıma sabit yatıyordum. Aorttaki yırtık yaşamımı tehdit ediyordu. Yani her an ölümle burun burunaydım. Öldürmeyen Allah öldürmüyor, çok şanslıymışım. Libya’da bu tedaviler yapılmıyor, keza Tunus’ta da öyle. Ben de tedavi olmak için İzmir’e geldim. Çok çektim ama Acıbadem Kent Hastanesi’nde gördüğüm başarılı tedaviyle şikayetlerimden kurtuldum. Emeği geçen tüm doktorlarıma çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.