EKONOMİ - 26 Ekim 2023 Perşembe 12:47 | Son Güncelleme : 26 Ekim 2023 Perşembe 14:12

Merkez Bankası faizi yüzde 35’e yükseltti

A
A
A
Merkez Bankası faizi yüzde 35’e yükseltti

Merkez Bankası politika faizini 500 baz puan artırarak yüzde 35 seviyesine yükseltti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), faiz kararını açıkladı. Para Politikası Kurulu (Kurul) politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 30’dan yüzde 35 düzeyine yükseltilmesine karar verdi. Kurul, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar verildiği belirtti.

Karar metninde enflasyonun yılın üçüncü çeyreğinde öngörülenin üzerinde gerçekleştiği belirtilerek, “Son dönemde etkili olan ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile vergi düzenlemelerinin enflasyona geçişi önemli ölçüde tamamlanmıştır. Yurt içi talepteki güçlü seyir, hizmet fiyatlarındaki katılık ve enflasyon beklentilerindeki bozulma ise enflasyonda yukarı yönlü baskı oluşturmaya devam etmektedir. Bu çerçevede, enflasyonun yıl sonunda Enflasyon Raporu’ndaki (Rapor) tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredeceği öngörülürken, aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüş gözleneceği de değerlendirilmiştir. Öte yandan, jeopolitik gelişmeler, enflasyon görünümünde petrol fiyatları kaynaklı risk oluşturmaktadır. Kurul, parasal sıkılaştırma adımlarının etkisiyle, dezenflasyonu 2024 yılında Rapor’daki patika ile uyumlu şekilde tesis etmekte kararlıdır.

Doğrudan yabancı yatırımlar, dış finansman koşullarındaki dengeli seyir, rezervlerde süregelen artış, talepteki dengelenmenin cari işlemler hesabına desteği ve Türk lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin artması fiyat istikrarına güçlü katkıda bulunacaktır” denildi.

Politika faizinin, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleneceği ifade edilerek, “Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir.

Kurul, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirmektedir. Sadeleşme süreci, etki analizleri dikkate alınarak kademeli olarak ilerlemektedir. Bu kapsamda, Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik ilave adımlarla parasal aktarım mekanizması güçlendirilmeye devam edilecektir. Kurul, faiz artırımının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almayı sürdürecektir.

Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir” denildi.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Başkan Görgel:"Türkiye Yüzyılının teminatı gençlerimizin yanındayız" Kahramanmaraş, teknoloji ve bilim alanında gençleri teşvik edecek önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Büyükşehir Belediyesi ve paydaş kurumlar iş birliğiyle Kahramanmaraş Robotik ve Teknoloji Festivali" düzenlendi. İlkokul, ortaokul ve lise düzeyindeki öğrenciler, 20 farklı kategoride hazırladıkları projelerle yeteneklerini sergiledi. Büyükşehir Belediyesi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Onikişubat Belediyesi, Bilim Teknolojileri Eğitimcileri Derneği, "gençtek" ve "ede-ro" iş birliğiyle düzenlenen festival, gençlerin teknolojiye olan ilgisini de gösterdi. Merkez Spor Kompleksi’nde gerçekleştirilen festivale ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde öğrenim gören öğrenciler yoğun katılım sağladı. Öğrenciler, 20 farklı kategoride hazırladıkları projelerle yeteneklerini sergiledi. Otonom robotlardan yapay zekâ uygulamalarına, kodlama temelli projelerden akıllı şehir çözümlerine kadar geniş bir yelpazeye yayılan çalışmalar, ziyaretçilerin büyük beğenisini topladı. Festival alanında ayrıca eğitici ve eğlenceli atölyeler, interaktif deneyim alanları ve teknoloji stantları da kuruldu. Katılımcılar, hem proje sunumlarını izleme hem de uygulamalı etkinliklerle teknolojiye daha yakından dokunma fırsatı buldu. "Gençlerimiz hem bugünümüz hem de yarınımız" Festivalde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel," Gençlerimiz şehrimiz ve ülkemizin hem bugününün hem de yarınının teminatı. Onların hayallerine ulaşmalarına destek olmak bizim için bir onur ve sorumluluktur. Bilimde, teknolojide, inovasyonda ilerlemeden büyük hedeflere ulaşamayız. Bu nedenle gençlerimize her alanda destek vermeye devam edeceğiz" dedi. Konuşmasını sürdüren Başkan Görgel, "Gençlik Meclisimiz, yeni kütüphane ve gençlik merkezlerimiz, kodlama atölyeleri, teknoloji ve yazılım eğitimlerimiz ile sadece bugünü değil, geleceğin Türkiye’sine imza atacak gençleri yetiştiriyoruz" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "Türkiye Yüzyılı" vizyonuna da atıfta da bulunan Başkan Görgel , "Gençlerimiz, dünyayı değiştirecek buluşlara imza atacak nesillerimiz. Türkiye Yüzyılı’nın sahibi yine bu gençler olacak. Bundan birkaç yıl önce hayalini kurduğumuz projeler bugün gerçeğe dönüşüyor. TEKNOFEST gibi organizasyonlarda ülkemizin adını dünyaya duyuruyoruz"diyerek sözlerini tamamladı.
Samsun Fındık bahçelerinde bakım işlemlerinin önemi İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, " Fındık üreticilerimizin, bütün bahçelerde olduğu gibi, don zararı olan bahçelerde de; gübreleme, budama, sürgün kontrolü, hastalık ve zararlılarla mücadele gibi bakım işlemlerini aksatmamaları gelecek yılın ürünü için çok önemlidir" dedi. Samsun’da 1 milyon 249 bin 679 dekar alanda fındık üretimi yapılıyor. İklim değişikliklerinin etkisi ile bazı yıllarda meydana gelen olumsuz hava koşulları ve düşük sıcaklıklar nedeniyle, fındık üretimi etkileniyor ve verimi düşüyor. Geçen günlerde yaşanan don nedeniyle oluşan hasar tespit çalışmaları devam ederken, fındık üreticilerine yönelik Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam açıklamalarda bulundu. "Yeni oluşmaya başlayan meyveler dona karşı çok hassas" Bitkilerin yetişme ortamındaki atmosfer sıcaklığının 0 derecenin altına düşmesi ile don olayı meydana geldiğini belirten Müdür İbrahim Sağlam, "Bu durum etkilenme biçimine göre, kültür bitkilerinde ekonomik anlamda önemli kayıplara sebep olmaktadır. Fındık, fenolojik evrelerine bağlı olarak meydana gelecek donlardan büyük ölçüde zarar görmektedir. Fındık bitkisinin gövdesi tam dinlenme döneminde -25 dereceye dayanabilmektedir. Gelişmenin başlamasıyla bu dayanıklılık azalmaktadır. Erkek çiçekler yani püsler açmadan önce anterler içerisinde iken -8 derecede, fenerlenme döneminde ise çiçek tozları -4 derecede zarar görmeye başlar. Karanfil olarak adlandırılan dişi çiçekler ise yine -8 dereceden itibaren zarar görmeye başlamakta ve – 16 derecede tamamen ölmektedir. İlkbaharın geç donları, tomurcukların kabardığı, karanfillerin sap oluşturmaya başladığı dönemde -2 dereceden itibaren zarar görmektedir. Yeni oluşmaya başlayan meyveler dona karşı çok hassastır. Hasar oranı donun şiddeti ve süresine bağlı olarak değişmektedir" diye konuştu. "Bakım işlemlerini aksatmamaları gelecek yılın ürünü için çok önemli" Müdür Sağlam, "İklim değişiklikleri nedeniyle, kış aylarında son yıllarda sıcaklıklar yüksek seyredebilmektedir. Mevsim normallerinin üzerinde seyreden bu sıcaklıklar diğer bitkilerde olduğu gibi fındıkta da bitkinin erken uyanmasına neden olabilmektedir. Erken uyanan bitki ise soğuklara karşı hassas hale gelmekte ve ilkbaharda meydana gelebilecek olan donlardan büyük oranda zarar görebilmektedir. İlimizde Nisan ayının ikinci haftasında meydana gelen düşük sıcaklıklar nedeniyle, ağırlıklı olarak yüksek kuşakta ve nispeten orta kuşakta bulunan fındık alanlarında don zararı meydana gelmiştir. Fındık üreticilerimizin, bütün bahçelerde olduğu gibi, don zararı olan bahçelerde de; gübreleme, budama, sürgün kontrolü, hastalık ve zararlılarla mücadele gibi bakım işlemlerini aksatmamaları gelecek yılın ürünü için çok önemlidir. Gelecek yılda fındık dallarında, sağlıklı ve güçlü oluşabilecek sürgünlerden verim alınabileceği hususunu göz önünde bulundurarak, bakım ve besleme işlemlerini tekniğine uygun biçimde yerine getirmeleri gerekmektedir" şeklinde konuştu. "Tekniğine uygun şekilde ve zamanını geçirmeden gübreleme yapılması gerekiyor" Fındık yetiştiriciliğinde bitkinin normal gelişimini sürdürebilmesi, bol ve kaliteli ürün vermesi için bilinçli ve dengeli bir gübreleme yapılması gerektiğine dikkat çeken Müdür Sağlam, "Fındık bitkisinin yıl içinde ihtiyaç duyduğu besin maddelerinin belirlenebilmesi için tekniğine uygun şekilde toprak ve yaprak örnekleri alınır ve analizleri yaptırılır. Analiz sonuçlarına göre belirlenen besin maddeleri yani gübreler, bitkiye topraktan ve yapraktan uygulanır. Uygulama zamanlarına göre kışlık ve yazlık gübreleme olarak bilinir. Bitkiler ihtiyaç duydukları besin maddelerini kökleri ile alırlar ve bu besin maddelerinin çoğunu topraktan uygulanan gübreler ile karşılarlar. Bitkinin kök dağılımı eğimli ya da düz arazilerde aynı biçimde dağılım göstermez. Eğimli arazilerde kökler eğim yönünde daha fazla iken, düz arazilerde her yönde eşit dağılmaktadır. Gübreleme yapılırken eğimli arazilerde köklerin yukarıya doğru 1-2 m, aşağıya doğru 2-3 m kadar geliştiği göz önünde bulundurulmalıdır. Fındık yetiştiriciliğinde tekniğine uygun şekilde ve zamanını geçirmeden gübreleme yapılması verim ve kaliteli ürün elde edilmesi için önemli olup gübreler bitkinin taç iz düşümüne verilmelidir" ifadelerini kullandı. " Bu yıl olduğu kadar gelecek yılın verimi için de önemli" Yazlık gübre olarak ta bilinen Azotlu gübrelerin fındığın gelişiminde azota en fazla ihtiyaç duyduğu dönemler dikkate alınarak yılda iki defa toprağa verilmesini belirten Sağlam şunları söyledi: Toprak analiz sonuçlarına göre, tavsiye edilen miktarın yarısı sürgün büyümesi başlamadan önce ve tomurcuklar uyanırken fındık dal iz düşümü altında 30-40 cm genişliğindeki banda düzgünce serpilip 5-10 santimetrelik toprak derinliğine çapa ile karıştırılır. Tavsiye edilen Azotlu gübrenin diğer yarısı ise Mayıs ayı sonunda aynı şekilde verilmelidir. Ayrıca Mayıs ayı sonunda Fındık bahçelerinde dip sürgünü temizliği de yapılmalıdır. Mikroelement gübreleri, eksiklikleri belirlendiğinde yapraktan ve topraktan uygulanabilir. Fındık bahçelerinde hasat sonrası yaptırılacak analiz sonuçlarına göre de sonbaharda Kasım ayından itibaren Şubat ayına kadar fosforlu gübreler, potaslı gübreler, çiftlik gübresi ve kireç verilebilir. Fındık yetiştiriciliğinde bakım ve gübreleme işlemlerinin ihmal edildiğinde, toprak verimliliğinin yıldan yıla azalış göstereceğini, söyleyerek, özellikle don zararı görülen bahçeler başta olmak üzere, bütün fındık bahçelerinde üreticilerimizin fındığın yetiştirildiği koşulları dikkate alarak eğimli ya da düz arazilerde, eksikliği görülen gübreleri tekniğine uygun şekilde zamanını geçirmeden bahçelerine vermelerinin bu yıl olduğu kadar gelecek yılın verimi için de önemli. Üreticilerimizin yaşanan olumsuzluklardan en az oranda etkilenmesini temenni ediyor, her zaman olduğu gibi bu dönemde de üreticimizin yanında olduğumuzu vurguluyorum."
Antalya Kamp, karavan, outdoor, tiny house sektör liderleri Antalya’da Antalya’da bu yıl ikincisi düzenlenen Karavan, Karavan Ekipmanları, Kamp, Doğa, Su Sporları, Tiny House, Modüler Evler, Doğa Sporları, Avcılık, Balıkçılık ve Otomotiv Fuarı Antalya ANFAŞ Fuar Merkezi’nde kapılarını açtı. Fuarın açılış töreninde konuşan Antalya Valisi Hulusi Şahin, karavanla son yıllara farklı bir turizm konseptinin hızla geliştiğini, özellikle Kovid-19 salgını ve depremden sonra karavana ilginin arttığını söyledi. Avrupa ve ABD’de karavanın uzun yıllardır var olan bir turizm şekli olduğuna işaret eden Şahin, "Türkiye karavan turizmiyle yeni yeni tanışıyor, hızla da gelişiyor. Ciddi bir potansiyeli de bünyesinde barındırıyor. Antalya karavan rotalarında da bir numara" dedi. Karavanlarla doğa dostu turizm anlayışını benimsemenin önemine işaret eden Vali Şahin, doğayı korumak için doğru altyapının önemli olduğunu, bunun için herkese önemli görev düştüğünü anlattı. Depremlerde karavanın öneminin arttığına değinen Şahin, Kahramanmaraş merkezli depremlerde Malatya Valisi olarak görev yaptığını, o süreçte ilk 48 saatte İstanbul’dan gönderilen 150 civarında karavanın can simidi olduğunu ifade etti. Özellikle son dönemde nüfus yoğunluğu giderek artan şehirlerin ve alternatif tatil anlayışlarının ön plana çıkmasıyla karavan, kamp, doğa ve su sporlarına olan ilginin arttığına dikkat çeken JOJO Fuarcılık Genel Müdürü Hakan Görkem Işım ise, "Antalya’nın bugüne kadar dünya genelinde yapılan tanıtımlarına farklı bir sektörden yeni bir kol oluşturacak bu fuar pandemi sonrası tüm dünyada popülerliği artan ve tanınan kamp, karavan, tiny house ve outdoor sektörünü ve Antalya turizmini ileri bir boyuta taşıyacaktır. Bu fuarla, firmaların iş hacmini arttırmak, yeni bağlantılar kurmak, sektördeki gelişime ayak uydurmak ve kamp karavan sektörünü bir üst seviyeye taşımak için sektör devlerini tek çatı altında buluşturmayı hedefliyoruz" dedi. Fuar 4 Mayıs’a kadar gezilebilecek.