MAGAZİN - 25 Ağustos 2017 Cuma 13:04

Mesut Mertcan huzurevinde hayatını kaybetti |Mesut Mertcan kimdir?

A
A
A
Mesut Mertcan huzurevinde hayatını kaybetti |Mesut Mertcan kimdir?

TRT'nin unutulmayan spikerlerinden Mesut Mertcan, Adana Huzurevi'nde hayatını kaybetti.

Çeşitli rahatsızlıkları bulunan 71 yaşındaki Mesut Mertcan, yaşamını sürdürdüğü Adana Huzurevi'nde vefat etti.

Gençlik yıllarında Adana'da gazino ve cambazhanelerde sunuculuk yapıp, reklam ajanslarında çalışan Mesut Mercan, 1973'te TRT spikeri oldu. 12 Eylül 1980 askeri darbesinde sabaha karşı radyoda 1 numaralı MGK bildirisini okumasıyla tanınan Mertcan, daha sonra Star, Kanal 6, Kanal 9, Ulusal Kanal gibi televizyon kanallarında reklam spikerliği, sunuculuk yaptı.

4 kez evlilik yapan 2 çocuk babası Mertcan, son eşinden de 2012'de ayrıldı.
Önce İstanbul'da son yıllarda da Adana Huzurevi'nde hayatın sürdüren Mertcan, kısa süre önce TRT 1'deki ana habere konuk olmuş, TRT'de geçen yıllarını anlatmıştı.  

Mesut Mertcan kimdir?


15 Eylül 1946 tarihinde Adana'da dünyaya gelen Mesut Mertcan, yine doğduğu şehir olan Adana'da eğitim hayatına adım atmıştır. Eğitim hayatını İstanbul ve Adana'da sürdüren Mertcan, bu eğitimlerini Çukurova Koleji, Levent Koleji ve İstanbul Işık Lisesi'nde tamamlamıştır. Üniversite eğitimine Türkiye'nin köklü eğitim kurumlarından birisi olan Gazi Üniversitesi'nde İngiliz Dili Bölümü ile başlayan Mertcan, bir süre sonra bu eğitimini yarıda bırakmak zorunda kalmıştır.

Adana İl Radyosu'nda müstahdemlik yapan Mesut Mertcan, arada boşluktan faydalanarak gelen reklamları seslendirmiş ve bir süre sonra bu seslendirmeler Radyo müdürünün ilgisini çekmiştir.

Mertcan'ın bu denli bir yeteneğe sahip olmasına Radyo müdürü kayıtsız kalmamıştır. Genç adamı karşısına alarak öğüt veren müdür, "Konuşman güzel, ses tonun güzel, okul dışından sınavlara gir" önerisinde bulunmuştur. Bu öneriyi dikkate alan Mertcan, büyük bir efor sarfederek 33 dersten sınava girmiş ve 32 dersi kolaylıkla vermiştir. Tek dersten sınava kalması dolayısıyla da TRT'nin o dönemde açmış olduğu sınava katılmaya hak kazanamamıştır.

Sınav şansını elinden kaybeden Mesut Mertcan pes etmemiştir. Spikerliğin, hayallerindeki meslek olduğuna artık oldukça emindir. Defterlerini karıştırırken müstahdemlik yaptığı yıllarda TRT tarafından kendisine verilen "Reklamlarda konuşabilir" belgesini fark etmesi, genç adamın kafasında bir ışık yakmıştır. Bu belgeyi kullanarak TRT'ye mektup yazan Mertcan'ın başvurusu, kurum tarafından kabul görmüştür. Ankara'yı kazanan genç Radyocunun ilk görev yeri ise kadro açığı dolayısıyla Erzurum olmuştur. Buradaki görevinin ardından Ankara'ya çağrılan Mertcan, daha sonrasında Haber Merkezi'ne atanmıştır.

Mesut Mertcan, 12 Eylül 1980 askeri darbesinde MGK bildirisini okumasıyla tanınmaktadır.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Işıkhan açıkladı: 2026 yılı asgari ücret belli oldu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "1 Ocak 2026 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere net asgari ücret 28 bin 75 lira, brüt asgari ücret tutarı ise 33 bin 30 lira olarak belirlenmiştir" dedi. Çalışanları ve dolaylı olarak toplumun tamamını ilgilendiren yeni asgari ücretin belirlenmesine yönelik süreç sona erdi. İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2026’da geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında üçüncü toplantısını gerçekleştirdi. Toplantı, Bakan Işıkhan’ın başkanlığında saat 18.00’de başladı. Toplantının ardından Işıkhan, 2026 yılı için geçerli olacak asgari ücreti açıkladı. "Talep ve tekliflere kulaklarımızı kapatma lüksümüz bulunmamaktadır" Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 12 Aralık’ta başlattığı müzakerenin tamamlandığını ve yeni Asgari Ücret miktarının tespit edildiğini belirten Işıkhan, "Bakanlık olarak çalışma hayatımızda, sosyal diyaloğun bir gereği olarak, tüm istişare mekanizmalarını aktif bir şekilde işlettik. Tabii bu süreçte, sizin de çok yakından takip ettiğiniz gibi, bakanlık olarak biz, her iki taraf arasındaki hakemlik rolümüzün gerektirdiği şekilde, hem işçi temsilcilerimizle hem de işveren temsilcilerimizle görüşmelerimizi kararlılıkla sürdürdük. Bu süreçte işçi konfederasyonlarımızla da, işveren temsilcileriyle de görüşmelerimizi yaparak, fikirlerini aldık ve onları, karar alma sürecine dahil ettik. Şartlar ne olursa olsun, nihai karar nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, bizim devlet olarak; sosyal paydaşlarımızla iletişimi kesme, talep ve tekliflere kulaklarımızı kapatma lüksümüz bulunmamaktadır. Ortak hareket, uzlaşı ve istişare kültürü oluşturan sosyal diyalogun çalışma hayatımızın sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesinin, ön şartı olduğuna inanıyoruz" diye konuştu. "Satın alma gücünün korunması ve yaşam kalitesinin geliştirmesini hedeflemekteyiz" İşçilerin de işverenlerin de çalışma hayatının asli unsurlar olduğunu ifade eden Bakan Işıkhan, "Bugüne kadar ülkemizin ve milletimizin istikbali için, nasıl birlikte çalışıp birlikte alın teri döktüysek Türkiye’yi, nasıl el ele verip birlikte büyüttüysek; bundan sonra da aynı birlik ve beraberlik ruhuyla aynı hedeflere yürümeye devam edeceğiz. Bu ülke çok kısa süreler içinde ekonomik saldırılar, büyük depremler yaşadı, dünya çapında pandemi yaşadı, küresel krizler yaşadı, bölgemizdeki savaşların, enerji krizlerinin ve tedarik zinciri kırılmalarının tam ortasında kaldı. Geçmişte nasıl olduysa, bundan sonra da her iyileşme, her ilerleme, her büyüme ve kalkınma, vatandaşımıza refah artışı olarak dönmeye devam edecektir. Bu bizim en temel anlayışımız, en temel yaklaşımımızdır. Asgari ücrette de, diğer meselelerde de esas olan, yapılan artışların; çarşıda, pazarda, market raflarında, etiketlerde eriyip gitmemesidir. Yapılan artışlarla; vatandaşımızın satın alma gücünün korunması ve yaşam kalitesinin geliştirmesini hedeflemekteyiz" şeklinde konuştu. "Hiçbir zaman muhalefetin popülist yaklaşımlarını da ciddiye almadık" Popülist olmadıklarını dile getiren Işıkhan, "Hiçbir zaman muhalefetin popülist yaklaşımlarını da ciddiye almadık. Biz işimize baktık, çalıştık, ve projelerimizle, eserlerimizle vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına en uygun, en reel politikaları geliştirdik ve hayata geçirdik. Biz 23 yıldır, AK Parti olarak, günü kurtaran değil, geleceği inşa eden bir anlayışla hareket ediyoruz. Türkiye Yüzyılı’nı; emeğin kıymet gördüğü, çalışanın hakkının korunduğu, büyümenin tabana yayıldığı bir yüzyıl yapmakta da kararlıyız. Bakanlık olarak gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmalarımızda, hedef ve önceliklerimizde Türkiye’nin küresel dönüşümde; güçlü, rekabetçi, üretim odaklı ve aynı zamanda ’kimseyi dışarıda bırakmayan’ bir çalışma hayatı vizyonu inşa etme çabamız vardır" ifadelerini kullandı. "Temel hedefimiz işçilerimizi de, işverenlerimizi de memnun edecek, bir denge seviyesinin tespit edilmesidir" Türkiye’nin yarınlarının, bugünün emek ve üretim gücünü daha nitelikli hale getirerek güvence altına alınabileceğini vurgulayan Işıkhan, "Bu anlayışla, asgari ücrette de çalışanlarımızın hakkını ve emeğini enflasyona ezdirmeyecek, işverenlerimizi mağdur etmeyecek; en doğru ve en makul, ortak noktada fikir birliğine varmak, sadece mali kazanımlar için değil aynı zamanda toplumsal barış ve dayanışma şuurumuz bakımından da hayati bir öneme sahiptir. Burada temel hedefimiz işçilerimizi de işverenlerimizi de memnun edecek, bir denge seviyesinin tespit edilmesidir. Bu sebeple bugün açıklayacağımız kararın bu dengeyi gözetecek nitelikte olması için yoğun çaba harcadığımızı özellikle vurgulamak isterim. Bu süreçte olumlu yaklaşımları dolayısıyla tüm sosyal paydaşlarımıza teşekkür ediyorum" dedi. "1 Ocak 2026 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere; net asgari ücret 28 bin 75 lira olarak belirlenmiştir" Son olarak asgari ücreti açıklayan Bakan Işıkhan, şu ifadelere yer verdi: "1 Ocak 2026 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere net asgari ücret 28 bin 75 lira, brüt asgari ücret tutarı ise 33 bin 30 lira olarak belirlenmiştir. Yaptığımız bu artışla asgari ücreti; geçtiğimiz yıla göre yüzde 27 oranında artırmış oluyoruz. Asgari ücrette 2002 yılına göre nominal olarak 171 kat, reel olarak ise yüzde 251’lik bir artış sağlamış bulunuyoruz. Ayrıca geçtiğimiz yıl bin lira olarak uyguladığımız asgari ücret desteğini önümüzdeki yıl bin 270 lira olarak uygulamaya devam edeceğiz. Yeni ücret ile birlikte çalışanlarımızı; enflasyona ezdirmeme sözümüzün arkasında olduğumuzu bir kez daha vurgulamak isterim. Devletimiz; tüm kurum ve kuruluşlarıyla işçimizin, işverenimizin ve vatandaşımızın yanında olmaya devam edecektir."