POLİTİKA - 11 Eylül 2019 Çarşamba 17:42

MHP Başkanı Bahçeli: “Anaların yürek sızısıyla yükselen hıçkırıklarına kayıtsız kalan da sorumludur”

A
A
A
MHP Başkanı Bahçeli: “Anaların yürek sızısıyla yükselen hıçkırıklarına kayıtsız kalan da sorumludur”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Diyarbakır HDP İl Başkanlığı önünde 9 gündür oturma eylemi yapan anaların çığlıkları her yerden duyuluyorsa, dağa kaçırılan evlatlarını alçak insan tacirlerinden istiyorlarsa bunun yegâne nedeni yüksek mücadelenin sonucunda cesaret kazanmalarıdır" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, düzenlenen "Merkez Yönetim Kurulu (MYK)-Merkez Disiplin Kurulu (MDK) Toplantısı” sonrasında yazılı bir açıklama yaptı. Bahçeli, açıklamasında 12 Eylül darbesi, Diyarbakır’da HDP İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan anneler ve 17 Eylül’de gerçekleştirilecek Birleşmiş Milletler 74’üncü Genel Kuruluna değindi. Bahçeli, MHP’nin bugüne kadar hiçbir darbeyi, kalkışmayı, cunta yönetimini kabul etmediğini belirterek, “Milliyetçi Hareket Partisi bugüne kadar hiçbir darbeyi, gayrimeşru kalkışmayı, cunta yönetimini, ara dönemi, demokrasi dışı arayış ve dayatmaları kabul etmemiş, boyun eğmemiştir.

Darbeler Türkiye’yi devamlı geriye götürmüş, siyasi ve toplumsal dengeleri tepeden tırnağa bozmuş, pek çok sosyal ve ekonomik maliyete neden olmuştur. 12 Eylül darbesi, 28 Şubat post modern müdahalesi, 27 Nisan e-muhtırası ve 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi devlet ve millet hayatıyla birlikte gelecek muhayyilemize, gelecekteki müstesna mevkiimize tamiri zaman ve emek isteyen zararlar vermiştir. Bilhassa 12 Eylül karanlığının tetikçileri ve tertipçileri ülkemizi kahredici ve korkunç olaylara mahkûm etmekle kalmamışlar, emperyalizme ve küresel sömürü çarkın mimarlarına taşeronluk ve hizmetkârlık yapmışlardır. 12 Eylül 1980’de demokrasi ve milli iradeye zincir vurulmuş, masumlar ve mücadelesi haktan, halktan ve hakikatten yana olan Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in iman erleri utanç verici muamele ve mağduriyetlere maruz kalmışlardır. Üzerinden 39 uzun yıl geçmesine rağmen 12 Eylül zilleti milli hafızalara kazınmış; yaşanan acılar, şehadetler, işkenceler, zulümler asla unutulmamıştır. 12 Eylül darbesi ile 15 Temmuz darbe ve işgal teşebbüsü aynı muhasım ve müstevli çevrelerin farklı zaman dilimlerindeki saldırısıdır. Milliyetçi Hareket Partisi darbeleri ve darbecileri açıktan lanetlemektedir” ifadelerini kullandı.

“Anaların yürek sızısıyla yükselen hıçkırıklarına kayıtsız kalan da sorumludur”
Bahçeli, Diyarbakır’da Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Başkanlığı önünde 9 gündür oturma eylemi yapan annelerin durumuna dikkat çekti. CHP ve İYİ Parti’nin de sorumlu olduğunu belirten Bahçeli, “Diyarbakır HDP İl Başkanlığı önünde 9 gündür oturma eylemi yapan anaların çığlıkları her yerden duyuluyorsa, dağa kaçırılan evlatlarını alçak insan tacirlerinden istiyorlarsa bunun yegâne nedeni yüksek mücadelenin sonucunda cesaret kazanmalarıdır. Kandil’e terörist sevk zincirinin bir halkası olan terör kuryesi HDP’den analık şuurunun hesap sorması önemli bir gelişmedir. Anaların feryadının çözüm yeri olarak devleti işaret edenler HDP’yi arkalayan, PKK’yla aynı çizgiye düşen zillet ve rezalet figüranlarıdır. Kayyum kararına karşı çıkmayı demokrasiyle maskeleyenlerin ipliği pazara çıkmış, kirli hedefleri deşifre edilmiştir. Bilinmelidir ki, demokrasi terörün saklanacağı kılıf olamayacaktır. Buna hiçbir vicdan sahibi insanımız rıza göstermeyecek, onay vermeyecektir. CHP’nin, bölücülüğün ve yıkım faillerinin sofrasına oturup zehir aşına kaşık sallaması, HDP’ye siyasi borcunu taksit taksit ödeme gayesi utançla bezenmiş alçalma halidir. Anaların yürek sızısıyla şehit cenazelerinden yükselen hıçkırıkların birbirine karışmasına ilgisiz ve duyarsız kalan CHP’sinden İP’ine, sanatçısından sözde aydınına kadar herkes dökülen kanlardan birinci derecede sorumludur” açıklamasında bulundu.

“Türkiye’nin sabrını test etmek hatadır”
Terörle mücadele konusunda da açıklamalarda bulunan Bahçeli, Türkiye’nin milli güvenliğini hem içten hem de yakın çevresinden başlayarak sağlaması gerektiğinin altını çizdi. Bahçeli, “Terörle mücadele sonuca ulaştıkça, hıyanete pençe vurulup köküne kıran girdikçe HDP’nin ve PKK’nın kaçacak ve saklanacak yeri olamayacak, işbirlikçi ve siyasi hayranlarının da foyası ortaya çıkacaktır. Sözde büyük Kürdistan ihaneti bizzat Kürt kökenli kardeşlerimin muazzam tepki, üstün dirayetiyle gömülecektir. Hiçbir Kürt kökenli kardeşim vahşi emperyalizmin kurşun askerliğine, insan ve kan tacirlerinin piyonluğuna tamam demeyecek, tamah etmeyecektir. Siyasi parti görünümü altında kanlı ve karanlık ilişki ağlarına sahip olan HDP’yle ilgili kalıcı hükmü büyük Türk milleti günü geldiğinde verecek, bu terör aparatını kuşkusuz tasfiye edecektir. Türkiye, milli güvenliğini hem içte hem de mücavir topraklarda sağlamak, emniyete almak durumundadır. Fırat’ın doğusunda kurulması planlanan güvenli bölge, henüz ortak sınır devriyesinin ötesine geçmiş değildir. ABD bir yanda güvenli bölge için Müşterek Hareket Merkezi’nde Türkiye ile eş zamanlı çalışmalar yürütürken, diğer yanda terör örgütü PKK/YPG’ye silah yardımına devam etmektedir. Bu ikiyüzlü ve muhataralı tavır müttefiklik hukukuyla çelişmekte, stratejik ortaklıkla ters düşmektedir. ABD’nin, güvenli bölge planlamasını bölücü terör örgütünün sözde güvenlik açığını kapatmak üzerine tasarlama ve temin etme niyeti vahim ve fahiş bir yanlıştır. Bu yanlıştan acilen dönülmelidir. Türkiye’nin sabrını test etmek, sinir uçlarıyla oynamak hiçbir ülkenin tevessül etmemesi gereken bir hata ve handikaptır” dedi.

“Siyasette yeni arayış çabalarının ölü doğmaktan başka şansı yoktur”
Birleşmiş Milletler 74’üncü Genel Kuruluna da dikkat çeken Bahçeli şunları kaydetti:
“17 Eylül 2019’da başlayacak olan Birleşmiş Milletler 74. Genel Kurulunda Türkiye-ABD arasında kurulması beklenen muhtemel görüşme trafiğinin güvenli bölge etrafındaki kuşku ve güvensizlikleri gidermesi, ülkemizin meşru tezlerinin ve haklı endişelerinin anlayışla karşılanıp gereğinin yapılması samimi dileğimizdir. Aksi halde Türkiye başının çaresi bakmalı, Fırat’ın doğusuna milli güç imkânlarıyla ansızın girmeli, huzur ve güvenliği tesis etmelidir. Orman yakan, sonra da dönüp kesilen ağaca tepki gösteren, insan canına kast eden, arkasından demokrasi ve özgürlük edebiyatı yapan canilerin istismarlarıyla birlikte kökleri kurutulmalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi önümüzdeki dönemde sorumlu, ahlaklı, ilkeli ve milli muhalefet çizgisini ilkeli ve iradeli biçimde koruyacaktır. Cumhur İttifakı’nın yaşaması ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yerleşip kurumsallaşması için üzerimize düşen her görev eksiksiz yerine getirilecektir. Ayrıca siyasette yeni arayış ve partileşme çabalarının ölü doğmaktan başka şansı da olmayacaktır. Cumhur İttifakı’nı gölgelemeye, kayyum atamasını sorgulamaya, MHP ile AK Parti arasına çomak sokmaya heves eden eski ve marazi siyasetçilerin, terör sevici ve sicili lekeli şahsiyetlerin kumpasları kesinlikle tutmayacaktır."

Emin Kuvat

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Büyükkılıç: "Pınarbaşı bizim gözbebeğimiz" Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç ilçe ziyaretleri çerçevesinde Pınarbaşı ilçesini ziyaret etti. Başkan Büyükkılıç; “Pınarbaşı bizim için önemli, Pınarbaşı bizim gözbebeğimiz. Pınarbaşı’mızı ihya etmeye devam edeceğiz. İyi ki varsınız” dedi. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, AK Parti İl Başkanı Fatih Üzüm ile birlikte Pınarbaşı ilçesini ziyaret etti. İlçede gençlerin coşkuyla karşıladığı Başkan Büyükkılıç’a ilçe sakinleri sıcak ve samimi bir şekilde yoğun ilgi gösterdi. İlk olarak AK Parti Pınarbaşı İlçe Başkanlığı’nı ziyaret eden Başkan Büyükkılıç, başkanlık önünde ilçe sakinlerine hitap ederek, “Cenab-ı Allah birliğimizi, beraberliğimizi, huzurumuzu bozmasın. Ay yıldızlı Türk bayrağımızın altında vatanına, milletine, devletine sahip çıkan ve bu anlayış içerisinde yaşayan insanlar olmayı lütfetsin, nasip eylesin” dedi. Pınarbaşı ilçesinin Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin olmazsa olmazı olduğunun altını çizen Büyükkılıç, “Pınarbaşı bizim için önemli, Pınarbaşı bizim gözbebeğimiz. O açıdan Pınarbaşı’mızla ilgili yapılması gereken ne var ise yaptıklarımıza ilave olarak onları yapma yönünde gayret göstereceğimizi ifade ediyorum. Tabi ki hatırlatıyoruz, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin, Pınarbaşı, olmazsa olmazı. Kayseri’mizin güzide ilçesi, aynı şekilde merhum Alparslan Türkeş’in de memleketi” şeklinde konuştu. Başkan Büyükkılıç, 6 Şubat 2023 depremlerindeki desteklerinden dolayı ilçe sakinlerine teşekkür ederek, “Pınarbaşı’mızın 6 Şubat depremleri döneminde yapmış olduğu fedakârca çalışmalardan dolayı her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız. Giymediniz giydirdiniz, sıcak çorbalar ikram ettiniz, vatandaşlarımıza destek sağladınız. Pınarbaşı’mızın insanlarının sistemi fedakârlık üzerine kurulmuş durumda” ifadelerini kullandı. Birlik, beraberlik mesajı veren Büyükkılıç, “Bundan sonra el ele vereceğiz, gönül gönle vermeye devam edeceğiz. Pınarbaşı’mızı ihya etmeye devam edeceğiz. Doğalgaz ile ilgili çalışmalar konusunda çalışmaların devam ettiğini biliyorsunuz. Dedik ki ihtiyacı olan hiçbir kardeşimizi dışında bırakmadan kombi konusunda gerekli desteği vereceğimizi ifade ediyoruz” diyerek kombi projesinin yürütüldüğünü dile getirdi. Pınarbaşı’nın, cazibe merkezi olması ve vatandaşların daha iyi şartlarda yaşaması, bu anlamda Pınarbaşı’nın uygun hale getirilmesi için irade göstereceklerini dile getiren Başkan Büyükkılıç, “Fen İşleri ekibimiz, elektrik şirketimiz, kırsalımız, tarım işlerimiz, tüm park bahçelerimiz, temizlik birimimiz el ele gönül gönle. Gönüllerde yer edecek, Pınarbaşı’nı ihya etmeye devam diyorum. Kenetleneceğiz” diyerek Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve Memduh Uzunluoğlu ile hizmetleri sürdüreceklerini ifade etti. Büyükkılıç, daha sonra AK Parti Pınarbaşı İlçe Başkanlığı’nda parti teşkilat mensupları ile bir araya gelerek, sohbet etti. Başkan Büyükkılıç ve Başkan Üzüm’e ilçe ziyaretinde Cumhur İttifakı Pınarbaşı Belediye Başkan Adayı Menduh Uzunluoğlu da eşlik etti.
İstanbul Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun gençlerle bir araya geldi Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, Cumhuriyet Anadolu Lisesi öğrencilerini ağırladı. Öğrencilerle keyifli bir sohbet gerçekleştiren Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun’a AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Zafer Sırakaya da eşlik etti. Gençleri merkeze koyan projeleri hayata geçiren, onlara verdiği önemi her fırsatta dile getiren Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, gençlerle buluşmaya devam ediyor. Cumhuriyet Anadolu Lisesi öğrencileriyle bir araya gelen Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, gençleri Dijital İletişim Merkezi’nde ağırladı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Zafer Sırakaya da gençlik buluşmasına katıldı. "Burada başkan yok" Gençlerle eğitim ve hayata dair keyifli bir sohbet gerçekleştiren Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, ilçede yapılan çalışmalardan da bahsetti. Talep ve önerileri dikkatle dinlerken, “Gençlerimiz bizim her şeyimiz. Yapacağımız çalışmaları, hayata geçireceğimiz projeleri sizlerin istek ve ihtiyaçları doğrultusunda şekillendiriyoruz. Burada bir Başkan olarak değil bir abi, bir arkadaş olarak hayata dair her şeyi keyifli bir şekilde konuşuyoruz. Bugün burada bizlere eşlik eden, sohbetimizi daha keyifli hale getiren AK Parti Genel Başkan Yardımcımız ve İstanbul Milletvekilimiz Zafer Sırakaya’ya da katılımlarından dolayı teşekkür ediyorum” dedi.
Samsun Başkan Türkel: “Atakum’u turizm şehri yapacağız” Samsun’un Atakum ilçesinde Çakırlar Korusu’nu yeni çehresi ile faaliyete geçirmek için çalışmalar sürüyor. Belediye Başkanı Serhat Türkel, Atakum’u turizm şehri yapmak için çalışmalarının devam ettiğini söyledi. Atakum Belediyesi, Türkiye’nin en önemli Longoz (subasar) ormanlarının yer aldığı Çakırlar Korusu Tesisi’nde çalışmalarına hız verdi. Belediye ekipleri, İncesu Yalı Mahallesi’nde bulunan merkezde bakım, onarım ve çevre düzenleme çalışmaları yürütüyor. Yoğun mesai harcayan ekipler, spor alanları, parklar, ahşap köprü ile kulübelerin yanı sıra kafe ve restoranları özenle tadilat ediyor. Geniş gövdeli ağaçları, bitki ve kuş çeşitliliği ile doğaseverlerin buluşma noktası olan Çakırlar Korusu, yenileme çalışmalarının ardından vatandaşların hizmetine açılacak. Çalışmalar hakkında bilgi veren Atakum Belediye Başkanı Serhat Türkel, “Çakırlar Korusu, vatandaşlarımıza şehir stresinden uzaklaşarak huzur ve dinlenme molası sunan, eşsiz bir yaşam alanı. Hemşerilerimizin Atakum’un muhteşem doğası eşliğinde keyifli vakit geçirebilmelerini sağlamak için tesisimizin imkanlarını artırmayı istiyoruz. Doğayla iç içe bir kent kültürü oluşturacağız. Çocuklarımızın rahatça oyun oynadığı, bisiklet sürdüğü, vatandaşlarımızın yeşilin tadını çıkararak sporunu yaptığı, çayını yudumladığı daha konforlu bir yaşam alanı oluşturmak için çalışmalarımız devam ediyor. Kentimizin seyir zevki veren doğal güzelliklerini tanıtırken, en iyi hizmeti sunmayı hedefliyoruz. Atakum’un turizm kenti olması bakımından Çakırlar Korusu, büyük önem taşıyor. Tesisimizi, bölge turizminde önemli bir merkez haline getirerek, Atakum’u turizm kenti yapacağız. Çakırlar Korusu, yeni imajıyla tüm vatandaşlarımızın buluşma noktası olacak” diye konuştu.
İstanbul Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde 6 kişinin öldüğü, 99 kişinin de yaralandığı terör saldırısı ile ilgili mahkeme kararı açıklandı İstiklal Caddesi’nde meydana gelen bombalı terör saldırısına ilişkin aralarında bombayı bırakan Ahlam Albashir’in de bulunduğu 36 sanığın yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, sanık Albashir’in 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ile bin 794 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde 13 Kasım 2022 Pazar günü bombalı bir terör saldırısı gerçekleşmiş, olayda 6 kişi yaşamını yitirirken, 99 kişi de yaralanmıştı. Olaya ilişkin davanın görülmesine devam edildi. İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada aralarında Ahlam Albashir’ın da bulunduğu 5 tutuklu sanık ile sanık avukatları hazır bulundu. Bazı tutuklu sanıklar ise mahkemeye Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Mahkeme başkanı, bazı sanıklara ek savunma hakkı tanıdı. Ek savunmalarını yapan sanıklardan daha sonra duruşmanın biteceği belirtilerek son sözlerini söylemeleri istendi. "Vefat edenlerden dolayı bana vereceğiniz herhangi bir hükmü, cezayı kabul ediyorum" Duruşmada son sözü sorulan sanık Ahlam Albashir, "Kendimi savunmayacağım, gerçekleşen patlama ve vefat edenlerden dolayı bana vereceğiniz herhangi bir hükmü, cezayı kabul ediyorum. Ammar’ın hiçbir şeyden haberi yoktur, Ahmet’in de telefonu kırdığında hiçbir şeyden haberi yoktu. Atölyede bayan olduğum için kalmama razı olmadılar, beni misafir ettiler. Bu insanların olayla hiçbir alakası yok. Sayın Başkan ile baş başa konuşmak istiyorum" dedi. Diğer sanıklar ise son sözlerinde suçsuz olduklarını, tahliyeleri ile beraatlarını talep ederken bazı sanıklar olayı gerçekleştiren kim varsa beddua etti. Albashir’e 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ile bin 794 yıl hapis cezası Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Ahlam Albashir’in ’devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak’ suçundan 1 kez, ’tasarlayarak, bombalama suretiyle kasten öldürme’ suçundan 6 kez olmak üzere toplamda 7 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Heyet, sanığı ‘tasarlayarak, bombalama suretiyle kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 99 kez 18 yıl hapis, ‘tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi’ suçundan 12 yıl hapis olmak üzere toplamda bin 794 yıl hapis cezasıyla cezalandırdı. Sanık ayrıca, ‘tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi’ suçundan 22 bin lira adli para cezasına da çarptırılırken, ’silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan ise hüküm kurulmasına yer olmadığına hükmedildi. 2 sanığa bin 35 yıl hapis cezası Mahkeme, sanıklar Fatma Berkel ile Ferhat Habeş’i ’devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak’, ’tasarlayarak, bombalama suretiyle kasten öldürmeye yardım’, ‘tasarlayarak, bombalama suretiyle çocuğa karşı kasten öldürmeye yardım’ ve ‘silah sağlama’ suçlarından toplamda ayrı ayrı bin 35 yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanıklar hakkında ayrıca, ’silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildi. Mahkeme heyeti, sanıklar Bakar Carkes, Hadir Carkes, Hatice El Kurdi ve Salih Carkes’i ‘suçluyu kayırma’ suçundan ayrı ayrı 4 yıl hapis, sanıklar Hüseyin Güneş, Mahmud El Abid, Mahmud El Yusuf, Süleyman Güder ve Tareq Alkhatib’i ‘göçmen kaçakçılığı’ suçundan ayrı ayrı 6 yıl hapis, sanık Hazni Gölge’yi ‘göçmen kaçakçılığı’ suçundan 9 yıl hapis cezasına çarptırırken, sanıklar hakkındaki ‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak’, ‘tasarlayarak, bombalama suretiyle kasten öldürme’ ve ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçlarından kesin ve yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlarına hükmetti. 2 sanığa 17’şer yıl hapis cezası Mahkeme, sanıklar Ammar Jarkas ile Ahmet Carkes’i ‘göçmen kaçakçılığı’, ‘suçluyu kayırma’ ve ‘suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçlarından toplamda ayrı ayrı 17 yıl hapis cezasına çarptırdı. Heyet, sanıkları ’tasarlayarak, bombalama suretiyle kasten öldürme’, ‘tasarlayarak, bombalama suretiyle kasten öldürmeye teşebbüs’ ve ‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak’ suçlarından ise kesin ve yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlarına hükmetti. 12 sanığa beraat Öte yandan, 11 sanık ile suça sürüklenen çocuk A.E. hakkında üzerlerine atılı suçlardan kesin ve somut delil elde edilemediği gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlarına karar verilirken, aralarında Bilal Elhacmaos’un da bulunduğu 10 sanığın ise dosyalarının ayrılmasına hükmedildi. 6 sanığın tutukluluk hali devam, 4 sanığa tahliye Sanıklar Ahlam Albashir, Ahmed Carkes, Ammar Jarkas, Fatma Berkel, Ferhat Habeş ve Hazni Gölge’nin tutukluluk hallerinin devamına hükmedilirken, sanıklar Hüseyin Güneş, Ahmad Alhaj Mwas, Ahmad Haj Hasan, Hasan Ali’nin ise tahliyelerine karar verildi. 1 sanık baygınlık geçirdi: ’’50 sene içeride kalacağım ne için, bunun için mi?’’ Açıklanan kararın ardından sanık Fatma Berkel, mahkeme salonunda baygınlık geçirerek, ‘’Ben ne yapmışım? 50 sene içeride kalacağım ne için, bunun için mi?’’ ifadelerini kullandı.
Manisa Yunusemre Belediyesi’nin borcu açıklandı: “1 milyar 103 milyon” Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, Yunusemre Belediyesi’nin borcunu açıkladı. Belediye binası önünde asılan pankartla borçları duyuran Başkan Balaban, “1 milyar 103 milyonluk rakamla Türkiye’deki en borçlu ilçe belediyelerinden biriyiz. Bunu bahane etmeyecek, bu sorunu da kısa sürede çözeceğiz” dedi. Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, Yunusemre Belediyesi’nin borcunu açıkladı. Belediye Hizmet Binası önünde basın toplantısı düzenleyen Başkan Balaban, borç kalemlerinin yer aldığı pankartı da hizmet binasına astırdı. Geçmiş yönetimden ekonomik anlamda kötü bir miras aldıklarını aktaran Başkan Semih Balaban Manisa’da CHP’nin aldığı 14 belediyeden 13’ünün toplam borcunun Yunusemre Belediyesi’nin borcuna ulaşmadığını söyledi. Bu borcu çözmek için yoğun bir şekilde çalıştıklarını kaydeden Yunusemre Belediye Başkanı Balaban, halktan aldıkları güçle de en kısa sürede bu sorunu aşacaklarını söyledi. “Borç, ilçedeki 13 belediyenin toplamından fazla” Başkan Balaban yaptığı açıklamada, “Bizden önce görev yapan belediye başkanımıza yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür ederiz. Ama şunun da altını çizemeden geçemeyeceğim. Bize çok kötü bir ekonomik miras bıraktılar. Halktan aldığımız güçle bu sorunu çözmek için elimizden geleni yapıyoruz. Kısa sürede de aşacağımıza inanıyorum. Manisa’da 14 ilçe belediye başkanlığı kazandık. Büyükşehri bir kenara bırakıyorum. 13 belediyemizin toplam borcu bir Yunusemre Belediyesi’nin borcu etmiyor. Bu açıklamanın sarkmasının nedeni ise belediyeye bağlı şirketlerin bize yeni devrolması. Yaptığımız çalışma sonrası net bir bilanço olarak 1 milyar 103 milyon TL borcumuz olduğunu belgeleri ile tescilledik. Bunu da belediye binamıza, millet çarşısına ve köprüye astık. Ama köprüye astığımızı kaldırmışlar. Türkiye’deki en borçlu ilçe belediyelerinden biriyiz. Hiçbir zaman mazeret üretmeyecek, iş üreteceğiz. Projelerimiz, tasarruf tedbirlerimizle bu borcun da üstesinden gelip halkımızın desteğiyle bu sorunu da aşacağız” ifadelerini kullandı. Yapılan yanlışları sıraladı Belgelerle tespit ettikleri rakamın çok ciddi bir rakam olduğunun altını çizen Belediye Başkanı Balaban, yapılan yanlışları da anlatarak, “Bu rakam çok ciddi bir rakam. Ama yapılan israf da ortada. Hiç ihtiyaç olmadığı halde saltanat makamı gibi kiralanan araçlar. Yanlış satışlarla belediyenin zarara uğratılması. Bunu da belgeleri ile açıkladık. Şatafat ve lüks içinde yaşam. Bunları da tek tek belgeledik. Bizler mütevazi bir şekilde yaşamaya devam edeceğiz. Hiç bir başkan yardımcısı makam aracı kullanmıyor. Burada bir ihtiyaç olduğunda havuzdan araç kullanıyorlar. Bizler her zaman gösterişten uzak, halkın içinde olan bir yönetim olarak yaşamımızı sürdüreceğiz. İsraf ve saltanat düzenine, halktan koparak güç zehirlenmesine uğramış halkçı belediyeciliğimizle son vereceğiz” dedi. ‘Belediyeyi şeffaf, hak ve hukuka uygun bir anlayışla yöneteceğiz’ “Bunu bütün AK Parti camiasına mal etmiyorum” diyen Başkan Balaban açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Güzel işler olsa da halkın yararına olmayan da bir sürü iş yapılmış. ‘Devlet malı deniz yemeyen ....’ anlayışıyla yönetilmiş. Halk meclislerimiz, başkan yardımcılarımız kısacası hep birlikte bu şehri yöneteceğiz. Şeffaf, hak ve hukuka uygun yöneteceğiz. Büyükşehirle de genel merkezimizle de hep birlikte bu süreci omuz omuza yürüteceğiz. Yereldeki bu başarımız bizi genelde de iktidara taşıyacaktır. Bize destek veren başta Genel Başkanımız Özgür Özel olmak üzere parti teşkilatlarımıza, milletvekillerimize ve tüm seçmenlerimize herkese teşekkür ediyorum.”