POLİTİKA - 09 Şubat 2019 Cumartesi 15:42

MHP Lideri Bahçeli: 'Türkiye’nin bekası için mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz'

A
A
A
MHP Lideri Bahçeli: 'Türkiye’nin bekası için mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz'

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisini Ankara’dan Adana’ya gelirken, telefonla aradığını belirterek, "Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesinin ismini Alparslan Türkeş Üniversitesi olarak belirlemeyi düşündüklerini söyledi. Partimizin 50. kuruluş yıldönümünde böylesine heyecan verici bir düşünce, MHP mensuplarını ve dava arkadaşlarımızı memnun etmiştir" dedi. Bahçeli, Türkiye’nin bekası için mücadele

MHP'nin kuruluşunun 50. yıl dönümü sebebiyle çeşitli programa katılmak üzere Adana’ya gelen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TÜYAP Çukurova Fuar Alanı’nda düzenlenen kutlama etkinliklerine katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program, MHP’nin 50 yıllık siyasi hayatını anlatan film gösterimiyle devam etti.

Programda konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP’nin 9 Şubat 2019 tarihindeki 50’nci kuruluş yıldönümü kutlamalarına katılmak maksadıyla Ankara’dan Adana’ya yola çıktığında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Sivas'tan kendisini telefonla aradığını belirterek, "Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesinin ismini Alparslan Türkeş Üniversitesi olarak belirlemeyi düşündüklerini söyledi. Partimizin 50. Kuruluş yıldönümünde böylesine heyecan verici bir düşünce, MHP mensuplarını ve dava arkadaşlarımızı memnun etmiştir. Cumhurbaşkanımızın böyle bir düşünce ve tasarrufu, müstesna ve muazzez bir armağan olmuştur" dedi.

"Üç hilali başının üzerinde taşıyan kardeşlerimize teşekkür ediyorum"

Milliyetçi hareketin, Adana’dan yürüyen, Ankara’da yükselen bir kahramanlık öyküsü olduğunu ifade eden Bahçeli, "Bizimkisi beka diye yazılan, birlik ve kardeşlik diye anılan bir ruhtur. Gözünü kızıl elmaya çeviren, gönlünü turana adayan, Türklüğün gururunu, İslam’ın ahlakıyla birleştiren bir ülküdür. 1996’dan sonra yine aynı yerde, aynı çizgideyiz. Dile kolay, bir ülkünün peşinde 50 yıl geçti. Kopan takvim yaprakları sarardı, yıllar yılları kovaladı, ömürler su gibi akıp gitti. Tarih 1969’un 9 Şubatıydı.

Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’nin olağanüstü kongresi, Adana’da toplanmıştı. Bir karar verilecekti. Merhum başbuğumuz Alparslan Türkeş, 50 yıl evvel bugün, Türkiye’nin şanlı geleceği için yeni bir çağı bildiriyordu. Ne mutlu ki 9 Şubat 1969’da partimizin ismi Milliyetçi Hareket Partisi oldu. Amblemlerimiz ‘Üç Hilalin’ mührüyle buluştu. Bu vesileyle 50 yıllık onurlu bir mücadelede ‘Üç Hilali’ başının üzerinde taşıyan her kardeşime içtenlikle teşekkür ediyorum" diye konuştu. On yıllardır daha güçlü bir Türkiye’nin hasreti çekildiğini ve her zaman zora talip olduklarını ifade eden

Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Her zaman zorbalara kafa tuttuk. Karanlık gecelere ışık olmak için katran emellere su olmak için 50 yıl mücadele ettik. 50 yıl duadır, duruştur, dirayettir. 50 yıl vatan sevgisinin kefili, millete mensubiyetin kazancı, devlete muhabbetin kalbidir. Türkiye’nin varoluşuna aşkla bağlandık. Kimi zaman görünmedik kimi zaman gösterilmedik, kimi zaman da görmezden gelindik. Haksızlarla boğuştuk, yılmadık. İftiralarla boğaz boğaza geldik yıkılmadık. Sonu gelmez tahriklerle tükenmeyen komplolarla yolumuzu kesmek istediler, yeni bir yol açtık. İhanete uğradık inmedik, hançer yedik düşmedik, şehit olduk ölmedik. Sabrettik, öfkemizi yüreklerimizin mahzenlerine kilitledik.

Değişimin yönü, hız ve boyutu dengeli olmak durumundadır. Dikkat edilmesi gereken püf nokta budur. Bununla birlikte kompleks duygular ve özenti psikolojisi kapsamında özden kopuşlar yaşanabilir. MHP, 50 yılda başkalaşmadan değişmeyi, özünden kopmamayı, gelişmeyi başarmıştır. Nice siyasi partiler ülkemizden gelip geçti. MHP, dünyayı Türk-İslam kavrayışıyla sürekli yenilenmeyle ayakta tutabilmiştir. Darbeler yaşanmış, demokrasi kepenk indirmiş, partiler teker teker kapanmıştı. Zaman olmuş sadece ülküdaşlar değil davamız yargılanmıştı. Bütün bu dönemlerde yine de bir ülkünün peşinde koşan dava büyüklerimiz ve arkadaşlarımız teslim olmamıştı. Bugün de kan, aynı kandır. Fıtrat ve fikir değişmemiş, tıpa tıp aynı noktada düğümlenmiştir.

Kök aynıysa, köken korunuyorsa değişimden kaygılanmaya gerek yoktur. Tarihimizle kavgalı, milletimizle mesafeli sözde aydınlar, Türkiye’nin kuyusunu kazmakla meşgul olan köksüzlerdir. Onlar değişim çığlığı atarken biz, 50 yıldır bu korkaklarla ters düştük. Biz kovaladık bunlar kaçtı. Kaçtıkları yerde tuzak kurdular, saklandıkları delikte hep kalleşliğin kıvılcımını saçtılar. Bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Hainin satılmışın hesabını eninde sorunda göreceğiz."

"31 Mart Yerel Seçimleri bir beka imtihanıdır"

31 Mart Yerel Seçimleri’ni bir beka imtihanı olarak gördüklerini dile getiren Bahçeli, muhalefetin AK Parti’nin arka bahçesi ve bekçisi çıkışlarına yönelik şunları söyledi:

"Birlik varsa düzen vardır. Birlik varsa istiklal, beka, istikrar vardır. Milli beka olduğu için Türk devlet felsefesi yaşamış, asırları aşmıştır. İsimler farklı olabilir fakat ruh, kök, cevher, millet, devlet aynıdır. Akıllarınca bizle alay edip aşağılamaya çalışıyorlar. Ancak battıkça batıyorlar. Bekçilik şerefli bir görevdir. Sabırla beklemek, sebatla nöbet tutmak, onurların en büyüğüdür. Türkiye’nin bekası için bekçi olmaya hazırız. Türk milletinin varlığı için gereken bekçilikse bize düşeni seve seve yaparız. 15 Temmuz darbe girişimine tiyatro diyen ajanlarla muhatap değiliz.

Bizler, kalpleri imanla çarpan vatan bekçileriyiz. 1918’in Kasım ayında parmağıyla işaret ederek, ‘Geldikleri gibi giderler’ diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün mirası Cumhuriyet Halk Partisi’ni yiye yiye kuşa çeviren Kemal Kılıçdaroğlu, bela mıdır, yoksa bir siyaset enkazı mıdır? Bunlar utançları daha sonra unutkanlığa dönen gafillerdir. Beka sorunu değil, zeka sorunu olduğunu söyleyen hakikat katilleridir. 15 Temmuz’da dehşet verici bir gece yaşamıştır. FETÖ iblisi silaha davranmış, bombaları kuşanmış, işgale teşebbüs etmiştir. Milli bekamız, ağır bir saldırıya maruz kalmıştır. Anadolu karanlığa gömülecek, Türk milleti birbirine düşecekti. Ama biz tarih şuuruyla hareket ettik. Milli sorumluluğumuzun gereği neyse onu yaptık. 7 Ağustos Yeni Kapı Mitingi’nin de çatısı, beka kavgasıydı."

Bahçeli, İYİ Parti'ye yüklendi

1 Kasım 2015 Seçimleri’nin ardından başlarına gelmeyen kalmadığını, MHP’yi bitirmek için her şeyin yapıldığını belirten Bahçeli, İYİ Parti’ye de yüklenerek, "Pensilvanyalı kardinal ve Trump, Türkiye’nin zaaf anını kolluyordu. İş başa düştü. Cumhur İttifakı da işte bu şekilde doğdu. Türk milleti, 16 Nisan Referandumu’nda yeni bir sayfa açtı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, milletin iradesiyle kabul gördü. 24 Haziran Seçimleri’yle Türkiye, yeni bir hükümet sistemine resmen geçmiş oldu. 1 Kasım 2015 Seçimleri’nden sonra başlayan hain akın, 24 Haziran Seçimleri’nde zirveye çıktı.

Partimize olmadık saldırılar yapıldı. Adeta siyasi bir lince uğradık. Kötüden iyi çıkartmak için tezgah kuruldu. Paradigma değişikliği parolasıyla duyguları istismar edilen arkadaşlarımızdan imzalar toplandı. İhtilal yapacağız diyerek, tarlalarda toplanıp siyası şovlar yapıldı. Tam bir imha operasyonuydu. MHP’yi tellere asmak, yok etmek için korsan kurultaylardan, siyasi kundakçılığa kadar her şey yaşandı. Geldiğimiz bugünkü aşamada ise İYİ Parti, önce HDP’ye ulaştı, CHP’ye dolandı, Pensilvanya’ya çoktan ulaştı. İYİ Parti’nin Genel Başkanı, 12 Eylül Mahkemeleri’nde inim inim inleyen dava arkadaşlarımıza idam kararı çıkartan Nurettin Soyer’in oğlunu, destekleyeceklerini ilan etti. O günlerde yargılanan dava arkadaşlarımızın ailelerinin sabıka kayıtları, haksız ve hayasız şekilde sakıncalı gösterildi. Ne öğretmen olabildiler, ne hakim ne de savcı. Hani babadan oğula suç geçmiyordu? Ey zalimler, size gelince geçmeyen, bize gelince kurşun gibi deldi de geçti" dedi.

"Babasıyla gurur duyan Tunç Soyer'e rıza göstermemizi beklemeyin"

Eleştiri oklarını İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e yönelten Bahçeli, babasıyla gurur duyduğunu söyleyen Tunç Soyer ismine rıza göstermeyeceklerini belirterek, "Ülkücülük ağabeyden kardeşe geçerken sorun olmuyor da suç babadan oğula geçerken mi sorun oluyor? Akıl tutulması değil mi bu? Suçun babadan oğula geçip geçmediğini, 12 Eylül Mahkemeleri’nden sonra işkenceye uğrayan, elektrikler verilen kahramanlarımıza sorsunlar. Nurettin Soyer’in işkencesinde şehit düşen Bekir Bağ’a sorsunlar. Zalim kimmiş, cani kimmiş, gaddar kimmiş ibreti alem için öğrensinler. Zulüm savcısı Nurettin Soyer’in, aralarında başbuğumuzun da olduğu davada idam cezası isterken hiç mi dudağı titremedi? Biz yıllarca ses çıkarmadık. Devlet de bizim, ordu da bizim dedik. Ama babasıyla gurur duyan Tunç Soyer ismine rıza göstermemizin kimse beklemesin" diye konuştu.

Millet İttifakı’nın terörle anlaşma yaptığını belirten Bahçeli, "CHP, HDP, İYİ Parti, ÖDP ile PKK ve FETÖ ittifakı netleşmiştir. Zilletin taşları iyice yerli yerine oturmuştur. Kılıçdaroğlu’nun tükenişine ise çok az kalmıştır. Yara kaşımaktan bahsedenler saptırmasın. Bizim derdimiz, 12 Eylül öncesi cunta mahkemelerindeki haksızlıkları ve bunların faillerini afişe etmektir. Babasıyla gurur duyan Tunç Soyer’e herkesin söyleyecek sözü vardır. Biz, milletimize zehir yedirmeye çalışanların huzurlarını kaçırıyoruz" dedi.

"Aramızdan ayrılmış ama pişmanlık duyan kardeşlerimle helalleşmeye hazırız"

MHP’nin kuruluşunun 50. yılı münasebetiyle, gözü ‘Üç Hilalde’ kalan, aralarından ayrılan herkesle helalleşmeye hazır olduklarını ifade eden Bahçeli, "Aramızdan bir vesileyle kopmuş, hata yaptıklarını düşünen, pişmanlık yaşayan, yuvasının özlemini çeken ülkücü her kardeşimle, dava arkadaşımla helalleşmeye hazırım. Onlara sadece kapımızı değil, gönlümüzü de açıyorum. 18 bin 262 günde herhangi bir sebepten dolayı küsen, kızan, kırılan kardeşlerime de kavuşmak için vazgeçilmez bir yeminle, 50 yıllık emanetin hepimize yeteceğini söylemek istiyorum. Gelin belayla daha fazla ortak olmayın. Milli bekamızın mücadelesine katılın.

El birliği, güç birliği, ülkü birliği yapalım. Ne kadar terör sevici varsa yakalarından tutalım. Türkiye’ye sahip çıkalım. Türkiye içte ve dışta büyük bir tehdidin kapanında, siyasi, sosyal ve ekonomik çembere alınmış durumda. Bırakın, Kılıçdaroğlu tüm Vandalların izinden yürüsün. Biz Türk milleti için her türlü fedakarlığa hazırız" ifadelerini kaydetti.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, nice 50 yıllara ulaşmak için yine Adana’dan yola koyulacaklarını, hevesle, imanla, akılla ve yürekle başaracaklarını belirterek, partililerin 50. yıldönümünü tebrik ederek sözlerine son verdi.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin 50. kuruluş yıldönümü kutlamalarına AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu, AK Parti Adana Milletvekillerinin yanı sıra MHP’nin il ve ilçe teşkilatları ile çok sayıda partili katıldı. 

Rüşan Anıl Atar - Mustafa Yusuf Kantarlı
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.