POLİTİKA - 28 Ekim 2017 Cumartesi 17:58

MHP’den subliminal mesajlara yönelik kanun değişikliği teklifi

A
A
A
MHP’den subliminal mesajlara yönelik kanun değişikliği teklifi

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Konya Milletvekili Esin Kara, partisinin genel başkan yardımcısı ve Bursa Milletvekili Mustafa Hidayet Vahapoğlu ile birlikte, özellikle gençler ve çocukları etkileyen subliminal mesajlara yönelik hazırladığı kanun değişikliği teklifini Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na sundu.

“Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kanunu” ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifinin gerekçesinde, toplumsal bozulmanın önüne geçilebilmesi için yazılı ve basılı materyallerde, televizyon yayınlarında, internet ortamında bulunan subliminal mesajların ya da açık olarak verilen olumsuz mesajların denetiminin arttırılması, bu tür kaynaklara ulaşımın engellenmesi ve cezai müeyyidelerin getirilmesi amaçlandığı vurgulandı.

“Hayatımızın her anında subliminal mesajlarla karşılaşmaktayız”

Küresel boyutta tablet ve akıllı cep telefonlarının yaygın kullanılmasıyla insanlarda bağımlılık haline gelen dijital, sosyal medya ve oyunlarda tüm yaş gruplarını etkisi altına alan bir bağımlılık türü ortaya çıktığı kaydedilerek, “Dijital ortamın etkisi ile toplumsal olarak yozlaşmanın yanında sanal âlemde birçok tehlike hepimizi beklemektedir. Dijital ortamda verilen mesajlar kimi zaman açıktan, çoğu zamanda gizli ve doğrudan şuur altına yönelik, uzman olmayan kişilerin anlayamayacağı özellik ve şekillerde verilebilmektedir ki bu çoğunlukta olandır. Subliminal mesajlar kişinin bilinçaltına gönderilen gizli özellikte ve başka bir objenin içine normal insan algısı limitlerinin altında işaret ya da mesajların saklanması suretiyle fark edilmeden insanların bilinç altınlarını yönlendiren mesajlardır.

Bu mesajlardan etkilenenler farkında olmadan bir gruba, bir milli yada dini değere müzahir yada düşmanlık düzeyinde hasım haline getirilebilmektedir. Hayatımızın her anında bilinçli olarak hazırlanmış ve gizlenmiş subliminal mesajlarla karşılaşmaktayız. Bu mesajlar kimi zaman Müslümanın seccadesindeki haç işareti olmakta ve ona secde ettirilmekte, kimi zaman İstanbul’un fethini veya Viyana kuşatmasını eleştiren bir figür olduğu gibi kaligrafik oyunlarla ayakkabılara, halılara işlenmiş-gizlenmiş Allah kelamı ve Peygamberimizi ifade eden figürler olabilmektedir. İnternet ortamındaki videolarda, çizgi filmlerde, bilgisayar oyunlarında milli ve dini kahramanlarımız yenilmesi, yok edilmesi gereken ve insanlığa zararlı şahsiyetler olarak yer almaktadır” denildi.

“Çocuk ve gençlerin psikolojisi bozuluyor”

Yakın zamanda dünyada oynanması yasaklanan dijital oyunların bir bölümünün çocuğun intihar etmesine sebep olan bilgisayar oyunları olduğu bilindiği ifade edilerek, “Teknoloji ortamında bilinçaltı tehlikesi özellikle çocuk ve gençlerimiz üzerinde olumsuz etki oluşturarak, toplumsal yapımızı tahrip edecek düzeye gelmiş bulunmaktadır. Televizyon kanallarındaki çizgi filmler, bilgisayar oyunları, müzikler, görsel, işitsel ve yazılı-basılı materyallerle verilen subliminal mesajlarla başta çocuk ve gençlerimizin psikolojilerinin bozulması, mensubu olduğu toplumun temel değerlerine yabancılaştırılması, karşı hale getirilmesi hatta intihar ile sonuçlanan, toplumsal bozulmanın önüne geçilebilmesi için yazılı ve basılı materyallerde, televizyon yayınlarında, internet ortamında bulunan subliminal mesajların ya da açık olarak verilen olumsuz mesajların denetiminin arttırılması, bu tür kaynaklara ulaşımın engellenmesi ve cezai müeyyidelerin getirilmesi amaçlanmaktadır” görüşüne yer verildi.

Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kanunu’nun ilgili maddelerine, “Küçüklere açık ya da gizli olmak üzere zararlı bilinçaltı mesajlar veren basılı eserler de birinci fıkra kapsamında değerlendirilir”, “Çocukları ve yetişkinleri etkilemeye yönelik açıktan ya da gizli mesajların verilmesini amaçlayan internet ortamında yapılan yayınlar ve oyun programları”, “Televizyon ve radyo yayınlarında çocukları ve yetişkinleri etkilemeye yönelik açıktan ya da gizli mesajların verilmesi yasaktır” ibaresi eklenmesi teklif edildi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Özel öğrencilere, kurtarma köpeği eşliğinde terapi Konyaaltı Belediyesi Sivil Savunma Birimi ekipleri HayatPark Otizm Kurs Merkezi ve Bizim Otizm Vakfı’nda eğitim gören özel bireylere hayvan sevgisini aşılamak amacıyla etkinlik düzenledi. Etkinlikte arama kurtarma köpeği Zeyna ile çocuklar keyifli dakikalar geçirdi. Otizm farkındalık ayı kapsamında Konyaaltı Belediyesi Sivil Savunma Birimi ekibi özel bireylere hayvan sevgini aşılamak üzere harekete geçti. Ekipler ilk olarak Bizim Otizm Vakfı’nda, daha sonra da HayatPark Otizm Kurs Merkezi’ndeki özel bireylere arama kurtarma köpeği Zeyna ile birlikte eğitim verdi. HayatPark’ta gerçekleştirilen etkinliğe Konyaaltı Belediye Başkan Yardımcısı Veysel Akyar da katıldı. Hayvan sevgisi kazandırıldı Zeyna ile verilen eğitime özel bireylerin ilgi gösterdiğini açıklayan HayatPark Otizm Kurs Merkezi öğretmenlerinden Ülkü Atalay, “Konyaaltı Belediyesi Sivil Savunma Birimi ekibi, arama kurtarma köpeği Zeyna ile bize kısa bir eğitim gerçekleştirdi. Özel bireylerimiz Zeyna ile vakit geçirmekten çok mutlu oldular. Onunla oyunlar oynadılar. Hayvan sevgisi kazanmaları adına bu etkinliği çok önemsiyoruz.“ dedi. “Amacımız farkındalık ” Konyaaltı Belediyesi Sivil Savunma Uzmanı Sinan Toprak da, nisan ayının otizm farkındalık ayı olması nedeniyle belediyenin arama kurtarma köpeği Zeyna ile birlikte özel bireylere yönelik farkındalık oluşturmak istediklerini söyledi. Toprak, “Arama kurtarma köpeğimiz Zeyna ile otizmli bireylere bir rehabilitasyon faaliyetinde bulunduk. Onlara faydalı ve yararlı olmaya çalıştık. Köpeklerle yapılan terapi ve rehabilitasyonun derslerine olumlu katkısı olsun istedik. Otizmli öğrencilerin hayvan sevgilerini artırmaya çalıştık. Köpek fobilerini de yenmeye çalıştık. Elimizden geldiği kadar da bu tür faaliyetlerde bulunmak istiyoruz“ diye konuştu.
Ankara Yeniden Refah Partisi lideri Erbakan: “Ahlaklı belediyecilikte belediye başkanlığı makamı ticaret değil, ibadet makamıdır” Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Yeniden Refah Partisi’nin 55 yıllık siyasi geçmişi olduğunu ve geçmişte belediyelerin ’ahlaklı belediyecilik’ anlayışıyla yönetildiğini dile getirerek, “Ahlaklı belediyecilikte belediye başkanlığı makamı ticaret değil, ibadet makamıdır” dedi. Erbakan, bir otelde düzenlenen Yeniden Refah Partisi Belediye Başkanları Toplantısı’na katıldı. Burada konuşan Erbakan, partisinin 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde yüzde 6,2 oy alması sonucu üçüncü parti olduğunu kaydederek, “ Bu büyük başarı, hepimizi sevindirdi. Belediye Meclisi seçiminde Türkiye geneli oy ortalamamız yüzde 7’ye ulaştı. Bu sonuçlara göre bir önceki seçime göre oylarını yüzde yüzün üzerinde artırarak 31 Mart seçimlerinin tartışmasız galibi ve zafer kazanan partisi Yeniden Refah Partimiz olmuştur. Yeniden Refah Partimiz, bugün Türkiye siyasetinin parlayan yıldızıdır ve Türkiye siyasetinin en güçlü aktörü ve anahtar partisi konumundadır” değerlendirmesinde bulundu. “31 Mart seçimleri sonucu, Yeniden Refah Partimizin iktidar yürüyüşünün ayak sesleridir” Yerel Seçimlerde partisinin 20 ilde yüzde 10’un, 132 ilçede yüzde 20’nin ve 210 ilçede de yüzde 10’un üzerinde oy aldığını hatırlatan Erbakan, “Yeniden Refah Partisi, belediye başkanlığını kazanmasa bile pek çok bölgede başarı göstermiştir. Milletimiz tercihini milli görüşten ve Yeniden Refah’tan yana kullanmıştır. Bu sonuçlar milli görüşün ikinci kırk yılda yeniden şahlanışı demektir ve Yeniden Refah Partimizin iktidar yürüyüşünün ayak sesleri demektir” açıklamasında bulundu. Yeniden Refah Partisi’nin 55 yıllık siyasi geçmişi olduğunu dile getiren Erbakan, 1989 ve 1994 yıllarında uygulanan milli görüş belediyecilik anlayışı çerçevesinde ortaya konulan ‘ahlaklı belediyecilik’ anlayışını geçmişte Türkiye’ye kazandırdıklarını ve şimdi de aynı anlayışı devam ettireceklerini kaydetti. “Ahlaklı belediyecilikte belediye başkanlığı makamı ticaret değil, ibadet makamıdır” Yeniden Refah Partisi’nden seçilen belediye başkanlarının, başkanlık makamını ticaret makamı olarak değil, ibadet makamı olarak göreceklerini ifade eden Erbakan, “Belediye başkanlığı makamını kendisini ve akrabalarını zengin etmek için kullanılan bir ticaret makamı olarak görmek, rant belediyeciliğinin özelliğidir. Ahlaklı belediyecilikte belediye başkanlığı makamı ticaret değil, ibadet makamıdır” dedi. Konuşmasının sonunda ise partisinin Ahlaklı Belediyecilik Protokolü’nü ilan eden Erbakan, şu maddelere dikkati çekti: “Belediyelerin yönetiminde yolsuzluğa asla müsaade edilmeyecek. Tüm faaliyetlerin şeffaf ve denetlenebilir şekilde yürütülecek. Belediyelerimizin bütün kademelerinde rüşvete kesinlikle geçit verilmeyecek. Belediye harcamalarında israfa son verilecek. Belediye bütçesinden harcama yaparken kendi cebimizden harcama yapmaktan daha hassas davranılacak ve en kısa sürede ‘Denk Bütçe’ gerçekleştirilecek. İhtiyaç fazlası makam araçları alınmayacak. İhtiyaç hasıl olduğunda ülkemizde üretilen binek araçların tercih edilecek. Hali hazırda belediyenin elinde bulunan ve ihtiyaç fazlası durumunda olan araçlar elden çıkartılacak. Çalışmayan yani bankamatik memuru olan kişilerin durumunun tespit edilerek işine son verilecek ve personel istihdamında sadece liyakat esas alınacak, adil davranılacak. Nesillerimizi tehdit eden LGBT projesi ile en etkili şekilde mücadele edilecek, gençlerimizin ve çocuklarımızın bu felaketten korunması için gerekli çalışmalar yürütülecek. Sokak hayvanlarının mümkün olduğu kadar sahiplendirilmesi, sahiplenilmeyen ve tehlike arz eden hayvanların oluşturulacak en yüksek standartlı barınaklarda veterinerler gözetiminde hayatlarına devam etmelerinin sağlanacak. Böylelikle kamu düzeninin ve kamu sağlığı da koruma altına alınmış olacak.”
İstanbul 59. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nu Frank van den Broek kazandı 59. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nu Dsm-Firmenich PostNL sporcusu Frank van den Broek kazandı ve 2024’ün şampiyonu olarak Turkuaz Mayo’nun ebedi sahibi oldu. TUR’un İstanbul etabına hava muhalefeti engel oldu. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Gençlik ve Spor Bakanlığının destekleriyle Türkiye Bisiklet Federasyonu tarafından bu yıl 59. kez gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu tamamlandı. Organizasyonun 8. ve son etabı olan İstanbul - İstanbul etabında yağmurlu hava etkili oldu. Yağış sonrası yolların kaygan olması sebebiyle 8. etap nötralize edildi. Bisikletçiler yarış dışı olarak İstanbul’da tur atıp etabı tamamladı. Yarışın genel şampiyonu, Yeşil Mayo, Kırmızı Mayo ve Beyaz Mayo sahipleri dünkü sonuçlar geçerli olmak üzere tescil edildi. Geçtiğimiz pazar günü Antalya - Antalya etabı ile start alan ve 8 gün boyunca 1.188 kilometre yol kat eden bisikletçilerin bu yoğun mücadelesi İstanbul’da noktalandı. Tur’u DSM-Firmenich Takımı’ndan Hollandalı Frank Van Den Broek kazandı ve 2024’ün şampiyonu olarak Turkuaz Mayo’nun ebedi sahibi oldu. İkinciliği Terengganu Takımı’ndan Kudus Merhavi, üçüncülüğü de Polti Kometa Takımı’ndan Paul Double kazandı. Beyaz ve Kırmızı Mayoları da Bike Aid sporcusu Vinzent Dorn elde etti. Sprint Mayo’sunu ise yine DSM-Firmenich Takımı’ndan Tobias Andresen elde etti. Takım halinde şampiyonluğu da Q36.5 Pro Cycling aldı. Son etap nötralize edildi Sporcuların güvenliği ön planda olduğu için herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması adına bugünkü yarış nötralize şekilde devam etti. Bisikletçiler, pelotonun önünde TUR’un mayolarını taşıyan liderlerin ardında, yine planlanan güzergahta, Caddebostan Sahili’nde 5 yerine 1 tur atarak Sultanahmet Meydanı’nda parkuru tamamladı. Bu etaptaki para ödülü bir hayır kurumuna bağışlanacak. Beşiktaş Meydanı’ndan saat 11.00’de yola çıkan bisikletçiler saat 13.10 civarında Sultanahmet Meydanı’nda olurken, finiş noktasını 4 formanın liderleri birlikte geçti.