SAĞLIK - 11 Mart 2022 Cuma 08:24

Migrendeki asıl tehlike bilinçsiz ilaç kullanımı

A
A
A
Migrendeki asıl tehlike bilinçsiz ilaç kullanımı

Prof. Dr. Mehmet Özmenoğlu, baş ağrısı nedeniyle aşırı ve bilinçsiz ilaç kullanımına dikkat çekerek; aşırı ilaç kullanımına bağlı bağlı baş ağrısının, günümüzde en sık karşılaşılan klinik tablolardan biri olduğunu vurguladı.

Toplumda baş ağrısı yakınması olmayan kişi sayısı oldukça azdır. Nüfusun yüzde 90’ında yaşamının bir döneminde baş ağrısı yakınması görülüyor. Erkeklerin yüzde 93’ü, kadınların ise yüzde 99’u, en az bir kez baş ağrısı yaşıyor.

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Özmenoğlu, baş ağrısı nedeniyle aşırı ve bilinçsiz ilaç kullanımına dikkat çekti. Prof. Dr. Mehmet Özmenoğlu, "Aşırı ilaç kullanımına bağlı bağlı baş ağrısı, günümüzde en sık karşılaşılan klinik tablolardan biri" dedi.
“Baş ağrılı ve daha çok uzun süreli dirençli migrenli hastalarda; ağrı kesicilerin yoğun ve bilinçsiz kullanımı, başlı başına ağrı nedeni olabiliyor” diyen Prof. Dr. Mehmet Özmenoğlu, “Kronik migrenli hastalarda ağrının sıklığı nedeni ile bilinçsiz ilaç kullanılmasına bağlı baş ağrısı oluşur. Bu ağrılara, migren ilaçlarının ayda 8 günden fazla; ağrı kesicilerin ayda 15 günden fazla alınması neden olur” ifadesini kullanıyor.
“Ağrı kesici veya spesifik bir migren ilacı kullanırken dikkatli olunmalıdır” diyen Prof. Dr. Özmenoğlu, “Aksi takdirde hastalar, migrenden veya baş ağrısından değil, ilaç yan etkisinden etkilenebilirler” uyarısında bulundu.

En yaygın baş ağrısı nedeni: Migren

Baş ağrısına neden olan durumlara da değinen Prof. Dr. Mehmet Özmenoğlu, “Baş ağrılarını, birincil (primer) ve ikincil (sekonder) olarak basitçe iki gruba ayırabiliriz. Baş ağrılı hastaların yüzde 90’ı birincil baş ağrısı grubu içerisinde yer alır. Yüzde 10’luk ikincil baş ağrılı hasta grubunun yüzde 1’i ila 5’inin ağrıları ciddi bir nedene bağlıdır” diyor.

Bu sınıflamanın tanı, tetkik ve tedavi açısından büyük kolaylık sağladığını da vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Özmenoğlu, "Birincil baş ağrıları tekrarlayıcı, benzer karakterde olan, hasta tarafından iyi tanınan ağrılardır. Yaşamı tehdit etmezler ve genellikle tedavi ve önerilerle kontrol altına alınabilirler. İkincil baş ağrıları altta yatan başka bir nedene veya hastalığa bağlı olarak, bazen yaşamı tehdit edebilen, bu nedenle acilen ileri tetkik ve tedavi gerektiren, tanısı konulana dek hastanın gözlem altında tutulması gereken bir klinik tablodur" ifadesini kullanıyor.

Migren, birincil baş ağrıları içerisinde en popüler olan ve en sık görülen baş ağrısı türüdür. Tüm dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15’ini etkileyen migren, klinik olarak basitçe üç alt gruba ayrılıyor: Basit migren, öncü bulgulu (auralı) migren ve kronik (3 aydan uzun süreli) migren.

Migren atağı başladıktan sonra ağrı kesicilerin yararı yok

Prof. Dr. Özmenoğlu, migrenin, sadece bir baş ağrısı türü olmayıp tüm sistemik yapıyı etkileyen özelliklere sahip olduğunu hatırlatıyor. Prof. Dr. Özmenoğlu, “Migren ataklarında ağrı başlangıcı genelde hafif olarak başlayıp şiddetlenir. Ancak çok şiddetli de başlayabilir. Baş ağrısı çok şiddetli olursa etkilere, kusma da eklenebilir. Baş ağrısı 4-72 saat süreli, bazen orta derecede, bazen çok şiddetli zonklayıcı, nabız atar gibidir. Hastaların yüzde 60’ında ağrı tek taraflı olarak hissedilir. Ağrı atak sırasında veya farklı ataklarda taraf değiştirebilir, başın herhangi bir bölgesini tutabilir, yüze yayılabilir. Hastaların yüzde 75’inde migren ataklarına ense ağrısı eşlik eder. Baş ağrısı başlamadan önce ağrı kesiciler yararlıdır, ağrı başladıktan sonra alınacak ağrı kesicilerin çok bir yararı yoktur” diyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Kastamonu’da üniversite öğrencileri Filistin için yürüdü, "katil İsrail" sloganı attı Kastamonu Üniversitesi’nde öğrenim gören öğrenciler ile akademisyenler birçok ülkedeki üniversitelerde Filistin için yapılan protestolara destek vermek amacıyla yürüyüş yaptı. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa’nın çeşitli üniversitelerinde Filistin için yapılan protestolara destek vermek amacıyla Kastamonu Üniversitesindeyürüyüş gerçekleştirildi. İlahiyat Fakültesi önünden başlayan yürüyüşte öğrenciler ile akademisyenle tekbir getirerek “katil İsrail” sloganı attı. Öğrenciler ellerindei “su yok, elektrik yok, vicdan yok”, “ey dünya daha kaç çocuk ölmeli”, “dünyanın gözü önünde binlerce çocuk öldürüldü”, yazılı pankartlarla Orman Fakültesi yanında bulunan yerleşkeye kadar yürüdü. Burada grup adına açıklama yapan İlahiyat Fakültesi öğrencisi Taha Kanbolat, “İsrail’in bu soykırımı durdurulmaz, cezalandırılmaz ve dünya, kendini tüm insanların üstünde konumlandıran bu sapkın zihniyetin hakimiyetine bırakılırsa artık her türlü katliam, soykırım, zulüm, sürgün ve hukuksuzluk, insanlığı büyük felaketlere götürecektir. Kastamonu Üniversitesi Öğretim elamanları, öğrencileri ve mensupları olarak zulme karşı sesini yükselten tüm insanlığı selamlarken, zalim, katil ve soykırımcı sıfatlarını sonuna kadar hak eden İsrail’i ve destekçilerini lanetliyoruz. Dünyamız gelecek nesillere, İslam’ın öngördüğü ’tüm varlıklara derin merhamet’ parolasıyla aktarılacaksa, her şeyden önce, insanlığın tüm ödevlerinin en acili olarak işgalci ve soykırımcı İsrail durdurulmalı ve böyle bir katliama tekrar cüret edemeyecek şekilde cezalandırılmalıdır. Filistin, İslam dünyasının gözbebeklerinden biri olan Kudüs’ün adına yakışır duruma yeniden gelmeli, emniyet, selamet ve merhamet yurdu olmalıdır” dedi. Yürüyüşe Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Ahmet Hamdi Topal, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Atalan ile çok sayıda akademisyen ve öğrenciler katıldı. Yürüyüş sonunda Filistinliler için dua edildi.