DÜNYA - 24 Mayıs 2022 Salı 19:40

Milli Eğitim Bakanı Özer, Londra’da Türkiye'nin eğitimdeki tecrübelerini dünyayla paylaştı

A
A
A
Milli Eğitim Bakanı Özer, Londra’da Türkiye'nin eğitimdeki tecrübelerini dünyayla paylaştı

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 100'ün üzerinde ülkeden eğitim bakanlarının katılımıyla İngiltere’nin başkenti Londra'da gerçekleştirilen ve dünyanın en büyük eğitim bakanları toplantısı olarak kabul edilen Dünya Eğitim Forumu'nda Türkiye'nin eğitimdeki tecrübelerini paylaştı.

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, İngiltere’nin başkenti Londra'da gerçekleştirilen ve 100'ün üzerinde ülkeden eğitim bakanın katıldığı dünyanın en büyük eğitim bakanları toplantısı olarak kabul edilen Dünya Eğitim Forumu'nda Türkiye'nin eğitimdeki tecrübelerini paylaştı. Özer, forumda dünyanın farklı ülkelerinden gelen bakanlara ve eğitimcilere seslendiği konuşmasında, 21. yüzyılın, ekonomik ve toplumsal olarak çok güçlü dönüşümlere sahne olduğunu belirtti. Beklenmedik salgınlar, doğal afetler ve göçlerin eğitim sistemlerini etkilediğine işaret eden Özer, 2020'den itibaren tüm eğitim sistemlerinin Kovid-19 salgınıyla karşı karşıya kaldığını anımsattı.

Okulun sadece bir öğretim yeri olmadığını, çok fazla anlamı ve işlevi bulunduğunu vurgulayan Bakan Özer, "Okullar öğretiyorlar, toplumlardaki eşitsizlikleri azaltıyorlar; çocuğu fiziksel, duygusal, sosyal ve psikolojik olarak büyütmek için uygun ortamı sağlıyorlar" dedi.

"Türkiye'deki öğrenci sayısı 150 ülkenin nüfusundan daha fazla"

Bakan Özer, Türkiye'nin eğitim sisteminin son 20 yılda çok çarpıcı gelişmelere tanık olduğunu, okul öncesinden yükseköğretime, eğitimin her aşamasında katılım oranların arttığını anlattı. Türkiye'de okul öncesi, ilkokul ve ortaokulda yaklaşık 19 milyon, yükseköğretimde ise 9 milyon öğrenci bulunduğunu aktaran Özer, Türkiye'deki öğrenci sayısının 150 ülkenin nüfusundan daha fazla olduğuna dikkati çekti. Türkiye'de 1,2 milyon öğretmen bulunduğunu anlatan Özer, öğretmenlerin nitelikleri gibi konuların kendileri için önemine işaret etti. Özer, pandemi sırasında elde ettikleri bazı deneyimlerle eğitim politikasında 3 ana başlığı belirlediklerini ilk olarak okullaşma oranlarını artırdıklarını kaydetti.

Sosyoekonomik arka planlarına bakılmaksızın tüm öğrencilere aynı kalitede eğitim sağlamak için eğitimin kalitesinin yükseltilmesi gerektiğinin altını çizen Bakan Özer, öğrencilerin yanı sıra öğretmenlerin niteliklerini de güçlendirmeye çalıştıklarını söyledi.

“Türkiye, sadece vatandaşlarına eğitim vermiyor, aynı zamanda göçmenlere de eğitim sağlıyor”

Türkiye'nin Suriyeli sığınmacılara da eğitim verdiğini, Türk eğitim sistemi içinde yaklaşık 1 milyon Suriyeli öğrenci bulunduğunu kaydeden Bakan Özer, "Türkiye, tüm dünya adına elinden gelenin en iyisini yapıyor. Bu çok önemli. Türkiye'ye teşekkür etmelisiniz çünkü Türkiye, sadece vatandaşlarına eğitim vermiyor, aynı zamanda göçmenlere de eğitim sağlıyor" dedi

Özer, önceliklerinin Türk eğitim sisteminin kalitesini artırmak olduğunu, bu çerçevede ilk aşamada anaokuluna katılımı yüzde 100'e çıkarmayı, ikinci olarak da okullar arasındaki fırsat farklılıklarını azaltmak istediklerini vurguladı. Ayrıca mesleki eğitime ve mezunların iş gücü piyasasına katılımına büyük önem verdiklerini belirten Özer, bunun eğitim sistemlerinin dengelenmesinde önemli bir yeri bulunduğunu söyledi.

"Tüm eğitim sistemleri öğretmenler kadar güçlü"

Bunlara ek olarak öğretmenleri her yönden teşvik etmeye çalıştıklarını, bunun için öğretmenlerle ilgili yasayı değiştirdiklerini söyleyen Millî Eğitim Bakanı, öğretmenlere her türlü desteği sağladıklarının altını çizdi. Oluşturulan eğitim sistemlerinin okullara nüfuz etmemesi durumunda bir sonuç getirmediğine işaret eden Özer, artık Türkiye'de okul temelli öğretmen yetiştirme programları olduğunu, öğretmenlerin mesleki gelişimleri için hangi eğitime ihtiyaç duyduklarına kendilerinin karar verdiğini anlattı. Bakan Özer, tüm eğitim sistemlerinin öğretmenler kadar toplumların da öğretmenleri kadar güçlü olduğunu sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.