EĞİTİM - 31 Ekim 2018 Çarşamba 11:37

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk: 'Öğretmenlere yüksek lisans zorunluluğu geliyor'

A
A
A
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk: 'Öğretmenlere yüksek lisans zorunluluğu geliyor'

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "Bütün öğretmenlerin hizmetiçi eğitiminin tümüyle yeniden modellenmesi söz konusu olacak. 4 sene içerisinde bütün öğretmenlerimizin ulaşabildiğimiz kadarıyla yüksek lisans sahibi olması konusunda bir hedef var" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Eğitim Meclisi Toplantısı'na katıldı. Programda yaptığı konuşmada Selçuk, yabancı dil konusunda yaptığı açıklamalara açıklık getirerek, “Bir problem söz konusu olduğunda genelde şöyle bir yaklaşımımız var. Ders koyalım, ders saatini arttıralım, müfredatı değiştirelim gibi bakış açısını yıllardır yapıyoruz biz. Bunu yaptık müfredatı değiştirdik yabancı dilde, ders saati sayısını arttırdık, öğretmen sayısını arttırdık, sonuçta ne elde ettik. Burada bir sebep sonuç ilişkisi var. Eğer sebep sonuç ilişkileri sağlıklı olarak ifade edilmezse isterse haftada 10 saat ders verelim, bununla bir yere varmamız mümkün değil. Bizim bir problem çözeceğimiz zaman problem çözmenin tabiatına hürmet etmemiz lazım. Yabancı dil öğretimiyle ilgili bir şey söylediğimizde bunun aktörleri kimlerdir? Bir defa bir sistemden söz ediyoruz. Yabancı dil eğitim öğretim sistemi. Ne diyor bize bu sistem? Diyor ki bir ortak müfredat yap, aynı ders saati sayısındaki aynı müfredatı bütün Türkiye’ye uygula diyor. Peki biz niye herkese aynı şeyi uyguluyoruz” ifadelerini kullandı.

“Herkese tek tip zorunlu bir eğitim yerine herkesin ihtiyacını gözeten bir yabancı dil bakış açısı” 

Geçenlerde 'bazı kademe ve okul türlerinde yabancı dil dersi zorunlu olmayabilir' dediğini hatırlatan Selçuk, konuşmasına şöyle devam etti: 

"Gerçekten bazen şunu düşünüyorum, okuduğumuzu anlamakla ya da işittiğimizi anlamakla ilgili bir sıkıntımız mı var. Mesela bir çocuk diyelim ki ortaokul sona kadar yabancı dil dersini aldı ama sonrada gitti bir meslek lisesinde belli bir alanda liseyi bitirdi ve hayatı boyunca da bir yabancı dil ihtiyacı olmayabilir. Turizm lisesinin yabancı dil ihtiyacı farklı olabilir ya da sosyal bilimlerde çok farklı bir yabancı stratejisi gerekebilir. Niye sosyal bilimler lisesinde yoğun olarak belli çocuklarımız açısından İbranice dersi vermiyoruz. Bizim günlük sorunlarımızın İbranice ile ilişkisi var mı? Elbette var. O zaman biz bunu da verebilmeliyiz. Yani herkese tek tip zorunlu bir eğitim yerine herkesin ihtiyacını gözeten bir yabancı dil bakış açısından söz etmeye çalışıyorum. Bunun için öğretmen niteliğimizi sorgulamadan müfredatı dönüştürmenin doğru bir yaptırım olmadığından bahsetmek istiyorum. Yabancı dil öğretme sistematiğinin dönüşümünü sağlamadan bunun üzerine sadece ders saatini konuşmanın çok faydalı olmayacağını anlatmaya çalışıyorum. Bu bir atmosfer, bu bir öğrenme ekolojisi. Bu ekolojide çocukların yabancı dile maruz kalma atmosferi nedir, bu çocukların yabancı dille ilişkisinde kişiliklerin mizaçlarının bir ilişkisi var mıdır, kim yabancı dili niye öğrenir, bir ilişkisel gayesi mi vardır, bir mesleki amacı mı vardır? Bütün bu bireysel, kişiye dönük amacı gözetmeksizin herkese tek tip bir yabancı dil eğitim öğretiminin sıkıntısından bahsetmeye çalışıyorum.”

Bütün öğretmenlere yüksek lisans 

Selçuk, öğretmen yetiştirme konusunda Yükseköğretim Kurulu Başkanı Saraç ile verimli bir görüşme yaptıklarını hatırlattı. Dünyada bazı eğitim fakültelerinin uygulama ağırlıklı, bazı eğitim fakültelerinin araştırma ağırlıklı olduğunu söyleyen Selçuk, “Bizde bazı eğitim fakültelerini acaba öğrenme öğretme ağırlıklı, uygulama ağırlıklı, eski öğretmen okullarının yeni versiyonu gibi kurabilir miyiz bununla ilgili bir mutabakatımız var. Öğretmen yetiştirmenin kaynağına da bir şey yapmak söz konusu olacak. Formasyon dediğimiz şeyin sistemi nasıl sıkıntıya soktuğunun sizler şahidisiniz. Bununla ilgili bir takım çalışmalar olacak. Bütün öğretmenlerin hizmetiçi eğitiminin tümüyle yeniden modellenmesi söz konusu olacak. 4 sene içerisinde bütün öğretmenlerimizin ulaşabildiğimiz kadarıyla yüksek lisans sahibi olması konusunda bir hedef var. Meseleye niye öğretmenden başlıyoruz? Çünkü bu çocuklarımız dünyanın neresine gitseler çok başarılı dediğimiz gelişmiş denilen ülkelere gitseler başarılı olurlar mı? Bence hepsi olurlar. Peki bu çocuklar niye burada kısmen başarısız? Çünkü sistemde sıkıntımız var. Çünkü öğretmen yetiştirmede sıkıntımız var. Çünkü öğretmenimizin desteklenmesinde sıkıntımız var. İşin esasına yönelmemiz lazım. İşin esası sistem tasarımı veriye dayalı bir yönetim ve bunun altyapısı öğretmen yetiştirme, mevcut öğretmen kaynağımızın dönüştürülmesi ve bununla beraber eşzamanlı olarak müfredattır, diğer dijital altyapıdır bu hususların da birlikte götürülmesidir” şeklinde konuştu.  

Pelin Üzek Kılıç
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Rize İlhan Palut: “Üzgünüz, çok değerli iki puan bıraktık” Çaykur Rizespor Teknik Direktörü İlhan Palut, MKE Ankaragücü maçının ardından yaptığı açıklamada, “Üzgünüz, çok değerli iki puan bıraktık” dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Çaykur Rizsepor, sahasında MKE Ankaragücü ile 2-2 berabere kaldı. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Çaykur Rizespor Teknik Direktörü İlhan Palut açıklamalarda bulundu. İlk yarısını 2-0 önde tamamladıkları maçtan 2-2’lik beraberlikle ayrıldıkları için üzgün olduklarını ifade eden Palut, "İlk yarıda 2 gol bulduk. İlk yarıda telafisi zor bir farkla içeri girebilirdik. İkinci yarı ise rakibimizin değişikliklerini gördük. Riskler karşısında sağlam durmalıydık. Kazandığımız toplar ile maçı kendimize iyice yaklaştırabilirdik ama kazandığımız toplarda bir ciddiyetsizlik vardı. Zor top kazandık, kolay top kaybettik. Maalesef kötü bir gol yedik. Futbolda bunlar var. Bir golün biri takımı bu kadar panikletmesi düşündürücü, topu ayağımızda saniyelerce bile tutmadık, oyunu rakibe teslim ettik. Çok geri geldiğimiz için çıkış oyununda oyuncu bulmakta zorlandık. Ankaragücü’nün temposu 75. dakikaya kadar sürdü. Kötü bir ikinci yarı ama maçı bu şekilde bitirelim derken ters bir top, maçın son topunda golü yedik. Üzgünüz, çok değerli iki puan bıraktık. İlk yarıdaki oyunumuz ile 3 puanı hak ederken,, ikinci yarıdaki oyunumuz bizi mağlubiyete bile götürebilirdi” ifadelerini kullandı.
Rize Emre Belözoğlu: “2-0’dan 2-2’ye gelmek önemli ve değerli” MKE Ankaragücü Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, Çaykur Rizespor maçının ardından yaptığı açıklamada “2-0’dan 2-2’ye gelmek önemli ve değerli. Hele ki Rizespor gibi iyi bir takıma, iyi bir organizasyonu olan bir takıma karşı” dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Çaykur Rizespor ile deplasmanda 2-2’lik skorla berabere kalan MKE Ankaragücü’nde Teknik Direktör Emre Belözoğlu maçın ardından yaptığı basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Belözoğlu, “Baktığımızda Rizespor’u zaten biliyorduk. Rizespor, Galatasaray ve Fenerbahçe’den sonra bu ligde kendi sahasında en çok puan toplayan takım. Çok önemli geçici hücumları yapabilen ve bunu da sonlandırmada çok maharetli bir takım. İlk gol de aynen bu şekilde oldu. İkinci gol de duran top. Burada bizim çok istemediğimiz bir görüntü var. Bunu kendi adımıza değerlendirmemiz gerekiyor. Duran topta bu kadar basit gol yenmemesi gerekiyor. Bunu bir eleştiri olarak kendime söyleyebilirim. İkinci yarıda ilk yarının sonlarıyla beraber net bir galibiyeti hak eden bir oyun vardı. Sadece topa sahip olma değil, bence pozisyon üretmede de yüksek bir oyun vardı. Sonucu gelmedi. 2-0’dan 2-2’ye gelmek önemli ve değerli. Hele ki Rizespor gibi iyi bir takıma, iyi bir organizasyonu olan bir takıma karşı. Biz de son dönemde gerçekten yüksek işler yapmaya çalışıyoruz. Karşılığını ne yazık ki alamadık. Beraberliklerimiz çok fazla. Bu beraberliklerin yüzde 80’i yüzde 90’nında aslında kazanmaya yakın taraf hep bizdik. Bugünkü ikinci yarıyı da buna dahil edebilirim. Rizesporlu oyuncuları tebrik ederim. Kendi oyuncularımı tebrik ederim. Oyuna giren arkadaşları oyuncuları tebrik ederim. İlhan Hoca’ya da başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.