POLİTİKA - 23 Şubat 2020 Pazar 10:53

Milli elektronik kelepçe 2021’de devreye girecek

A
A
A
Milli elektronik kelepçe 2021’de devreye girecek

Bugüne kadar şüpheli, sanık veya hükümlülerin izlenmesi amacıyla yurt dışından ithal edilen elektronik izleme sistemleri 2021 yılından itibaren milli olacak. Tasarımı, yazılımı ve üretimi milli imkanlarla gerçekleştirilecek olan elektronik izleme sisteminin kullanılmasına 1 Ocak 2021’de başlanacak.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, elektronik kelepçe olgusunun çok iç açıcı bir konu olmadığını ancak modern ceza infaz sisteminde birçok ülke tarafından kullanıldığını söyledi. Elektronik izleme sisteminin özellikle kadına şiddetin önlenmesi noktasında caydırıcı bir işlev üstlendiğinin altını çizen Bakan Varank, “Bununla birlikte bakanlık olarak özellikle kamunun yaptığı alımlarda yerli ve milli ürünlerin kullanılmasını çok önemsiyoruz” dedi.

Varank, kamu alımları ve yatırımlarının ciddi bir ölçek oluşturduğunun altını çizerek, “Bu sayede yerlileşme ve millileşme alanındaki hedeflerimize daha hızlı varabiliriz. Topyekün kalkınma için yerliliği ve milliliği olmazsa olmaz bir ilke olarak kabul etmeliyiz. Elektronik izleme sisteminde kullanılan ürünler, sistemin yürürlüğe girdiği 2013 yılından bu yana hep yurt dışından ithal edilmişti. Bakanlığımızın Sanayi İşbirliği Projeleri ile ilk kez milli olarak üretilmiş sistemi kullanacağız. Bu proje kapsamında toplamda yaklaşık 20 milyon TL’lik ithalatın önüne geçmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

Kamu kurum ve kuruluşlarının yerli ve milli ürünler kullanması konusunda farkındalık oluşturmaya çalıştıklarının altını çizen Varank, bu konudaki hassasiyeti nedeniyle Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e de teşekkür etti.

Teknoloji odaklı proje yönetimi

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Sanayi İşbirliği Projeleri (SİP) ile kamu idarelerinin yenilik, yerlileşme ve teknoloji transferi içeren alımlarının teknoloji odaklı proje yönetimi yaklaşımı ile yapılmasını ve yurt içindeki imkân ve kabiliyetlerin azami ölçüde kullanılmasını hedefliyor. SİP’in en yeni uygulaması, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü tarafından Elektronik İzleme Sistemi Hizmet Alımı ihalesi oldu.
7 Şubat’ta STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ ile Adalet Bakanlığı arasında tedarik sözleşmesi, STM ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı arasında da Sanayi ve Teknoloji Katılımı Sözleşmesi imzalandı. Atılan bu imzalarla denetimli serbestlik altında bulunan yükümlülerin infaz sürecinde rehabilitasyonun sağlanması, toplumla bütünleştirilmesi, tekrar suç işlemelerinin önlenmesi, toplum güvenliğinin sağlanması ve cezanın yıpratıcı etkisine alternatif oluşturulması amaçlanıyor.
Elektronik izleme sistemi kapsamında elektronik kelepçe, ev hapsi ünitesi, mağdur izleme ünitesi, anlık takip sistemi, alkol izleme ünitesi ve söz konusu üniteleri oluşturan modüller, yazılım ve elektronik devre kartları yurt içinde tasarlanacak, geliştirilecek ve üretilecek.

1 Ocak’ta kullanılmaya başlayacak

İthal olan hazır alım ürünler, 31 Aralık tarihine kadar kullanılacak. Yerli üretim ürünlerin kullanımına ise 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren başlayacak.

STM ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı arasında imzalanan Sanayi ve Teknoloji Katılımı Sözleşmesi gereğince sözleşme bedelinin yüzde 68’ine karşılık gelen tutarda yurt içi katma değer gerçekleştirilecek. Proje kapsamında kazanılacak kabiliyetler, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı başta olmak üzere muhtelif kamu idarelerinin izleme ve takip sistemlerine yönelik ihtiyaçlarının karşılanmasında da kullanılabilecek.

Şüpheli, sanık, hükümlülerin cezalarının infazı veya bu kişilere denetimli serbestlik tedbirlerinin uygulaması amacıyla 2013 yılında elektronik izleme sistemi başlatılmıştı. Türkiye’de kullanılan elektronik izleme üniteleri şöyle:
"Konutun terk edilmemesi amaçlı, belirlenen yerlere gitmekten yasaklanma veya belirli alanların terk edilmesinin engellenmesi amaçlı, alkol kullanımı izleme amaçlı, mağdur koruma amaçlı."

Teknolojik dönüşüm için SİP

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, kamu alımlarının SİP uygulamasına tabi olarak gerçekleştirilmesi için diğer kamu kurum ve kuruluşlarıyla koordineli bir şekilde çalışmalarını yürütüyor. Bu kapsamda üzerinde çalışılan alanlar şöyle:

"Metro, tramvay, tren gibi raylı sistem araçlar. Raylı sistemlerde kullanılacak sinyalizasyon, güç, haberleşme ve benzeri alt sistemler. Elektrikli otobüs başta olmak üzere muhtelif kara, hava ve deniz araçları. Güvenlik, izleme, gözlem, kontrol, yazılım, bilişim, haberleşme, tespit ve takip sistemleri. Enerji üretim ve dağıtım sistemleri ile akıllı şehir uygulamaları."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Öğrenciler organ bağışına dikkat çekti Aydın’da faaliyet gösteren Ağır Pedallar Bisiklet Grubu tur sezonunu açtı. Sezonun ilk turunda ’’Parla Center’’ isminde gruplarıyla Ağır Pedallar’a eşlik eden Atça MYO öğrencileri, organ bağışına dikkat çekmek amacıyla bisikletlere bilgilendirme broşürleri bağladı. Grup adına açıklamada bulunan Özge Sultan Ağca, ’’Vatandaşları organ bağışına teşvik etmek amacıyla elimizden geldiğince dikkat çekici projeler üretmeye çalışıyoruz. Hastanelerde organ bekleyen binlerce hastanın olduğu gerçeğinin geri plana atıldığını düşündük ve organ bağışına dikkat çekmek amacıyla Ağır Pedallar Bisiklet Grubu’na bu sezonun ilk bahar turunda eşlik etmek istedik. Bizler herkesi organ bağışı yapmaya ve hayat olmaya davet ediyoruz. Projemize dikkat çekme konusunda destek olan Ağır Pedallar ailesine de çok teşekkür ediyoruz’’ dedi. Ağır Pedallar Grubu Yöneticilerinden Ferda Ok, ’’Genç kardeşlerimizi duyarlı davranışlarından dolayı tebrik ediyoruz. Biz Ağır Pedallar olarak tüm sosyal sorumluluk projelerinin yanında olmaya devam edeceğiz. Vatandaşlarımızı sağlıklı bir yaşam için spor yapmaya davet ediyor, imkanı olan herkesi birkaç dakikalarını ayırarak organ bağışı yapmaya davet ediyoruz. Yeni sezonumuzda hem turlarımıza hem de sosyal sorumluluk projelerimize devam edeceğiz. Bizi destekleyen ve eşlik eden tüm Aydınlı bisiklet severlere tekrar tekrar teşekkür ediyoruz.’’
Van Ambulans helikopter 4 ayda 61 hasta taşıdı Sağlık Bakanlığı tarafından acil sağlık hizmetlerinde kullanılmak üzere Van’da konuşlandırılan ambulans helikopter, bu yıl çetin geçen kış sezonunda 4 ayda 61 hasta taşıdı. Van’da 2014 yılından bu yana acil hasta naklinde meteorolojik şartlar nedeniyle yaşanan sorunlar, ambulans helikopterin hizmete alınmasıyla sona erdi. Van başta olmak üzere Hakkari, Bitlis, Ağrı, Iğdır, Bingöl, Siirt ve Muş gibi çevre illere de hizmet veren ambulans helikopter, zorlu durumlarda hasta naklini sorunsuz gerçekleştiriyor. Coğrafi şartlardan dolayı kış şartlarının çetin geçtiği Van’da; geçtiğimiz yıl boyunca toplam 117 hasta sevk edilirken, 2024 yılının sadece ilk 4 ayında ise 61 hastanın başarıyla transfer edildiği bildirildi. “Havada yoğun bakım hizmeti veriyor” İHA muhabirine konuşan Sağlık Hizmetleri Başkan Yardımcısı Levent Bayram; coğrafi yapısı, ulaşım şartları, nüfus yoğunluğu, meteorolojik şartları ve stratejik bölgeler göz önünde bulundurularak ambulans helikopterlerden birinin de Van’da konuşlandırıldığını belirtti. Ambulans helikopterlerin gün doğumu ve batımı arasında hizmet verdiğini hatırlatan Bayram, “Yakıt ikmali yapmadan 400 kilometre mesafeye kadar hizmet verebilmektedir. Ambulans helikopterimizde tüm tıbbi cihaz bulunmakta olup, havada iken tam bir yoğun bakım hizmeti vermektedir. Ambulans helikopterimizde birer doktor, yardımcı sağlık personeli, sorumlu pilot ve yardımcı pilot olmak üzere 4 görevli bulunmaktadır” dedi. Coğrafi yapısı, çetin kış şartları, ilçelerin merkeze uzaklığı ve erken müdahalede helikopter ambulansın büyük önem taşıdığını ifade eden Bayram, “Genellikle yolları kapanan köylerden gebe hastaları, trafik kazalarında travmalı hastaları, kalp rahatsızlığı, solunum sıkıntısı olan hastalarımızı ve yeni doğan hastalar taşınmaktadır” diye konuştu. “Hastalar Bahçesaray ve Başkale’den taşındı” Ambulans helikopterin 2023 yılında 117 vaka ve 2024 yılının ilk 4 ayında ise 61 hasta taşıdığını dile getiren Bayram, sözlerini şöyle sürdürdü: “En çok hasta Bahçesaray ve Başkale ilçelerimizden taşıdık. Ambulans helikopter bakanlığımız tarafından belli illere konuşlandırıldığından ötürü ilimizin hizmet verdiği iller Hakkari, Bitlis, Ağrı, Iğdır, Bingöl, Siirt ve Muş olarak belirlenmiştir.”
İstanbul Beylikdüzü E-5 yan yoldaki feci kazada faciadan dönüldü: Taksi refüje savruldu, diğeri simit tezgahına çarpmadan durabildi Beylikdüzü’nde E-5 yan yol Avcılar istikametinde bekleyen ticari taksi, arkadan başka bir aracın çarpması sonucu refüje savruldu. Kazaya karışan araçlardan biri üst geçidin altındaki simit tezgahına çarpmaya ramak kala durabildi. Kazada 2 kişi hafif yaralandı. Yaralılar sağlık ekiplerince hastaneye kaldırıldı. Olay, sabah saat 06.30 sıralarında Beylikdüzü Yakuplu Mahallesi Haramidere mevkii E-5 yan yol Avcılar istikametinde meydana geldi. İddiaya göre, yol kenarında bekleyen Fatih S. kontrolündeki 34 TKH 23 plakalı ticari taksiye, Sezer G. kontrolündeki 34 RB 6959 plakalı araç arkadan çarptı. Ticari taksi çarpmanın etkisiyle savrularak yolun karşısındaki refüje çıktı. Sezer G. kontrolündeki otomobil yan yol üzerindeki üst geçidin altında bulunan simit tezgahına çarpmaya ramak kala durabildi. Yaşanan kazada her iki sürücüde hafif yaralandı. İhbar üzerine kaza yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralanan sürücüler sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı. Kaza nedeniyle Beylikdüzü E-5 yan yol üzerinde yoğun trafik oluştu. Polisin kontrolüyle trafik akışı sağlanırken kazaya karışan araçlar çekici ile kaldırıldı. Yaşanan kazaya şahit olan bölgedeki esnaflardan biri olayla ilgili olarak, “ Burada devamlı kaza oluyor. Bir değil iki değil. Yol kaygan zemin kaygan. Artı olarak durağın girişine bakın hiçbir önlem yok. Burası yokuş aşağı, araçlar kayıyor. Haberlere bakarsanız birçok kaza yaşandı burada ama Allah’tan kimseye bir şey olmadı. Aniden bir gürültü oldu. Arkama bile bakmadan kaçtım. Taksi duruyordu burada. Arkadan çarptılar” dedi
Mersin Mersin’de açık alanda kayısı hasadı başladı Mersin’in Mut ilçesinde sofralık kayısı hasadı başlarken, bu yıl 150 bin ton kayısı rekoltesi ve 80 bin ton ihracat bekleniyor. Türkiye’de sofralık kayısı üretiminin yüzde 90 ile 95’inin üretildiği, coğrafi işaretli sofralık Mut kayısısının açık alanda hasadı başladı. Mikro klima özelliğine sahip, dünya üzerinde tartışılmaz rengiyle, kokusuyla, görüntüsüyle rakip tanımayan Mut sofralık turfanda kayısısı Rusya, Orta Doğu, Hindistan ve Avrupa’ya ihraç ediliyor. 712 bin dekar tarım arazisi olan Mut ilçesinde, 77 bin 800 dekar alanda üretim yapılan kayısıda bu yıl rekoltenin 150 bin ton ve ihracatın ise 80 bin ton olacağı tahmin ediliyor. Kilosu 80 ile 120 liradan alıcı bulan kayısının fiyatlarından memnun olan üreticiler, eriğin altın yılını yaşadığını, kayısıdan da umutlu olduklarını söylediler. Kayısı hasadı dolaysıyla İlçe Kaymakamı İhsan Ayrancı, beraberinde Ziraat Odası Başkanı Muharrem Yılmaz ve Mersin Büyükşehir Belediyesi Mut Toptancı Hali Sebze Meyve Komisyoncular Derneği Başkanı Zeki Cüce ile birlikte hasat toplanan kayısı bahçelerini yerinde inceledi. Kaymakam Ayrancı, işçilerle birlikte kayısı topladı, kayısı toplamın zevkli olduğunu söyledi. Ayrancı, Mut’ta bu hafta itibarıyla kayısı hasadının başladığı bilgisini vererek, "Biz de bugün hasat yapan emekçi kardeşlerimizle, arazi sahiplerimizle beraber bahçeleri geziyoruz. Kayısı, ilçemizde gerçekten çok stratejik bir ürün. İlçemizdeki çiftçilerimizin elde ettiği tarımsal gelirde de önemli bir paya sahip. 150 bin ton civarında bir rekolte beklentimiz var bu sene. İnşallah bereketli bir sezon olur. Çiftçimizin iyi gelir ettiği bir sezon olur. Ben bütün ilçemize, bütün çiftçilerimize hayırlı bereketli bir hasat dönemi diliyorum" dedi. Mut Ziraat Odası Başkanı Muharrem Yılmaz ise, "Mut ilçemizde 77 bin 800 dekar alanda kayısı üretimi yapmaktayız. Ürettiğimiz kayısıların hemen hemen yüzde 90-95’i sofralıktır. Türkiye’de Mut tekdir. İlçemizin bulunduğu coğrafi konumundan dolayı erkenci kayısı, Mut’ta başlamaktadır. Mut ilçemizde kayısı nisan sonu başlar haziran sonu sona erer" diye konuştu. Kayısı hasadına başlayan üreticilerden Selami Bulut, yaklaşık 10 yıldır kayısı üreticiliği yaptığını dile getirerek, "Ortalama 250 dönüm kayısı bahçem var. Tabi farklı çeşitlerimiz var. Erkenci kayısılarımız matador, kolarodo, medisin. Şu an itibarıyla 80 ile 120 lira arasında gitmekte. Tabi bu da bizim için mutluluk verici. İnşallah bu şekilde devam eder. Bütün çiftçilerimize bereketli hasatlar diliyorum. 300 tonun üzerinde bu bahçede meyvemiz oluyor. Tabi giderek de üretimimiz artıyor" ifadelerini kullandı.