ASAYİŞ - 18 Ekim 2021 Pazartesi 15:58

Miras için eşi ve çocukları tarafından evden kovuldu

A
A
A
Miras için eşi ve çocukları tarafından evden kovuldu

Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinde eşi ve çocukları tarafından evden atılan baba, 5 aydır otomobilinde yaşam mücadelesi veriyor.

Şanlıurfa’nın Birecik ilçesine bağlı Konak Mahallesinde yaşayan 5 çocuk babası 52 yaşındaki Şaban Demirbilek, iddiaya göre eşi, F.D. ve çocukları tarafından miras yüzünden şiddet görerek evden kovuldu. Sürekli baskı ve şiddete maruz kaldığını belirten Demirbilek, durumu Jandarmaya bildirdi. Karı kocanın bir birinden şikayetçi olmasıyla dosya mahkemeye taşındı. Mahkeme koca Demirbilek’e 6 ay evden uzaklaştırma kararı verdi. Karar sonrası evinden ayrılan 5 çocuk babası Demirbilek, geceleri otomobilde gündüzleri ise parklarda yaşam mücadelesi veriyor. İşsiz olduğu için geçinemediğini belirten Demirbilek, hayırseverlerin yardımlarıyla ayakta kaldığını söyledi.

Miras için eşi ve çocukları tarafından evden kovuldu

“Eşim ve çocuklarım beni dövüyor”

Evden uzaklaştırma alan Şaban Demirbilek, zor şartlarda yaşam mücadelesi verdiğini ve yetkililerin duruma el atmasını isteyerek, “Gündüz parklarda, geceleri de arabada yatıyorum. Korkuyorum. Kış geliyor, soğuktan yatamıyorum. En son gidip bir caminin tuvaletinde banyo yaptım, hastalandım. 15 gün boyunca Birecik Devlet Hastanesi yoğun bakımında kaldım. Şimdi yine hastayım, perişanım, zor durumdayım. Benim mallarımı hepsini aldılar. Elimde hiç bir şey bırakmadılar, psikolojim bozuluyor. Şu an ben dilenci kılığında gibiyim. Eşim bana diyor ya tarlanın tapusunu verirsin ya da bu evde sana rahatlık yok. Daha sonra ben battaniyemi aldım çıktım dedim belki pişman olur, arar ama aramadı. Tam tersine gitmiş beni jandarmaya şikayet etmiş. Hepsi birlik oluyor bir birini tanıyorlar jandarmaya gidip ifade veriyorlar, şikayetler sonrası bana uzaklaştırma verildi. Geçen yıl da bana 3 ay uzaklaştırma vermişti. Eşim çocuklarımla bir oluyor bana şiddet uyguluyor, beni dövüyorlar. Benim hayat güvencem yoktur. Gün geçtikçe bu arabada hayat sağlığım bozuluyor. Eşimin pompalı tüfeği var, beni onla tehdit ediyor. Ben ne zaman eve gitsem sanki bir yırtıcı hayvan gelmiş gibi beni kameraya çekiyor, bu kişi bize rahatlık vermiyor diyerek jandarmaya gidip şikayet ediyor. Zaten benim kötü bir niyetim olsaydı bu güne kadar çocuklarım için çalışmazdım. Eşim çocuklarımı yanına çekerek birlik olup, bana karşı kışkırtıyor. Çocuklar da işine geldiği için benden tarlanın tapusunu istiyor. Ben de korkuyorum beni zorla kapı dışarıya atarlar. Şimdiden dışarıya atmışlar. Ben perişanım zor durumdayım, 5 aydır böyleyim. Bu araç içerisinde uyuyorum. Artık kış geliyor, hava soğuktur, dayanamıyorum. Lütfen Allah rızası için bu olaya bir el atın. En büyük oğlum 35 yaşında cami hocası, o bile bana şiddet uyguluyor" ifadelerini kullandı.

Bekir Şeyhanlı - Ahmet Kolsuz
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.