GÜNDEM - 24 Kasım 2020 Salı 14:38

MSB’den asker ailelerine özel birim

A
A
A
MSB’den asker ailelerine özel birim

Türk Silahlı Kuvvetleri, korona virüs ile mücadelede sağladığı başarıyla diğer orduları geride bıraktı. Alınan katı tedbirlerin sıkı şekilde uygulanmasıyla sağlanan başarıda personel ve ailelerinin büyük fedakarlığı etkili olurken, Milli Savunma Bakanlığı da personel ailelerinin moral ve motivasyonunu en üst düzeyde tutmak için özel birimler oluşturdu.

Korona virüs ile mücadelede Türk Silahlı Kuvvetleri diğer dünya orduları arasında farklı bir konuma yerleşti. Vaka sayılarının personel mevcudu oranına bakıldığında en az pozitif hastanın olduğu TSK bu başarısıyla ABD, Rusya, Fransa, İtalya ve İngiltere gibi önemli orduları geride bıraktı.

Bu başarıda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatları doğrultusunda yurt genelinde alınan önlemlere uyumlu olarak Milli Savunma Bakanlığınca alınan önlemlerin yanı sıra personelin ve ailelerinin büyük fedakarlıklarının da etkisi oldu.

Alınan katı tedbirlerin sıkı şekilde uygulanmasıyla korona virüs salgını ile mücadele, Türk Silahlı Kuvvetlerinin terörle mücadele operasyonlarını ve diğer faaliyetlerini aksatmayacak şekilde gerçekleştirildi.

Gerek personelin gerekse ailelerinin gösterdiği fedakarlık da söz konusu mücadeledeki önemli yerini aldı.
Silahlı Kuvvetlerin kahraman personeli hem yoğun faaliyetler hem de korona virüs salgını ile mücadele kapsamında çoğu zaman onlarca gün gemilerinden çıkmadı, kimi zaman ise sınır ötesindeki operasyon bölgelerinden yurda gelmedi.

Bu süreçte Milli Savunma Bakanlığı da personelinin bu yüksek yoğunluklu harekat şartları ile korona virüs tehdidi altında görev yapabilmesine yönelik her türlü tedbiri alırken, bu durumdan en çok etkilenen personel ailelerinin moral ve motivasyonunu en üst düzeyde tutmak için özel birimler oluşturdu. Söz konusu birimler ailelere ihtiyaçları için 7/24 destek sağlıyor. Telefonla düzenli olarak aileler aranırken, başta sağlık olmak üzere ailelerin yaşayabileceği sorunlara çözüm bulunuyor.

KOMMER faaliyetleri

Sağlık Bakanlığı ile koordinasyon içinde alınan tedbirlerin planlanması ve sıkı şekilde uygulanması, yaklaşık 500 bin kişilik Türk Silahlı Kuvvetlerinde pozitif vaka sayılarının çok düşük seviyelerde ve kontrol altında tutulmasını sağladı.

Bu kapsamda ilk olarak Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde Koronavirüs (Kovid-19) ile Mücadele Merkezi (KOMMER) kuruldu. KOMMER, bir zincir halinde Genelkurmay Başkanlığı, Kuvvet Komutanlıkları, Ordu Komutanlıkları, donanma ve hava üsleri olmak üzere alt kademelere kadar devam eden bir birim olarak tesis edildi.

KOMMER değerlendirmeleri doğrultusunda salgınla mücadele kapsamında “Yerinde Kal” prensibi kararlılıkla uygulandı.

Tören, konferans, geniş katılımlı toplantılarla gerekli olanlar hariç kurslar iptal edildi, yurt dışına çıkacak, birliğe yeni katılacak, izinden veya görevden dönen personel sağlık muayenesinden geçirilerek PCR testi yaptırıldı.

Celp dönemlerinde tüm yükümlülerin katılış öncesi PCR testi yaptırmayı müteakip en kısa sürede birliklerine katılmaları için gerekli tedbirler alındı. Ayrıca katılış sonrası 14 günlük karantina uygulanmaya devam edildi.
Kışlalara zorunlu durumlar dışında ziyaretçi kabul edilmemeye devam edilirken nizamiyelerde ateş ölçümü ve HES kodu sorgulaması uygulamasına geçildi.

Bakanlık, bu süreçte vatani görevlerini yerine getiren gençleri de virüsten korumaya yönelik önemli tedbirler aldı.

Yemekhanelerde yoğunluğun azaltılmasına yönelik çalışmalar yapılırken yatakhaneler ve ortak kullanım alanları seyreltilerek yeniden planlandı. Personelin sosyal mesafe kuralına uygun şekilde buralardan yararlanmalarına yönelik uygulamalar hayata geçirildi.

Operasyon bölgelerinde ilave tedbirler

Korona virüsün yanı sıra terörle mücadelesini de aksatmadan sürdüren Türk Silahlı Kuvvetlerinde virüsün operasyon bölgelerine sıçramamasına yönelik de önemli tedbir alındı.

Operasyon bölgelerindeki tüm birliklerde ilave tedbirler uygulanırken Suriye'nin kuzeyinde birliklerin yer aldığı harekat alanlarına giriş ve çıkışlara düzenleme getirildi. Düzenleme kapsamında giriş çıkışlar 2. Ordu Komutanı'nın müsaadesine bağlandı. Zorunlu olmadıkça personel ve birlik hareketleri asgari seviyeye indirildi.
Barış Pınarı, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Bahar Kalkanı harekat bölgelerinde yoğun şekilde bilgilendirici ve farkındalık arttırıcı eğitimler gerçekleştirildi. İcra edilen görevlerde bulaşma riskini en aza indirecek hareket tarzları belirlendi.

Harekat bölgesinden yurt içine geçecek personelin 14 gün gözetim altında tutulup müteakiben içeriye girmesine ve sağlık kontrolünün yapılmasına yönelik tedbirler alındı. Suriye’den yurt içine ikmal için gelen araçların, römorka monte KBRN temizleme sistemi ile dezenfeksiyonu için KBRN timleri görevlendirildi.
Suriye’de bulunan birliklere, ateş ölçerler, koruyucu sağlık malzemeleri gönderildi, harekat bölgesine seyyar banyo ve çamaşır üniteleri sevk edildi.

Gemilerde izolasyon taşındı, pilotlar vardiyalı çalıştı

Bunlarla birlikte Kuvvet Komutanlıkları da bazı özel tedbirleri uygulayarak bu başarıya katkı sağladı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığınca 21 Mart'tan itibaren öncelikle muharip gemiler ana üsleri dışındaki limanlara intikal ettirilerek etkin izolasyon tedbirleri uygulandı.

Kuvvet Komutanlıklarında pilotlar başta olmak üzere kritik personel ve özel ihtisaslı personelin vardiyalar şeklinde görev yapabilmeleri için tedbirler alındı. Kuvvet Komutanlarına ait harp silah araç ve gereçleri ile personelin temas ettiği yerler ve ortak kullanılan alanlar düzenli olarak dezenfekte edildi.

Milli Savunma Bakanı Akar: "Temizlik, maske, mesafe kuralı kapsamında mücadelemiz sürüyor"

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da konuya ilişkin açıklamasında ülkenin birliği, bütünlüğü milletin güvenliği için operasyonları sürdürürken, diğer taraftan da korona virüs salgınının kışlaları etkilememesi için uğraştıklarını belirtti.

Bu konuda ciddi tedbirlerin alındığını, bunların katı şekilde uygulandığını ifade eden Akar, “Tedbirlerimizden taviz vermeden çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Temizlik, maske, mesafe kuralı kapsamında mücadelemiz sürüyor. Gemilerimizde, uçaklarımızda tüm birliklerimizde görev yapan personelimiz bizler için çok önemli. Birliklerde salgının yayılması durumunda bunun telafisi mümkün değil. Türk Silahlı Kuvvetlerinin yedeği yok. Gemilerimizin, uçaklarımızın, tugaylarımızın yedeği yok. Onun için çok dikkatli davranıyoruz.”

Mevlüt Hasgül

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan EBYÜ’de “Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü ev sahipliğinde “Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3-Multidisiplinler Bakış Açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Türkiye Diyestisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, Rektör Yardımcıları A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, sağlık çalışanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan sempozyum programı, açılış konuşmaları ile devam etti. İlk olarak konuşma yapan EBYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3- Multidisiplinler bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ifade etti. Beslenmenin bir yaşam aktivitesi olduğunu ve hastalık durumunda bu aktivitenin sürdürülmesinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Özer, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin bu konuda en güzel örneklerden biri olduğunu söyledi. Programa Erzurum, Sivas, Bayburt, Gümüşhane, Malatya, Van, Bingöl, Trabzon, Tokat ve Samsun gibi illerden gelen öğrenci, mezun hekim, hemşire, diyetisyen ve eczacılardan oluşan 750 katılımcıyı ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Özer, sempozyumun hayata geçirilmesinde katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye gelen Prof. Dr. Mutlu Doğanay, organizasyon için teşekkürlerini ileterek bu sempozyumun bilgileri güncellemek adına önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ ise sempozyumun gerçekleşmesindeki çabalar için üniversite ve diyetetik bölümüne teşekkürlerini iletti. Son olarak nütrisyon tedavisinin önemine vurgu yapan Dağ, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, beslenme ve diyetetiğin önemine vurgu yaparak bu tür bilimsel sempozyumların sağlık alanlarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Sağlık alanında yapılan bilimsel etkinliklerin, sağlık hizmetlerinin gelişimine ve toplumun bilinçlenmesine büyük faydalar sağladığına değinen Dr. Tekin, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun bu anlamda önemli bir platform olduğunu ekledi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent ise konuşmasında nütrisyonun, malnütrisyonun tedavisi yani yetersiz beslenme tedavisi olduğuna değinerek kötü beslenmenin hayatı olumsuz etkilediğini ve bilinçlenme adına bu tür programların düzenlendiğini söyledi. Günümüzde beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazandığına değinen Rektör Levent, son zamanlarda özellikle hanımların beslenmeye özen göstermelerine dikkat çekti. Son olarak Rektör Levent, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun katılımcılara çok yönlü bir perspektif sunarak değerli bilgiler aktaracağını belirtti. Protokol konuşmalarının ardından Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay’ a katkılarından dolayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye özer tarafından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum programında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Taner Uluçay önderliğinde öğrenciler tarafından Erzincan yöresine ait türkülerden oluşan müzik dinletisi gerçekleştirildi. Program dört oturum şeklinde devam etti ve panelistlere program sonunda teşekkür belgeleri takdim edildi.
Erzincan Jandarmadan üniversitede fidan dikimi etkinliği Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde fidan dikimi etkinliği gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi’nde düzenlenen etkinliğe Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Erzincan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ile başlayan programa ilişkin günün anlam ve önemini belirten konuşma Jandarma Üsteğmen Buğra Kocaş tarafından yapıldı. Kocaş, ağaçlandırmanın ve fidan dikmenin önemine değindiği konuşmasında, “İklim değişikliği ve erozyonu önlemek gibi fidan dikmenin birçok önemi var. Burada yetişecek her bir fidan bizlere en büyük miras olacaktır. Yeşil görmeyen gözler zevkten mahrumdur. Erzincan Jandarma İl Komutanlığı olarak şehrimizin yeşiline katkı sunmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Erzincan İl Jandarma Komutanlığına bağlı eğitim köpekleri ile bomba arama gösterisi ve itaat eğitimi gösterileri yapıldı. Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı tarafından hazırlanan tüfekli hareketler gösterisi katılımcılardan büyük beğeni topladı. Gösterinin ardından konuşmasını icra eden Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, “Kültürümüz, tüm bitkiler ve hayvanlar dâhil canlıların tamamına karşı sevgi ve şefkatle yaklaşmamızı öğütler. Atalarımızdan, babalarımızdan devraldığımız ağaç, çevre, yeşil sevgisini yeni nesillere aktarmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Orman varlığımızın arttırılması hususunda dün olduğu gibi bugün de, yarın da Jandarma Teşkilatı olarak daima yerimizi alacağız” dedi. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yılı münasebetiyle üniversitemizde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Akın Levent, “Bu etkinliğin Jandarma tarafından okulumuzda düzenlenmesinden mutluluk duyduk. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yıl dönümünü kutluyorum. Bu vesile ile başta Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehitlerimize rahmet, gazilerimizi de hayırlı uzun ömür diliyorum” ifadelerini kullandı. Fidan dikimi etkinliğinde konuşan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, “Jandarma Genel Komutanlığının 185. yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen fidan dikimi etkinliği, kurumumuzun köklü tarihine ve doğaya olan saygısını simgelemektedir. Bugün dikilecek fidanlarla hem geçmişimizi onurlandıracak hem de geleceğe sağlam bir miras bırakmış olacağız” dedi. Etkinliklerin icra edilmesinin ardından fidan dikim faaliyeti gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından mavi ladin, Avrupa ladin, dişbudak; akağaç, akasya, yapraklı ve ibreli türlerinden fidanlarla ağaçlandırıldı. Rektör Prof. Dr. Akın Levent, ağaç dikim alanında öğrencilerle sohbet edip fotoğraf çektirdi. Ağaç dikim alanından sonra Rektör Levent Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen sergiyi Jandarma Alay Komutanı Veysel Yanık ve öğrenciler eşliğinde gezdi.
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.