GÜNDEM - 24 Mayıs 2022 Salı 09:10

Muş’ta 65 yıllık baba mesleğini sürdüren kardeşler kente yılda 30 milyon lira katkı sağlıyor

A
A
A
Muş’ta 65 yıllık baba mesleğini sürdüren kardeşler kente yılda 30 milyon lira katkı sağlıyor

Muş’ta 1958 yılından bu yana eski kaşar peyniri üretimi yapan Rençber ailesi, mandıralarında ürettikleri eski kaşarları ülkenin dört bir yanına göndererek kent ekonomisine yılda 30 milyon lira katkı sağlıyor.

Yarım asrı aşkın süredir peynir üretimi yapan aile, yayla ve köylerden topladıkları doğal sütleri, tesislerinde işleyerek eski kaşar peynirine dönüştürüyor. Yılda 300 ton civarında eski kaşar peyniri üreten işletmeler, ürünleri 40 gün beklettikten sonra soğuk hava depolarına göndererek 4 ay boyunca muhafaza ediyor. Bekleme sürecinin ardından depolardan çıkarılan eski kaşarlar, ülkenin birçok kentine gönderiliyor.

Muş’ta 65 yıllık baba mesleğini sürdüren kardeşler kente yılda 30 milyon lira katkı sağlıyor

“Yıllık yaklaşık 600 ton süt alıyoruz”

Muş’ta 65 yıldır peynircilik yaptıklarını anlatan işletme sahibi Orhan Rençber, babadan kalma mesleği sürdürdüklerini söyledi. Sütleri genellikle yüksek yerlerdeki yaylalardan aldıklarını belirten Rençber, “Burada eski kaşar yapıyoruz. Kaşarlarımız inek, koyun ve keçi sütünden yapılmaktadır. Sütlerimiz buraya geldikten sonra belli bir aşamadan geçiyor. Sulu ve kuru haşlama yapıyoruz. Yıllık yaklaşık 600 ton süt alıyoruz. Bu sütten 50 ton civarında eski kaşar üretiyoruz” dedi.

Muş’ta 65 yıllık baba mesleğini sürdüren kardeşler kente yılda 30 milyon lira katkı sağlıyor

“Muş ekonomisine 30 milyon Türk Lira katkı sağlanıyor”

Muş genelinde yaklaşık 300 ton civarında kaşar üretildiğini vurgulayan Rençber, “Aile olarak Muş ekonomisine yıllık 30 milyon Türk Lirası katkı sağlıyoruz. Bu ürünlerimiz genellikle İstanbul, Bursa ve bazen de Ankara ile İzmir’e gider. Ürünlerimizi burada yaklaşık 40 gün dinlendirdikten sonra paketleyip İstanbul ve Bursa’daki soğuk hava depolarına gönderiyoruz. Orada da 4 ay kaldıktan sonra satışa sunuyoruz. Ürünlerimizde kesinlikle hiçbir katkı maddesi yoktur ve yağ oranı da yüksektir” diye konuştu.

 

Muş’ta 65 yıllık baba mesleğini sürdüren kardeşler kente yılda 30 milyon lira katkı sağlıyor

Uğur Ulu
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç: “Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Filistin’in BM’ye üyeliğinin tekrar görüşülmesini talep eden karar tasarısını kabul etmesinin ardından açıklama yaptı. Bakan Tunç, karar tasarısının özgür Filistin için önemli bir adım olduğunu değinerek, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin BM Güvenlik Konseyi’nde tekrar görüşülmesi ve gözlemci statüsünde olan Filistin’e bazı ilave haklar tanınmasını talep eden karar tasarısını kabul etmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır. Ülkemizin yanı sıra 80’e yakın ülkenin ortak sunucusu olduğu karar tasarısının 143 evet oyuyla kabulü, Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin 7 Ekim’den bu yana işgalci İsrail tarafından soykırıma uğrayan Filistin’e desteğini göstermesi açısından önemlidir. 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin varlığı kabul edilmelidir. Filistin halkı kendi ata yurtlarında, insan onuruna yakışır şekilde yaşamalıdır” ifadelerine yer verdi. İsrail’in saldırılarının son bulması gerektiğini belirten Bakan Tunç, “Gazze ve Refah bölgesinde çocuk, kadın, sivil demeden 35 bin Filistinliyi öldüren, 78 binden fazla Filistinliyi yaralayan İşgalci İsrail’e karşı uluslararası mekanizmalar artık gereğini vakit kaybetmeden yapmalıdır. İnsan haklarını yok sayan, uluslararası hukuku görmezden gelen, savaş suçu işleyen ve soykırım yapan İsrail’in saldırıları son bulmalıdır. İsrailli yetkililer Uluslararası Ceza Mahkemesi huzuruna çıkarılmalı, gereken ceza verilmelidir. İşgalci İsrail Devletinin Uluslararası Adalet Divanınınca verilen tedbir kararına uyması sağlanmalıdır. Türkiye olarak, Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarında yanlarında olmaya, dünyada adaleti ve hakkaniyeti savunmaya devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.