SPOR - 12 Kasım 2018 Pazartesi 18:28

Mustafa Cengiz: 'TFF Hukuk Kurulu’nun istifa etmesini bekliyoruz'

A
A
A
Mustafa Cengiz: 'TFF Hukuk Kurulu’nun istifa etmesini bekliyoruz'

Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, Fenerbahçe maçında verilen cezalarda çifte standart uygulandığını ve bu bağlamda da TFF Hukuk Kurulu’nun istifa etmesini beklediklerini söyledi.

Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, Fenerbahçe maçında yaşanan olaylar, verilen cezalar ve gündeme dair Türk Telekom Stadyumu’nda açıklamalarda bulundu.

Sözlerine toplantıyı düzenleme amacını açıklayarak başlayan Cengiz, “Bu toplantıyı camianın doğru bilgilenmesi ve değerli rakiplerimizin doğru bilgilenmesi açısından yaptık. Biz Galatasaray Spor Kulübüyüz. 100 yılı aşkın kültürü temsil ediyoruz. Biz öncelikli olarak Fair-play’a, adil yönetimlere tarafız. Bütün rakiplerimiz bizim kardeşimiz ve bizim ulusal değerlerimiz. Tamamı bu coğrafyanın içinde çok değerli olgular. Biz söylemlerimizde Galatasaray kültürü içinde hepsine saygı duyarız. Bu saygıyı kendimize de duyarız. Bu saygıyı özünde, genetik kodlarımızda olduğu için duyarız. 1 haftadır spor kamuoyunu meşgul eden, değerli rakibimizle yaptığımız maçın sonunda çıkan olaylar ve verilen cezalar var. Bu bizi mutlu etmiyor, rakibimizi de mutlu etmediğini biliyorum. Ben değerli rakibimizle ilgili olarak da bütün beyanlarımızı da çoğu insanın izlemediğini gördüm. İzleyenlerin de yanlış değerlendirmeler yaptığını gördüm. Biz sevgili rakibimiz için asla yanlış beyanda bulunmadık. Geçen yıl Saraçoğlu’ndaki maçtan sonra yayınladığımız ‘Rakibe saygı kendine saygı’ paylaşımıyla insana yakışır şekilde seyir olanağı vereceğimizi söyledik. O günden beri de bunu misafir rakiplerimize yapıyoruz. Fenerbahçe maçında da hiçbir bildirimimizde Fenerbahçe camiasına, yönetimine yönelik asla kötü beyanda bulunmadık. Tersine onlar da bize teşekkür etti. Fakat maç içinde talihsiz bir cenazenin olması rakip seyircinin 60. dakikadan sonra ayrılmasına neden oldu. Biz de o anda öğrendik. Şunu da unutmasınlar, bizim de cenazemiz Erzurum maçında oldu. Biz acımızı kalbimize gömüyoruz, dışarı pek yansıtmıyoruz. Bu arada vefat da 8 sıralarında olmuş, bizim stadımızda olmamış” ifadelerini kullandı.

“Sözlerim yanlış anlaşıldı” 

Bazı açıklamalarının yanlış anlaşıldığını ve başka yönlere çekildiğini söyleyen Mustafa Cengiz, “‘Öfke ve kininizi saklı tutun’ sözcüğü çok yanlış anlaşılmış. Benim burada kastım sokağa döküp bunu şiddete, intikama dönüştürmeyiniz şeklindeydi. Açıkça bir camianın, toplumun, ailenin oluşumunda öfke olabilir. Ama siz bu duyguları doğru kanalize ettiğinizde camialar, milletler, aileler oluşur. Bunun toplamına da ‘hars’ denir. Benim kastettiğim bu. Eğer siz bu ruhu özümseyemezseniz o camialar asla yüzlerce yıl kalıcı olmaz. O camialar küresel olarak belli noktalara gelemezler. Kılıç çekme sözünde de sanki bize kılıç çekme gibi bir hava seziyorum dedim. İnşallah öyle değildir” diye konuştu.

“TFF Hukuk Kurulu’nun istifa etmesini bekliyorum” 

Fenerbahçe derbisinden sonra verilen cezaları adil bulmadıklarını da sözlerine ekleyen Mustafa Cengiz, “Çok güzel bir maç oynandı. Futbolun içinde olan her şey vardı. Futbolcular 89 dakika sahada çok centilmence mücadele etti. Fakat iki oyuncunun yaptığı yanlış davranışlara hakem müdahale etmedi. Biz hakemin müdahale etmesini beklerdik. VAR müdahale etmeliydi. Çünkü yaklaşık 72 milyonun izlediği bir karşılaşma. Bu karşılaşmada çok hassas olunmalı. Schalke 04 maçında da aynı itişmeler oldu ve hakem hemen müdahale etti. Eğer Şampiyonlar Ligi maçında olsaydı bu olaylar böyle gelişmezdi. Ama biz bu olayların patlama noktasını hakemin olaylara zamanında müdahale etmemesi olarak görüyoruz. Biz ruhun centilmence devam etmesi için elimizden geleni yaptık. Ama bizim 13 kişimiz PFDK’ya sevk edildi. Rakibimizden ise sadece 2 sevk. 13 de onlardan sevk edilsin demiyorum. O saygıyı yitirmem. Saygıyı yitirdiğimiz anda vahşi kabile topluluğuna döneriz. Biz bundan rahatsız olduk. Neden Galatasaray’dan bu kadar insan sevk ediyor. Orada rakipten sadece iki kişi mi var. Neden bu çifte standart yapılıyor. Bu çifte standartı TFF Hukuk Kurulu yapıyor. Sevkleri o hazırlıyor. Siz disiplin kurulunun önüne disiplin kurlunun 75. maddesine aykırı olarak değerlendirmede bulunursanız bu tartışma olur. Ama disiplin kuruluna da kızamıyorum çünkü bunu yönetim kurulu belirliyor diyorlar. Buna da katılmıyorum. Hukuk kurulunun böyle bir çifte standartta istifasını ya da yenilenmesini bekliyorum. Futbol, içinde bulunduğumuz coğrafyada insanların tek huzur bulacağı nokta” şeklinde konuştu.

“Olayları yayınlayarak kötü örnek oluyorsunuz” 

Televizyon kanallarında derbide çıkan olayların sık sık yayına verilmesini de eleştiren sarı-kırmızılı kulübün başkanı, şunları söyledi: 

“Siz olayları yayınlayarak kötü örnek oluyorsunuz. Dakikalarca bunu veremezsiniz. Kayda alın ve ilgili mercilere verin. Ama bunu dakikalarca yaymayın. Şükür ki orada 49 bin kişi vardı. Sadece bir kişi sahaya atladı. Galatasaray taraftarı çok sağ duyulu davrandı. Emniyete de bu vesileyle teşekkür ediyorum.”

“VAR dökümantasyonunun yayınlanmasını istiyoruz” 

Fenerbahçe karşılaşmasındaki saha hakemleri ile VAR hakemleri arasındaki konuşmaların yayınlanmasını istediklerini aktaran Cengiz, “Biz haksızlığın epeydir bize karşı yapıldığını görüyoruz. Biz aynı federasyonla şampiyon olduk. Aynı kişilerle Türkiye’nin en fazla şampiyon olan takımı olduk. Ama biz teyakkuzda olmalıyız. 2-2 iken bizim Serdar Aziz’e yapılan ve bana göre penaltı olan pozisyona VAR ne tepki gösterdi. Bu VAR’ın bedeli de bizlerden alındı tabii. Biz merak ediyoruz VAR hakemleri orta hakemi uyardı mı? Ya da uyardı da hakem uymadı mı? Nasıl Hukuk Kurulu’nun istifasını istiyorsak kamuoyunun vicdani için bunun dökümantasyonunun yayınlanmasını istiyoruz” dedi.

“Hakemlerden cesur olmalarını istiyoruz” 

Hakemlere yanlış eğitimler verildiğini savunan Başkan Cengiz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim sevk nedenimiz hakemlerle ilgili. Hakemlere öğretilen şu; ‘Siz bir elinde kılıç diğer elinde terazi fakat gözü bağlı olmayan hakimlersiniz.’ Yanlış bilinçaltı hakemleri sevke yöneltiyor. Mesela bir takıma bir kart veya penaltı olunca diğer takıma da gösteriyor. Hakemlerin en mutlu olduğu maçlar da beraber biten maçlar. Bunlarda da hakemlerin suçu yok. Hakemlere verilen eğitimler böyle. Hakemler gördüğünü çalmalı, hiçbir şeye karışmamalı. Bizim hakemlere yönelik en büyük şikayetimiz bu. Biz hakemlerden cesur olmalarını istiyoruz.”

“Verilen cezalar cürüme uygun değil” 

Fatih Terim’e ve sarı-kırmızılı futbolculara verilen cezalar için takipte olacaklarını bildiren Mustafa Cengiz, “Hocamıza ve futbolcularımıza da cezalar verildi. Biz savunmalarımız verdik. En azından toplumun beklentilerini karşılayacak olumlu yanıt gelmedi. Buna çok üzüldük. Bizim camiamız buna tepkili. Hocamızın fiziki hiç müdahalesi yok. Sahada ayırmaya çalışıyor. Hakeme serzenişi var ama ceza cürüme uygun değil. Bunların Galatasaray camiasında yara açtığını belirtmeliyiz. Bunu gidermek için camia takiptedir, kenetlenmiştir ve her zaman olduğu gibi tarihteki yerini alacaktır” açıklamasında bulundu.

“Fatih Terim ile yönetimi çatıştırmak istiyorlar” 

Fatih Terim ile sarı-kırmızılı yönetim arasında problemler olduğuna dair medyada gerçeği yansıtmayan haberlerin yapıldığını belirten Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, şunları söyledi: 

“Fatih hocamın fotoğrafı konuyor altta da yönetimle şiddetli kavga var yazılıyor. Bizim bu gözümüzden kaçmıyor. Yönetimle Fatih hoca arasında bir şey olmasını istiyorlar. Hocamız bir marka ama Galatasaray daha büyük bir marka. Bunu çatıştırmak istiyorlar. Yönetim hocanın arkasına saklanıyor diyorlar. Öyle bir şey yok. Hocamızla hep iletişim halindeyiz. Kayserispor maçında bir fotoğraf çekiliyor; gol oluyor ve ben oturuyorum, hoca da durgun. Bir şey var haberi yapılıyor. Bir Galatasaray başkanı rakibe saygı duymak zorunda. Bu lafla olmaz. O fotoğrafı çeken kişi unutmasın, karşımızda binlerce Kayserili bize bakıyor. Ben orada öyle durmak zorundayım. Ben acımı içime atmak zorundayım. Sevincimi de. Ben zaten hakem santrayı gösterene kadar reaksiyon vermem.”

“Taraftardan sağduyulu olmalarını bekliyorum” 

Bugün Galatasaraylı taraftarların yapacağı protesto yürüyüşüne yönelik sağduyu çağrısı yapan Cengiz, “Olaylara dair açıklamalarımız geç olmadı. Çünkü bugün bir yürüyüş yapılacağını duyduk. Bu toplantıyı da Salı günü yapmayı planlıyordum. Bunu öne çekmemizin sebebi taraftarımız büyük tepki veriyor. Biz soğukkanlı olmak zorundayız ama taraftardan bunu bekleyemeyiz. Bir yürüyüş yapılacak. Emniyet bu konularda çok hassas. Mesela U17 maçında çocuklara saldırı oldu, İstanbul Emniyeti hiç medyaya yansıtmadan önledi. Duymadınız çünkü basına yansıtmadılar. Rakibi suçlamak için söylemiyorum bunu. Taraftarlarımız da içinde bulunduğumuz koşulları unutmasın. Kimileri bizi şiddete yöneltebilir ama provakasyona gelmeyelim. Ne çimde ne de asfaltta gelmeliyim. Onlardan ricam Galatasaray’a yakışır halde yürüyerek protestolarını sergilemeleri. Bizim taraftarımız hiçbir zaman sahaya inmedi, kolluk kuvvetlerine saldırmadı. Bunu rakibe karşı da söylemiyorum. Yanlış anlaşılmasın” şeklinde konuştu.

“Değerli rakibimizi kışkırtacak bir sözü ağzımdan duyamazsınız” 

Fenerbahçe Başkan Vekili Semih Özsoy’un dün akşam Alanyaspor maçından sonra yaptığı, ‘Kabadayılık yapanların ayıbı yok ama verildiğinde var’ sözlerinin hatırlatılması üzerine Cengiz, “Biz değerli rakibimizi incitecek hiçbir eylem ve davranışta bulunmadık. Biz bize ağır cezalar verildiğiniz düşünüyoruz. Biz bu aşamada susma hakkımızı kullanmayı tercih ediyoruz. Anlamsız olur. Değerli rakibimizle ilgili taraftarı kışkırtıcı bir sözü benim ağzımdan alamazsınız” dedi.

“UEFA’ya verdiğimiz limitlerin içindeyiz” 

Ekonomik olarak da bir toparlanma süreci içinde olduklarını vurgulayan Başkan Mustafa Cengiz, şunları söyledi: 

“UEFA’ya verdiğimiz limitlerin içindeyiz. Kur farkı olmasaydı da 12 milyon lira kardaydık. 8 ayda elde ettiğimiz gelir 1.623 milyon TL, harcanan da 1.622 milyon TL. Bize vergi vermiyor diyorlar. 8 ayda 100 milyon TL vergi verdik. Galatasaray yaklaşık 30 yıldır ilk kez ekonomik anlamda iyi durumda.”

“Ben Fırat Aydınus’un yerinde olsam Galatasaray maçlarına hakem olmam” 

Fenerbahçe maçının hakemi Fırat Aydınus’un bundan sonraki süreçte Galatasaray maçlarına atanması durumunda ne gibi bir tepki vereceklerine dair gelen bir soruya da Cengiz, şu şekilde cevap verdi:

“Fırat Aydınus bizim maçlarımıza atanırsa onun tepkisi ne olur. Ben onun yerinde olsam Galatasaray maçlarında ne hakem ne VAR ne de AVAR olurum.”

“Fenerbahçe 60. dakikadan sonra güzel oynadı” 

Fenerbahçe karşılaşmasında oynanan futbol ilgili ise Cengiz, “Bir insanı tanımak istiyorsanız bir kulübe başkan olun. Yanınıza da diğer kulübün başkanı otursun hemen nasıl biri olduğunu anlarsınız. 60’tan sonra Fenerbahçe çok güzel oynadı. Çok da güzel maç oldu. Ama biz her zaman diyoruz Galatasaray inşallah şampiyon olacak” diye konuştu. 

Mustafa Cengiz son olarak ise Belhanda’nın asabi tavırlarından dolayı kendisiyle bir görüşme gerçekleştireceklerini ifade etti.

Uygar Aydın - Ozan Buğra Koşar
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.