SPOR - 12 Aralık 2018 Çarşamba 11:56

Mustafa Denizli : “Yabancı hakem bekleniyorsa, ülke toptan batmış demektir”

A
A
A
Mustafa Denizli : “Yabancı hakem bekleniyorsa, ülke toptan batmış demektir”

Türk futbolunun ele alındığı “Türk Futbolunun Dünü, Bugünü, Yarını” panelinde konuşan Mustafa Denizli, Türk futbolunda yaşanan birçok değişiklik olduğunu söyledi. Yabancı hakem söylemlerine de değinen Denizli, “Yabancı hakem bekleniyorsa, ülke toptan batmış demektir” dedi.

İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) tarafından düzenlenen ve moderatörlüğünü İAÜ Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi ve spor yorumcusu Haldun Domaç’ın yaptığı Türk Futbolunun Dünü, Bugünü, Yarını” panelinde geçmişten günümüze Türk futbolunun durumunu ele alan Kasımpaşa SK Teknik Direktörü Mustafa Denizli, Türk futbolunda giderilmesi gereken eksikliklerin olduğunu kaydetti. Son 30-40 yıla bakıldığında futbol ekonomisinde büyük gelişmeler olduğunu da söyleyen Denizli, “Futbolumuzda bir arpa yolu diyebileceğimiz kadar olsa da ilerleme kaydediliyor. Özellikle son 30-40 yıla bakıldığında futbol ekonomisinde büyük bir gelişme var. 20-30 yıl önce altyapıdan çok futbolcu çıkardık. Ancak istediğimiz konuma daha gelemedik. Demek ki bu konuda eksiklerimiz, yanlışlarımız var. Doğru yolu bulabilmek için gerekenleri ortak akılla yerine getirmek mecburiyetindeyiz” dedi.

İlk hedeflerinin Avrupa olduğunu kaydeden Denizli, “Önümüzde iki tane yol var. İlk yol ligin ilk dördünde olmak. Diğer yol ise kupa yoludur. İkisine de varız” dedi.

“Karmakarışık bir ligin içerisindeyiz” diyen Denizli, “Türkiye’de hiç kimse iki takım arasında oynanan maçın sonucunun sürpriz olduğunu söyleyemez. Böyle bir lig yaşıyoruz ”şeklinde konuştu.

Mustafa Denizli : “Yabancı hakem bekleniyorsa, ülke toptan batmış demektir”

“Altyapı futbolun yarını için çok önemli”

Altyapının futbolun yarını için çok önemli olduğunu belirten Denizli, “Altyapı denildiği zaman gerçekten alt gözüyle bakılıyor. Burası tamamen çok farklı bir gözle bakılması gereken bir yer. Bu yarınımız için çok önemli. Çünkü genele bakıldığında çok mutsuz bir tablo olduğu ortada. Bu sporun hayatta kalmasını ve gelişmesini istiyorsak, bunu değiştirmeliyiz” şeklinde konuştu.

“Ara transfer dönemini değerlendireceğiz”

Takım olarak transfer dönemini değerlendireceklerini belirten Denizli, futbolculara talepler geldiğini ancak kendilerinin transfere daha çok ihtiyacı olduğunu söyleyerek şu ifadelerde bulundu: “Bir teknik adamın en zor zamanlarından birini ben şu an Kasımpaşa’da yaşıyorum. Ancak bu tamamen bizim içimizde yaşanan bir şey. Transfere ihtiyacımız var. Futbolcularımıza teklifler de geliyor. Ancak ihtiyacımız varken ve önümüze hedefler koymuşken, futbolcularımızı göndermek gibi bir durum olamaz. Aksi bir durum koyduğumuz hedefte ilerlerken takımın kafasını karıştırmaktan başka hiçbir işe yaramaz” dedi.

Takım olarak sayısal anlamda sıkıntı yaşadıklarını kaydeden Denizli, “Çok fazla alternatifimiz yok. Ara transfer dönemini yönetim kurulumuzla beraber değerlendirmek istiyoruz. Yarından itibaren bu çalışmalarımızı hayata geçirebiliriz. Üzerinde çalıştığımız, planladığımız bazı seçimlerimiz var. Bunları hayata geçirebilirsek ikinci elde daha sağlıklı bir başlangıç yapabiliriz “dedi.

“Hocanın yerlisi, yabancısı olmaz”

Hocalık çok enteresan bir meslek diyen Denizli, "Hocanın yerlisi, yabancısı olmaz. Hocanın başarılı ve başarısız olanı vardır. Bir de bu doku meselesidir. Bir hocanın bir takıma uyum sağlaması, başarıya giderken kullandığı yöntemlerin takım tarafından benimsenmesi başarıyı getiren unsurlardan biridir" dedi.

“Geçmişte statlarda tuvalet bile yoktu”

Geçmişte birçok takımın zor şartlarda statları ve tesisleri olmadan oynadığını söyleyen Denizli, “Geçmişte birçok takımda olmayan tesisler, saha ve stadyumlar bugün bakıldığında en küçük bütçeye sahip takımlarda bile var. Türkiye’de stadyumların insanın insan muamelesi görmediği hatta statlarda kadın tuvaletlerinin olmadığı bir dönemi yaşadık. O kadar erkeksi bir spor dalı ki futbol, kadınların gitmeyeceği düşünülerek kadınlar için tuvalet dahi yapılmamıştır. Şimdi harika statlarımız var. O günlerden bu günlere geldik. Son 8-10 yılda Türkiye’nin her yerinde insanların tüm ihtiyacını karşılayacak tesisler yapıldı” diye konuştu.

“Yabancı hakem bekleniyorsa, ülke toptan batmış demektir”

“Yabancı hakem gelsin diye bekleniyorsa bu ülke toptan batmış demektir” diyen Denizli, şöyle konuştu: “Yabancı hakem gelsin diyenler üniversiteye de yabancı hoca getirsin, kulüplerin başına da yabancı başkan getirsin. Futbolculuk dönemimde yabancı hakemlerle oynadım. Hakemini dışarıdan getirmeyi düşünen bir ülke varsa her meslek dalından yabancı getirsin. Ben mesleğe başlarken, ‘Eğer onlardan yapan varsa, biz de yaparız’ diyen biriyim.”

“Futbolda torpil olmaz”

Futbolun yetenek işi olduğunu ve dünya üzerinde torpilin yapılamadığı tek mesleğin futbol olduğunu belirten Denizli, “Dünya üzerinde ne kadar meslek varsa, aralarından torpil yapılmayacak meslek futboldur. Bir kulübün tek yetkilisi ben olsam kendi çocuğumu oynatamam. En fazla bir defa oynatırım, son defa oynatırım. Futbolda torpil mümkün değil. 6 yaşındaki torunum her hafta antrenmanlara geliyor. Bin tane Mustafa Denizli’den bir tane Mustafa Denizli çıkarsalar ve torunumla 20 yıl uğraşsa, amatör kümede oynayamaz. O kadar yeteneksiz. Yetenek şart. Kimse kimseye yetenek katamaz. Futbolcunun yeteneği yoksa dünya bir araya gelse oynatamaz. Futbolda torpil söylemlerine inanmayın, yok öyle bir şey” dedi.

Yabancı sayısının kısıtlanmasından yana olmadığını da kaydeden Denizli, “Bakıldığında Türkiye 80 milyonluk bir ülke. Her 1 milyondan bir tane futbolcu çıkarsalar, 80 tane üst düzey futbolcuya sahip oluruz. Böylece yabancı futbolcuya ihtiyacımız olmaz” diye konuştu.

 

SEMA FİSON-UĞUR GÜLBOY

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Adalet Bakanı Tunç, çocuklarla birlikte tezahürat yaptı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bartın’da AK Partili belediye başkanlarını ziyaretti. Bakan Tunç, kendisini karşılayan sporcu çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaptı. Bakan Tunç’a futbolcu olmak istediklerini söyleyen çocuklardan bazıları Kerem Aktürkoğlu, bazısı da irfan Can gibi futbolcu olmak istediklerini söyledi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ulus ilçesini ziyaretinin ardından önce Abdipaşa beldesine ardından Kumluca beldesine geçti. Tunç, Abdipaşa Belediye Başkanı Belediye Başkanı Yaşar Dönmez ve Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Bozkurt’u makamında ziyaret etti. Belediye başkanları ve belediye meclis üyelerini tebrik eden Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlarla da tek tek tokalaşarak, destekleri nedeniyle teşekkür etti. Daha sonra ise Kozcağız beldesine geçen Yılmaz Tunç, burada meşalelerle karşılandı. Tunç, kendisini karşılamaya gelen Kozcağız Belediyespor Futbol Okulu oyuncuları ile de bir süre sohbet etti. Çocuklarla sohbet eden Tunç, sporculara taleplerini sordu. Bakan Tunç’un, "Neye ihtiyacınız var" sorusuna ise bir çocuk ise "Her şeye" cevabını verdi. Bu cevap Bakan Tunç’u, beraberindekileri güldürdü. Bakan Tunç, çocuklara yapmak istedikleri meslekleri de sordu. Bakan’ın, "Futbolcu olmak isteyen var mı" sorusuna ise tüm çocuklar el kaldırdı. Bir çocuk, "Kerem Aktürkoğlu gibi olacağım", başka bir çocuk da ’’Ben de İrfan Can" dedi. Zonguldakspor’un lisanslı futbolcusu olan bir çocuğu örnek gösteren Bakan Tunç, "Olmaz, öncelikle okulunuzu bitirmelisiniz. Okulu bitirip meslek sahibi olmak lazım, ayrıca sporcu da olursunuz" şeklinde konuştu. Tunç, çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaparak, onlara hem derslerini çalışmaları hem de spor yapmaları konusunda tavsiyelerde bulundu. Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlara yönelik yaptığı konuşmada destekler için teşekkür ederek, Kozcağız Beldesi’ne ilçe belediyelerinden daha fazla hizmet gelmesi için çalışacaklarını ifade etti. Bakan Tunç, seçilen tüm belediye başkanları, meclis üyeleri ve muhtarlara görevinde başarılar dileyerek, "Zorlu bir seçim süreci, büyük bir rekabet içerisinde Kozcağız’da bu Ak Partili belediyecilik anlayışı devam etsin dediniz. Buradaki ışık hiç sönmesin dediniz. Biz de sizin o güven layık olabilmek için gece gündüz çalışacağız inşallah" diye konuştu
Ankara TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" dedi. Türkiye Kreatif Ekonomi Zirvesi, Ankara’da gerçekleştirildi. TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen zirveye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Ticaret Bakanı Yardımcısı Ö. Volkan Ağar, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, TOBB Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Başkanı Ali Ata Kavame ve Meclis Başkan Yardımcısı Berat Kuzu katıldı. Zirvede konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’deki dizi sektörü potansiyelinin ekonomiye katkısı için harekete geçilmesi gerektiğini kaydetti. Konuşmasında, "Kreatif endüstriler sadece dizi ve film sektöründen ibaret değil. Diğer 15 alt sektörü de aynı önemle dikkate almalı ve desteklemeliyiz" diyen Hisarcıklıoğlu, küratörler, sanatçılar ve içerik üreticiler gibi alanlarda da Türkiye’nin önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşmenin iş yapma şekillerini tamamen değiştirdiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, yenilikçi endüstrilerin bu dönüşümün merkezinde yer aldığını söyledi. Yenilikçi endüstrilerin ihracatının 30 milyar dolar seviyesine taşınması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, hedefin oyun ve yazılım sektörüyle birlikte kreatif endüstrilerin ihracatını 30 milyar dolar seviyesine taşımak olmasını gerektiğini vurguladı. "Eğitim ve destek programları ön planda" Yenilikçi endüstrilerin gelişmesi için eğitim ve destek programlarının ön plana çıkarılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Bu potansiyeli daha da yukarı taşımak için eğitim ve destek programlarını ön plana çıkarmalıyız. Özellikle dijital iletişim kanallarıyla, dünya geneline yayılan içerik ekonomisinin lideri olmak için, eğitim ve destek programlarına odaklanmalıyız." "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Devletin öncülük ettiği ve desteklediği dizi ve sinema sektörlerindeki projelerin başarılı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, Yeni Zelanda’dan Brezilya’ya kadar 150 ülkede, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" diye konuştu. Dizi ve filmlerin, dünyanın en büyük platformlarında rahatlıkla kendine yer bulduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Hızla gelişen teknoloji ve yapay zeka, kreatif endüstrilerin değer zincirini önemli ölçüde farklılaştırdı. Diğer bir ifadeyle, yeni ürün ve iş modeli geliştirme, yeni dağıtım kanalı, pazar fırsatları keşfetme ve daha düşük maliyetle üretim için kullanılan dijital teknolojiler, kreatif endüstriler sektörümüze çok önemli fırsatlar sunmaya başladı. Dünyanın her yerinde Türk küratörler, sanatçılar, içerik üreticiler görüyoruz. Kreatif endüstrilerin alt sektörlerin tamamına devlet desteklerini yönlendirerek, sektörün ürettiği katma değeri artırmalıyız. Zira bu sektörler, soyut varlıklardan elde edilen katkıyla ekonomimizi çeşitlendiriyor" dedi. Küresel ekonomide çevreyi kirletmeyen ve katma değerli ürünler üretmeyi sağlayan, fikri mülkiyet, telif, patent gibi unsurların öneminin her geçen gün arttığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bakın dünya genelinde sektörün toplam büyüklüğü 2 trilyon doları geçiyor. Türkiye kreatif endüstriler sektörü ise büyüklük olarak gelişmekte olan ülkeler arasında 8. Sırada yer alıyor. Yani bizim dünya pazarından aldığımız pay, okyanusta bir damla. Bir diğer önemli husus da şu. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşme, iş yapma şekillerimizi tamamen değiştirdi. Ne yapıyorsak yapalım, işimizi mutlaka dijitale taşımak zorundayız. Bütün şirketler artık dijitalde var olmak zorunda" ifadelerini kullandı. Bu zirvenin her girişim gibi bir hayalle başladığını söyleyen TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Meclisi Başkanı Ali Ata Kavame, "Biz inandığımız bir hikaye anlatmaya karar verdik. Hikaye anlatıcılığı ne kadar güzel şey. ’Hikaye anlatma bana’ diye başlayan cümleler duyarsınız hayatınızda. Bu kürsü bugün hikayeni anlat diyenlerin. Bu salon bu hayatta bir hikayesi olanların. En ön sıradan son koltukta oturana kadar sorsak neler anlatır. Bizim hikayemiz bu ülkenin geleceği ile ilgili. Bu kadar kreatif zekanın buraya toplanmasının sebebi bu. Türkiye’nin iş dünyasının kalbinde bize burayı açmalarının sebebi bu, devletin en önemli kurumlarının zamanlarını ayırıp bize kıymet vermelerinin sebebi bu. Tek bir hikayeyi beraber örmek için birlikteyiz" dedi.