GÜNDEM - 12 Haziran 2019 Çarşamba 11:31

Nesli tehlikede olan yılan Nemrut Dağı’nda görüldü

A
A
A
Nesli tehlikede olan yılan Nemrut Dağı’nda görüldü

Nesli tükenme tehlikesi altında olan ve rakımı 2 bin metrenin üzerinde olan yerlerde yaşayan Beyazbantlı Dağ Engereği Nemrut Dağı’nda görüldü.

Türkiye’de yaşayan 14 engerek yılanından biri olan endemik Beyazbantlı Dağ Engereği, Dünyanın 8. Harikası Nemrut Dağı tümülüsünde tespit edildi. Kommagene Uygarlığının devasa heykellerinin bulunduğu ve ‘tanrılar tahtı’ olarak bilinen 2 bin 206 metre yüksekliğindeki Nemrut Dağı, nesli tükenmekte olan bir canlı türüne ev sahipliği yapıyor. 

Nesli tehlikede olan yılan Nemrut Dağı’nda görüldü

Adıyaman Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Zülfü Yıldız tarafından yapılan bilimsel araştırmada bu yılan türüne rastlandı. Nemrut Dağı tümülüsünde rastlanan Beyazbantlı Dağ Engereği, rakımı 2 bin metrenin üzerindeki yerlerde yaşıyor. 2 bin 206 metre yükseklikteki Nemrut Dağı’nda görülen Beyazbantlı Dağ Engereği, daha önce Kahramanmaraş, Sivas, Malatya, Hatay, Tunceli ve Kayseri’nin yüksek rakımlı yerlerinde görülmüştü. 

Nesli tehlikede olan yılan Nemrut Dağı’nda görüldü

Doç. Dr. Mehmet Zülfü Yıldız, Adıyaman bölgesinde sadece Nemrut Dağı’nda görülen yılan türüyle ilgili yaptığı açıklamada, “Nemrut Dağı’na yaptığımız arazi çalışmasında ülkemize endemik olan bir dağ engereği türünü bulduk. Ülkemizde 14 engerek türü bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi de Beyazbantlı Dağ Engereği (Montivipera albizona) dediğimiz türdür. İlk tespitlerde bu yılan türünün sadece Sivas ve Kahramanmaraş illerinde olduğu biliniyordu. Dünya’nın herhangi bir yerinde yoktu. Ancak son yapılan araştırmalarda Malatya, Hatay, Tunceli, Kayseri’den sonra Adıyaman’ın Nemrut Dağı’nda tespit edildi. Bu tür zehirli bir yılan türüdür. Rakımı 2 bin metrenin üzerinde olan yerlerde yaşarlar. 2 bin metrenin üzerindeki yerlerde fazla insan yerleşimi olmadığı için zararlı bir tür değildir. Boyut itibariyle küçük bir yılandır. Boyu maksimum 1 metreyi bulur. Hareketleri yavaştır ve saldırgan bir tür değildir. Kendisini rahatsız etmediğiniz sürece saldırmaz ve ısırmaz. Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından ‘nesli tehlike altında olan’ bir yılan türüdür” ifadelerini kullandı.  

Ahmet Arslantaş
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin’de yeni yollar açılmaya devam ediyor Mersin Büyükşehir Belediyesinin, kent genelinde yol yapım bakım ve onarım çalışmalarının yanı sıra, yeni yollar açmayı da sürdürdüğü bildirildi. Belediye ekipleri, Toroslar ilçesi Yalınayak Mahallesi Atatürk Caddesi’nde yeni yol açma, genişletme ve kavşak düzenleme çalışması yaptı. Mersin Büyükşehir Belediyesi Yol Yapım Bakım ve Onarım Dairesi, bir yandan kent genelinde altyapı ve üstyapı çalışmalarını aralıksız sürdürürken, diğer yandan da yeni yollar açmaya devam ediyor. Şehrin sosyoekonomik ve kentsel gelişimiyle birlikte birçok mahallede ihtiyaca göre yeni yollar açan yol yapım ekipleri, Toroslar ilçesi Yalınayak Mahallesi Atatürk Caddesi’nde de yeni yol açma, genişletme ve kavşak düzenleme çalışması yaptı. Yapılan çalışmalarda ekipler, bölgeye iş makinaları ile girerek yeni yol açma ve genişletme faaliyetleri gerçekleştirdi. Kavşak düzenleme çalışması da yapan ekipler, Çiftçiler Caddesi ile Atatürk Caddesi kesişiminde trafik emniyetini sağlamak amacıyla yol açtı ve genişletti. 500 metre uzunluğundaki yol güzergâhında yol açma ve genişletme faaliyetlerini tamamlayan ekipler, çalışmaların tamamlanmasının hemen ardından asfalt serim faaliyetlerini yerine getirdi. Bölgede yapılan yeni kavşak düzenlemesi, yol açma ve genişletme işlemlerinin tamamlanmasıyla birlikte, çalışma güzergâhındaki trafik akışının rahatlaması ve daha güvenli bir trafik akışı sağlandı. Güvenli ve konforlu ulaşım için çalışmalarını birçok noktada sürdüren yol yapım ekipleri, Atatürk Caddesi’ndeki çalışmalarını tamamlayarak mahalle sakinlerinin hizmetine sundu. Esnaflardan Zeki Çıtırık, “Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ediyoruz, çok güzel oldu. Asfaltıyla, kaldırımıyla, yoluyla büyükşehir olduğumuzun farkına vardık” dedi. Büyükşehir Belediyesinin hizmetlerinden çok memnun olduğunu anlatan esnaflardan Mehmet Zeki Dündar da yolun çok güzel olduğunu söyledi.
Erzurum ’Şahsi meselemiz merkez üssü Hatay’ filmi vizyona girdi Yapımcılığını Erzurumlu yapımcı Üsküdar filim yapım sahibi Bülent Durgun’un yaptığı Çekimleri Hatay’da Erzurum STK’larının öncülüğünde yapılan Konteyner kent Erzurum Mahallesinde yapılan ’Şahsi Meselemiz Merkez Üssü Hatay’ filmi vizyona girdi. Film 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremi konu alıyor. Bülent Durgun Filmin yapımcılığının yanı sıra senaryosunda Taner Şahinle birlikte yazdılar. Durgun filmin ana karakterlerinin biri olan Erzurumlu Öğretmen Baran karakterini de canlandırarak oyuncu kadrosunda da yer aldı. 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen ve unutulmaz acıların yaşandığı depremi konu alan ‘Şahsi Meselemiz Merkez Üssü Hatay’ filmi tüm sinemalarda gösterime girdi. Kahramanmaraş merkezli depremleri konu alan filmin çekimleri Hatay’da yapıldı. Filmin amacı, depremde yaşanan acıları beyaz perdeye aktarmak ve Türkiye’nin deprem gerçeğine vurgu yaparak yaklaşmakta olan İstanbul depremine dikkat çekmek. Sultanbeyli’de galası yapılan filme oyuncular, yapımcı ve yönetmenin yansıra öğrenciler katıldı. Galada konuşan yapımcı Bülent Durgun, 6 Şubatta, 11 tane ilimiz güne acı ve hüzün ile başladı. Hani derler ya ateş düştüğü yeri yakar diye, bu defa ateş tüm Türkiye’yi ve dünyada yüreği güzel herkesi 11 ilimiz ile yaktı. 6 Şubat depremi ülkemizde Erzincan depreminden sonra en büyük deprem. Depremde yakınlarını kaybetmiş bir yapımcı olarak, yaptığım projelerde hep derde değiniyorum. Buda büyük bir dert. Deprem değil çürük binalar öldürür düşüncesi ile gelecek İstanbul depremine veya Marmara depremine duyarlılık olsun diye ‘Şahsi Meselemiz Merkez Üssü Hatay’ filmini yapma kararı aldık. Türkiye’de deprem bölgesinde en büyük yıkımı alan il Hatay’dır. Buna vurgu yapmak için de filmimizin ismini ‘Merkez Üssü Hatay’ diyerek vurguladık. Birçok vatandaşımız maalesef hayatlarını kaybetti. Amacımız bu yaraya ses olalım, deprem unutulmasın hala enkazlar var. Vatandaşlarımız konteynırlarda yaşıyor buna duyarlılık olması için yaptık. İnşallah depreme karşı duyarlılık olur. Bilimin unutulmaması için iyi olur. Bu bir sosyal sorumluluktur. İnşallah faydalı olur" dedi. Oyuncu Suzan Aksoy, "Mustafa Kemal’in Hatay için söylediği o muhteşem söz benim bu filme gözü kapalı evet dememe neden oldu. Ben senaryoyu bile okumadan kabul ettim. Kaldı ki, bu benim için bir sosyal sorumluluk projesiydi. Senaryoyu kabul ettikten sonra okudum. Hiç politik bir şey yok. Politika üstü bir şeydi. Tam o yörenin insanını kucaklayacak bir filimdi. O yüzden oynarken hiçbir sakınca görmedim. Ben oyuncuyum yaşıma uygun her rolü oynarım. Ama burada bir özellik vardı. Konu Hatay’dı, Hatay hakikaten bizim vazgeçilmezimiz. Hayat bizim acılarımız bir gün bizde Hatay gibi olabiliriz. Bu farkındalığı yoğunlaştıracağını düşündük. Oradaki çadırdaki anneler ile konuştum; çocukları kaybolmuş, çocuklarını yitirmiş, eşlerini yitirmiş, sakat kalmış onların hissettiklerini hissettik ve öyle oynadık. Ben ve arkadaşlarım güzel bir işe imza attık“ diye konuştu. Yönetmen Gürsel Ateş, "Bu filmi çekerken zaten depremi, acıları hep birlikte yaşadık. Bu konuda ne söylesek? Boş. Biz, bu filmin çekim sürecinde neyi ne kadar anlatmaya çalışsak ta hiç bir şey o gerçek gibi olmuyor. Zaten bunu ülke olarak, millet olarak yaşadık. Fakat bu deprem olayının kalıcı olması ve bunun unutulmaması adına defalarca Hatay’a gittik, geldik. Gidip geldikçe de, bu senaryoyu oluşturduk. Orada bu deprem acısını yaşayan insanların gözlerinin içine baktım. Nasıl yaşıyorlar? Nasıl davranıyorlar? Yaşanan acıları mümkün olduğunca bu filmimizde aktarmaya çalıştık" ifadelerini kullandı. İstanbul Sultanbeyli’de galası yapılan filme oyuncular, yapımcı ve yönetmenin yansıra Sultanbeyli Kaymakamı Kemal Şahin, Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Tombaş, Erkon Genel Başkanı Ali Murat Alatepe, Sultanbeyli Erzurumlular Dernek Başkanı Mehmet Ahıskalı, Sultanbeyli Mahalle Muhtarları ve öğrenciler katıldı. Bülent Durgun kimdir? Yapımcı Bülent Durgun Erzurum Horasanlıdır. Orta okula Kadar Horasan ilçesinde okumuştur. Sonra lise için İstanbul’a gelmiştir. Burada yoğun çalışmalar yapmıştır. Genç yaşta, 2012’de Üsküdar Yapım Şirketini kurmuştur. 2013 yılında “2 yakan 1 İstanbul” programının yapımcılığını üstlenmiştir. Programın formatı kültür ve sanat programıdır. 2014’de “hayat çizgisi Suriye” filminin senaryo yazımı için senaristlerle profesyonel şekilde çalışmıştır. Sonrasında ise Hollywood yapımcıları ile New York film academy den yapımcılık dersleri almıştır. Daha sonra ise 3 farklı ilde set kurup (Tekirdağ, İstanbul, Gaziantep) “Hayat Çizgisi Suriye” gibi büyük bir yapım ile ilk Filmini yapmıştır. Sonrasında dünyada konuşulan Hz. Nuhun gemisinin Olduğu gerçek yerinde “Nuh’un Gemisi Cudi’de” filmini yapmıştır. Terörle gündeme gelen Şırnak’ın algısını değiştirip filmle Şırnak’ı gündeme getiren ilk yapımcı olmuştur. Dünyada bir ilke imza atarak Cudi dağı Zirvesinde geminin oturduğu yere Türk sinemasını zor şartlarda çıkartıp “Nuhun Gemisi Cudi’de 2” filmini Yapmıştır. Bu filmler başta “Hayat Çizgisi Suriye” ve “Nuh’un Gemisi Cudi’de” ve “Nuhun Gemisi Cudi’de 2” filmleri TRT 1’e yapmıştır ve başarılarıyla ilklerle ses getirmiştir. Son olarak 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen ve unutulmaz acıların yaşandığı depremi konu alan ‘Şahsi Meselemiz Merkez Üssü Hatay’ filmini çekerek vizyona soktu.