GÜNDEM - 18 Ekim 2018 Perşembe 10:32

Nişanlısının kanser olduğunu öğrenince...

A
A
A
Nişanlısının kanser olduğunu öğrenince...

İzmir’de düğün hayalleri kurarken kanser olduğunu öğrenen Tuğçe Karakurt, kemoterapide saçlarının döküleceğinin üzüntüsünü yaşarken, eşi saçları dökülmeden evlilik tarihini öne alarak kendisine hediyelerin en güzelini verdi.

İzmir’de, bir lojistik firmasında çalışan Tuğçe Karakurt, petshop işleten Şener Kökçü ile yaşamını birleştirme karar aldı. Genç çift, 8 Eylül 2017’de evlilik yolunda ilk adımı atıp nişanlandı ancak nişanın üzerinden henüz 4 gün geçmişti ki Tuğçe Karakurt, ’meme kanseri’ olduğunu öğrendi. İzmir Kent Hastanesinde Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Alakavuklar’a başvuran Tuğçe Karakurt’a memesindeki kitlenin ameliyat için büyük olduğu belirtilip kemoterapi önerildi; ancak kemoterapinin özenle uzattığı, çok sevdiği saçlarının dökülmesi anlamına geldiğini bilen Tuğçe Karakurt karalar bağladı.

Nişanlısının kanser olduğunu öğrenince...

EN YAKIN ARKADAŞI DA DÜĞÜNÜNDEN ÖNCE KANSER OLDU 

Nişanlısı Şener Kökçü ise kemoterapi öncesi nişanlısına unutulmayacak bir sürpriz yaptı. Kökçü, hep uzun saçlı gelin olmak istediğini bilen Karakurt için düğün tarihini öne çekti. Daha sonra 13 Ekim 2017’de düğün yapıldı ve çift aynı anda saçlarını kazıtarak tedavi sürecine başladı. Nikah tarihini öne çekerek kendisinin yine güzel uzun saçlarla gelin olmasını sağladığını belirten genç kadın duygularını şöyle anlattı:
"En yakın arkadaşım nişanımdan bir ay önce meme kanseri tanısı almıştı. O nedenle her gün meme kontrolü yapıyordum. Ancak nişan günü üzücü bir olay yaşadım ve 4 gün muayenemi aksattım. 4 günlük nişanlıyken mememde bir yumurta büyüklüğünde bir kitle fark ettim. Meğer çok agresif hızlı büyüyen bir tümörmüş. Kanser tanısı alınca ilk aklıma gelen saçlarımın döküleceği oldu. Kanseri zaten bir grip olarak görüyordum, geçecekti. Ben buna inanıyordum. Ama saçlarım önemliydi. Nişanlım, ’Niye bekliyoruz ki, evlenelim’ dedi. 13 Ekim 2017’de düğün yaptık. Ben o uzun saçlarımla gelin oldum. 16 Ekim’de de kemoterapi başladı. Bu çok zor bir süreçti. Tümör kemoterapiyle önce küçüldü, tekrar büyüdü. Büyüklüğü yüzünden başta ameliyat edilememiştim. Ardından ameliyat kararı alındı. Bunları şimdi çok rahat anlatıyorum ama hiç de kolay bir süreç değildi.”

“EŞİM DE BENİMLE BİRLİKTE SAÇLARINI KAZITTI” 

Kemoterapi başladığında çok sevdiği saçlarını kazıtmak zorunda kaldığını belirten Kökçü, “Önce saçlarımı kısa kestirdim, ardından kazıttım. Eşim de benimle birlikte saçlarını kazıttı, moral verdi. Bu ay meme kanseri farkındalık ayı. Ben mememdeki kitleyi kendi kendimi muayene ile yakaladım. Eğer bunu fark etmeseydim ya da fark edip doktora gitmeyip ihmal etseydim belki bugün yoktum. Ben kanseri yeneceğime inandım. İnanç zaten tedavinin yüzde 50’si. Diğer yarısı da bilime, doktorlara kalıyor. Ben de o konuda çok şanslıydım. Doktorlarımla bu süreci iyi yönettik. Ameliyat sonrası da kemoterapi aldım. Şimdi tedavim tamamlandı. Kanserle ilgili hiçbir bulgu kalmadı, artık kontrol hastasıyım. Önerim kadınlar korkmadan kendi muayenelerini aksatmadan sürdürsünler” ifadelerini kullandı.

“KANSERDEN DEĞİL GEÇ KALMAKTAN KORK” 

Öte yandan İzmir Kent Hastanesi Medikal Onkoloji uzmanlarından Prof. Dr. Mehmet Alakavuklar, Tuğçe Kökçü’nün geçirdiği süreçle ilgili şunları söyledi:
"Tuğçe hanım ilk kemoterapisini 16 Ekim 2017’de almıştı. Birlikte zor bir yılı atlattık. Fırtınalarla dolu tedavi süreci oldu ama bu süreç içerisinde her zaman Tuğçe hanım iyimserliğini, daha iyi olacağına olan inancını hiçbir zaman yitirmedi. Tuğçe hanım bana meslektaşım Cüneyt Tuğrul tarafından yönlendirilmişti. Ameliyat açısından uygun bulunmamıştı. Kemoterapi, ameliyat tekrar kemoterapi süreci geçirdik. Tedavisi tamamlandı, şimdi takip döneminde. Kendisinin hayata olumlu bakışına her zaman hayranız. Tuğçe hanımın hayatı için önemli kararları aldığı dönemde başladı tedavi, şimdi her şey yolunda. Kanser tanı ve tedavi süreci bir ekip işi. Önemli olan kanserin erken yakalanması. Kanserden korkma, geç kalmaktan kork, diyoruz.”  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Enkaz kentin bereketli topraklarında buğday hasadı HATAY (İHA) – Depremin vurduğu Hatay’ın bereketli topraklarında buğday hasadı başladı. Türkiye’nin en bereketli topraklarına ev sahipliği yapan Hatay’da onlarca ürün yetişiyor. Yaz sezonunun gelmesiyle birlikte hasat edilen ürün çeşitliliği de her geçen gün artıyor. Depremin vurduğu kentin yeniden ayağa kalkması için önemli bir role sahip olan tarım, bölge halkına umut olmuş durumda. Arsuz ilçesi Pirinçlik Mahallesi’nde de geçtiğimiz son baharda ekimi yapılan buğdayda hasat başladı. Asrın felaketi sonrası üreterek hayata tutunmaya başlayan Pirinçlik Mahallesi sakinlerinden Bodur ailesi de 100 dönümlük tarlada buğday üretimine devam ediyor. Çocukluğundan beridir çiftçilik ile uğraştığını dile getiren 51 yaşındaki İrfan Bodur, “Tarlada doğduk, tarlada büyüdük ama aklımızın yettiği yaştan bu tarafa tarımla uğraşıyoruz. Çocukluk dönemlerimizde karapatoz dediğimiz patozla hani önceleri daha ilk başlarında orakla biçerdik desteleri toplayıp buğdayları deste halinde bir yere yığardık patozla çektiğimiz zaman buğdayın samanı bir tarafa ve çıkan buğdayı tenekelerle alıp çuvallama yapardık. Daha sonra da satışlarını ilgilenirdik daha sonralarında, biçer bağlar çıktı yani buğdayı biçiyor bağlıyor çok sevinmiştik, ne güzel bir teknoloji demiştik o zamanlar daha sonraları işte biçerdöverler, tarlalara girdiğinde işte rahatlık bu günlermiş dedik. Birkaç saatin içerisinde buğdayımızı hasat ediyoruz buğdayı hemen kamyonlara yüklenip, satışını gerçekleştirmiş oluyoruz. Ortalama 100 dönüm civarında buğday ekmiş olduğumuz tarlalarımız var ortalama 150 dönüm civarında zeytin üretimimiz var, ortalama 100 dönüm civarında narenciye ile uğraşıyoruz. Son durumda buğday fiyatlarını 7 TL üzerinden satmıştık bu yıl henüz bir açıklama hala gerçekleştirilmiş durumda değil zaten buğdayın alıcıları da genelde tüccarlar alıyor” ifadelerini kullandı. Tarım işlerinde ailesine yardım ettiğini söyleyen 11 yaşındaki Rana Bodur ise, “Babamgil öncelikle buğdayı biçmeye gidiyor, motorlarla buraya getiriyorlar buradan çuvallıyoruz. Çoğunlukla hafta sonları gidiyorum okuldan geldikten sonra akşam üzeri bazen gidiyoruz. Buğdayı toplarken, böyle üstümden koca bir yük gidiyormuş gibi hissediyorum, kendi tarlamızdan topladığımız buğdayları öğüterek un haline getiriyoruz ardından da ekmeklerimizi yapıp afiyetle yiyoruz” şeklinde konuştu.
Erzincan Kemaliyeli çiftçilere eğitim verildi Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile Erzincan Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nün işbirliği ile Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde çiftçi eğitim toplantısı düzenlendi. Düzenlenen toplantıda çiftçilere yöreye uygun olarak dut yetiştiriciliği, ceviz yetiştiriciliği, bağcılık ve bitki sağlığı konusunda bilgilendirme yapıldı. Sezonun başlamasıyla birlikte eğitim ve yayım çalışmalarını hızlandıran tarım teşkilatı köy köy, ilçe ilçe gezerek hem çiftçileri bilinçlendiriyor hem de eğitim ve yayım hizmetini çiftçinin ayağına götürüyor. Son olarak Kemaliye ilçesinde yapılan eğitim toplantısında genel olarak meyvecilik eğitimi verildi. 2021 yılında coğrafi işaret tescili alan Kemaliye (Eğin) dutu ile meşhur ilçede çiftçilere dut yetiştiriciliği konusunda da ayrıntılı bilgi sunuldu. Konuyla ilgili bilgi aldığımız Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürü Murat Şahin, tarım teşkilatının her zaman çiftçilerin yanında olduğunu belirterek, verimli ve kaliteli üretimin bilgi ile mümkün olacağını söyledi. Bu kadim topraklarda çiftçilerin her daim üretime devam ettiğini kaydeden İl Müdürü Şahin, eğitimlerin düzenlendiği ilçelerin ürün desenine göre ekiplerin oluşturulduğunu ve çiftçilerin maksimum faydalanabileceği biçimde eğitimlerin şekillendirildiğini söyledi. İl Müdürü Şahin, “Tarım ve hayvancılıkla uğraşan değerli çiftçilerimizin çalışma alanlarında birebir yüz yüze görüşerek çiftçilerimizin tarımla ilgili sorunlarını dinleyip ortak bir noktada karşılıklı görüş ve önerileri dinleyip çözüme ulaştırmayı hedefliyoruz. Basın, internet ve sosyal medya aracılığı ile çiftçilerimize her türlü bilgilendirmeyi yapıyoruz ancak bunu asla yeterli görmüyoruz. Ekiplerimiz her daim çiftçimizin yanında olmaya devam edecek” dedi.
Hakkari Vali Yardımcısı Karadağ: "Muhtarlara önem veriyoruz" Hakkari Vali Yardımcısı ve İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Buğra Karadağ, görüşme talebinde bulunan köy muhtarlarının taleplerini dinledi. İl Özel İdaresinde gerçekleştirilen görüşmeye katılan muhtarlar, Vali Yardımcısı Karadağ’a köylerindeki içme suyu, sulama kanalı sorunu ile yol ve asfalt çalışmaları başta olmak üzere vatandaşların istek ve taleplerini ilettiler. Çözüm odaklı olarak köyler için yapılabileceklerin görüşüldüğü toplantıda Vali Yardımcısı Karadağ, vatandaşla devlet arasında köprü görevi gören muhtarlarla sık sık bir araya gelmeyen özen gösterdiklerini söyledi. Karadağ, amaçlarının muhtarlarla işbirliği içerisinde koordineli olarak çalışarak köylerdeki sorunları en hızlı şekilde çözüme kavuşturmak olduğunu ifade etti. Vali Yardımcısı Buğra Karadağ, "Sizlerin talepleri ve sorunlarıyla yakından ilgilenmeye çalışıyoruz. Halkımızdan doğrudan haber getiren siz muhtarlarımıza önem veriyoruz. İnşallah köylerinizde yapılması gereken eksiklikleri ve taleplerinizi hep birlikte işbirliği içerisinde çözüme kavuşturacağız. Yeni seçilen muhtarlarımıza görevlerinin hayırlı olmasını temenni ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum" şeklinde konuştu. Toplantıda söz alan muhtarlar ise köylerindeki sorun ve talepleri dile getirdiler. Vali Yardımcısı Karadağ, sorunların imkanlar dahilinde çözümü konusunda ilgili şube müdürlerine talimatlarını iletti.