SAĞLIK - 16 Nisan 2021 Cuma 11:26

'Normal doğum, bağırsak mikrobiyotasını destekliyor'

A
A
A
'Normal doğum, bağırsak mikrobiyotasını destekliyor'

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şirin Güven, ''Normal doğum, bağırsak mikrobiyotasını destekliyor . Dost bakteriler ve zararlı bakteriler denge halinde ise vücut sistemlerimiz de sağlıklıdır'' dedi.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şirin Güven, bebek ve çocukların gelişiminde bağırsak mikrobiyotasının önemine dikkat çekerek sağlıklı bir bağırsak mikrobiyotası için nelerin yapılması konusunda açıklamalarda bulundu.

“Mikrobiyotamız parmak izimiz gibi benzersizdir, kişiye özeldir”
Mikrobiyotanın kişiye özel olduğunu belirten Prof. Dr. Şirin Güven, “İnsan vücudunda yaşayan tüm mikroorganizmalar yani bakteriler, virüsler, mantarlar mikrobiyota olarak adlandırılmaktadır. Mikrobiyotamız parmak izimiz gibi benzersizdir, kişiye özeldir. Genetik özelliklerimizin yanı sıra doğum şekli, beslenme şekli, erken yaşamda çevresel faktörler ve antibiyotik kullanımı mikrobiyota gelişimimizde kritik öneme sahiptir. Uzun yıllar mikroorganizmaların zararlı ve hastalıklara neden olduğu kanısı kabul görmüş olsa da insan vücudunda 100 trilyona yakın dost bakteri yaşamaktadır. Bu dost bakteriler sağlıklı kalmamızda büyük bir önem taşımaktadır” dedi.

“Dost bakteriler ve zararlı bakteriler denge halinde ise vücut sistemlerimiz de sağlıklıdır”

Prof. Dr. Güven, sözlerine şöyle devam etti: “Bağırsaklarımız dost bakterilerin sayıca ve çeşitlilik açısından en fazla bulunduğu ortamdır. Vücutta dost bakteriler ve zararlı bakteriler denge halinde ise, kısacası bağırsak sağlıklı ise diğer vücut sistemlerimiz de sağlıklıdır. Modern yaşam tarzı, aşırı hijyen, batı tarzı beslenme alışkanlıkları, artan sezaryen doğum, anne sütü yerine formula ile beslenme, antibiyotikler bağırsak mikrobiyotamızı olumsuz yönde etkileyerek dost/zararlı bakteri oranını değiştirebilir. Bu faktörler dost bakterilerin sayısı ve çeşitliliği azaltırken, zararlı bakterilerin sayısını da artırabilir. Sonuç olarak; sindirim sistemi, bağışıklık sistemi, hormonlardan düşünce ve duygularınıza kadar tüm vücudunuzu etkileyen problemler ortaya çıkabilir. Daha ciddi sağlık sorunlarının oluşmasını önlemek için bağırsak mikrobiyotamızın dengesini tekrar sağlamanız gerekebilir. Özellikle ilk 3 yaşta mikrobiyota dengesizliği ileri yaşamda astım, alerji, obezite ve diyabet riskini arttırmakta”.

“Bağırsak mikrobiyotasını dengede tutmak için probiyotik ve prebiyotikler önemli”
Probiyotik ve prebiyotikler önemine dikkat çeken Prof. Dr. Güven, “Dost bakteriler yani probiyotikler Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımına göre yeterli miktarda alındığında insan sağlığına yararlı etkileri olan, canlı mikroorganizmalardır. Bu faydalı mikroorganizmaları besleyen, çoğalmalarını sağlayan sindirilemeyen bileşiklere ise prebiyotik denilmektedir. Probiyotiklerin, bağırsak duvarının bütünlüğünün korunmasında, sızdıran bağırsak sendromunun önlenmesinde, gıdaların sindiriminde ve emiliminde, zararlı bakteri sayılarının azaltılmasında, bazı vitaminlerin üretiminde, bağışıklık sistemimizin gelişimi ve desteklenmesinde, duygu ve davranışlarımızın düzenlenmesinde olumlu etkileri olduğu gösterilmiştir” şeklinde konuştu.

Doğum şekli bebeğin sağlıklı gelişimini nasıl etkiliyor?
Doğum şeklinin bebeğin gelişimine etkisini değerlendiren Prof. Dr. Güven, “İnsan vücudunda çok bilinen iki cins bakteri bulunuyor: Lactobasiller ve Bifidobakteriler. Bebekler büyük oranda bu yararlı mikroorganizmaları, normal doğum sırasında anneden almaktadır. Sezaryenle doğan bebekler doğum kanalından geçmediği için maalesef bu yararlı/dost bakterileri alamazlar ve bu bebeklerde astım, alerji, obezite gibi kronik hastalıklara yakalanma riski artar” diye konuştu.

“Anne sütü doğal bir probiyotik ve prebiyotik kaynağıdır”
Anne sütünün önemine vurgu yapan Prof. Dr. Güven, “Bebeğin sağlıklı mikrobiyota gelişimi için en az normal doğum kadar önemli olan diğer bir etmen ise bebeğin anne sütü almasıdır. Yaşama sağlıklı başlaması için, tüm bebeklerin doğumdan hemen sonra emzirmeye başlatılması, ilk 6 ay sadece anne sütü verilmesi ve 6. aydan sonra uygun besinlerle beraber emzirmenin 2 yaş ve ötesine kadar devam ettirilmesi önerilmektedir. Birçok dost bakteri içeren anne sütü doğal bir probiyotiktir. Aynı zamanda bakterileri besleyen prebiyotikleri de içermektedir. İlerleyen dönemde ise bebeği kanser ve kronik hastalıklardan korur. Tıbbı gereklilik durumunda sezaryen kaçınılmazsa ve bebek anne sütü alamıyorsa, bebekler dost bakterilerin yüzde 90-95 ini oluşturan Bifidobakterileri alamazlar. Bu bebeklere hekime danışarak probiyotik takviyesi verilebilir. Hekim önerisine göre klinik çalışmalar ile etkisi kanıtlanmış belli türler eczaneden alınabilir” açıklamasında bulundu.

Probiyotik ihtiyacı nasıl karşılanabilir?
Probiyotik ihtiyacının nasıl karşılanacağını açıklayan Prof. Dr. Güven, “Mikrobiyotamızın çeşitliliği beslenme tarzımız ve gıdalarımızın çeşitliliği ile ilişkilidir. Yapılan bir çalışmada günlük diyetlerinde laktobasilleri içeren yoğurt yiyen Bulgaristan ve Kafkasya’da yaşayan insanların uzun ömürlü oldukları saptamıştır. Yoğurt, ekşi mayalı ekmek ve turşu gibi gıdalar vücudunuza fayda sağlayan birçok dost bakteri içermektedir, fakat bu gıdalardaki probiyotik miktarını günlük kullanımda ölçmek pek mümkün değildir. Her gün lif bakımından zengin, dengeli beslenmek dost bakteri sayısını uygun seviyelerde tutmaya yardımcı olur. Araştırmalar, tıbbi bir durumun tedavisinde veya önlenmesinde sadece bu gıdaların tüketimi yeterli olmadığını göstermektedir.

Piyasada birçok probiyotik ürün bulunmaktadır ve tabi ki tüm probiyotikler aynı değildir. Bu ürünlerin içerdiği mikroorganizma cinsi, mikroorganizma sayısı, üretim teknolojisi birbirinden farklıdır. Biz hekimler, probiyotik seçerken ürünlerin klinik faydasının gösterilmiş olmasına, tıbbi duruma uygun bakterilerin, uygun dozda verilmesine dikkat ederiz. Ayrıca kullanım kolaylığı da anneler açısından önemli. Çocuğun yaşına göre damla, yoğurt, meyve suyuna karıştırabileceğiniz saşe veya çiğneme tableti tercih edilebilir. Üretim teknolojilerinden biri olan çift kaplama yöntemi ile elde edilen ürünler bakterileri mide asidinden koruyarak, bağırsağa daha fazla dost bakterinin canlı ulaşmasını sağlamaktadır” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Güven, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Araştırmalarda, faydalı bakterileri içeren probiyotiklerin enfeksiyona bağlı ishallerin tedavisinde, antibiyotik kullanımına bağlı ishalin önlenmesinde, infantil kolikte etkili olduğu gösteriliyor. Bu yüzden antibiyotik kullanımı esnasında probiyotik eklemek ishali ve aynı zamanda kronik hastalıkların oluşumunu da önleyecektir. Çocuklarda probiyotik kullanımı genellikle güvenlidir ancak bağışıklık sisteminde bozukluk olan ve çoklu organ yetmezliği olan kritik hastalarda dikkat edilmelidir.

“Dost bakteriler kadar D vitamini de bebek ve çocukların gelişiminde önemli bir rol üstlenir”
D vitamini kanda bir hormon olarak dolaşır. Vücudumuzda kalsiyum ve fosfat düzeyini kontrol ederek kemiklerin sağlıklı gelişimini sağlar. Ayrıca; sinir-kas ve bağışıklık sistemi fonksiyonlarını destekler, üst solunum yolu enfeksiyonlarını azaltır.

“Güneş ışınlarına direkt temas gerekmektedir, camdan gelen güneş ışınlarının D vitamini üretimine katkısı yoktur”
D Vitamini büyük oranda güneş ışınları etkisiyle deride sentezlenir, ayrıca bitkisel ve hayvansal besinlerden de alınabilir. D vitamininin sentezlenmesi için güneş ışınlarına direkt temas gerekmektedir. Camdan gelen güneş ışınlarının D vitamini üretimine katkısı yoktur. Ülkemizde, güneşten yeterli miktarda D vitamini sentezlenmesi için; her gün saat 10:00-15:00 arası, kolların ve bacakların açık olacak şekilde, 15-20 dakika güneşle temas gerekmektedir.

D vitamini kaynakları
Somon, ton, uskumru, sardalya gibi yağlı balıklar, karaciğer, yumurta sarısı D vitaminden zengin gıdalardır. 2005 yılından itibaren bütün yeni doğanlara beslenme biçimine bakılmaksızın yaşamın ilk gününden itibaren 400 IU/gün D vitamini desteğine başlanmakta ve 1 yaşına kadar devam ettirilmektedir. Sonraki dönemlerde bu ihtiyaca yönelik mesela sadece probiyotik ya da sadece D vitamini desteklerinin yanı sıra probiyotik ve D vitaminini bir arada sunan ürünler var piyasada, anneler için pratik bir çözüm olabilir”.

Bilinçsizce D vitamini takviyesinin alınmamasının altını çizen Prof. Dr. Güven, “Aşırı D vitamini tüketiminin olumsuz yan etkilere neden olabileceği unutulmamalıdır. Aşırı tüketimiyle; kalsiyum artışına neden olarak şiddetli halsizlik, kabızlık, bulantı, kusma, idrarda kalsiyum atılımının artması, böbrek taşı, böbrek yetmezliği, kalpte ritim bozuklukları gelişebilir” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da düzenlenecek yarı maraton için pazar günü bazı yollar trafiğe kapatılacak İstanbul Valiliği’nden yapılan açıklamada 28 Nisan Pazar günü düzenlenecek 19. İstanbul Yarı Maratonu için bazı yolların trafiğe kapatılacağı belirtildi. İstanbul Valiliği’nden yapılan açıklamada 28 Nisan Pazar günü düzenlenecek 19. İstanbul Yarı Maratonu için bazı yolların trafiğe kapatılacağı ve alternatif güzergahların oluşturulduğu belirtildi. Saat 02.00’dan etkinlik sonuna kadar kapatılacak yollar Sahil Kenndy Caddesi Güney Yol Samatya varyant ile Yenikapı etkinlik alanı arası Sahil Kenndy Caddesi Kuzey Yol Namık Kemal Varyant dönüşleri Saat 04.30’dan etkinlik sonuna kadar kapatılacak yollar Ayvansaray Caddesi Mürselpaşa Caddesi Abdulezelpaşa Caddesi Ragıpgümüşpala Caddesi Galata Köprüsü Reşadiye Caddesi Ankara Caddesi (Hamidiye Caddesi Kavşağı ile Reşadiye Caddesi Kavşağı arası ) Ankara Caddesi Ebu Suud Caddesi Kavşaktan Sirkeci istikameti Sahil Kennedy Caddesi (Samatya Varyant ile Sirkeci ışıklar arası ) Namık Kemal Caddesi Sahil Kenndy Caddesi’ne katılım Gazi Mustafa Kemal Paşa Caddesi Sahil Kennedy Caddesi katılım Sahil Kenndy Caddesi Kuzey Yol Avrasya Tüneli Aksaray ayrımları ile Namık kemal varyant arası Avrasya Tüneli acil çıkışları Ulaşım araçlarıyla ilgili yapılan açıklamada, Sirkeci arabalı vapur seferleri 06.00-13.30 arası durdurulacak. Beyazıt ve Kabataş tramvay seferlerinin geliş-gidiş olarak 07.00-13.30 arası seferler durdurulacak. Parkur üzerinde bulunan otobüs durakları için İETT Genel Müdürlüğü saat 07.00 itibariyle sefer düzenlemeyecek. Alternatif Güzargahlar Atatürk Bulvarı Avrasya Tünel Atatürk Köprüsü Haliç Köprüsü Vatan Caddesi Millet Caddesi Fevzipaşa Caddesi D 100 Kuzey Güney Yol Türkeli Caddesi Aksaray Caddesi Namık Kemal Caddesi (İDO’ya gidiş geliş yapan araçlar) Orgeneral Nafız Gürman Caddesi Kızılelma Caddesi Onuncu Yıl Caddesi Sahil Kennedy Caddesi Samatya Güney Yenikapı etkinlik alanı dönüşleri Sahil Kuzey Kennedy Caddesi Samatya çıkışlarından gidişli gelişli havuzlu kavşağa kadar Küçük Langa Aralığı Caddesi
Kocaeli 2 kız çocuğunu taciz ettiği iddiasıyla yargılanıyor Kocaeli’de kızının 11 ve 12 yaşlarındaki 2 arkadaşını taciz ettiği iddia edilen 52 yaşındaki sanığın, 2’şer kez 3 yıl 9 aydan 14 yıla kadar hapsi istendi. İddiaya göre; Kocaeli’de yaşayan H.N.Y. (11) ile S.N.B. (12) isimli kız çocukları, 2020’nin yaz aylarında ve 2022’nin ocak ayında arkadaşlarının babası İ.K. (52) tarafından cinsel istismara maruz kaldı. Çocukların bu durumu öğretmenlerine anlatmasıyla konu polise intikal etti. Suç duyurusunun ardından İ.K. gözaltına alındı. İfadesi alınan İ.K. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Sanık hakkında "Çocuğa karşı cinsel istismar" suçundan dava açıldı. Olayla ilgili açılan davanın duruşması Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam etti. Duruşmaya tutuksuz sanık, tanıklar ve taraf avukatları katıldı. Olaya ilişkin dinlenen S.N.B’nin ablası Z.B., "Tam zamanını hatırlamamakla birlikte pandemi sonrasında kardeşim bana sanık ve kızı ile motosiklete bindiklerini söyledi. Kardeşim, sanığın motosiklette bacaklarına ve bikini bölgesine dokunduğunu söyledi. Emin olup olmadığını sorduğumda emin olduğunu söyledi. Kardeşimin cep telefonunu denetlemek amacıyla kontrol ettim. Kardeşim arkadaşına yolladığı mesajda kendisine dokunduklarını yazmıştı. Kardeşime mesajların ne olduğunu sorduğumda şaka olduğunu söyledi ve bana tepki gösterdi. Telefonunu kontrol ettiğim başka tarihte ise intihar etmek amacıyla hap içtiğini yazmıştı. Daha sonra olayı anneme anlattım. Ben anlatmadan önce de kardeşim olayı öğretmenine anlatmış. Daha sonra olay polise intikal etti" dedi. "Mağdurlar, iddia ettikleri eylemler tarihinden sonra da sürekli bize gelmeye devam etti" Tanık olarak dinlenen sanığın kızı ise "Mağdur kızlar benim arkadaşlarım olur. Evimize gelip giderlerdi. Kızlar bizim eve geldiğinde sürekli yanlarındaydım. İddia konusu olaylar yaşanmamıştır. Mağdurlar, iddia ettikleri eylemler tarihinden sonra da sürekli bize gelmeye devam etti. S.N.B. çok yalan söyler ve olayları abartarak anlatır. Bu huyu sebebiyle kendisiyle çok kavga ettiğimiz olurdu" şeklinde konuştu. Sanık ise suçlamaları kabul etmediğini belirtti. 2’şer kez 3 yıl 9 aydan 14 yıla kadar hapis talebi Cumhuriyet savcısı mahkeme heyetine sunduğu mütalaasında, sanık İ.K’nın her 2 çocuğa karşı işlemiş olduğu iddia edilen "çocuğa karşı cinsel sarkıntılık" suçundan ayrı ayrı 3 yıl 9 aydan 14 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti, sanığın tutuksuz halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.