GÜNDEM - 20 Mayıs 2023 Cumartesi 21:22

Numan Kurtulmuş: 'Türkiye’ye yeni bir anayasa yapılmasının vaadi boynumuzun borcudur'

A
A
A
Numan Kurtulmuş: 'Türkiye’ye yeni bir anayasa yapılmasının vaadi boynumuzun borcudur'

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "Türkiye’ye yeni bir anayasa yapılmasının vaadi boynumuzun borcudur. Millete karşı siyasi sorumluluğumuzdur" dedi.

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Çekmeköy’de AK Parti Kadın Kolları Başkanlığı tarafından düzenlenen "Çaylar bizden muhabbet sizden" adlı programa katıldı. Çekmeköylü kadınlarla gençlik yılları ve aile hayatıyla ilgili sohbet eden Kurtulmuş, seçim sonrası yürütülecek projelerle ilgili bilgiler de aktardı.

"Yetkiyi verecek olan onlar değil, millettir, halkımızdır, sandıklardır"

Türkiye'nin dünyadan kendisine verilen talimatları dinleyen bir ülke olmadığını belirten Kurtulmuş, "Kılıçdaroğlu Batı’ya dönüyor ya bu işi bana versinler diyor ya. Yetkiyi verecek olan onlar değil, millettir, halkımızdır, sandıklardır. Kılıçdaroğlu biz Batı’nın sağlam bir üyesiyiz. NATO’nun güçlü bir müttefikiyiz. Biz Türkiye’yi Batı’ya göre hizalayacağız diyor. Biz de diyoruz ki; Türkiye’yi, Türkiye eksenine göre hizalayacağız. Yani Türkiye kendi milli eksenini tahkim ediyor. Biz bu istikamette yürüyeceğiz. Sözü güçlü, gücü tesirli, Türkiye’nin Türkiye Yüzyılı, hayırlı olsun. Güvenle, istikrarla bu yolu devam ettireceğiz” diye konuştu.

"Türkiye’ye yeni bir anayasa yapılmasının vaadi boynumuzun borcudur"

Kurtulmuş konuşmasının devamında, “Kadınların talepleri, AK Parti’nin masasındadır, gündemindedir. Kadınların toplumsal hayata katılmalarının destekçisi olmaya devam edeceğiz. Türkiye’ye yeni bir anayasa yapılmasının vaadi boynumuzun borcudur. Millete karşı siyasi sorumluluğumuzdur. Ayrıca ev hanımlarına emeklilik hakkını getirecek teklifimizi de bu seçimde milletimizle paylaştık. Ev kadınlarına da milletvekilleri gibi yıpranma payını koyarak emeklilik hakkını inşallah getireceğiz” dedi.

Abdul Samet Kaya - Aykut Zor
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Adana’nın çöplük isyanı: "Halk sağlığını tehdit ediyor" Adana’da yaklaşık 250 bin kişinin yaşadığı ilçede bulunan çöplük, hem kötü koku yayıyor hem de halk sağlığını tehdit ediyor. Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertan Kara, “Artık çöplüğün olduğu alan uygun bir bölge değil. Halk sağlığı açısından başka alanlar düşünülmeli” dedi. Uzun yıllar vahşi depolama ile çöp yığınlarının oluştuğu, kilometrelerce öteye rüzgarla koku yayan Sarıçam ilçesinde bulunan Sofulu Çöplüğü, 2008 yılında Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından Yap İşlet Devret Modeli ile özel bir firma tarafından Katı Atık Bertaraf Tesisi’ne dönüştürüldü. Binlerce apartman inşa edildi İlk yapıldığı dönemde etrafında çok az ev bulunan ve yeri uygun olan ancak 2010 yılında çöplüğe 1 kilometre uzakta Yeni Adana Stadyumu’nun temelinin atılmasıyla birlikte imara açılan bölgede binlerce apartman inşa edildi. Bazı apartmanlar ise tesisin hem yanı başına hem de karşısına yapıldı. Mahkemeden dönüş olmadı Çukurova Üniversitesi, Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, yurtlar ve birçok okulun da bulunduğu bölgede oturmaya başlayanlar Sarıçam Platformu’nu kurup tesisin çevre ve insan sağlığına zararları sebebiyle taşınması ya da tamamen kaldırılması için mahkemeye başvurdu. Ancak platform, mahkemeden sonuç alamadı. Kaldırılması isteniyor Hem vatandaşlar hem de uzmanlar şimdi sosyal medyadan kampanyalar başlatarak yetkililere seslerini duyurup, yeni yerleşim yerinin adeta ortasında kalan çöplüğün şehir dışına taşınmasını istiyor. “Tesisler yerleşim yerinden uzakta olmalı” İhlas Haber Ajansı’na konuşan Çukurova Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertan Kara, “Çöplerin usulüne uygun olarak depolanması ve taşınması çok önemli bir konu. Bunun her aşaması gerçekten insan sağlığını etkileyen faktörlerle doludur. Çöplerin ilk etapta evlerde, iş yerlerinde ve fabrikalarda toplanıp daha sonrada yok edilmesi önemli bir olay. Ancak bu depolanma alanlarının olabildiğince yerleşim merkezlerine uzak olması gerekmektedir” dedi. “Artık uygun bir bölge değil” Çöplük çevresinde oturmanın halk sağlığı açısından çok uygun olmadığını anlatan Prof. Dr. Kara, “İnsan sağlığına etkilerini hem biyolojik hem de hava sağlığına etkisi yönünden değerlendiriyoruz. Bir de işin sosyal boyutu var. Bunlar depolandığında bazı organik maddeler olduğu için içerisinde mikroorganizmalar üreyeceğini ve insan sağlığına olumsuz yönde etkilerinin olacağını düşünüyoruz. Bu çöplük için ilk kurulduğu yıllarda o bölge çok uygundu. İmara açık bir alan değildi ve nüfus yoğunluğu yoktu. Ancak artık orası çok uygun bir bölge değil. Başka alanlar seçilmesini öneririm ben halk sağlığını koruma açısından” ifadelerini kullandı. “Kokudan duramıyoruz” Çöplüğün yanındaki apartmanda oturan Fadime Karataş isimli vatandaş, “Çok rahatsız oluyoruz bu kokudan. Yazın daha kötü oluyor koku. Kokudan duramıyoruz. Bu çöplük buradan kalksın” diye konuştu. “Çok pis kokuyor” Ebru Nur Arslan isimli mahalleli ise kokudan rahatsız olduklarını belirterek, “Günün belirli saatlerinde çok pis kokular geliyor. Sıcak havalar da geldi. Bu çöp kokusu nedeniyle Sarıçam’da artık hayat kalmadı. Dünyanın bütün çöplerini sanki burada topluyorlar gibi çok pis kokuyor” dedi.
İstanbul Tarihi İnceğiz Mağaralarının duvarlarına sprey boyayla zarar verildi, vatandaşlar önlem alınmasını istedi Çatalca’da bulunan ve tarihi M.Ö. 5500 yılına kadar dayanan İnceğiz Mağaralarının duvarlarına sprey boyayla zarar verildi. Yazıların zamanla arttığı gözlemlenirken, ateş yakılan mağaranın duvarları daha fazla hasar gördü. Mağarayı gezen vatandaşlar, karşılaştıkları kötü manzara karşısında üzüldüklerini belirterek önlem alınmasını istedi. Çatalca’nın İnceğiz Köyü’nde bulunan tarihi İnceğiz Mağaralarının duvarlarına gün geçtikçe daha çok zarar verildiği görüldü. Güvenlik görevlisinin olmadığı iddia edilen mağara çevresinde giriş çıkışların kontrol edilmediği öne sürüldü. Mağaranın duvarlarındaki sprey boyayla yazılan yazıların gün geçtikçe arttığı ifade edildi. Kazınan duvarlara isimlerin yazıldığı görülürken, geceleri ise ateş yakıldığı duvarlardaki izlerden anlaşılabiliyor. Mağaraları ziyarete gelen vatandaşlar ise duruma tepki göstererek bu duruma son verilmesini istiyor. Tarihi mağara Yeşilçam’da birçok filme de konu olmuştu. Kemal Sunal’ın ‘Salako’, ‘Davaro’ gibi filmlerindeki bazı mağara sahneleri bu mağaralarda çekilmişti. Tarihi açıdan büyük bir öneme sahip İnceğiz Mağaralarına gün geçtikçe tahribat artıyor. “Bu insanlar ellerinde boya kalemi ile mi geziyor?” İlk defa İnceğiz mağaralarına ziyarete geldiğini ifade eden Ersin Şimşek, “Kemal Sunal’ın bir filmi vardı. Ben de onu gördüm öyle ziyarete geldim. İçeri girdiğimde duvarlarda uygunsuz yazılar ile karşılaştım. Tarihi eserlerin bu şekilde yıpratılmasını doğru bulmuyoruz. Neden böyle şeyler yapıyorlar? Bu insanlar ellerinde boya kalemi ile mi geziyor? Anlamış değilim. Kalp de çizmişler isimler de yazmışlar, buraya isim yazdığı zaman ne olacak? Ne düşünce ile yazdıklarını anlamıyorum. Duvarlar hep siyah ateş yakılmış bunları doğru bulmuyoruz. Bir güvenlik görevlisi olsa en azından daha iyi olacağını düşünüyorum” diye konuştu. “Akla gelmeyecek manzaralar ile karşılaşıyorsunuz” İnceğiz Mağaralarına sürekli geldiğini ifade eden Lütfü Polat, “İçerde akla gelmeyecek manzaralar ile karşılaşıyorsunuz. Duvarlara yazı yazmışlar, burayı gezen birinin kültürlü olması gerekiyor ki buranın değerini bilsin. Çok ayıp bir şey, kesinlikle kınıyoruz. Yetkililere de söylüyorum bir önlem alınsın diyorum. Gerçekten şu tarihe yazık oluyor. Ben 30 sene yurt dışında kaldım, orda böyle bir eser bulsalar kuş kondurmazlar. Ben şimdi çevreden kendim 2 poşet pislik temizledim. Burada Kemal Sunal’ın bir filmi çekilmişti hatırlıyorum, buradan onu da rahmetle analım” dedi. “Şuanda içeride kötü bir manzara var” Kemal Sunal’ın filminin burada çekildiğini hatırladığını ifade eden Enes Yürümez, “Şuanda içeride kötü bir manzara var. Duvarlara yazılar yazılmış çirkin bir görüntü olmuş. Olmaması gereken şeyler yazmışlar ateş yakmışlar mağaralara zarar vermişler. Daha iyi önlemler alınabilir. Burası tarihi bir mağara. Daha iyi korunabilir çünkü güzel bir yer” diye konuştu. “Her yer bakımsız bir temizlik yok” İlk defa ziyarete geldiğini söyleyen Cemal Kayhan, “Dışarıdan baktığımızda hoş bir görüntü ile karşılaşmadık yani. İnternette gördüm burayı kilometrelerce yoldan geldim. Hoş bir görüntü ile karşılaşmadım ve beklediğim gibi çıkmadı. Her yer bakımsız bir temizlik yok” dedi. Çatalca İnceğiz ve çevresindeki doğal oyuklarda ilk yerleşim tarih öncesi çağlarda (M.Ö 5500) başladı. Mağaralarının doğal oyuklar dışında insan eliyle oyularak genişletilmesine MÖ 1200’lü yıllarda başlandığı biliniyor. Mağara M.S. 4. yüzyıldan itibaren manastır olarak kullanıldı. 11-12. yüzyıllarda en faal dönemini yaşayan manastırın kat sayısı arttı. Üç bölümden oluşan mağara manastır topluluğunun en görkemlisinin, 1. grup olanı olduğu kaydedildi. Kalker bloğunun içine 4 katlı olarak oyulurken, üst katlara kayalara oyulmuş merdivenlerle çıkılmaktadır. İçerisinde bir kilise, kaya içine oyulmuş mezar yerleri ve vaftiz teknesi olarak kullanıldığı düşünülen bir çukur bulunmaktadır. İnceğiz Mağaraları ve Maltepe Nekropol Alanı’ndan çıkarılan tarihi eserler, İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir.
Antalya Ehliyetsiz sürücünün çarptığı gencin ayağı 3’üncü kez aynı yerden kırıldı Manavgat’ta meydana gelen trafik kazasında bisikletli gencin ayağı kırıldı. Gencin ayağının daha önce de aynı yerden 2 kez daha kırıldığı öğrenildi. Kaza anıysa güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Manavgat’ın Hisar Mahallesi Hisar Caddesi üzerinde meydana geldi. Cadde üzerinde Antalya istikametine seyir halinde olan Ferdi Koray yönetimindeki 07 ASV 938 plakalı hafif ticari araç, 4501 Sokak kesişiminde caddeye çıkmakta olan Semih Koç’un kullandığı bisiklete çarptı. Acı içerisinde yerde kıvranan Koç için olay yerine 112 Sağlık ekibi sevk edildi. Sağlık ekibinin olay yerinde yaptığı ilk müdahale sonrası ayağının kırıldığı tespit edilen Koç, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Kaza anı, bir iş yerinin güvenlik kamerası tarafından saniye saniye görüntülendi. Haberi alan anne ve baba kaza yerine geldi Kazayı haber alarak olay yerine gelen Semih Koç’un anne ve babası büyük üzüntü yaşadı. Çocuklarının ayağının kırıldığını öğrenen anne ve baba kaza yerindeki vatandaşlar tarafından teselli edildi. Oğlunun voleybol oynadığını belirten Koç’un babası, daha önce de ayağının aynı yerden 2 kez kırıldığını belirtti. Manavgat Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Büro Amirliği ekipleri, sürücü belgesi olmadığı belirlenen hafif ticari araç sürücüsüne ve araç sahibine ayrı ayrı 12 bin 978’er TL olmak üzere toplam 25 bin 956 TL para cezası uyguladı.