ASAYİŞ - 28 Kasım 2017 Salı 02:48

Nuriye Gülmen'in tahliyesi istendi

A
A
A
Nuriye Gülmen'in tahliyesi istendi

Nuriye Gülmen hakkında 3 ayrı suçtan açılan davada duruşmanın savcısı, Gülmen'in adli kontrol şartı ile tahliyesine karar verilmesini talep etti.

OHAL kapsamında çıkarılan KHK ile kamu görevinden ihraç edilen ve işlerine dönmek amacıyla açlık grevine başlayan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın "silahlı terör örgütüne üye olmak", "terör örgütü propagandası yapmak" ve "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" suçlarından yargılandığı davanın 5. celsesi başladı. Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki duruşma salonunda görülen davaya hakkında ev hapsi kararı verilen tutuksuz sanık Semih Özakça ile tutuksuz sanık Acun Karadağ katıldı. Tutuklu sanık Nuriye Gülmen ise tedavi gördüğü Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinin tutuklu odasından SEGBİS aracılığıyla bağlantı kuruldu. Bağımsız Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka ile bazı CHP'li milletvekilleri de duruşmayı takip ediyor. Geçen celse duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıklamış, Gülmen'in "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını, Özakça'nın ise "silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan cezalandırılmasını talep etmişti.

Duruşma savcısı Gülmen'in tahliyesini istedi

Mahkeme Başkanı, Gülmen'in duruşma salonunda hazır edilmesi için yazılan yazıya Numune Hastanesinden cevap geldiğini belirterek, hastanenin Gülmen'in sağlık durumu nedeniyle duruşmada hazır edilemeyeceği cevabını verdiğini söyledi. Başkan, iddia makamının geçen celse esas hakkındaki mütalaasını bildirdiğini ve sanık ve müdafilerine esas hakkındaki savunmaları için süre verildiğini anımsattı. Söz hakkı verilen duruşmanın savcısı, geçen celse vermiş oldukları mütalaayı esas itibariyle tekrar ettiğini ifade ederek, dosyada toplanmamış delilin kalmamış olması ve sanıkların delilleri karartma ve kaçma şüphesi olmaması unsurlarını göz önünde bulundurarak, tutuklu sanık Gülmen'in adli kontrol şartı ile tahliyesine karar verilmesini talep etti.

Söz hakkı verilen Gülmen, "Tahliye talebimi tekrar ediyorum. Geçen duruşmada bu talebimi zaten dile getirmiştim ve bunun gerekçelerini uzun uzun anlatmıştım. Bu yüzden tekrar aynı gerekçeleri dile getirmeyeceğim. İki celsedir tutukluluğumun sağlığım açısından ne kadar olumsuz etki yaptığını anlatmıştım" dedi.
Davaya, Gülmen'in avukatlarının beyanlarının alınmasıyla devam ediliyor. 

Abdullah Sarica 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Yeniden yargılanacak olan tacizci hakkında korkutan iddia Denizli’de 2013 yılında oyun oynama bahanesiyle evine çağırdığı iki çocuğa istismarda bulunduğu iddia edilen sanığa verilen 22,5 yıl hapis cezası kararı, Yargıtay tarafından bozuldu. Sadece 6 ay cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edilen ve yeniden yargılanmasına karar verilen sanığın, kendi öz yeğenine de istismarda bulunduğu şüphesiyle soruşturma geçirdiği ortaya çıktı. Denizli’de 27 Temmuz 2013 tarihinde bir sitede meydana gelen olayda; 32 yaşındaki M.O.’nun aynı sitede yaşayan komşularının 5 yaşındaki kız çocuğu E.M.D. ile erkek çocuğu İ.D.’yi oyun oynama bahanesiyle evine götürüp defalarca cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla soruşturma açıldı. Gözaltına alınan M.O., sevk edildiği adliyede ’çocuğun cinsel istismarı’ ve ’cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 27 Ocak 2014 tarihinde görüşen 5’inci duruşmada, tutuklu kalınan süre, delillerin toplanmış olması, sanık ve mağdurlara ait raporların alınması sürecinin uzun sürecek olması ve sanığın sabit ikametgah sahibi olması dikkate alınarak tahliye kararı verildi. Temmuz 2017’de görülen karar duruşmasında ’cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan beraat eden M.O.’ya, iki çocuğa ’cinsel istismar’ suçundan ise 22,5 yıl hapis cezası verildi. Aile, 6 ay tutuklu kalan sanığın tutuklanmamasına, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi’nde itiraz etti. 2019 yılında dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesi, M.O.’nun beraat kararını bozarak, iki çocuğa ’cinsel istismar’ suçundan aldığı 22,5 yıl hapis cezasının üzerine ’cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan da her bir çocuk için 5’er yıl daha hapis cezası verilmesi gerektiğini belirtip, dosyayı tekrar görüşülmek üzere Antalya Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderildi. Yeniden yargı yolu gözüken M.O.’nun, çocuğun babasının şikayeti üzerine kendi öz yeğenine de cinsel istismarda bulunduğu şüphesiyle soruşturma geçirdiği belirlendi. "10 yıldır sokaklarda dolaşıyor" Sadece 6 ay tutuklu kalan sanığın 2014 yılından bu yana halkın arasında dolaştığını savunan ailenin avukatı Fersu Ege Kandemir, "Denizli’de 2013 yılında akıllara durgunluk veren bir durum yaşanıyor. 2 çocuğa nitelikli cinsel istismar eyleminde bulunan sanık sadece 5 ay 27 gün tutuklu kalarak salınıyor. Sanık hakkında 2017 yılında verilen kararda 1 çocuk için 10 yıl, diğer çocuk için ise 12 yıl 6 ay verilmesine rağmen karar duruşmasında tutuklama talep edilmiyor ve tutuklanmıyor. Çocukların kendi hatırladıkları ’4 defa gidip geldik’ demelerinden bildiğimiz belki daha fazla bu cinsel istismara maruz kaldıklarını düşünmek beyinlerimizi yok ediyor. Bir çocuğumuz saatlerce elbise dolabının askısına asılı kalıyor. Diğer çocuğumuz elbise dolabının askı astığımız borusuna kollarında bağlanarak 4-5 saat öyle tutuluyor. O çocuk olayın detaylarını anlattı. Kolları koparcasına iple bağlanmış 4 yaşındaki bebeğin adli tıp raporlarında kollarının 1. ve 2. derece kesikler içerdiği, kolların kopacak noktaya geldiği gibi detaylar söz konusu" dedi. "Kendi öz yeğenine istismar şüphesiyle soruşturma geçirmiş" Dosyanın detaylı olarak incelediğinde sanığa dair çok farklı suç dosyalarına ulaştığını kaydeden Kandemir, "Bu şahsın kendi öz yeğenine de cinsel içerikli eylemlerde bulunduğuna dair zehap derecesinde olsun şüpheler var. 2018 Nisan’ında anne Ö.D. ve baba T.D., evlilik gerçekleştiriyor ve aynı yılın Aralık ayında anne Ö.D. kendi anne-babasının evine giderek eşi T.D. ile birlikte yaşadıkları evi terk ediyor. Anne Ö.D.’nin ayrılışı esnasında hamile olduğu daha sonradan öğreniliyor. Boşanma davaları halen devam etmekte olan çiftin çocuğunun geçici velayeti Anne Ö.D.’ye veriliyor. Boşanma davasının sürdüğü esnada Haziran 2023´te baba ilk kez olarak boşanma aşamasında olduğu eşinin ve kızının bulundukları evde birlikte yaşadıkları dayı M.O.’nun iki çocuğu cinsel istismardan yargılandığını öğreniyor. Babanın iddiasına göre, sanık kendi öz yeğenlerine de fiziksel şiddet ve belki de cinsel şiddet içerikli eylemlerde bulunuyor. Çocuğun anlatımlarına göre dayısı sürekli kollarını ve bacaklarını cimcikliyor. Şahıs konuda soruşturma geçirdi, takipsizlik aldı. ‘Çocuk parkta çok fazla oynuyor. Parkta düşmüştür’ denildi. Diğer kız çocuğumuzla ilgili bir takım adli raporlar alındı. Özel pedagog eşliğinde yapılan görüşmeler sonucunda rapor hazırlandı. Pedagogun görüşlerine göre çocuk yaşının üzerinde cinsel ilişkilere hakim. 4 yaşındaki bir kız çocuğundan bahsediyoruz. Çocuğun çok fazla küfür ettiği, gayri ahlaki eylemler hakkında çok fazla bilgi sahibi olduğu anlatıldı. Bu rapor değerlendirilmedi. Çocukların babası T.D. gerekli etkiyi kamuoyu ve mahkeme nezdinde uyandıramadı. O zamanlar o etkiyi uyandıramadığı için sonuç alamadı. Artık azılı suçlu diyebileceğimiz bu şahsın daha fazla çocuklara, masum bedenlere zarar verememesi için bir an evvel tutuklanması gerektiğini düşünüyoruz. Tutuklanması gerektiğinin üzerine basa basa vurguluyoruz. Tutuklanmalıdır, çocuk parklarında, toplu taşımalarda halka açık alanlarda daha fazla bulunup çocuklarımız açısında tehdit ve tehlike oluşturamamalıdır” şeklinde konuştu.
Sakarya Bin 100 rakımda eşsiz görüntü Sakarya’nın Taraklı ilçesinde bin 100 rakımda bulunan el değmemiş eşsiz manzarası ve doğası ile kendine hayran bırakan Karagöl Yaylası, düdenler ile dikkat çekiyor. Yaylaya sosyal medyadan izlediği videolar sonrasında geldiğini belirten Hatice Kaya, “Burası insana ruhen iyi geliyor ve cennetten bir köşe gibi iyi hissettiriyor“ dedi. Sakarya’nın Taraklı ilçesinde bulunan ve bin 100 metre yüksekliğe sahip olan Karagöl Yaylası şehrin en büyük yaylarından biri olma özelliğine sahip. Şehir merkezine yaklaşık 100 kilometre uzaklıkta olan yaylanın çevresi köknar, kayın ve çam ağaçlarının kapladığı yoğun orman ile çevrili. 567 hektar genişliğindeki alanda bol oksijenli havası ve soğuk içme sularıyla adeta doğal bir tedavi merkezi olan Karagöl Yaylası, karstik yapısı ve düdenleriyle dikkat çekiyor. İlkbaharda sular ile kaplanan yaylanın eşsiz manzarası ise kendine hayran bırakıyor. Yaylaya ismi ise; yağmur yağdıktan sonra yayladaki düdenlere yağmur suyunun dolmasıyla birlikte uzaktan bakılınca bir göl gibi görülmesinden geliyor. “Burası insana ruhen iyi geliyor” Yaylaya sosyal medyadan izlediği videolar sonrasında geldiğini belirten Hatice Kaya, “Sosyal medyadan gördüğüm Karagöl Yaylası’na geldik. Gerçekten görsel bir şölen var buradan ancak sıcak bir hava yok gerçekten çok soğuk bir yer. Öbeklerde bulunan suların ben çok kirli olduğunu zannediyordum ancak çok berrak. Ucu bucağı yok gibi ve herkes buraya kesinlikle bir kere gelip görmeli. Burası insana ruhen iyi geliyor ve cennetten bir köşe gibi iyi hissettiriyor” dedi.
İzmir Bayraklı’nın sahil bölgesindeki karavanlar kaldırılıyor Bayraklı Belediyesi, sahil bölgesindeki park halinde bulunan karavanların kaldırılması için harekete geçti. Yasak olmasına rağmen yol kenarlarına park edilen 105 karavan vatandaşlardan gelen yoğun şikayetler de dikkate alınarak zabıta ekipleri tarafından kaldırılmaya başlandı. Bayraklı sahilinde, yol kenarlarına ve otoparklara yerleştirilen karavanlar görüntü kirliliği başta olmak üzere çevre düzenine verdiği zararlardan dolayı kaldırılıyor. Bayraklı Belediyesi Zabıta Müdürlüğü, İzmir Büyükşehir Belediyesi Zabıta Trafik Şube Müdürlüğü, İlçe Emniyet Müdürlüğü ve İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Trafik ekipleri iş birliği ile başlatılan çalışmada, 105 karavan sahibi tek tek aranarak uyarıldı. Ulaşılamayan karavan sahiplerine ise Zabıta Trafik Şube Müdürlüğü tarafından ihtarname gönderildi. Karavan sahiplerinin İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi ile iletişime geçerek belirlenen ücretsiz park alanlarına karavanlarını taşıyabileceği ifade edildi. Verilen süreye uymayan karavanların da İzmir Büyükşehir Belediyesi Zabıta Trafik Şubesi ekipleri tarafından çekileceği belirtildi. Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal da, "İzmir Büyükşehir Belediyesi Zabıta Trafik Şube Müdürlüğü ve İzmir İl Emniyet Müdürlüğü trafik ekipleri iş birliği ile yürüttüğümüz çalışmalarla karavan sahipleri uyarıldı. Karavan sahipleri araçlarını gönüllü olarak taşımaya başladı. Amacımız; ilçemizin daha güzel ve daha yaşanabilir halde olması. Bu kapsamda her zaman üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz" dedi.