EĞİTİM - 18 Mayıs 2017 Perşembe 12:54

Öğrencileri yaşam alanlarını yeniden tanımlıyor

A
A
A
Öğrencileri yaşam alanlarını yeniden tanımlıyor

Mekan tasarımını deneyimli hocalar eşliğinde uygulamalı olarak gerçekleştiren İstanbul Aydın Üniversitesi iç mimarlık öğrencileri, iş hayatına farklı hocaların bakış açılarından kazandıkları vizyonla hazırlanıyor ve mekanları yeniden tanımlıyor.

Türkiye’de yapı alanında görülen gelişmeler, yapı ve mekan tasarımının önemini daha da artırıyor. İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ), iç mekan tasarımı alanında yetiştirdiği öğrencilerle birlikte, mekan tasarımını modern dünyaya uygun trendlerle yeniden tanımlıyor. Türkiye’de yapı sektörünün gelişimi ve kentsel dönüşümün gündeme gelmesiyle birlikte iç mimarlık alanının da gelişim gösterdiğine vurgu yapan İAÜ Mimarlık Fakültesi İç Mimarlık Bölüm Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Didem Telli, iç mekânlarda farklılaşma ihtiyacı, kullanıcıya özel çözümler sunulması, kamusal ve kişisel mekânların daha konforlu ve kolay kullanılabilir hale getirilmesi gibi ihtiyaçların iç mekan tasarımında yeni yaklaşımları beraberinde getirdiğini söylüyor.

İç mekan tasarımının ülkenin gelişimine paralel olarak daha da önem kazanmaya başladığını belirten Yrd. Doç. Telli, mekan tasarımında iç mimarlara her zaman ihtiyaç duyulacağına işaret ederken, İAÜ’nün bu ihtiyacı karşılayacak bir eğitim yaklaşımı içinde olduğuna dikkat çekiyor. Mekanları düzenleyen, alana işlev ve estetik kazandıran iç mimarlık alanının kullanıcı ile bire bir temasta olan, tüm iç mekânların tasarlanması ve düzenlenmesi konularıyla ilgilendiğini kaydeden Yrd. Doç. Telli, bu realite doğrultusunda binalarda ve çevredeki mekân düzenlemesini, estetik ve mimari bilgi ile bütünleştirecek ve bu alanları müşteri isteklerini karşılayacak şekilde çözümler üretecek nitelikli iç mimarlar yetiştirmeyi amaçladıklarının altını çiziyor.

Deneyimli eğitimcilerle farklı bakış açıları

Disiplinli ve sistemli araştırmalara dayalı tasarım yapabilme becerisi gelişmiş, gerekli bilgi ve becerilerle donatılmış, ulusal ve uluslararası düzeyde özgün çalışmalar yapabilen nitelikli, iç mimar ve tasarımcı yetiştirmeyi amaçladıklarını belirten Yrd. Doç. Telli, “Birinci yarıyıldan sekizinci yarıyılın sonuna kadar toplamda temel tasarım dersleri dâhil olmak üzere 8 stüdyo dersi ile öğrencilerimiz mesleğinde isim yapmış tam donanımlı eğitmenler eşliğinde, iş hayatlarına eksiksiz başlamaları için hazırlanmaktadırlar. Her dönem farklı hocalar ile çalışma imkânı, öğrenciye farklı bakış açıları kazandırmaktadır” dedi.

Stüdyo çalışmaları ve yerinde uygulama

Teorik eğitimin yanı sıra, stüdyo eğitimi ve yerinde eğitimlerle kendilerini geliştirme fırsatı sunduklarını belirten Yrd. Doç. Didem Telli, estetik ve teknik bilgi ve beceri altyapısı nedeniyle alternatif eğitim anlayışına sahip olan İAÜ İç Mimarlık Bölümü’nün teknoloji ve malzeme alanındaki gelişmeleri yakından takip ederken, çağın gereksinimlerine uygun bir eğitim-öğretim yaklaşımını benimsediklerini söylüyor.

Yrd. Doç. Didem Telli, stüdyo çalışmalarının teknik bilgilerin verildiği, öğrencilerin sosyal ve kültürel alt yapılarının desteklendiği teorik derslerle tamamlandığının altını çiziyor: “Bu derslerde öğrencilerin hayal güçlerini geliştirmek ve yeni tasarımlar yapabilmeleri adına mesleği ilgilendiren her alanda, hiçbir altyapı eksikliklerinin kalmadan iş hayatına geçişleri sağlanmaktadır.”

Yrd. Doç. Telli, ayrıca bölümde, dört yıllık eğitim öğretim süresince iç mimarlık öğrencilerinin iş hayatına atılmadan önce üç zorunlu yerinde uygulama çalışması ile ilk deneyimlerini kazanma imkanı sağlandığına vurgu yapıyor.

Önceki yıllarda yetenek sınavı ile öğrenci alan İç Mimarlık Bölümü, son iki yıldır MF-4 puan türü ile öğrenci alıyor. Yrd. Doç. Telli, iç mimarlık mezunlarının her türlü iç mekân tasarımı yapılan alanda istihdam imkanı bulurken, “Mezunlarımız özel ve kamu kuruluşlarında iç mimar olarak çalışma olanağına da sahip olabileceklerdir. Ayrıca ilgili eğitim ve araştırma kurumlarında akademik eleman olarak da görev alabileceklerdir” diyor.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Rize İlhan Palut: “Üzgünüz, çok değerli iki puan bıraktık” Çaykur Rizespor Teknik Direktörü İlhan Palut, MKE Ankaragücü maçının ardından yaptığı açıklamada, “Üzgünüz, çok değerli iki puan bıraktık” dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Çaykur Rizsepor, sahasında MKE Ankaragücü ile 2-2 berabere kaldı. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Çaykur Rizespor Teknik Direktörü İlhan Palut açıklamalarda bulundu. İlk yarısını 2-0 önde tamamladıkları maçtan 2-2’lik beraberlikle ayrıldıkları için üzgün olduklarını ifade eden Palut, "İlk yarıda 2 gol bulduk. İlk yarıda telafisi zor bir farkla içeri girebilirdik. İkinci yarı ise rakibimizin değişikliklerini gördük. Riskler karşısında sağlam durmalıydık. Kazandığımız toplar ile maçı kendimize iyice yaklaştırabilirdik ama kazandığımız toplarda bir ciddiyetsizlik vardı. Zor top kazandık, kolay top kaybettik. Maalesef kötü bir gol yedik. Futbolda bunlar var. Bir golün biri takımı bu kadar panikletmesi düşündürücü, topu ayağımızda saniyelerce bile tutmadık, oyunu rakibe teslim ettik. Çok geri geldiğimiz için çıkış oyununda oyuncu bulmakta zorlandık. Ankaragücü’nün temposu 75. dakikaya kadar sürdü. Kötü bir ikinci yarı ama maçı bu şekilde bitirelim derken ters bir top, maçın son topunda golü yedik. Üzgünüz, çok değerli iki puan bıraktık. İlk yarıdaki oyunumuz ile 3 puanı hak ederken,, ikinci yarıdaki oyunumuz bizi mağlubiyete bile götürebilirdi” ifadelerini kullandı.
Rize Emre Belözoğlu: “2-0’dan 2-2’ye gelmek önemli ve değerli” MKE Ankaragücü Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, Çaykur Rizespor maçının ardından yaptığı açıklamada “2-0’dan 2-2’ye gelmek önemli ve değerli. Hele ki Rizespor gibi iyi bir takıma, iyi bir organizasyonu olan bir takıma karşı” dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Çaykur Rizespor ile deplasmanda 2-2’lik skorla berabere kalan MKE Ankaragücü’nde Teknik Direktör Emre Belözoğlu maçın ardından yaptığı basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Belözoğlu, “Baktığımızda Rizespor’u zaten biliyorduk. Rizespor, Galatasaray ve Fenerbahçe’den sonra bu ligde kendi sahasında en çok puan toplayan takım. Çok önemli geçici hücumları yapabilen ve bunu da sonlandırmada çok maharetli bir takım. İlk gol de aynen bu şekilde oldu. İkinci gol de duran top. Burada bizim çok istemediğimiz bir görüntü var. Bunu kendi adımıza değerlendirmemiz gerekiyor. Duran topta bu kadar basit gol yenmemesi gerekiyor. Bunu bir eleştiri olarak kendime söyleyebilirim. İkinci yarıda ilk yarının sonlarıyla beraber net bir galibiyeti hak eden bir oyun vardı. Sadece topa sahip olma değil, bence pozisyon üretmede de yüksek bir oyun vardı. Sonucu gelmedi. 2-0’dan 2-2’ye gelmek önemli ve değerli. Hele ki Rizespor gibi iyi bir takıma, iyi bir organizasyonu olan bir takıma karşı. Biz de son dönemde gerçekten yüksek işler yapmaya çalışıyoruz. Karşılığını ne yazık ki alamadık. Beraberliklerimiz çok fazla. Bu beraberliklerin yüzde 80’i yüzde 90’nında aslında kazanmaya yakın taraf hep bizdik. Bugünkü ikinci yarıyı da buna dahil edebilirim. Rizesporlu oyuncuları tebrik ederim. Kendi oyuncularımı tebrik ederim. Oyuna giren arkadaşları oyuncuları tebrik ederim. İlhan Hoca’ya da başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.