EĞİTİM - 09 Mayıs 2017 Salı 09:59

Öğrencilerin 6.Bilim Günü İYYÜ'nin Gururu

A
A
A
Öğrencilerin 6.Bilim Günü İYYÜ'nin Gururu

İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi(İYYÜ) 'Bilim Günleri' çok sayıda proje arasından seçilen bilim projeleri ile start aldı.

İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi'nin düzenlediği 'Bilim Günleri'nin 6.'sı Türkiye'nin dört yanından katılımcıların bilimsel proje sunumları ile gerçekleştirildi. Öğrencilerin organize ettiği ve bilimsel çalışmalarının yer aldığı 'Öğrenciden Öğrenciye' sloganıyla genç araştırmacılar arası bilimsel bağ kurmayı amaçlayan etkinlik birçok üniversite tarafından yoğun ilgi gördü. Öğrencilerin farkındalıklarını arttırmayı, öğrencileri bilime sevk etmeyi ve yeni bilgiler ile buluşturmayı hedefleyen 'Bilim Günleri' bu yıl alanında uzman akademisyenleri de konuşmacı olarak konuk etti. Jüri tarafından değerlendirmeye tabi tutulan projeler etkinlik sonunda kategorilerine göre hazırlanmış özel ödüller ile taçlandırıldı.

"Çalışmalarınız çok kıymetli"

İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu 'Bilim Günleri'nin açılışındaki konuşmasında öğrencilerin emek verdiği bu tür organizasyonlarla gurur duyduklarını vurgulayarak öğrencilere " Gerçek anlamda öznesi sizin olduğunuz bu tür etkinlikler bizim başımızın tacı en kıymetli çalışmalar. Üniversiteyi var eden sizin farkındalığınız ile ürettikleriniz. Üniversiteyi üniversite yapan budur. Üniversitenin bütün fiziki imkanları, kimliği sizin için var ve sizinle anlamlı hale geliyor. Sizler bu ailenin bir ferdi olarak hayatın içinde yer aldığınızda üniversitenizden edindiğiniz bilgi, birikim ve beceriyi taçlandırarak onu insanlık adına kullanabilirsiniz. Bu bilinçle yaklaşıyoruz" ifadeleri ile seslendi.

"Sadece çağına tanıklık edenler, geleceği yakalayabilirler"

Yapılan bu tür projelerin geleceğe dair önemli adımlar olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu; "Hız ve bütünleşmeyi gerekli kılan bir çağdayız. Bu sizin çağınız. Sadece çağına tanıklık edenler, geleceği yakalayabilirler. Bu tanıklık üretimle olur. Gelişim tesadüflere bırakılamaz. En maliyetli öğrenme yaşadıktan sonra öğrenmedir. Dolayısıyla asıl başarı önceden görebilmek ve önlem alabilmektir. İnsanlık sorunlarıyla bunalımlarıyla sıkışık bir dönem aralığı yaşıyor. Bunu aşacak olan sizlerin bilimle üreteceği çözümlerdir. Bu çalışmaların çok önemli gelişmelere zemin hazırlamasını diliyorum" dedi.

"Kişilerin düşünmesine, kişilerin üretmesine zemin hazırlayacak tek yer üniversiteler"

İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersi Abacı Kalfoğlu üniversitelerin sadece meslek edindiren yerler değil aynı zamanda bilgi üreten yerler olması gerektiğine dikkat çekerek "Bu etkinliği 7 yıldır devam ettiriyoruz. Üniversite olarak 'Bilim Günleri'ni çok önemsiyoruz çünkü öğrenci birikimlerinin öğrenciye aktarılmasını temel alan sloganı da 'Öğrenciden Öğrenciye' olan bir çalışma. Etkinliğin her türlü bilimsel kısmı, organizasyonu öğrenciler tarafından hazırlandı. Üniversiteler meslek kazandırıyor gençlere ve genel olarak da temel bu temelde düşünülüyor üniversite eğitimi. Doğru ancak biz buna ek olarak inanıyoruz ki, kişilerin düşünmesine, kişilerin üretmesine zemin hazırlayacak tek yer üniversiteler. Görevimiz sadece meslek edindirme değil öğrencilere nasıl üreteceklerini, nereye varabileceklerini ve kapasitelerinin sınırlarını ölçebilecekleri yeri sağlamaktır. Bu inançtan hareketle öğrencilerimizi düşünmeye proje üretmeye ve projelendirdikleri çalışmaları savunmaya yöneltiyoruz. Bu bilim günleri de bu amaca uygun projelerinin savunulduğu, sorgulandığı ve soruların cevaplanabildiği bir platformdur. Bu platformu oluşturmuş olmaktan gurur duyuyoruz" dedi.

"Bu multidisipliner bir kongre"

Bu etkinliğe katılan projelerin zorlu bir elemeden geçtiğini ifade eden Prof. Dr. Ersi Abacı Kalfoğlu; "Bu gerçekten profesyonel bir kongredir. Bilim Günleri'nin yapılacağı tarih ilan edilir ve kişilerin bu kongreye katılım şartları duyurulur. Sadece Yeni Yüzyıl Üniversitesi öğrencileri değil Türkiye'nin dört yanından öğrencilerin katılımına açıktır ve öğrenciler projeleriyle başvuru yaparlar. Bu projeler içerisinden değerli çalışmaların bir kısmı sözel sunum olarak kişilerin tartışmasına açılırken bir kısmı ise poster halinde sunulur. Bu yıl kendi projelerini sunmak isteyen kişiler tarafından birçok başvuru yapıldı ve üniversitemizdeki kıymetli profesörler tarafından değerlendirilmelere tabi tutularak bilim günlerinde yer alacak projeler seçildi. Bu multidisipliner bir kongre. Sanatçılar, müzisyenler, sosyologlar, iletişimciler, doktorlar, eczacılar, mikrobiyologlar konusuyla ilgili çalışmalarını bizlere gönderdi. Hocalarımız branşlarına göre değerlendirdiler ve gruplandırdılar. Bu gruplar bu günkü Bilim Günlerini oluşturmuş oldu" şeklinde konuştu.

"Ödül çok, sunum önemli"

Çeşitli kategorilerde ödüller verildiği bilgisini paylaşan ve gençlerin bu çalışmalarla gelişmeye katkı sunduklarını vurgulayan Prof. Dr. Ersi Abacı Kalfoğlu; " Mümkün olduğunca fazla ödüllendirme taraftarıyız. Ve bu nedenle de çeşitli branşlarda ödüller vereceğiz. Bunlar para ödülü değil, başarı ödülü. Farklı bölümlerde farklı kriterlerle ödüller vereceğiz. Örneğin en iyi başlık ödülümüz var. Bu önemli bir ödül çünkü hazırladığı projeyi doğru bir başlıkla ifade edebilmiş mi, bizim ilgimizi çekebilmiş mi, bu gün bizim dikkatini çeken başlık ilerde tüm camianın da ilgisini çekmeyi başaracaktır. En iyi poster en iyi sunum gibi ödüller var. Bir güzel sanatlar sunumu ile bir tıp sunumunu aynı kefeye koymak doğru olmaz bu nedenle sosyal bilimciler, fen bilimciler ve tıpçılar ayrı ayrı ödüllendirilecek. İçerik önemli ancak sunum bu işin önemli bir kriteri. Öğrencilere tavsiyem, gençler kapasitelerinin bilincinde olsunlar, önlerinin açık olduğunu bilsinler. Çocuklarımızın bu şekilde yetişmesi, bu şekilde gelişmesi sonuç olarak Türkiye'nin gelişmesi ülkenin gelişmesi, istediğimiz noktalara gelmemiz anlamına gelecektir" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Kırkağaç’ın “Çakal Pideli Paça” yemeği tescil belgesini aldı Manisa’nın Kırkağaç ilçesindeki zengin mutfak kültürünün öne çıkan örneklerinden olan Çakal Pideli Paça yemeği tescil belgesini aldı. Kırkağaç Kavunu ve Topalak yemeğinin ardından Çakal Pideli Paça yemeği, Kırkağaç’ın 3. Coğrafi Tescil alan ürünü oldu. Daha önce Kaymakam Murat Büyükköse döneminde Kırkağaç Kaymakamlığınca Coğrafi Tescil Belgesi için Patent ve Marka kurumuna başvurusu yapılan yemek, patent kurumu tarafından ’Kırkağaç Çakal Pideli Paça’ adıyla tescillendi. Patent ve Marka Kurumu tarafından 15 Aralık 2023 tarih ve 163 sayılı bültende yayımlanan Kırkağaç Çakal Pideli Paça yemeği için üç aylık itiraz süresi sonunda herhangi bir itiraz olmadığı için, Patent Kurumu tarafından düzenlenen Tescil Belgesi’nin Kaymakamlığa teslim edildiğini belirten Kırkağaç Kaymakamı Zafer Oktay, “İlçemizde faaliyet gösteren Kırkağaç Tarihi Gurme Şehri Kalkınma Derneği tarafından başlatılan ve yapılan çalışmalarla ilçemizin zengin yemek kültürü ön plana çıkarılmış ve Kırkağaç Gurme şehri olma yolunda önemli hamleler geçekleştirilmiş, bu konuda büyük bir özveri ile çalışan derneğimizin başkanı Cahit Uslu’ya ve onun nezdinde tüm dernek yönetimine ve AB Proje Ofis Koordinatörü Mustafa Tıpırtın’a katkılarından dolayı çok teşekkür ediyorum. Daha önce de Kırkağaç Topalak yemeğimiz Patent ve Marka kurumu tarafından tescillenmişti, Kırkağaç Kavunumuz ile birlikte artık Kırkağaç’ın üç adet tescil almaya hak kazanan değeri bulunuyor, ayrıca Kırkağaç Kavununa Avrupa Birliği Coğrafi Tescil ile Kırkağaç Zeytinyağına yerel tescil için değerlendirme süreci devam ediyor, inşallah kısa sürede sonuçlanır” dedi.
İzmir Prof. Dr. Budak: "Dünyanın en yeşil ve sürdürülebilir üniversiteleri arasında ilk 100’deyiz" Ege Üniversitesi (EÜ)’nde düzenlenen Greenmetric Türkiye Ulusal Çalıştayında konuşan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, "Yaptığımız çalışmalar neticesinde üniversitemiz, Greenmetric Dünya Yeşil Üniversiteler sıralamasında bin 183 üniversite arasında 96’ncılığa yükseldi. Ege Bölgesinin en yeşil ve sürdürülebilir üniversitesi olduk" dedi. Dünyanın en yeşil üniversitelerinin sıralandığı ve Ege Üniversitesi (EÜ)’nin de ilk 100 üniversite içerisinde yer aldığı Greenmetric Dünya Yeşil Üniversiteler sıralaması, Türkiye’deki ve dünyadaki üniversiteleri çevre dostu uygulamaları hayata geçirme konusunda motive ediyor. Greenmetric Türkiye Ulusal Çalıştayının açılış toplantısı ise Ege Üniversitesinin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Fen Fakültesi Konferans Salonunda yapılan çalıştaya; EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, üniversite üst yönetimi, EÜ Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇEVMER) Müdürü Prof. Dr. Armağan Kınal, Greenmetric Araştırma ve Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Nyoman Suwartha, Greenmetric Veri, Sistem ve Bilişim Teknoloji Uzman Üyesi Dr. Ruki Harwahyu, Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinin çevre, atık ve enerji birimlerinin yöneticileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Çalıştayın açılış konuşmasını gerçekleştiren EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Ege Üniversitesi; 1955 yılından bu yana Türkiye’nin dördüncü, bölgenin ilk ve en köklü üniversitesi olarak, bölgedeki üniversitelerin kuruluşlarında öncü ve garantör olmuş, tam akredite, öğrenci odaklı araştırma üniversitesidir. Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından hayata geçirilen Kurumsal Akreditasyon Programı kapsamında yapılan değerlendirme neticesinde 5 yıllık kurumsal tam akreditasyon belgesini alarak Türkiye’de kurumsal olarak akredite edilen ilk devlet üniversitesidir. YÖK’ün Araştırma Odaklı Misyon Farklılaşması Programı kapsamında Ege Üniversitesi, araştırma üniversiteleri arasında yer almaktadır. Hayata geçirdiği 90’dan fazla öğrenci odaklı uygulama ve Avrupa’nın en büyük kariyer fuarını yapan üniversitemiz, ‘Öğrencilerin Kariyer Gelişimini En Etkin Şekilde Destekleyen Üniversite’ ödülünü alan ilk ve tek devlet üniversitesidir. YÖK Milli Yenilik Ödülüne sahip bir devlet üniversitesidir” dedi. “Ege Bölgesinin en yeşil ve sürdürülebilir üniversitesiyiz” Ege Üniversitesinde hayata geçirilen çevre dostu uygulamaları dile getiren Prof. Dr. Budak, “Üniversitemizde, çevre bilincini yaşam felsefesi haline getirerek öğrencisinden çalışanına bir kültüre dönüştürdük. Yeşil yönetim, çevre dostu ulaşım, enerji yönetimi, iklim ve farkındalık, entegre atık yönetimi ve iklim değişikliğiyle mücadele alanlarında oluşturduğumuz komisyonlarımız, sürdürebilir bir üniversite için var gücüyle çalışıyor. 2018 yılında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın doğa dostu üniversiteler vizyonu ve değerli eşi Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayesinde; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen ‘Sıfır Atık Projesi’ kapsamında pilot üniversite seçilen üniversitemizde sürdürdüğümüz çalışmaların sonucu olarak, 2020 yılında İzmir’de ‘Sıfır Atık Belgesi’ almaya hak kazanan ilk eğitim kurumu olduk. Yükseköğretim Kurulu, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı arasında imzalanan ‘Sürdürülebilir ve İklim Dostu Kampüs Oluşturulması Alanında İş Birliği Protokolü’ kapsamında 10 pilot üniversiteden biri olarak seçildik. Üniversitemizde, sıfır atık Komisyonu kurarak ve Sıfır Atık Eylem Planı hazırlayarak sıfır atık sisteminin sorunsuz işlemesini sağladık. Eylem planımız kapsamında kampüsümüzün farklı noktalarına ‘Mobil Atık Getirme Merkezleri’ yerleştirdik. Kampüs metro girişi, diş hekimliği fakültesi ve tıp fakültesine yerleştirdiğimiz atık merkezlerinde; kağıt, cam, plastik, metal, elektronik atık, atık yağ ve atık pil üniteleri yer alıyor. Bu noktada atıkların bertarafı ve geri dönüşümü ile ilgili çalışmalarımızda önemli bir adımı atmış olduk. Kampüsümüz yemekhanesinden çıkan biyobozunur atıkların satın alınan kompost makinesi ile yüzde 60 oranında kedi-köpek mamasına, yüzde 40 oranında ise komposta dönüştürülmesini sağladık. 2023 yılında tüm kampüsümüz genelinde ISO 9001 Kalite Belgesi ve ISO 14001: Çevre Yönetim Sistemi sertifikasını almaya hak kazandık. Tüm bu yaptığımız çalışmalar neticesinde de greenmetric sıralamasında üniversitemiz 2016 yılında 337’nci sırada yer almaktayken, 2023 yılında bin 183 üniversite arasında 96’ncılığa yükseldi. Bu durum üniversitemizi; Türkiye’deki devlet üniversiteleri arasında 4’üncü, Ege Bölgesinde ise ilk sıraya yerleştirerek Ege Bölgesinin en yeşil ve sürdürülebilir üniversitesi olmamızı sağladı” dedi. Prof. Dr. Budak, “Çalıştayımızda amacımız; ülkemizdeki üniversitelerin sürdürülebilirlik alanında dünya sıralamalarındaki başarılarının artırılması, iyi uygulama örneklerinin ülkemizdeki diğer üniversitelere örnek teşkil etmesi ve uluslararası rekabette güçlü bir ülke olabilmektir. Ayrıca çalıştay kapsamında Türkiye’deki üniversiteler birbirleri ile deneyimlerini paylaşacak ve sürdürülebilirlik alanında daha ileri adımlar atmaya teşvik sağlanacaktır. Çalıştayın verimli geçmesini temenni ediyorum” diye konuştu. “Greenmetric çevre bilincini artırmayı hedefleyen bir platform” ÇEVMER Müdürü Prof. Dr. Armağan Kınal da, “GreenMetric Dünya Üniversiteleri Sıralaması, 2010 yılında Endonezya Üniversitesi tarafından üniversite kampüslerinin sürdürülebilirlik uygulamalarını küresel ölçekte değerlendirme ve karşılaştırma amacı güden, tüm dünyadan prestijli üniversitelerin katılımını sağlayan ve çevre bilincini artırmayı hedefleyen bir platformdur. Tüm dünya çapındaki yükseköğretim kurumlarına açık olan bu platformda, her yıl, çeşitli ülkelerden birçok üniversite, Greenmetric tarafından altyapı, enerji ve iklim değişikliği, atıklar, su kaynakları, ulaşım ve eğitim gibi alanlarda değerlendirilmektedir” dedi. Greenmetric Araştırma ve Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Nyoman Suwartha ise Greenmetric sistemini ve değerlendirme kriterlerini anlatan bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmaların ardından Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, Dr. Nyoman Suwartha’ya teşekkür belgesi verdi. Ardından tüm üniversite yetkilileri tarafından UI Greenmetric Ağı üyelik anlaşması imzalandı. Etkinlik kapsamında Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden gelen çevre, atık ve enerji birimlerinin yöneticileri, yaptıkları sunumlarda kendi üniversitelerinde gerçekleştirilen iyi uygulama örneklerini katılımcılarla paylaştı.
Bursa Bursa’da startup yatırımcı ekosistemi bir araya geldi Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) ev sahipliğinde in4startups dijital platformunun koordinasyonunda gerçekleşen "Startup Yatırımcısı Nasıl Olunur?" programı, Bursa’da yoğun katılımla gerçekleştirildi. Girişimciler ve yatırımcılar arasında değerli bir buluşma olan ve BEBKA’nın ev sahipliğinde düzenlenen "Startup Yatırımcısı Nasıl Olunur?" programı, Bursa’da yoğun katılımla gerçekleştirildi. Program boyunca katılımcılara, startup yatırımları konusunda bilgiler sunulurken, gerçek yaşamdan alınmış örneklerle yatırım süreçleri detaylı bir şekilde işlendi. Alanında uzman pek çok konuşmacı, geçmişte gerçekleştirdikleri başarılı yatırımları ve yatırımcı ile girişimci arasındaki ilişkilerin nasıl kurulup sürdürülmesi gerektiğini katılımcılarla paylaştı. Programda konuşan BEBKA Planlama Birim Başkanı Elif Boz Ulutaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda faaliyet gösteren BEBKA’nın girişimcilik ve yatırım ekosistemine sağladığı destekler ve programlardan bahsetti. Ardından in4startups kurucu ortağı Ahmet Sefa Bir,sunulan yenilikçi hizmetleri anlatırken, Asya Ventures Yönetici Ortağı Şerafettin Özsoy da Startup Yatırımcısı Nasıl Olunur? konusunda bilgiler verdi. Program daha önce başarılı bir yatırım süreci geçirmiş Bursalı CoolREG firmasının yatırım alma süreçlerinin girişimci, yatırımcı ve hukuki yönden ele alındığı panelle son buldu. Programın sunduğu ağ kurma fırsatları, katılımcılara benzer düşünen profesyoneller ve potansiyel yatırımcılarla etkileşimde bulunma imkanı tanıdı. Etkinlik, Bursa ve çevre illerdeki girişimcilik ekosisteminin güçlenmesine ve startup yatırımcılığına ilgi duyan bireysel yatırımcıların farkındalıklarının artırılmasına katkı sağladı.
Kayseri Kadınlar ‘sürdürülebilirlik’ için bir araya geldi Kayseri’de Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu desteği ile Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV) ve Simurg Kadın Kooperatifleri Birliği ortaklığı ile düzenlenen ‘Sürdürülebilirlik İçin İletişim Köprüleri Kuruyoruz Projesi’ çerçevesinde düzenlenen programda kadın kooperatifleri bir araya geldi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan programa Kayseri Vali Yardımcısı Ömer Tekeş, Türkiye İş Kurumu Kayseri İl Müdürü Ayşe Ak, Kayseri Büyükşehir Belediyesi daire başkanları, KEDV yönetim üyeleri, Simurg yönetim üyeleri, kadın kooperatifleri yönetimleri ve üyeleri katıldı. Programın kadın kooperatiflerinin sürdürülebilirliği konusunda katkıda bulunacağını söyleyen Kadın Çiftçiler Ekolojik Eğitim, Üretim ve İşletme Kooperatifi Başkanı Şükran Başdoğan, “Bu programda KEDV, Avrupa Birliği Projesi çerçevesinde açmış olduğu proje yarışmasında Kayseri’yi temsilen biz de kazandık. Türkiye’deki 24 kadın kooperatifinden biri olduk. Burada bizim yaptığımız şey kadın kooperatiflerinin sürdürülebilirliğini sağlamak için iletişim köprülerini kurmak adında bir projeydi. Burada da şu anda Kayseri’deki bütün kadın kooperatifleri misafir ettik. Türkiye’de başarılı olan 2 kadın kooperatifimiz var; Hatay’dan Hazek Kadın Kooperatifi ve Malatya’dan Toprak Ana Kadın Kooperatifi’nin yetkilileri burada. Yine Habitat Derneği’nin yetkilisi burada. KEDV bir de Türkiye Kadın Kooperatifleri Üst Birliği Simurg burada. Burada hedef şu şekilde; kadın kooperatiflerinin aslında kurulmasından ziyade sürdürülebilirliği çok önemli olduğu için bunların sürdürülebilirliğini sağlamak ve birlikte bir iletişim ağı oluşturmak. Birlikte hareket etmek, birlikten güç doğar diyerek kadın kooperatiflerinin birbiri ile güçlenmesini sağlamak. Kadın üretir herkes tüketir. Bununla yola çıkan bu kadın kooperatiflerine destek olunmasını, biraz daha kadın kooperatiflerinin ürettiği ürünlere hassasiyet gösterilmesini istiyoruz biz. Bu da Kayseri’de o kadar kolay ulaşılabilecek yerlerde ki, sağ olsun bu konuda Kayseri Valimiz Gökmen Çiçek, Vali Yardımcımız Ömer Tekeş’e sonsuz teşekkür ediyorum. Bugün Büyükşehir Belediyesi olarak projemize iştirak ettiler, yetkililere de ayrıca teşekkür ediyorum. Yani bizi, kadın kooperatiflerini desteklesinler ve ekonomiye sağladığımız katkıda bize katkı sağlasınlar istiyoruz” ifadelerini kullandı. Düzenlenen programa katılan kadın kooperatifleri, üretimde sürdürülebilirlik ve iletişim konusunda istişarelerde bulundu.