POLİTİKA - 05 Aralık 2022 Pazartesi 23:49

Oktay: 'FETÖ’nün sözcülüğüne soyunanların bu meclise gazi meclis demelerini beklemek hayaldir'

A
A
A
Oktay: 'FETÖ’nün sözcülüğüne soyunanların bu meclise gazi meclis demelerini beklemek hayaldir'

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “FETÖ’nün sözcülüğüne soyunanların bu Meclise gazi Meclis demelerini beklemek hayaldir. Ey yüce milletimiz şahit olun. Senin temsilcilerinin içerisinde bulunduğu, üzerine bombalar yağmış bir Meclise gaziliği yakıştırmayan bir genel başkanın size vadettiği ancak 'siyaset üstü dostları tarafından mandacılıkla yönetilen' bir ülke olabilir” dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Genel Kurulunda devam eden 2023 Merkezi Yönetim Bütçesi ve 2021 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerinde konuştu. Oktay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözlerine değinerek, “Sayın Kılıçdaroğlu Türkiye’ye iki gözünü birden kapatmış bir halde bakıyor. Dolayısıyla nereye baksa karanlık. Hiçbir olumlu işi, yapılan devasa yatırımları, üretimi, kalkınmayı görmezden geliyor. Hangi doğruyu gösterseniz kafasını diğer tarafa çevirmeyi tercih ediyor. Şimdi böyle bir zihniyete hangi doğruyu nasıl anlatacaksınız? FETÖ’nün sözcülüğüne soyunanların bu Meclise gazi Meclis demelerini beklemek hayaldir. Ey yüce milletimiz şahit olun. Senin temsilcilerinin içerisinde bulunduğu, üzerine bombalar yağmış bir Meclise gaziliği yakıştırmayan bir genel başkanın size vadettiği ancak 'siyaset üstü dostları tarafından mandacılıkla yönetilen' bir ülke olabilir.

İnanıyorum ki buna cevabı yüce milletimiz verecektir. Türkiye Büyük Millet Meclisinde gerçekleşen bütçe görüşmelerinin yönetimde saydamlık ve hesap verebilirlik ilkeleri çerçevesinde katılımcı şekilde geçmesini önemsiyoruz. Plan ve Bütçe Komisyonu aşamasından itibaren bizlere yöneltilen soruları, eleştirileri titizlikle yanıtlamaya özen gösteriyoruz. Gerçekleşen tartışmalara itidalle yaklaşıyor, burada hesap verdiğimiz asıl mercinin aziz milletimiz olduğunu asla unutmuyoruz. Ancak karşılaştığımız manzara nice emeklerle hazırlanan bütçe taslağımızın ve bütçe dökümanlarının kapağını dahi açmadan bu yüce mekana muhalefet tarafından sığ tartışmaların taşınıyor olmasıdır. İçi boş, dayanağı olmayan hezeyanlar tekrar tekrar her yıl burada dile getiriliyor. Biz de tekrar tekrar cevap veriyoruz; elimizde ispatla, rakamla, en güncel veriyle konuşuyoruz” dedi.

Oktay, eserleriyle, projeleriyle, yatırımlarıyla konuştuklarını belirterek, “Her zaman olduğu gibi bu bir veda değil bir fatihadır diyoruz. Elveda değil, 'Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda' diyoruz. Veda makamında olan sizsiniz. Milletin sinesinden çıkmış bir hareket olarak her bir vatandaşımızın beklenti ve talepleri yönünde milletimizle aynı dili konuşuyoruz. Bir sorun, bir aksaklık varsa çözümü dışarıda değil yine kendi içimizde milli reçetelerde arıyoruz” ifadelerini kullandı.

Oktay, şöyle konuştu:

“Milletimiz için hayata geçirdiğimiz sayısız mega projenin, yurt içinde ve yurt dışında verdiğimiz çetin mücadelenin üzerini kimin sahte gündemleriyle örtmeye çalışıyorsunuz? Eserleriyle konuşamayanların sermayesi ancak altı boş kara para iddiaları, hayali uyuşturucu trafiği gibi yalanlar olabilir. Ne yazık ki melankolik, geriye gitmeye sevdalı bir muhalefet anlayışı ile karşı karşıyayız. Biz dijital dönüşüm, uzay egemenliği, siber vatan konuşuyoruz; siz hala geçmişteki istikrarsız dönemlerin özlemini taşıyorsunuz. Cumhurbaşkanı adayı diye bir vesayetçi aradığınızı da biliyoruz. Güçlendirilmiş değil küflendirilmiş sistem önerilerinizle bu millete geri adım attıramayacaksınız. Türkiye’yi yönetme iddiasında olan bir partinin veya koalisyonun daha vizyoner olmasını beklemek hakkımız diye düşünüyorum. Ama nerde biz Cumhur İttifakı deriz, arkasına tutup eş anlamlısı Millet İttifakı kavramına sığınırsınız. Biz adını Türkiye Yüzyılı koyduğumuz vizyon programımızı açıklarız, arkasına ikinci yüzyıl diye bir toplama taslak piyasaya sürersiniz.”
Oktay, istihdam konusunda, “İstihdamda işsizlik kademeli olarak azalışını sürdürdü ve toplam istihdam eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre 1 milyon 300 bin kişi arttı. Haftalık toplam çalışılan saat geriledi diyordunuz; Türkiye’de 2018 yılı 2. çeyreğinde haftalık toplam çalışma saati 1 milyon 263 bin iken, 2022 yılı 2. çeyreğinde 1 milyon 286 bine çıkmıştır. İstihdam sayısı da 28,7 milyondan 30,7 milyona yükselmiştir. 2018 yılı 3. çeyreğinde haftalık toplam çalışma saati 1 milyon 232 bin iken, 2022 yılı 3. çeyreğinde de 1 milyon 254 bine çıkmıştır. İstihdam sayısı da 28,8 milyondan 30,8 milyona yükselmiştir. Dolayısıyla hangi çeyrekle karşılaştırılırsa karşılaştırılsın iddia edildiği gibi toplam çalışılan saatte düşüş değil, artış meydana gelmiştir. Benzer şekilde de istihdam sayısında da artış yaşanmıştır” diye konuştu.

Ahmet Umur Öztürk
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Özel bireyler için önemli çalıştay Kastamonu’da düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Kastamonu Özel Bireyler” çalıştayı başladı. Çalıştayda konuşan Milletvekili Ekmekci, "Farklı başlıklar altında toplanan masalarımızın her birinden çıkacak raporların özel eğitim alanında ilgili kurumlarımıza ciddi bir güzergah açacağından ve rehber olacağından eminim" dedi. Kastamonu Valiliği tarafından Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nda düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Kastamonu Özel Bireyler Çalıştayı” başladı. 2 gün sürecek çalıştayın açılış programı AK Parti Kastamonu Milletvekili Serap Ekmekci, Kastamonu Belediye Başkan Vekili Hasan Fehmi Taş, KUZKA Genel Sekreteri Dr. Serkan Genç, İl Sağlık Müdürü Çağdaş Derdiyok, İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Daire Başkanı Fatih Paça ve Kastamonu Özel Bireyler ve Aileleri Dayanışma Derneği Başkanı Huriye Boyraz, sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katılımı ile gerçekleştirildi. Çalıştayın açılışında konuşan Milletvekili Serap Ekmekci, “Milletvekili olarak mecliste yürüttüğümüz rutin görevlerimiz ve yer aldığımız komisyonlarımız var. Mazbatamı almamla birlikte öncelikli çalışma alanı olarak sosyal gelişme konularına yöneldim. Darda kalanı feraha erdirmek, eksik kalanı tamamlamak, çaresiz olana çare bulmak için yola çıktım. Geride kalan bir yıllık sürede bu güzergahta çalıştım ve çalışmayı hız kesmeden sürdüreceğim. Kadın ve anne olmam, avukatlık mesleğimde yaşadıklarım, belediye meclis üyelikleri ve kadın kolları başkanlığındaki edindiğim bilgiler beni bu seçeneğe sürükledi diyebilirim. Milletvekili olmamla birlikte okullarımızı ziyarete başladım. Eğitim en önemli konularımızdan biri. Çocuklar geleceğimizin emekçileri. Her okul ziyaretimde çantamı eksikler, düzeltilmesi gerekenler, tamamlanacaklarla doldurdum. İdarecilerimizle, öğretmenlerimizle, öğrencilerimizle sohbetlerimiz neticesinde “ortak akıl” diyoruz ya, işte bu çalıştay fikri ortaya çıktı” dedi. Özel eğitimin önemine değinen Ekmekci, "Özel eğitim alanı, üzerinde hassasiyetle durmamız ve dünyada ki mevcut sistemleri dikkatle izlememiz gereken bir çalışma alanı. Bilimin çeşitli dalları ile ilişkili olup, eğitim biçim ve içeriğinin değişme kapasitesi olan özel eğitim için çeşitli paydaşların işbirliği olmazsa olmaz. Akademi ile veli görüşü, sağlıkçı ile sosyal hizmetçi görüşü, eğitimci ile sporcu görüşleri aynı potada harman edilmeli ki ortaya en doğru ve güncel yöntem çıksın” diye konuştu. “Bu ekip birlikte başaracak” Desteklerini daima sürdüreceğini belirten Ekmekci, “Siz değerli çalıştay katılımcıları, her biriniz çalıştığınız alanların uzmanlarısınız. Hazırlık toplantılarımızda her birinizin bu kutsal emeklerini gördük. O kadar dolu bir çalıştay programı hazırladınız ki maça bir sıfır galip başladık diyebiliriz. 2 gün sürecek çalıştayımızın son derece verimli geçeceğinden de şüphemiz yok. Bu ekiple birlikte başaracak. Farklı başlıklar altında toplanan masalarımızın her birinden çıkacak raporların özel eğitim alanında ilgili kurumlarımıza ciddi bir güzergah açacağından ve rehber olacağından eminim. Çalıştay bildirimizi bakanlıklarımıza ulaştıracağım ve takipçisi olacağım. Verdiğiniz emeğin karşılık bulması için elimden geleni sizlerin desteği ile ortaya koyacağım. Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, Türkiye Yüzyıl’ında ülkemizin her alanda lider ülkelerden biri yapmanın gayretindeyiz. Çağ ne gerektiriyorsa, ortak akıl ve bilim neyi işaret ediyorsa, imece ile ne kadar yol yürüyebiliyorsak, yürüyeceğiz” şeklinde konuştu. Açılışın ardından konusunda uzman ekiplerle birlikte çalıştay için oluşturulan komisyonlarda istişareler yapmaya başladı.
Ankara Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan: “Sendikal hareketlerin güçlenmeye devam etmesi gerekmektedir” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “Değişen iş yapısı ve çalışma koşulları karşısında, sendikal hareketlerin güçlenmeye devam etmesi gerekmektedir” dedi. "Türkiye Yüzyılında Çalışma Hayatı: Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği" başlıklı 13. Çalışma Meclisi Toplantısı Ankara’da düzenlendi. Toplantıya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ve diğer sendikaların başkanları ile temsilcileri katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Bakan Işıkhan, "1 Mayıs’ın, günün anlam ve önemine uygun olarak, barış içinde ve bayram havasında geçmesini; emekçilerimizin esenliğine de vesile olmasını temenni ediyorum. Meclisimiz, bugün ve yarın; çalışma hayatında insana yakışır iş, yeşil ve dijital dönüşümün iş gücü piyasalarına etkileri ve adil çözüm; c) sendikal örgütlenmede yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri; d) Toplu sözleşme sürecinde yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri olarak dört oturum şeklinde toplanacaktır. Bu toplantılarda bulunmamız, çalışma hayatımızın sadece mevcut durumunu değil, geleceğe dair vizyonumuzu tartışmak ve belirlemek için hepimize bir fırsat sunmaktadır" şeklinde konuştu. Dünyada, bölgede, jeopolitik gerilimler ve ekonomik dalgalanmaların yaşandığını belirten Işıkhan, pandemi gibi salgın hastalıklar, doğal afetler, göç hareketleri, savaşlar, su, gıda ve enerji krizlerinin beraberinde yeni riskler ve belirsizlikler getirdiğini vurguladı. Türkiye olarak belirsizliklerin getireceği her türlü riske karşı alınacak tedbirlere yönelik dikkatli bir şekilde çalıştıklarını kaydeden Işıkhan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çizdiği Türkiye Yüzyılı vizyonu ile daha güçlü, daha kapsayıcı ve sürdürülebilir bir sosyo-ekonomik kalkınmayı sağlayacak politikaları uygulamaya devam edeceklerini ifade etti. “Kadın ve genç istihdamında artış sağlayacak özel politikalar geliştiriyoruz” Nihai hedeflerinin Türkiye Yüzyılını, emeğin, yatırımın, üretimin, istihdamın, büyümenin, kalkınmanın ve refahın yüzyılı yapmak olduğunu söyleyen Işıkhan, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak 12. Kalkınma Planı ile Orta Vadeli Programı da dikkate alarak, genel istihdamın yanı sıra özellikle kadın ve genç istihdamında artış sağlayacak, özel politikalar geliştiriyoruz. Bildiğiniz gibi, günümüzde çalışma hayatı, hızla değişen ekonomik, teknolojik ve sosyal dinamiklerle karşı karşıyadır. Dijitalleşme, yapay zeka, otomasyon gibi faktörler, çalışma hayatındaki rolleri ve beceri gereksinimlerini yeniden tanımlıyor. Bu anlamda günümüz itibarıyla gerçek bir dönüşümün içindeyiz. Bu dönüşümün, çalışanları nasıl etkilediğini, iş gücü piyasasında hangi alanlarda yeni fırsatlar ve hangi alanlarda tehditler oluşturduğunu anlamak, geleceğe dair stratejiler belirlemede kritik öneme sahiptir” ifadelerini kullandı. Konuşmasında dönüşümün merkezinde her zaman insanın ve emeğin olması gerektiğini dile getiren Işıkhan, insan onurunu koruyarak, adil çalışma şartlarını sağlayarak ve çalışan haklarını güvence altına alarak bu dönüşümü yönlendirmeleri gerektiğinin altını çizdi. “Sendikal hareketlerin güçlenmeye devam etmesi gerekmektedir” Çalışma hayatındaki sosyal diyaloğun; kurumsal, kapsayıcı ve şeffaf biçimde işlemesinde önemli bir rol üstlenen sendikaları desteklediklerini hatırlatan Işıkhan, “Değişen iş yapısı ve çalışma koşulları karşısında, sendikal hareketlerin de güçlenmeye devam etmesi gerekmektedir. Değişen işgücü piyasalarının ve yeni iş modellerinin; sendikal örgütlenmeye etkilerinin tartışılması ve yeni modellerin geliştirilmesi kaçınılmazdır. Diğer yandan, istihdamın geleceği konusunda ise sadece işsizlik rakamlarına odaklanmak yeterli değildir. İstihdamın niteliği, güvencesi ve insana uygunluğu da göz önünde bulundurulmalıdır. İstihdam oluşturma politikaları, sadece iş ve işçi sayısını artırmakla kalmamalı, aynı zamanda kaliteli ve sürdürülebilir işlerin oluşturulmasını da hedeflemelidir” diye konuştu.