EĞİTİM - 26 Mart 2019 Salı 13:04

Okul öncesi eğitiminde farklı yaklaşımlar İzmir’de tartışıldı

A
A
A
Okul öncesi eğitiminde farklı yaklaşımlar İzmir’de tartışıldı

Okul öncesi eğitimin önemine vurgu yaparak öğrenci ve öğretmenlerini geleceğin eğitimine hazırlamayı misyon edinen Uğur Okulları, Bahçeşehir Üniversitesi iş birliği ile Türkiye genelinde 3 farklı ilde "Okul Öncesi Eğitimde Farklı Yaklaşımlar Sempozyumu" nu gerçekleştiriyor. İlki İzmir'de gerçekleşen sempozyum Kayseri ve Antalya illerinde de öğretmenlerle buluşacak. Hedef 1000’e yakın öğretmen ile geleceğin eğitimini yeniden inşa eden adımlar atmak.

Uğur Okulları İzmir Narlıdere Kampüsü’nde gerçekleştirilen konferansta Bahçeşehir Üniversitesi akademisyenleri ve Uğur Okulları akademik kadrosu, devlet okulları ile özel okullarda görev yapan okul öncesi öğretmenlerine, bu kademelerdeki farklı yaklaşımları ve okul öncesi eğitimin önemini aktardı. Konferansın ardından katılımcılara sertifika verildi. Konferans konuşmacı olarak katılan Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şirin Karadeniz konferansın amacının 21’inci yüzyılın getirdiği değişimler ve farklı eğitim metotlarının okul öncesi eğitimin ışığında incelemek olduğunu belirtti. Tüm öğretmenlerin daha güncel yaklaşımları öğrencilerine aktarabilmeleri ve onlar için daha iyi bir gelecek hazırlamaları için deneyimlerini paylaştıklarını dile getirdi.

“Okul öncesine yapılan yatırım geleceğe yapılan yatırımdır”
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Uğur Okulları Eğitimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nil Çiçek, okul öncesi ve ilkokul eğitimlerinde tüm öğretmenlerin, öğrencileri için daha iyi bir gelecek hazırlamaları amacıyla bu konferansı düzenlediklerine değindi. Çiçek; “Okul öncesine yapılan yatırımın, geleceğe yapılan en önemli yatırımlardan biri olduğuna inanıyoruz. Biz de bu nedenle kurum olarak okul öncesi eğitimini önemsediğimiz için öğretmenlerimize farklı bakış açılarını anlatabilmek amacıyla burada bulunuyoruz. Okul öncesi eğitimde çocuk dostu okul ortamlarına çok önem veriyor, bu kapsamda yaşa uygun eğitim programlarımız, öğretmenlerimizin hizmet içi eğitimleri ve müfredatımızı kurguluyoruz. Ayrıca fiziki ortamın öğrenmeye olan etkisine de inanıyor ve tüm ortamlarımızı buna göre oluşturuyoruz. Çocuk dostu okullarımızda müfredatımız ve fiziki ortam öğrencilerimizin gelişimlerini destekleyici yöndedir. Her çocuk bizim için bir birey, onların talepleri ve yetenekleri bizim için çok önemli” ifadelerini kullandı.

“Ülkemiz açısından dönüşüm kaçınılmaz”
BAU Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şirin Karadeniz ise eğitim süreçlerinde gelişim, değişim ve buna bağlı olarak yaşanan dönüşümleri ele aldı. Şirin Karadeniz; “Tüm ülkeler eğitimlerinde dönüşüm süreçlerini başlattı. Bu sürecin ilk aşamalarında akademisyen ve öğretmenler, toplumun tüm kesimiyle pilot uygulamalar yapıp bunu deneyimleyerek tekrardan düzenleme aşamasına geçti. Müfredat sistemin bir parçasıdır ama öğretmenleri, altyapıyı, öğrenciye kazandırmanız gereken yeni yetkinlerin de bu sürecin içerisine dahil edilmesi gerekiyor. Dahil etmezseniz ülkenizin insan kaynağı kapasitesini güçlendirme şansınız bulunmuyor. O yüzden Türkiye açısından eğitimdeki bu değişim, dönüşüm sürecinde nereden başlamalıyız sorusunun cevabını verirken, okul öncesi eğitimini ele almalıyız. Yatırımı tüm eğitim kademelerinde yapmak önemli ama okul öncesinde yapmak daha da önemli. Araştırmalar, okul öncesi eğitimine yapılan yatırımın, bireyin gelecekteki yaşam kalitesini artırdığını gösteriyor. Dünya genelinde eğitimde yatırım önceliği okul öncesi kademesine veriliyor” şeklinde konuştu.

Sempozyum programında BAU Eğitim Bilimleri Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi Bölüm Başkanı Dr. Seda Saraç, okul öncesi eğitiminde Montessori, Waldorf, Reggio Emilia gibi farklı eğitim yaklaşımlarını ele aldı. BAU Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hülya Gülay Ogelman ise eğitici drama örnekleri kapsamında canlandırma, ifade etmeye ve tartışmaya dayalı grup etkinlikleri ile sempozyumda öğretmenler ile bir araya geldi.

Program kapsamında öğretmenler, Uğur Okulları akademik kadrosu tarafından düzenlenen atölye çalışmalarına da katılım gösterdi. erkenSTEM’den sanat terapisine, felsefeden kodlamaya kadar birçok alanda düzenlenen atölyelerde deneyimler paylaşıldı.

Okul Öncesi Eğitiminde Farklı Yaklaşımlar Sempozyumu, 27 Nisan’da Uğur Okulları Kayseri Kampüsünde ve 11 Mayıs’ta Uğur Okulları Antalya Çallı Kampüsünde olmak üzere tüm öğretmenlerin ücretsiz katılımına açık olarak gerçekleştirilecektir.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Bakan Şimşek, Denizli Büyükşehrin iftarına konuk oldu Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Denizli ziyaretinde Büyükşehir’in Sevindik’teki iftar etkinliğine katıldı. İftar yemeği yiyen vatandaşlara konuşma yapan Şimşek, Başkan Osman Zolan’ın hizmetlerinden övgüyle bahsederek, “Denizli önümüzdeki dönemde ülkenin en büyük büyüme motorlarından birisi olacak” dedi. Denizli Büyükşehir Belediyesinin her gün farklı bir mahallede düzenlediği gönül sofrası bu kez Sevindik Mahallesi’nde kuruldu. Binlerce Denizlilinin akın ettiği iftara Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan ve eşi Berrin Zolan, AK Parti Denizli İl Başkanı Yücel Güngör, MHP Denizli İl Başkanı Mehmet Ali Yılmaz, AK Parti Merkezefendi Belediye Başkan Adayı Ekrem Başer ve mahalle sakinleri katıldı. Protokol iftar öncesi geldiği alanda vatandaşların ramazanını tebrik ederek bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi. Ezanın okunmasının ardından programa katılanlar hep birlikte dua edip oruçlarını açtı. Başkan Zolan: “Birlik ve beraberliğimiz daim olsun” Başkan Zolan burada yaptığı konuşmada, on bir ayın sultanı ramazanı yardımlaşma ve dayanışma duyguları ile idrak etmeye çalıştıklarını belirterek, “Esas olan burada gönül sofrasında komşularımızla vatandaşlarımızla aynı sofrada buluşmaktır. Gönül soframızı zenginleştirmektir” dedi. Göreve geldikleri ilk günden itibaren Denizli genelinde ve Sevindik Mahallesi’nde altyapıdan üstyapıya, ulaşımdan yeşil alanlara nerede ne ihtiyaç varsa yatırım ve hizmetleri gerçekleştirdiklerini anlatan Başkan Zolan, vatandaşların verdiği 5 yıllık yetkinin 31 Mart’ta sona erdiğini işaret ederek, “İnşallah Allah’ım her zaman hayırlısını nasip eder. Hayırlısı ne ise o olsun. Birlik ve beraberliğimiz daim olsun” dedi. “Değerli Başkanımızın hizmet ve eser siyasetine hepimiz şahidiz” Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise, davete katılan Denizlili vatandaşların ramazan ayını tebrik ederek, ev sahipliğinden dolayı Başkan Zolan’a teşekkür etti. Bakan Şimşek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Değerli Başkanımızı uzun süredir tanıyoruz. Denizli gerçekten üreten bir şehir, gelişmiş sanayi, turizm ve ticaret üssü. Değerli Başkanımızın hizmet ve eser siyasetine hepimiz şahidiz. İnşallah çalışmalarını önümüzdeki dönemde de verimli bir şekilde devam ettirir. Kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum.” “Denizli ülkemizin en büyük büyüme motorlarından birisi olacak” Denizli’nin daha ileri gitmesi için Ankara’dan her türlü desteği vermek çalışma yaptıklarını vurgulayan Bakan Şimşek, “İnşallah Denizli’nin İzmir’e otoyol bağlantısı tamamlanmak üzere. Buna benzer birçok önemli projeler var. Dolayısıyla ben inanıyorum ki Denizli önümüzdeki dönemde ülkemizin en büyük büyüme motorlarından birisi olacak. Değerli Başkanımızın yatırım ve hizmetleri işin ve aşın artmasına vesile olacaktır. Ramazan ayının hepimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Sizlerle burada beraber olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Allah hepimizi bayrama eriştirsin” ifadelerini kullandı.
Manisa Yunusemre’de halk ekmek noktalarının sayısı 17’ye yükseldi Mahallelere Yunusemre Belediyesi tarafından kurulan halk ekmek büfeleri, vatandaşlara ucuz ve sağlıklı ekmek imkanı sunmaya devam ediyor. Şu ana kadar 16 noktada hizmet veren halk ekmek büfelerinin sayısı Laleli Mahallesi’ndeki büfenin de önümüzdeki günlerde hizmete girmesiyle birlikte 17’ye yükselecek. İlçedeki vizyon projelerinin yanı sıra sosyal belediyecilik anlamında da başarılı çalışmalara imza atan Yunusemre Belediyesi, halk ekmek üretimi ve mahallelerde kurduğu halk ekmek büfeleriyle binlerce vatandaşa ucuz ve sağlıklı ekmeği ulaştırmaya devam ediyor. 220 gram ekmeğin 5 TL’ye satıldığı büfelere bir yenisi eklendi. Laleli Muhtarı Yadigar Şahin’in talebi üzerine mahalledeki Azerbaycan Parkı’nın yanına Halk Ekmek Büfesi kuruldu. Kurulumu yeni tamamlanan büfenin önümüzdeki günler içerisinde hizmete girmesi bekleniyor. Laleli Muhtarı Yadigar Şahin, yapılan hizmetten dolayı Belediye Başkanı Dr. Mehmet Çerçi’ye teşekkür etti. Laleli Mahallesi Muhtarı Yadigar Şahin, halk ekmek büfesinin önümüzdeki günlerde hizmete gireceğini dile getirerek, taleplerini yerine getiren Yunusemre Belediye Başkanı Dr. Mehmet Çerçi’ye teşekkür etti. Şahin, “Başkanımıza halk ekmek büfelerinden bir tanesinin de mahallemizde açılması konusunda talepte bulunmuştuk. Başkanımız bu talebimizi kırmayarak mahallemize büfenin kurulmasını sağladı. Kendisine ve bize bu konuda destek olan başkan yardımcılarımıza teşekkür ediyorum. Önümüzdeki günlerde satışın başlayacağı halk ekmek büfemiz mahallemizde yaşayan yaklaşık 5 bin vatandaşımıza hizmet verecek. Ayrıca büfenin yakınımızdaki Mesir Mahallesi’ne hizmet vereceğine de inanıyorum. Halk ekmek büfesi ayrıca bir kadın arkadaşımıza iş imkanı sağlayacağı için ayrıca mutluyuz.” Yunusemre Belediye Başkanı Dr. Mehmet Çerçi konuyla ilgili yaptığı açıklamada, muhtarlardan gelen talepleri belediyenin imkanları çerçevesinde yerine getirmeye büyük gayret gösterdiklerini ifade ederek, Laleli Mahallesi sakinlerinin talebini de karşılamaktan büyük mutluluk duyduklarını dile getirdi. Laleli Mahallesi’nde önümüzdeki günlerde hizmete girecek olan halk ekmek büfesi ile birlikte ilçe genelinde kurulan halk ekmek büfe sayısının 17’ye yükseldiğini dile getiren Başkan Çerçi, "Halk ekmek büfelerimiz sayesinde binlerce vatandaşımıza ucuz ve sağlık ekmeği ulaştırmanın huzurunu yaşıyoruz. Büfelerimiz sayesinde 220 gram ekmeği 5 TL’den halkımıza sunuyoruz. Laleli mahallemizde hizmete girecek olan büfemiz ile birlikte satış noktalarımızın sayısı 17’ye yükselmiş olacak. Hedefimiz, halk ekmek büfelerimizin sayısını artırarak daha fazla vatandaşımıza ucuz ve sağlıklı ekmek ulaştırmak" diye konuştu.
Bursa Uludağ Üniversitesi’ne ayrıcalıklı spor merkezi Bursa’nın spor kenti olması hedefiyle yatırımlarını hız kesmeden sürdüren Bursa Büyükşehir Belediyesi, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın da desteğiyle Uludağ Üniversitesi Görükle Kampüsüne ayrıcalıklı bir spor merkezi kazandırdı. Bursa’nın spor kenti özelliğinin güçlenmesi ve her gencin en az bir spor dalıyla ilgilenmesi amacıyla birçok projeyi hayata geçiren Büyükşehir Belediyesi, gençlere her branşta desteğini sürdürüyor. Gençlere sporu sevdirmek, daha sağlıklı ortamlarda spor yapmalarına imkan sağlayacak çalışmalarını sürdüren Büyükşehir Belediyesi, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın da desteğiyle Uludağ Üniversitesi Görükle Kampüsüne modern bir spor merkezi kazandırdı. İnşaat çalışmaları 2022 Ekim ayında başlayan tesiste, 3 adet çok amaçlı spor salonu, 3 adet basketbol salonu, 2 adet yarı olimpik havuz ve eğitim havuzu ile sporcu soyunma odaları, sağlık odası, banyolar, duş alanları ve 10 adet ofis bulunuyor. Tam bir spor kompleksi olarak gençlere hizmet edecek tesisin önünde öğrenciler ve sporcular için çok amaçlı kullanıma uygun 4 bin metrekarelik açık meydan düzenlemesi de yapıldı. Spor merkezinin açılış törenine Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın yanı sıra AK Parti Genel Başkanvekili ve Bursa Milletvekili Efkan Ala, Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Gençlik ve Spor Bakanlığı Yatırım İşletmeler Genel Müdürü Prof. Dr. Süleyman Şahin, AK Parti ve Cumhur İttifakı Nilüfer Belediyesi başkan adayı Celil Çolak, siyasi parti temsilcileri, meclis üyeleri, akademisyenler, öğrenci ve sporcular katıldı. “Gençlere ciddi değer katacaktır” Açılış törenin de konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, kendisinin de Uludağ Üniversitesi mezunlarından olduğunu söyledi. Üniversite içerisine kazandırılan kompleksin gençlere sınav dönemlerinde iyi geleceğini belirten Başkan Aktaş, 1993 yılında mezun olduğu Uludağ Üniversitesi’ne Emirsultan’dan 3 otobüsle gelebildiklerini, şimdiki imkanların ise çok daha iyi olduğunu ifade etti. Göreve geldiğinde üniversite içerisinde ve dışarısında sosyal aktivite alanlarının olmadığının konuşulduğunu anlatan Başkan Aktaş, “Görükle’de bir gençlik merkezi yaptık. Bir millet kıraathanesi açtık. İçeride nizami bir futbol sahası yaptık. Şimdi spor salonunu açtık. Önümüzdeki aylarda gençlik merkezini bitirmiş olacağız. Bu tesisin üniversiteye ve şehrimize ciddi değer katacağını inanıyorum. Bu tesis eminim ki dolup dolup taşacaktır. Sporla, kültürle, sanatla beraber eğitim hayatının devam etmesi gençlere ciddi değer katacaktır. Ben tüm gençlik çalışmalarında empati yapıyorum. Kendi dönemimizde yaşadığımız eksiklikler ya da çocuklarımdan ve çevremden duyduklarımla şehrin birçok noktasında güzellikler oluşturmaya çalışıyorum. 16 tane gençlik merkezimiz oldu. Yeni dönemde bu sayıyı 50’ye tamamlayacağız. Şuan 10 bin öğrenciye burs veriyoruz. Yeni dönemde bu sayıyı da 16 bine çıkartacağız. Bu yıllar gençler için en kıymetli yıllar. Geleceğe dair hayalleriniz olmalı. Sunulan bu imkanları en iyi şekilde değerlendirmelisiniz. Genç Kart uygulamasıyla yıllık 5.000 TL gençlerimize vermiş olacağız. İstedikleri kültürel ve sanatsal faaliyetlerden yararlanabilecekler. Bu tesis inşallah yeni Hatice Kübraların yetişmesine vesile olur. Mekanımız öğrencilerimiz ve üniversitemize hayırlı olsun” dedi. AK Parti Genel Başkanvekili ve Bursa Milletvekili Efkan Ala, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın katkılarıyla gençlere armağan ettiği eserlerin hayırlı olmasını diledi. Efkan Ala, “Bursa gibi değerli bir şehirde okumak büyük bir şanstır. Sizin başarıdan başka mazeretiniz olamaz. Sizin başarıdan başarıya koşmanız gerekiyor. Benim bu üniversiteye karşı geçmişim yok ama hayallerim ve hedeflerim var. Bu üniversite, dünyaca bilinen üniversitelerle yarışabilecek bir eğitim yuvasıdır. Bursa, daha fazla zihinsel üretim yapmanıza fırsat veren bir şehirdir. Bu yapılan tesisin de hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu. Yatırım İşletmeler Genel Müdürü Prof. Dr. Süleyman Şahin, Türkiye’nin gözde bir tesisini Bursa’ya ve Uludağ Üniversitesi’ne kazandırmaktan büyük mutluluk yaşadığını belirtti. Bu yatırımların Bursa’ya gelmesine vesile olan eski bakan Muharrem Kasapoğlu’na, şimdiki bakan Osman Aşkın Bak’a ve Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a teşekkür eden Şahin, yapılan hizmetleri gençlerin unutmayacağını dile getirdi. Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, değerli eseri üniversiteye kazandıran Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a ve Gençlik ve Spor Bakanlığı’na teşekkür etti. Kampüsün sosyal donatı eksikliklerinin giderilmesinde Büyükşehir Belediyesi’nin büyük gayret gösterdiğini anlatan Yılmaz, çok uzun senelerdir hasretini çektikleri bir tesisin üniversiteye kazandırılmasından büyük mutluluk duyduklarını anlattı. Konuşmaların ardından açılış kurdelesi kesildi. Başkan ve protokol üyeleri daha sonra spor merkezini gezerek incelemelerde bulundu.
Eskişehir Kızının öldürülmesinin ardından çizdiği anlam dolu resimlerle sergi açtı Eskişehir’de kızının eski sevgilisi tarafından öldürülmesinin ardından psikolojik destek almak amacıyla gittiği resim kursunda ortaya çıkarttığı eserlerle sergi açan Mesut Çolakoğlu, “Elimizden geldiği kadar diğer kadınlarımızı da dile getirmeye çalıştık, bu tür cinayetlerin artık bir son bulmasını istiyorum” dedi. 2022 yılının Aralık ayında eski erkek arkadaşı tarafından tabancayla vurularak öldürülen 21 yaşındaki Ayşenur Çolakoğlu adına ‘Ayşenur Resim Sergisi’ açıldı. Ayşenur Çolakoğlu’nun babası Mesut Çolakoğlu’nun olayların ardından psikolojik destek almak amacıyla gittiği resim kursunda acısını resmetmesiyle ortaya çıkan eserler, açılan sergide büyük ilgi gördü. Diğer kursiyerlerin de baba Mesut Çolakoğlu’ndan ilham alarak çizdiği resimlerle Haller Gençlik Merkezi’nde açılan sergi, ziyaretçilere büyük duygu yoğunluğu yaşattı. Ayşenur Çolakoğlu’nun ve diğer cinayete kurban giden kadınların öldürülmeseydi gelecekteki yapacakları ve hayalleri üzerine çizilen resimler, büyük anlam içerdi. Açılan sergide bulunan resimleri içi buruk şekilde çizdiğini belirten baba Mesut Çolakoğlu, “Kızımın yaşayamadıklarını yaşatmak için resme dökmek istedim. Elimden ancak bu kadar gelebiliyor. Kızımın mutluluğunu yansıtmaya çalıştım, çok buruk oldu” dedi. “Kızımın yaşayamadıklarını yaşatmak için resme dökmek istedim” Eski sevgilisi tarafından öldürülen kızının hayatta olsaydı yapabileceği şeyleri çizdiği resimlere aktardığını belirten Mesut Çolakoğlu, “Sergimiz kadınlar gününe 1 ay içerisinde yetiştirildi. Bu sergi kızımın yani Ayşenur’un adı üzerinden diğer kadınlarımız için de ses getirmesi için yapıldı. “Yaşasalardı ne yapacaklardı, nasıl hayatları olacaktı” gibi sorular üzerinden farkındalık oluşturmaya çalıştık. Mesela vatandaşların hayata daha güzel bakması için onların mutluluklarını ve yaşayamadıklarını çizdik. Sadece benim resimlerim ve diğer kursiyer arkadaşlarımızın resimleri var. Yani karma bir sergi oldu ve benim için çok hüzünlüydü. Kızımın yaşayamadıklarını yaşatmak için resme dökmek istedim. Elimden ancak bu kadar gelebiliyor. Kızımın mutluluğunu yansıtmaya çalıştım, çok buruk oldu. Gelen duyarlı kişiler oldu, gerçekten bu açıdan çok etkilendim. Elimizden geldiği kadar diğer kadınlarımızı da dile getirmeye çalıştık. Kadınlarımızın bu tür cinayetlere kurban gitmesinin artık bir son bulmasını istiyorum. Herkes mutluluğu hak ediyor. Kimsenin içindeki ışığı söndürmesinler. Hayat güzel, ailelerini ve kendilerini mahvetmesinler. Acı bir durum işte” dedi. “Babadan etkilenen diğer kursiyerler de resimleriyle destek olmak istedi” Yaşadığı evlat acısının ardından psikolojik destek olması amacıyla resim kursuna başlayan Mesut Çolakoğlu’ndan diğer kursiyerlerin de etkilendiğini ve ortaya etkileyici bir sergi çıktığını belirten resim öğretmeni Fatma Doğruoğlu, şu ifadeleri kullandı: “Mesut bey benim kursiyerimdi. Aslında bizlerin ilk etaptaki hedefi Mesut beyin psikoloğunun talebi doğrultusunda onu hayata kazandırabilmek için bir sergi açmaktı. Bu hedef sonucunda baba evden çıkacak, atölye ortamına dönecek ve resim yapmaya başlayacaktı. Normal hayatı akışına dönsün istedik fakat sonra bu sergi babanın dışında diğer kursiyerleri de çok etkiledi ve hepsi çok destek olmak istediler. Sergi farkındalık oluşturmak amacıyla açıldı. Bizler bu sergiyi 2022 yılında öldürülen Ayşenur Çolakoğlu nezdinde cinayete kurban giden tüm kadınlara ithaf ediyoruz ve kadın cinayetlerinin bir son bulmasını istiyoruz.”