EĞİTİM - 16 Aralık 2017 Cumartesi 09:37

Okuldan dudak uçuklatan ciro

A
A
A
Okuldan dudak uçuklatan ciro

Samsun’da 2017 Kasım ayı itibariyle 3 milyon 600 bin lira ciroyu aşan meslek lisesi, adeta fabrika gibi çalışıyor. Geçen yıl 1,2 milyon lira ciro yapar okul, bunu üçe katladı.

Atakum Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde, uygulamalı eğitim gören öğrencilerin ve öğretmenlerin ürettiği ürünlerden 11 ayda elde edilen ciro 3 milyon 600 bin lira oldu. Kimya bölümünde temizlik, inşaat bölümünde okul gereçleri üretiliyor. Elektrik-elektronik bölümünde ise kamu ve özel kurumlara güvenlik ve alarm sistemleri hizmeti sunuluyor. Yaklaşık 2 bin öğrencinin eğitim gördüğü meslek lisesinde; bilişim teknolojileri, elektrik-elektronik teknolojisi, inşaat teknolojisi, tesisat teknolojisi, iklimlendirme ve kimya teknolojisi gibi bölümler bulunuyor. Öğrenciler bu bölümlerde uygulamalı olarak eğitim görüyor. Okulda üretilen ürünler talep üzerine kamu kurumlarına ve özel sektöre satılıyor.

EN BÜYÜK PAY ELEKTRİK-ELEKTRONİK BÖLÜMÜNÜN

Toplam cironun içindeki en büyük pay, 2 milyon lira ile elektrik-elektronik bölümünün. Kamu ve özel sektöre yönelik çalışan bölüm binalara güvenlik kameraları ve alarm sistemleri takıyor. Okul, müşterilerine montajın yanı sıra bakım onarım gibi hizmetler de sunuyor.

37 ÇEŞİT TEMİZLİK ÜRÜNÜ ÜRETİLİYOR

İkinci sırada, geçen yıla göre cirosunu 600 bin lira artırarak 1 milyon 200 bin liraya çıkartan kimya bölümü oldu. Kasım ayına kadar bu yıl 750 ton temizlik malzemesi üreten kimya bölümü cirosunu iki kat artırdı. İsteğe bağlı olarak öğrencilerin de çalıştığı üretim bölümünde 37 çeşit temizlik ürünü üretiliyor. Bulaşık deterjanı, el sabunu, çamaşır yumuşatıcısı, oda parfümü, bulaşık makinesi ve çamaşır suyu gibi ürünlerin yer aldığı listedeki ürünler standartların üstünde bir kaliteyle üretiliyor. Temizlik ürünlerinden elde edilen karla oluşturulan Kimya Teknolojileri Laboratuvarı Türkiye’deki okullarda bulunan en iyi kimya laboratuvarlarından biri olma özelliğini taşıyor. Temizlik ürünleri, Atakum ilçesinin isminden esinlenerek oluşturulan ’ATA’ markası ile satılıyor. Ürünlerin önemli bir özelliği ise Sağlık Bakanlığının onaylı ürünleri olması.

Bu yıl 400 lira ciroya ulaşan inşaat bölümü ise siparişe göre başka okullara dolap, sıra, masa gibi ürünler yapıyor.

ÖĞRENCİLERE KOLAY İŞ İMKANI

Bölümlerde hem teorik hem de uygulamalı eğitim görme fırsatı bulan öğrenciler iş kaygısı yaşamıyor. Mezun olunca hemen iş bulabilen öğrenciler kendi işlerini de kurabiliyor. Üniversite okumadan iş imkanı bulduklarını belirten öğrenciler, bu durumun kendileri için çok iyi bir fırsat olduğunu söylediler. Alanlarında uzmanlaşmak isteyen öğrenciler de yüksek okullara geçiş yapabiliyor.

"ÖĞRENCİLER HEM ÖĞRENİYOR HEM ÜRETİYOR HEMDE PİYASA ŞARTLARINI ÖĞRENİYORLAR"

Türkiye’nin en iyi meslek liselerinden biri olduklarını belirten Atakum Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Ahmet Saraç, "Okulumuz 1977 yılından beri faaliyetlerini sürdürüyor. 5 alanda bin 630 öğrenciye eğitim vermekteyiz. Açık meslek lisesinde ise 300 öğrenciye eğitim veriyoruz. Okulumuz kurulduğundan beri döner sermaye işletmesiyle çalışıyor. Döner sermayemize bağlı olarak Kimya, Elektrik Elektronik, İnşaat Teknolojileri alanında faaliyetler yürütüyoruz. Bu üç alanda genel yık ki ciromuz 1 milyon 200 bin TL idi. Bu rakam katlanarak, Kasım ayı itibarıyla bu yıl ki ciromuz 3 milyon 600 bin liraya çıktı. Yılsonuna kadar bu rakam daha da artacaktır. Kimya alanında 37 çeşit temizlik ürünü üretiyoruz. Ürettiğimiz ürünleri kamu ve özel kurumlara satıyoruz. Öğrenciler hem öğreniyor hem üretiyor hem kazanıyor hem de piyasa şartlarını öğreniyorlar. Elektrik elektronik teknolojileri alanında görüntü ve ses sistemleri, güvenlik kamerası ile alım sistemleri alanında hizmetler veriyoruz. Okullara, kamu ve özel kurumlarına hizmet veriyoruz. Güvenlik sistemlerinin kurulumunun yanında bakım hizmetleri de veriyoruz. İnşaat teknolojileri alanında ise sipariş üzerine okulların donatım ihtiyaçlarını yapıyoruz. Bu üretimlerden elde edilen kardan çalışan öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz pay alıyor. Geri kalan karımız okulumuz için harcanmaktadır. Okulumuzda kendi yemeğimizi çıkartıyoruz. Maddi durumu iyi olmayan 250 öğrencimize burada ücretsiz yemek imkanı da sağlıyoruz" dedi.

Okuldan dudak uçuklatan ciro

"FİRMALARIN ELEMAN TALEBİNİ KARŞILAYAMIYORUZ"

Mezun olan öğrencilerin iş sorunu yaşamadığını belirten Saraç, "Okulumuzdan mezun olan öğrencilerin piyasa da iş bulamama gibi bir sıkıntıları yok. Yeter ki kendileri istekli olsunlar. Bu okuldan mezun olduklarında hem kendi işlerini kurabilme fırsatı yakalamış oluyorlar hem de sektörlerinde rahatlıkla iş bulabiliyorlar. Öğrencilerimizin bir kısmının yüksek okula bir kısmının da askere gitmesinden ötürü sektörden bize gelen eleman talebini karşılayamıyoruz. Bizim asıl amacımız döner sermaye işletmesinde meslek okullarını aktif hale getirerek ilgiyi uyandırmak. Son zamanlarda 10-11-12. sınıf öğrencilerinin sigortalama işlemleri yapılmaktadır. 12. sınıftaki öğrencilerin mesleki eğitim müdürlüğü tarafından devlet katkısıyla asgari ücretin üçte biri karşılanmaktadır. Bunlar öğrencilere büyük avantajlar sağlamaktadır. Okulumuz Türkiye’de sayılı meslek lisesi arasındadır. Döner sermayesi en iyi olan okullardan biridir. Özellikle kimya alanında Türkiye’deki birçok okula rehberlik hizmeti vermektedir. Bu konuda biz talep eden okullara yardımcı olmaya çalışıyoruz" diye konuştu

Kenan Akyüz

Okuldan dudak uçuklatan ciro

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Gölbaşı’nda ata tohumları toprakla buluştu Gölbaşı Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nce üretilen yerli ata tohumları, Belediye Başkanı Yakup Odabaşı’nın da katıldığı programda toprakla buluştu. Gölbaşı Belediyesi, yerli ve milli ata tohumlarına sahip çıkıyor. Her yıl olduğu gibi bu yılda Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından üretilen ata tohumları, Belediye Başkanı Yakup Odabaşı ve Şehit Hakan Can TOKİ Anaokulu öğrencilerinin katıldığı ‘Ata Tohum Serpme Programı’nda toprakla buluştu. Yerli tohum geleneğini yeniden canlandırmak amacıyla Gölbaşı Belediyesi serasında üretilen tohumların ekimi sırasında Odabaşı, çocuklarla tek tek ilgilendi. Programda domates, biber, salatalık tohumlarının ekimi gerçekleştirildi. Belediye Başkanı Odabaşı yaptığı konuşmada, “Belediye olarak teknolojinin nimetlerinden yararlanırken, geçmişimizi de unutmuyoruz. Bu tohumlar bize atalarımızın emaneti. GDO’suyla oynanmamış, yerli ve milli tohumlar. Bu tohumları müdürlüğümüzün serasında fide haline getirip vatandaşlarımıza dağıtıyoruz. Vatandaşlarımızın sağlıklı ürünler tüketmesini sağlıyoruz. Biz kültürümüze sahip çıkıyoruz. Bu tohumları gelecek nesillere aktarmak için de koruma altına aldık. Bugün çocuklarımızın tohumları toprakla buluşturduğu anlarda yaşadıkları heyecana tanık olduk. İnşallah geleceğin ziraat mühendisleri, bakanları bu çocuklarımızın arasından çıkacak. Onların da bu ata tohumlarına sahip çıkacağına inancımız tam" dedi. Odabaşı, etkinliğe katılan çocuklara hediyeler de verdi. Program hatıra fotoğrafının çekilmesinin ardından sona erdi.
Sivas Doktorlar bildiri yayınladı: “Gazze’de yaşanan işgali ve soykırımı reddediyoruz" Suşehri Devlet Hastanesi çalışanları, İsrail’in Gazze halkına yaptığı katliamlara dikkat çekmek amacıyla hastane önünde toplanıp bildiri okuyarak, açılan dövizlerle Gazze halkına destek verdiler. Suşehri Devlet Hastanesi binası önünde gerçekleştirilen eyleme Suşehri Devlet Hastanesi hekimleri ve çalışanlar katıldı. Suşehri Devlet Hastanesi Diş Hekimlerinden Merve Matur’un Gazze zulmüyle ilgili okuduğu bildiride, “ İsrail’in 2023 Ekim ayında Gazze Şeridi’ne yönelik önce hava saldırıları, ardından kara harekatı şeklinde işgal girişimi 5 ayı aşkın süredir şiddeti tırmanarak sürüyor. Bu süreçte çok sayıda çocuk, kadın, yaşlı ve sivil hayatını kaybetti. Ayrıca halkın önemli bir kısmı göç etmeye zorlandı. İsrail savaş hukukunu tamamen ayaklar altına alarak dokunulmazlığı olan hastaneler, sağlık kuruluşları, ibadethaneler gibi özel mekanlara da saldırılarda bulundu. Dünya halklarının ve onurlu insanların aylardır seslendirdiği üzere bizde Gazze’de yaşanan işgali ve soykırımı reddediyor, her zaman Gazze halkının yanında olduğumuzu beyan ediyoruz’’ dedi. “İşgalci İsrail insanlık tarihinde hiç görülmemiş suçlara imza atıyor” İşgalci İsrail’in insanlık tarihinde hiç görülmemiş suçlara imza attığını söyleyen Uzman Doktor ve Psikiyatri Uzmanı Mücahit Gökduman, “Burada İsrail’in yatığı insanlık dramına ve soykırıma dikkat çekmek için toplandık. Filistin toprakları, yağmalanıyor, işgal ediliyor, insanlar acımasızca öldürülüyor. İşgalci İsrail insanlık tarihinde hiç görülmemiş suçlara imza atıyor. Gazze’de çalışan sağlık çalışanlarının hepsi bu durumdan etkilenmiş durumda. Gazze’de gözyaşı var, kan var, zulüm var fakat sabır da var, direniş de ve tevekkül de var’’ dedi. Yapılan açıklamaların ardından sağlık çalışanları görev yerlerine dağıldı.
İstanbul Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifika belgesi olan firmalar bunlara dikkat Uluslararası ticarette gümrük süreçleri ve Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikası (YYS) yerinde izleme konusunda açıklamalarda bulunan Gümrük Müşaviri Barış Çakır, “YYS belgesine sahip olan firmaların bu belgeyi güncel ve sürdürülebilir kılmaları son derece önemlidir. Özellikle belirli aralıklarla yapılan yerinde izleme ve saha denetimleri, firmaların belgeyi güncel tutmaları ve uyum sağlamaları açısından hayati bir rol oynamaktadır” dedi. Asset GLI Risk ve Yasal Uyum Koordinatörü Barış Çakır, uluslararası ticarette gümrük süreçleri ve YYS yerinde izleme konusunda açıklamalarda bulundu. Dünya genelinde dış ticaret, sürekli değişen dinamiklerle karşı karşıya kaldığını belirten Çakır, “Her ülkenin güvenlik endişeleri, politik duruşları ve potansiyel tehditler ticaretin düzenlenmesinde ve denetlenmesinde sürekli yeni düzenlemelerin gündeme gelmesini sağlıyor. Bu durum, gümrük düzenlemelerinin ve uluslararası ticaretin belirleyici unsurlarının sürekli gözden geçirilmesini gerektiriyor” dedi. “Belgenin güncel tutulması hayati bir rol oynamakta” Çakır, “Son yıllarda, uluslararası ticarette artan güvensizlik ortamı, ticaretin emniyet ve güvenlik önlemlerini daha da ön plana çıkardı. Bu çerçevede, Ticaret Bakanlığı tarafından 2013 yılında başlatılan ve ülkemizde Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikası (YYS) olarak bilinen uygulama, ticarette kolaylaştırma ve daha az denetlenme hakkı tanımakta ve ticaretin hızlanmasını amaçlamaktadır. Ancak, YYS belgesine sahip olan firmaların bu belgeyi güncel ve sürdürülebilir kılmaları son derece önemlidir. Özellikle belirli aralıklarla yapılan yerinde izleme ve saha denetimleri, firmaların belgeyi güncel tutmaları ve uyum sağlamaları açısından hayati bir rol oynamaktadır” diye konuştu. “YYS başvuru belgelerinin tekrar ibrazı kritik bir adımdır” Çakır, yerinde izleme ve saha denetimi sürecinde, firmaların ilk olarak sunmuş oldukları başvuru formlarının güncel versiyonlara uygun olması gerektiğini ifade ederek, “Ayrıca, yazılı usullerin uygulanması aşamasında, firmaların tesis bilgilerinin güncel ve eksiksiz olması büyük önem taşımaktadır. YYS başvuru belgelerinin tekrar ibrazı da kritik bir adımdır. Başvuru sırasında sunulan belgelerin, YYS şartlarını karşılayıp karşılamadığı kontrol edilmekte ve güncel halleriyle tekrar sunulması istenmektedir. Bu süreçlerin yönetilmesinde, bölge müdürlüklerinin başvuru ve inceleme süreçleri oldukça kritiktir. Belgelerin eksiksiz ve uyumlu olması için bölge müdürlükleri tarafından detaylı kontroller yapılmaktadır. Eğer eksik bilgi veya belge tespit edilirse, firmadan bu eksikliklerin giderilmesi talep edilir” şeklinde konuştu. “Belgenin sürdürülebilir kılınması, ticaretin güvenilir bir şekilde devam etmesini sağlayacaktır” Genel Müdürlük incelemesi ise sürecin en kapsamlı noktasını oluşturduğunu söyleyen Barış Çakır, “Ek-2 soru formu ve diğer yazılı beyanların uyumluluğu Genel Müdürlük tarafından titizlikle incelenir. Eksik bilgi veya belge tespit edilirse, firmadan eksikliklerin giderilmesi talep edilir ve süreç bu şekilde devam eder. Son olarak, saha denetimi aşamasında müfettişler tarafından fiziki şartların incelenmesi ve değerlendirilmesi büyük önem taşır. Bu süreçte, yazılı beyanlarla fiziki şartların uyumlu olup olmadığı kontrol edilir ve sürecin sonlandırılmasına karar verilir. Ticarette kolaylaştırma ve hızlanma adına büyük öneme sahip olan YYS statüsü için süreçlerin profesyonellerce yönetilmesi ve belgenin sürdürülebilir kılınması, ticaretin güvenilir bir şekilde devam etmesini sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.
İstanbul Münevver Karabulut’un babası, Cem Garipoğlu’nun otopsi fotoğraflarını yorumladı Süreyya Karabulut, otopsi raporlarında yer alan fotoğrafların Garipoğlu’na ait olduğu konusunda şüpheleri olduğunu söyledi. Cem Garipoğlu tarafından katledilen Münevver Karabulut’un babası Süreyya Karabulut, 10 yıl sonra ortaya çıkan otopsi fotoğrafları hakkında ilk kez konuştu. Sunuculuğunu Nur Tuğba Namlı ve Hakan Ural’ın yaptığı, Kanal D’nin sevilen programı “Neler Oluyor Hayatta”nın bugünkü son bölümünde çok konuşulacak bir telefon bağlantısı gerçekleştirildi. “Fotoğraflara inanmıyorum” Süreyya Karabulut, otopsi raporlarında yer alan fotoğrafların Garipoğlu’na ait olduğu konusunda şüpheleri olduğunu söyledi. Dava sürecinde adli tıp kurumunda yapılan şaibeli işlemlere dikkat çekerek şunları söyledi: “Fotoğraflarla bu iş olur mu? Fotoğraflarla bu iş olmaz. Dublörünü yapar yollarlar. Geçmişte adli tıp kurumunda uğradığım haksızlıktan sonra, ben nasıl odur diyeyim yani. İnanmıyorum. Kumpasın içindeyim.“ “Mezarın açılmasını istiyorum” Fotoğraflarla şüphelerinin giderilmediğini söyleyen Süreyya Karabulut, mezarın açılması gerektiğini şu sözlerle dile getirdi: “İşi ört bas etmek isteyen güçlü bir aile var karşımda. Ben nasıl inanayım, nasıl güveneyim? Bir an önce mezarın açılmasını talep ediyorum. Ben fotoğraflardan tatmin olmadım. Mezarın açılmama kararındaki ısrar, beni daha da şüpheye düşürüyor. İlahi adalet diye bir şey var. Er ya da geç adalet yerini bulacak. Mezarın açılması için mücadele etmeye devam edeceğim.“