SAĞLIK - 17 Kasım 2016 Perşembe 09:37

'Öleceksin' dediler, şifayı Türkiye’de buldu

A
A
A
'Öleceksin' dediler, şifayı Türkiye’de buldu

Uganda’da ileri safhada meme kanseri teşhisi konulan iki çocuk annesi 39 yaşındaki Annei Nakıçudde, ülkesindeki sağlık koşullarının yetersizliği yüzünden ölümle burun buruna geldi. Türk doktorlarının desteği ile İstanbul’a getirilen genç kadın gördüğü tedavi sonrasında meme kanserini yendi. Sağlığına kavuşan Ugandalı Nakıçudde, hastane odasından ailesiyle görüntülü konuşarak, ‘iyiyim” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her yönüyle önem ve değer verdiği Afrika, sağlık alanında da Türk hekimleri tarafından yalnız bırakılmadı. Hekimlerin kara kıtaya şifa dağıtarak Türk insanın yardımseverliğini ortaya koymaya devam ediyor. İki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesinde şifa rolü üstlenen Tüm Afrikanın Dostları Derneği , bugüne kadar birçok hastanın tedavisini gerçekleştirerek yeniden hayata tutunmalarına katkıda bulundu.
39 yaşındaki Ugandalı Annei Nakıçudde de, Türkiye’de şifa bulan Afrikalılardan yalnızca biri. Hikayesi ise kilometreler ötesine uzanıyor. Ülkesinde meme kanserine yakalanan ve sağlık koşullarının yetersizliği yüzünden kanserin ilerleyen seviyesinde Bayrampaşa Devlet Hastanesi Başhekimi İbrahim Ulusoy tarafından İstanbul’a getirilen genç kadın 5 aylık tedavinin ardından sağlığına kavuştu.

10 günde 155 ameliyat, 6 bin muayene
Başhekim Op. Dr. İbrahim Ulusoy Annei Nakıçudde’nin Afrika’dayken yaptıkları muayenesinde ileri safhada meme kanseri teşhisinin konulduğunu belirterek, Türkiye - Afrika arasındaki hayata yeniden tutunma mücadelesini şu sözler ile anlattı: “Mayıs ayında TADD ve TİKA organizasyonu ile Afrika da Uganda yolculuğumuz oldu. Oraya gittiğimizde şifa dağıtmak için çalışmalarda bulunuyoruz.10 günlük çalışma sürecine 155 tane ameliyat 6 bine yakın muayene ve yüzlerce sünnet yaptık. Gittiğimizde böyle bir hastanın olduğundan haberdar olduk ve kendisini buraya getirdik.”

Süreci sonuna kadar anlattık
Türkiye’de dört kür kemoterapi gördükten sonra sağ göğsü alınarak ancak hayatta kalabilen Ugandalı Annei Nakıçudde uygulanan zorlu tedavi sürecini Başhekim Ulusoy şu sözlerle anlattı: “İlk geldiğinde böyle değildi, tedirgindi. Hastaya anlattık ne olacağını, tedavi sürecinde nelerle karşılaşabileceğinden bahsettik her anıyla anlattık. Hastamıza gereken tahlilleri yaptık. Biyopsisi yapıldı, ultrason ve mamografisi çekildi. Patoloji sonuçlarında ilerlemiş bir meme kanseri olduğu saptandı. Ameliyat öncesinde ilgili kemoterapilerini yaptık. Bu süreç iki üç aylık bir zaman aldı ama T.C. Sağlık Bakanlığı Fatih Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği Bayrampaşa Devlet Hastanesinde Dr. Ezgi hanım ve cerrahi ekibimizle iyi bir çalışma örneği göstererek efektif bir operasyonla hastamız artık sağlığına kavuştu. Büyük Devlet Türkiye misyonu ile hem mazlumlara hem de ihtiyacı olanlara güzel ülkemiz ve Bakanlığımız adına Cumhurbaşkanımızın açtığı bu ulvi ecdad yolunda bir katkıda bulunabildiysek ve hastamızı sağlığına kavuşturabildiysek ne mutlu bizlere. ”

Hastane odasından görüntülü konuştu: “iyiyim”
Uganda’da sağlık imkanlarının elverişsiz olmasından dolayı tedavi olamayan Annei Nakıçudde hastalığını ilk öğrendiğinde çok korktuğunu ancak Türkiye’de tedavisinin yapılacağını duyduğunda ise mutlu olduğunu belirtti. Ugandalı kadın, hastane odasından annesini görüntülü arayarak “iyi” olduğunu söyledi: “Önce Uganda’da ki hastaneye gittim. Patoloji testleri sonun da kanser olduğumu öğrendim. Oradaki görevi esnasında İbrahim Hocayla tanışınca buraya geldim. Tedavim burada devam etti. Uganda’da böyle bir imkan yok makineler çok yetersiz. Burada tedavime devam ettim. İlk öğrendiğimde çok korktum. Tedavi iyiye gitmeye başlayınca kendimi iyi hissettim. Benim için çok zor bir süreçti. Ailem Uganda’da. Onlarla konuşuyorum. İyi olduğumu söylediğim zaman onlarda iyi oluyorlar.”
 

Alev Hamitoğulları - Emrah Kuş
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Su birikintisine düşerek hayatını kaybeden Edanur toprağa verildi Küçükçekmece’de su birikintisine düşerek hayatını kaybedeb 5 yaşındaki Edanur Gezer için Esenyurt’taki Kıraç Cemevi’nde cenaze töreni düzenlendi. Acılı annenin ayakta güçlükle durduğu görülürken, cezaevinde olan baba da cenazeye izinli olarak katıldı. Küçük kız, törenin ardından toprağa verildi. Küçükçekmece Fatih Mahallesi Menekşe Sahil Parkı’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından yapılan kazı çalışmasında oluşan su birikintisine düşen 5 yaşındaki Edanur Gezer hayatını kaybetmişti. Edanur için bugün Esenyurt’taki Kıraç Cemevi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene İstanbul Valisi Davut Gül, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, küçük kızın ailesi, yakınları ve cezaevinde olan baba jandarma eşlinde kelepçeli olarak katıldı. Tabuta omuz veren Vali Gül, acılı anne Nurcan Gezer’e başsağlığı diledi. Cenazede ayakta durmakta güçlük çeken acılı annenin feryatları yürekleri dağladı. Kılınan cenaze namazının ardından küçük kız Esenyurt’taki mezarlıkta defnedildi. Vali Gül, “Yavrumuz hayatını kaybetti maalesef. Bizler de Esenyurt’ta cenaze törenine geldik. Allah ailesine sabır versin. Ölüm olayı olduğu için otomatikman savcılık tarafından başlanan işlemler oluyor. Bundan sonraki adli süreç orada devam edecek. İhmal var mı yok mu, kusur var mı yok mu ya da kimlerin kusuru var bu adli süreçte belli olacak. Biz daha çok yavrularımızın bu tür bir hadise ile karşılaşmaması için tedbirleri hangi kurum neler yapması gerek onlara bakacağız. Ayrıca ailenin kendi içerisinde birçok sıkıntısı var. Onlarla ilgili Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğümüzün üzerine düşen neyse bundan sonraki süreci takip edeceğiz” dedi. Anne Nurcan Gezer, “Güvenlikler gelmiş burada ateş yakmayın, mangalın içinde ateş yakın demişler. Çocuk yok diye hepsi dağılmışlar. Çocuğu aramaya bir tane mi iki tane mi güvenlik varmış. Güvenliğe gidip ’5 yaşındaki kız çocuğu yok’ demişler. Güvenlikte kuyunun yanına geliyor. Kafasını uzatıp, ’Çocuğunuz burada, içinde’ diyor. Orada bizimkilerden birisi müdahale etmeye çalışıyor. ’İçine atlama, burası çok derin’ diyor. Derin olduğunu biliyorsunuz da niye bir şeyler yapmıyorsunuz. Dün gittim oraya, çevirmişler, önlem almışlar. Benim çocuğum olmasa başka birinin çocuğu da olabilirdi. Başka bir annenin ciğeri de yanabilirdi. Kim oraya sebepliyse cezasını çeksin” dedi. Eda’yı su birikintisinden çıkaran dayısı Selçuk Yaşar, “Biz ailece piknik yapıyorduk. Baktım kuyunun üzerinde yatıyor. İçinden çıkardım, baktım dudakları mosmor. Etrafında koruma yoktu, bildiğimiz su birikintisiydi. Kimse gelip ’Burada kuyu var’ demedi. Derinlik beni çekiyordu zaten. Toprağa tutunup tek elimle çıkardım. Bulmamız 20 dakikayı buldu. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Ordu Akkuş şeker fasulyesinin üretimi güvence altına alınacak Ordu’nun Akkuş ilçesinde, coğrafi işaret tescilli Akkuş şeker fasulyesinin yetiştirilmesi, markalaşması ve pazarlanmasıyla ilgili üreticilere bilgiler verildi. Düzenlenen panelde Akkuş şeker fasulyesinin üretiminin güvence altına alınması için çalışmaların başlatıldığı belirtildi. Akkuş Argan Yerel Eylem Grubu Derneği’nin Yerel Kalkınma Stratejisi faaliyetleri kapsamında üreticilere yönelik eğitim paneli düzenlendi. Panelde, coğrafi işaret tescilli Akkuş şeker fasulyesinin yetiştirilmesi, markalaşması ve pazarlanmasıyla ilgili üreticilere bilgiler verildi. İki bölümden oluşan panelde alanında uzman kişiler tarafından üreticiler bilgilendirildi. “Üretim güvence altına alınacak” Panelde konuşan Ordu İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, Akkuş şeker fasulyesinin üretiminin güvence altına alınması için çalışmalar yapıldığını söyledi. Yılmaz, “Tarımsal üretimin planlanması çalışmaları kapsamında stratejik ürünlerimiz olan tahıl ve baklagillerin üretimini güvence altına alacak düzenlemeler yapıldı. Bu kapsamda Akkuş şeker fasulyesi de önümüzdeki süreçte bu planlamada yerini alacak ve bu ürünümüze sahip çıkacağız” diye konuştu. “Üretimi yaygınlaştıracağız” Akkuş Belediye Başkanı İsa Demirci ise şeker fasulyenin Akkuş için önemine değindi. Başkan Demirci, “Kendine has tadı, aroması ve kokusuyla dikkat çeken coğrafi işaret tescilli Akkuş şeker fasulyesi ilçemiz için bir değer. Yaptığımız çalışmalar ile fasulyenin katma değerini yükselterek önemli bir marka haline getirdik. Bizler elimizdeki imkanlarla şeker fasulyenin önündeki başta sulama sorunu olmak üzere yeni çalışmalar yaparak üretimin daha da yaygınlaşması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” ifadelerine yer verdi. Programa Ordu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hüseyin Öztürk, Ordu İl Kültür ve Turizm Müdürü Uğur Toparlak, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Ordu İl Koordinatörü Berkay Çelik, akademisyenler ve çiftçiler katıldı.
İstanbul Su birikintisine düşerek hayatını kaybeden Edanur Gezer için cenaze töreni düzenlendi Su birikintisine düşerek hayatını kaybedeb 5 yaşındaki Edanur Gezer için Esenyurt’ta bulunan Kıraç Cemevinde cenaze töreni düzenlendi. Acılı annenin ayakta güçlükle durduğu görülürken, cezaevinde olan baba da izinli olarak katıldı. Emrah DODUK Küçükçekmece Fatih Mahallesi Menekşe Sahil Parkı’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından yapılan kazı çalışmasında oluşan su birikintisine düşen 5 yaşındaki Edanur Gezer hayatını kaybetmişti. Edanur Gezer için bugün Esenyurt’ta bulunan Kıraç Cemevi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene; İstanbul Valisi Davut Gül, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, ailesi, yakınları ve cezaevinde olan baba jandarma eşlinde kelepçeli olarak katıldı. Vali Davut Gül acılı anne Nurcan Gezer baş sağlığı diledi. Edanın acılı annesi ayakta durmakta güçlük çektiği görülürken feryatları yürekleri dağladı. Vali Davut Gül tabuta omuz verdi. Kılınan cenaze namazın ardından cenaze defnedilmek için Esenyurt’da mezarlığa defnedildi. İstanbul Valisi Davut Gül, “ Yavrumuz hayatını kaybetti maalesef. Bizlerde Esenyurt’ta cenaze törenine geldik. Allah ailesine sabır versin. Ölüm olayı olduğu için otomatikman savcılık tarafından başlanan işlemler oluyor. Bundan sonraki adli süreç orada devam edecek. İhmal var mı yok mu kusur var mı yok mu ya da kimlerin kusuru var bu adli süreçte belli olacak. Biz daha çok yavrularımızın bu tür bir hadise ile karşılaşmaması için tedbirleri hangi kurum neler yapması gerek onlara bakacağız. Ayrıca ailenin kendi içerisinde bir çok sıkıntısı var onlarla ilgili Aile, Sosyal Politikalar il müdürlüğümüz üzerine düşen neyse bundan sonraki süreci takip edeceğiz” dedi. Feryat eden acılı anne Nurcan Gezer, “Güvenlikler gelmiş burada ateş yakmayın mangalın içine ateşi yakın demişler. Çocuk yok diye hepsi dağılmışlar çocuğu aramaya bir tane mi iki tanemi güvenlik varmış. Güvenliğe gidip 5 yaşındaki kız çocuğu yok demişler . güvenlikte kuyunun yanına geliyor. kafasını uzatıp çocuğunuz burada içinde diyor. Orada bizimkilerden birisi müdehale etmeye çalışıyor. İçine atlama burası çok derin diyor. Derin olduğunu biliyorsunuz da niye bir şeyler yapmıyorsunuz. Dün gittim oraya çevirmişler orayı önem almışlar. Benim çocuğum olmasa başka birinin çocuk da olabilirdi. Başka bir annenin ciğeri de yana bilirdi. Kim oraya sebepliyse cezasını çeksin” dedi. Eda’yı su birikintisinden çıkaran dayı Selçuk Yaşar, “ Biz ailece piknik yapıyorduk. Baktım kuyunun üzerinde yatıyor. İçinden çıkardım baktım dudakları mosmor. Etrafında koruma yoktu bildiğimiz su birikimiydi. Kimse gelip burada kuyu var demedi. Derinlik beni çekiyordu zaten. Toprağa tutunup tek elimle çıkardım. Bulmamız 20 dakikayı buldu. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.