EKONOMİ - 26 Kasım 2014 Çarşamba 18:50

Olpak: ‘Eski Türkiye miadını doldurmuştur’

A
A
A
Olpak: ‘Eski Türkiye miadını doldurmuştur’

MÜSİAD Genel Başkanı Olpak, 15. MÜSİAD Uluslararası Fuarı'nın açılış töreninde, MÜSİAD'ın hedeflerinden, genel ekonomik değerlendirmelere, 'Yeni Türkiye' kavramından, Çözüm Süreci'ne kadar bir çok konuda önemli açıklamalarda bulundu.

MÜSİAD Genel Başkanı Olpak, 15. MÜSİAD Uluslararası Fuarı'nın açılış töreninde, MÜSİAD'ın hedeflerinden, genel ekonomik değerlendirmelere, 'Yeni Türkiye' kavramından, Çözüm Süreci'ne kadar bir çok konuda önemli açıklamalarda bulundu.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirilen 15. MÜSİAD Uluslararası Fuarı'nın açılış töreni ve 18. Uluslararası İş Forumu (IBF) Kongresi'nin kapanış oturumunda konuştu. Olpak, "Farklı dil, din, inanç ve kültürlere sahip ama bugün burada birlikte olmaktan mutlu insanlardan oluşan bu güzel topluluğun karşısında duygularımı ifade edecek kelimeleri bulmakta zorluk çekiyorum.

Müslüman coğrafyada kendimize rehber edindiğimiz kitabımız Kur'an-ı Kerim'de insanların bir erkekle bir dişiden yaratıldığı ve biraraya gelip tanışalım diye kavimlere ayrıldığı ifade ediliyor. Biz de rızkımızı aramak için dünyanın dört bir yanına dağıldık, gün geldi davete icabet edip tanışmak ve paylaşmak için binlerce yıldır kıtaları buluşturduğu kadar kültürleri ve insanları da buluşturan, tarih ve geleceğin bir arada olduğu bu güzel şehirde buluştuk" dedi.

MÜSİAD'ın faaliyetleri ile ilgili konuşan Olpak, "MÜSİAD büyük bir aile, yurt içinde 85 noktadaki temsilcileriyle Türkiye'nin en yaygın ve etkin işadamaları derneği olmasının yanı sıra yurt dışında 63 ülkede 159 irtibat noktasıyla küresel bir işadamları derneği, bir buluşma noktası, bir sivil toplum kuruluşu. Ama aynı zamanda modern dünyanın dayatmalarıyla unutturulmaya çalışılan 'gönül' kavramını hayatlarında yaşayan insanlarda kurulu bu coğrafyanın, bu kültürün ifadesi ile gönüllü bir kuruluş. MÜSİAD 24 yıl önce 12 gönüllü girişimci tarafından kuruldu, bugün yurtiçi ve yurtdışında 10 binin üzerinde üyesi var. Bu vesile ile kurucu Genel Başkanımız Erol Yarar'dan en yeni üyemize kadar bize destek olan yüreğini koyan herkese candan teşekkür ediyorum. Mayıs ayında kutlayacağımız 25. yılımıza güzel işler sığdırmış olarak giriyoruz" ifadelerini kullandı.

"MÜSİAD FUARLARININ EN GÖRKEMLİSİNİ GERÇEKLEŞTİRİYORUZ"

Bu yıl MÜSİAD fuarları ve IBF İş forumlarının en görkemlisini gerçekleştirdiklerini belirten Olpak, "Geçen organizasyonumuza oranla iki buçuk kat alanımızı genişlettik. 103 ülkeden 7 bin işadamını 200 bin Türk girişimcisiyle buluşturacağımız pazartesi günü başlayan pazar günü akşamına kadar devam edecek olan bir MÜSİAD haftası içerisindeyiz. Haftamıza pazar günü IBF Kongremize 30 ülkeden katılan yönetim kurulu üyelerinin BOG toplantısı ile başladık.

Bölgesel IBF'lerde yapacaklarımızı ve yeni organizasyon şemamızı değerlendirdik. Salı günü bir taraftan 4. Filistin İş Forumumuzun açılışı gerçekleştirilirken diğer taraftan yurtiçinde ve yurtdışındaki bütün şube ve temsilcilik başkanlarımızı, yönetim kurulu üyelerimizi, sektör kurulu başkanlarımızı yani büyük MÜSİAD ailesinin yönetim kademesini biraraya getirdiğimiz MÜSİAD Dünya Genel İdare Kurulu'nu topladık. Büyük ailemizin güzel yöneticileri ile 25. yıl ve sonrasını değerlendirdik. Bu sabah 'Paradigma Değişimi ve Yeni Finansal Yönetimler' başlığı ile IBF oturumlarını gerçekleştirdik, farklı ülkelerden gelen konunun uzmanları ile 'İslami Finans Sistemleri'ni tartıştık. Bundan sonra daha da fazla konuşmaya devam edeceğiz.

Bu hafta aynı zamanda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığını yürüttüğü 30. İSEDAK toplantıları var ve IBF de İSEDAK'ın resmi iş forumu. Çalışmalarımızın sonuçlarını yarın kamuoyu ile paylaşacağız. Bu yılki fuarımızda teknolojiye verdiğimiz önemin bir gösterdiğimiz bir göstergesi olarak High-Tech Port konseptiyle sadece yüksek teknoloji üreten firmalarımızın bir araya geldiği ayrı bir hall, adete fuar içinde fuarımız var.

Haftanın sonuna kadar İslam ülkelerinde fon kaynaklarının tahsisi, yeni nesil finansman, global ortaklık, ileri teknolojide özel sektörün payı, uydu ve haberleşme teknolojilerinde Türkiye'nin gücü, helal turizm, yerli otomobil ve 'Baba Yiğit' gibi konularda CEO forumları düzenleyeceğimizi hatırlamak istiyorum.
Geleneksel sanat ve zanaatlar sergimiz ve bu akşam düzenleyeceğimiz yeni neslin temsilcisi değerli sanatçı Lübnan asıllı Mahir Zain'i ağırlayacağımız konser ile kültürel değerlerimizi de sizlerle paylaşıyoruz.
Ekonomi Bakanlığımızın desteği ile alım heyetleri çerçevesinde bir taraftan ikili iş görüşmeleri yaparken diğer taraftan yurt dışından gelen misafirlerimizden bir kısmını kalkınma ajanslarımızın desteği ile Malatya, Konya, Bursa ve Tekirdağ merkezli bölgesel iş forumlarımızda firmalarımızla görüştüreceğiz. Tüm bu emek ve çalışma, iki yıla yakın hazırlık, girişte değindiğim Ayeti Kerime'nin anlamanı kavrayabilmek, birbirimizi tanıyabilmek, bilgi ve tecrübelerimizi paylaşabilmek içindir. Bu ruhla, Anadolu bilgelerinden Yunus Emre'nin "Gelin tanış olalım işi kolay kılalım" sözünde olduğu gibi tanışmak ve işlerimi kolay kılma için buradayız" dedi.

"MÜSİAD, DÜNYAYA DOĞRU TİCARETİ GÖSTERMEK VE ANLATMAK İÇİN YOLA ÇIKTI"

"İşadamı, çalışma hayatında dürüst olmalı, ticaretini helalinden yapmalıdır. Ticaret; üretmeden tüketmemek, emek harcamadan kazanmamaktır" ifadesini kullanan Olpak MÜSİAD'ın dünyaya doğru ticareti göstermek için yola çıktığını vurgulayarak, "Her an her şey değişime uğruyor. Medeniyet yolunda başarı değişime bağlıdır ve değişimi yönetmek ise zor ve çetrefillidir hele ki 'Dünya değiştirilebilir' sloganla ortaya çıkıyorsanız. Modern dünyanın açmazlarını bu salonun inancı kıracaktır. Günümüz modern iş dünyasında başarının kriteri ona hangi değer yargılarıyla ulaştığınızda değil, cironuzda, karınızda, pragmatik hedefinizde aranmakta oysa maddi değişim bir araç olabilir amaç olamaz.

Bizim dünyamızda maddi birikim ve başarı önemli bir hedeftir ama başarının göstergesi insanları diğer canlılardan ayıran iki güzel kavramla ölçülür; Ahlak ve erdem. Kazan da ne pahasına olursa olsun yaklaşımı vahşi kapitalizmin bir dayatması olarak maalesef hayatımızda daha fazla yer alsa da biz hayatımıza erdemli işadamı değer yargıları inşa etmeye devam ediyoruz ve ömrümüzün sonuna kadar etmeye de devam edeceğiz. İşadamı, çalışma hayatında dürüst olmalı, ticaretini helalinden yapmalıdır. Ticaret; üretmeden tüketmemek, emek harcamadan kazanmamaktır. Ayrımcılık, haksız rekabet, gelir adaletsizliği gibi çalışma kültürümüze girmiş ama bize ait olmayan kavramlar iş hayatımızı işgal etmiş durumda. MÜSİAD olarak dünyaya hakkı, dürüstlüğü ve kıymeti de içine alan doğru ticareti göstermek ve anlatmak için yola çıktık" dedi.

"ESKİ TÜRKİYE MİADINI DOLDURMUŞTUR"

'Yeni Türkiye' kavramı ve 'Çözüm Süreci' ile ilgili konuşan MÜSİAD Başkanı Olpak, "Son günlerde çok konuştuğumuz Yeni Türkiye kavramına değinmek istiyorum. Yeni Türkiye ifadesi sürecini bir Türkiye algısını da oluşturuyor, daha özgün yapılacağı yeni beklentilerin gerçekleştirileceği bir süreci çağrıştırıyor. Bize göre 'Yeni Türkiye'; siyaset algısından, hukuki zeminine, iş yapma kalıplarından, yönetişim biçimine, eğitim metodundan, insan tasavvuruna, finansal siteminden, dış politikaya, çevre algısından, adalet anlayışına kadar etkilediğimiz ve etkilendiğimiz parametrelerin hepsinin yeniden ele alınması demektir. Geçmişte yeni diye sunulan bazı değerlerin toplum ile doku uyuşmazlığı yaşaması doğru sonuçlara ulaşmamızı engelledi. Yeni Türkiye'nin parametreleri oluşturulurken bunun sadece bir devlet meselesi olmaması, milletin de ikna edilmesi hayati bir zorunluluktur. Bize yeni Türkiye ifadesini telaffuz ettirenin, son 12 yılda kazandığımız huzur, güven ve pozitif istikrar olduğunu hatırlatarak başka sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere bunu bize sağlayan siyasi iradeye teşekkür ederim.

Ruhunu 1920 Meclisi'nden alan bir Türkiye inşa ediliyor, eski Türkiye'yi hatırlatacak gelenek ve uygulamalar, vesayetçi bürokrasi ve devlet aklı terk ediliyor eski Türkiye miadını doldurmuştur. Bu gerçek 90'lı yıllarda yaşadıklarımızdan belliydi. Olağanüstü halin şartları, faili meçhuller, tek bir ideolojinin topluma dikte edildiği bir süreç, başörtüsü yasakları, 28 Şubat ve ekonomik krizler. Yaşananlar sosyolojik olarak yeni bir Türkiye vizyonunu bizlere zorlarken bir yandan da dönemin şartları ile eş zamanlı yeni vizyonuna sahip güçlü kadrolar ve söylemleri ön plana çıkardı. Bugün uluslararası alanda etkin, değerlerini savunan, mazlumları ezdirmeyen bir toplum ve Türkiye olmanın haklı gururunu yaşıyor, bu başarıda payı olan herkese teşekkür ediyorum. Diğer taratan barış, demokrasi, adalet, hak ve özgürlük kavramlarını ağızlarından düşürmeyenleri bu süreçte değişim ve dönüşüm karşısında nasıl bir direnç oluşturduklarını milletimiz ibretle izliyor. Çözüm süreci karşısında kümelenen grupların, silahlı çetelerin ve sözcülerinin tertiplerine rağmen Yeni Türkiye idealinden dün vazgeçilmediği gibi bugün ve yarın da vazgeçilmemelidir. MÜSİAD olarak çözüm sürecine geleceğimiz için tarafız. MÜSİAD, daima millet iradesinden yana oldu" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE ARTIK EDİLGEN BİR EKONOMİ DEĞİL"

Olpak, Türkiye'nin artık etken bir ekonomi olduğunu söyledi ve "Türkiye küresel ekonomi içerisinde edilgen değil, etken bir hüviyete kavuşmuştur. Bu bağlamda Avustralya’dan dönem başkanlığını devralacağımız G-20 Zirvesi’nin önemi büyüktür. G-20’nin iş dünyası ayağı olan ve MÜSİAD’ın yürütme kurulunda yer aldığı B20'de yalnızca üyelerin değil, gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerin sorunları da ele alınacaktır. Kuzeyde Rusya, Ukrayna, Kırım üçgeninde yaşanan siyasi kriz, batıda Avro bölgesinde devam eden ekonomik daralma ve güneyde Suriye’de katlanarak artan iç savaş gibi bölgesel ve küresel krizlerle etrafı çevrili olmasına rağmen, Türkiye üst üste büyüme başarısını gösterdi. Burada bize düşen görev ülkemizi hedeflerine ulaştırmak için var gücümüzle çalışmaktır ve bunun için buradayız" dedi.
MÜSİAD Başkanı Olpak, Türkiye'nin ekonomik açıdan kabuk değiştirirken, dünyanın da yeni bir arayışın içinde ve değişimin eşiğinde olduğunu belirterek "Kaliteli ve doğru finansmana hızlı erişimin nasıl olması gerektiği değil de faizlerin kaç baz puan artmasına niçin ihtiyaç olduğu tartışılıyor.

Tıpkı, insanların neden öldürüldüğünün değil, öldürülüş biçimlerinin tartışıldığı günümüzün medeniyet anlayışında olduğu gibi. İnsanın ve toplumun daha müreffeh seviyeye ulaşması için bir araç olması gerekirken, onları yöneterek bir amaç haline gelen ve bunu acımasızca yapan finansal sistem doğru bir bakışla değerlendirilmelidir. Bu arayışta bizim ilkemiz, ticaretin helal ve faizin haram olduğudur."Kaliteli ve doğru finansmana hızlı erişimin nasıl olması gerektiği değil de faizlerin kaç baz puan artmasına niçin ihtiyaç olduğu tartışılıyor. Tıpkı, insanların neden öldürüldüğünün değil, öldürülüş biçimlerinin tartışıldığı günümüzün medeniyet anlayışında olduğu gibi. İnsanın ve toplumun daha müreffeh seviyeye ulaşması için bir araç olması gerekirken, onları yöneterek bir amaç haline gelen ve bunu acımasızca yapan finansal sistem doğru bir bakışla değerlendirilmelidir. Bu arayışta bizim ilkemiz, ticaretin helal ve faizin haram olduğudur" dedi.

Olpak son olarak gerçek ekonominin değerlerinin Ar-Ge, yenilikçilik, yatırım, istihdam ve üretim olduğunu belirterek "Bunları ve sosyal hayatın ana değerlerini bir kenara iterek her şeyi neredeyse sadece tek bir değere indirgeyen ve değerlerimizi acımasızca şekillendiren adeta yeni tehdit kaynağı 'Finans Terörü' yeniden değerlendirilmelidir" ifadelerini kullandı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Kenevirden üretilen çantalar Amerika’da Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin Kenevir ve İpek Dokuma Atölyesi’nde üretilen el yapımı kenevir çantalar sınırları aşarak, Amerika’da satışa sunulmaya başladı. Tamamen kadınlardan oluşan ekip tarafından üretilen kenevir çantalar ilgi görmeye devam ediyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, “Atölyemiz ayrıca çalışan kadınlarımızın hem ekonomik hem de sosyal olarak güçlenmesine katkı sağlıyor” dedi. Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan Kenevir ve İpek Dokuma Atölyesi’nde kenevir ipliğini kullanarak kadınlar tarafından el dokuma kumaşlar üretiliyor. Kenevir ve ipek dokumacılığı üzerine eğitim almalarının ardından atölyede çalışmaya başlayan kadınlar, bu kumaşları ceketten gömleğe, elbiseden pantolona birçok ürüne dönüştürüyor. Kenevirden üretilen kıyafetler ile diğer ürünler organik olması ve dayanıklılığı nedeniyle birçok kişi tarafından tercih ediliyor. Ürün yelpazesinin oldukça geniş olduğu atölyedeki üretimde çantalarda ‘First Lady’ modeli öne çıkıyor. Amerika’da ikamet eden bir iş insanı Büyükşehir Belediyesi yetkililerine ulaşılarak çantaları Amerika’da satışa sunulmak istediğini belirtti. Yapılan görüşmeler sonrasında talep doğrultusunda özel bir konseptle hazırlanan çantalar Amerika’ya gönderilerek burada satışa sunuldu. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, kenevirin kent için önemli bir tarım ürünü olduğunu belirterek, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019 yılında Vezirköprü ilçemizi ‘Türkiye’nin Kenevir Ekim Merkezi’ olarak ilan etmesiyle birlikte kentimizde kenevir ile ilgili yapılan çalışmalar daha da hız kazandı. Kenevir üretiminin artırılması için şehrimizde tüm kurumlarımızın çalışmaları aralıksız sürüyor. Biz de Büyükşehir Belediyesi olarak Kenevir ve İpek Dokuma Atölyesi’nde tamamen kadınlardan oluşan ekibimiz ile kenevir ipinden dokuma ürünleri üretiyoruz. El emeği ürünlere yoğun bir ilgi var. Kadınlarımızın istihdama kazandırıldığı atölyemizde geleneksel keten dokumacılığını yaşatmaya devam ediyoruz. Atölyemiz ayrıca çalışan kadınlarımızın hem ekonomik hem de sosyal olarak güçlenmesine katkı sağlıyor” diye konuştu.
Diyarbakır Diyarbakır’da seçim nedeniyle ertelenen ‘Paskalya bayramı’ kutlandı Ermeni cemaatinin Ortadoğu’daki en büyük kilisesi olan Diyarbakır Surp Gragos Ermeni Kilisesi’nde, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimi nedeniyle ertelenen Paskalya bayramı ayini gerçekleştirildi. 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri nedenliyle Diyarbakır’daki Paskalya bayramı ertelenmişti. Bugüne ertelenen ayin, merkez Sur ilçesindeki Surp Gragos Ermeni Kilisesi’nde düzenlendi. Diyarbakır Surp Giragos Kilisesi Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Başkan Yardımcısı Ohannes Gafur Ohanyan, bugün Ermeni dünyasının paskalya bayramı olduğunu, normalde bayramın bu sene 31 Mart’ta olduğunu söyledi. Seçimden dolayı Diyarbakır bayramını bugüne ertelediklerini belirten Ohanyan, “Onun için bugün kutluyoruz. İyi, çok güzel geçiyor. Bizim bayram Diyarbakır’da her zaman ilgiyle izlenir. Bütün halklar bizimle beraber oluyor. Müslüman olan, Hristiyan olan, diğer Hristiyan alemi herkes gelir. Kalabalık bir katılımla, coşkuyla kutluyoruz. Nerses Başkanlığından İstanbul’dan Patrikhanenin görevlendirdiği din adamları geldi. Dolayısıyla ayini onlar yönetmiş oluyorlar. Bizim burada din adamı olmadığı için her zaman İstanbul’dan gelip böyle günlerimizi yaparız” dedi. Ayini izleyen Nihayet Karaaslan, arkadaşlarıyla birlikte bugün Ermenilerin paskalya bayramına eşlik etmek istediklerini ifade ederek, “Bizde merak ediyorduk, daha öncede gelmiştik, ama tören ve ayine ilk defa geliyoruz” şeklinde konuştu. Rahime Karakaş ise, buraya paskalya yortusu için geldiğini dile getirerek, “Babam da Ermeni’ydi. Eğlenceli, barışın güzelliğin paylaşımın olduğu bir bayramdır paskalya” ifadelerini kullandı. Ayinin ardından konuklara çörek ve boyalı yumurta dağıtıldı.
Kocaeli Sınır ötesi e-ticarette hedef "bir numara" olmak Türkiye’deki e-ticaret hacmi ve işlem sayıları her yıl büyümeye devam ederken, sınır ötesi e-ticaret platformları ise yükselen bir dış ticaret kanalı olarak ön plana çıkıyor. Asset Worldwide Express Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Tekin, katıldığı televizyon programında sınır ötesi e-ticarette gelişimin lojistiğe etkisi, Yemen’de taşıma gemilere saldırılar sonrası navlun fiyatları, Kalkınma Yolu Projesi ve İsrail ihracat yasaklı eşya listesi konularında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. "Bölgenin bir numarası olacağız" E-ticaret ve e-ihracat pazarının gün geçtikçe önem kazandığını belirten Uğur Tekin, "Dünya e-ticareti yaklaşık 1,5 trilyon dolarlık sınır ötesi ticaret hacmine ulaştık. Son yıllarda ticarette dağıtım kanallarında önemli değişiklikler oldu. Eskiden üreticiden satın alınan ürün ithalatçı tarafından toptancı, perakendeci, bayi ağı ve tüketiciye kadar giden bu 6-7 ayrı dağıtım yeri; şuan üretici ve tüketici tek bir pazaryeri ve platform ile sıfıra düşmüş durumda. Üretici ve tüketici ürünlerini tek bir pazar yerinde bütün işlemlerini tamamlıyor. Lojistik sektöründe de ülkemiz açısından büyük fırsatlar öngörmekteyiz. Dünya geneli ilk 10 pazaryeri cirosu 2022 yılı için 500 milyar doların üzerinde. Sektörde en büyük gider kalemini ise yüzde 30 ile lojistik maliyetleri oluşturuyor. Bu da yıllık 150 milyar dolar gibi bir rakam demek. Ülkemiz bu pazardan pay almalı. Bayrak taşıyıcımız olan havayolu şirketimiz yaklaşık 110 ülke 300 şehre uçuş yapabilen büyük bir şirket. 5 saatlik uçuş noktasında 64 ülke var. Şuanda yolcu trafiğinde Avrupa’nın en büyüğü olan Frankfurt Havalimanı’nın önüne geçiyoruz. Ben inanıyorum ki sınır ötesi e-ticarette de bölgenin bir numarası olacağız" dedi. "Önemli su yollarında da ciddi krizler ön görülüyor" Son günlerde yaşanan Kızıldeniz’deki gerilimin navlun fiyatlarını ciddi etkilediğine de değinen Tekin, "Husilerin Yemen’deki saldırılarından sonra navlun fiyatlarında bir artış yaşandı. Gemilerin rotaları değişmek zorunda kaldı ve kargoların transit sürelerinde gecikmeler yaşandı. Dünya genelinde bir tarafta Avrupa, Amerika diğer tarafta Rusya, Çin hegemonya mücadelesinin dışında halihazırda büyük bir ekonomik savaş var aslında. Lojistikte de son yıllarda yaşanan krizlerden ilk akla gelenler Husilerin gemilere saldırıları, Süveyş kanalında gemi kazası, Somali’de korsan saldırıları vs. Bu krizlerin dış ticaretimize, lojistik süreç ve maliyetlerine direkt yansımaları oluyor. Son günlerde İsrail’ e ihracat kısıtlaması kararlarında olduğu gibi, dış siyasi politikalar, dış ticaretimizi ve lojistik sektörünü doğrudan etkileyen faktörler arasında yer alıyor. Dünya genelinde de önümüzdeki 10 yıla baktığımızda önemli su yollarında da ciddi krizler ön görülüyor. Özellikle gemi trafiğinin çok yoğun olduğu Tayvan Boğazı, Mısır Süveyş Kanalı, İran Hürmüz Boğazı ve Endonezya Malakka Boğazında Amerika, Avrupa, Çin ve Rusya arasında güç mücadelesinden etkilenmesi muhtemel. Bunun dışında önemli projelerde hayata geçiriliyor. Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanımızın katılımıyla Kalkınma Yolu Projesi hayata geçirildi. Çin’in de hedefi olan bir kuşak bir yol projesi var" diye konuştu. "100 milyar dolarlık bir pazara sahibiz" Türkiye’nin e-ihracat için iyi bir konuma sahip olduğunu ifade eden Uğur Tekin, "Köln E-Ticaret İhtisas havalimanının oluşturduğu, bizimde firma olarak orada büyütmeye çalıştığımız bir depomuz var. Dubai’de Commercity diye bir serbest bölge oluşturuldu. Serbest bölge adıyla kuruldu vergi avantajı, depo, gümrük, teknoloji desteği vererek e-ticaret firmalarına birçok avantaj sağlayarak çözüm ortağı oluyorlar. Bunun içinde çok büyük yatırımları var. Türkiye içinde birçok avantajlar var yeri geliyor ilgili bakanlarımız sunumlar için ülkelere gidiyor. Dış ticaret açığımızı hızlıca kapatacağımız alan var. Lojistikte de hizmet ihracatçıları birliği açısından 100 milyar dolarlık bir pazara sahibiz. Bunun yaklaşık 40 milyar doları lojistik hizmet ihracatı. Türkiye zaten döviz açığı olan bir ülke hızlı harekete geçip sınır ötesi E-ticarette harekete geçmeyi önemli buluyor ve ülke olarak bir an önce harekete geçmeyi önemli bir fırsat olarak görüyoruz" ifadelerini kullandı.
Kastamonu ORKÖY kredileri çiftçilerin yüzünü güldürmeye devam ediyor Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde ORKÖ kredileri çerçevesinde alınan 8 traktör, 7 tomruk çekme vinci ve 6 adet kesim motoru köylülere düzenlenen törenle dağıtıldı. Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü tarafından Orman ve Köy İlişkileri Dairesi Başkanlığı (ORKÖY) kredileri çerçervesinde İnebolu Orman İşletme Müdürlüğü tarafından ilçedeki orman köylülerine 8 traktör, 7 tomruk çekme vinci ve 6 adet kesim motoru verildi. Traktör, vinç ve kesim motorları düzenlenen törenle dağıtıldı. Törene İnebolu Kaymakamı Ahmet Vezir Baycar, Kastamonu Orman Bölge Müdürü Fahri Sönmezoğlu, Bölge Müdür Yardımcıları Ahmet Er ve Ramazan Kolsuz ile İşletme Müdürü Azmi Şenel ile siyasi parti temsilcileri katıldı. Törende protokol üyeleri tarafından anahtar teslimi yapıldı. Törende konuşan İnebolu Kaymakamı Ahmet Vezir Baycar, "İnebolu, yüzde 73’ü ormanla kaplı, Türkiye’nin ender ilçelerinden birisidir. Ormanın varlığı bazı alanlarda tarım arazili varlığının azaltılması veya az olması gibi olumsuz sonuç doğursa da ormanın nimetlerinden faydalanabilme noktasında da vatandaşlarımıza oldukça olumlu katkılar sağlamaktadır. Orman Bölge Müdürlüğümüzün, Orman İşletme Müdürlüğümüzün girişimleri ile Orman Bakanlığımızın bize verdiği birçok katkıları sizlerle zaman içerisinde buluşturmuş olduk ve bunu da gözlemledik ve görmüş olduk. Bugün de ORKÖY çerçevesinde orman köylüsüne 8 adet traktör, 7 adet tomruk çekme vinci, 6 adet kesim motorumuzu teslim etmek için bir araya geldik. Bu dağıtacağımız ekipmanların ve araçların köylülerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Her bir aracımız köylülerimizin refahını arttırma noktasında oldukça katkı sağlayacaktır. ORKÖY programı da Tarım ve Orman Bakanlığımızın en önemli projelerinden birisidir. Orman köylülerimize bu proje ile ülkemizde birçok katkı ve destek sağlanmış oldu" dedi. Daha sonra konuşan Kastamonu Orman Bölge Müdürü Fahri Sönmezoğlu da, "Orman teşkilatı olarak orman köylülerinin kalkındırılmasıyla ilgili çeşitli destek çalışmalarımız var, inşallah bugün desteklerimizin bir bölümünü içeren teslimatı yapacağız. Allah hayırlı uğurlu eylesin, desteği verdiğimiz köylülerimize Allah kaza bela vermesin. İnşallah güzel işlerde güzel hizmetlerde bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirirler. Alet işler, el övünür. Kaliteli ve teknolojik makinaların vatandaşlarımızın birini bin etmesini dileriz" diye konuştu. Desteklerin devam edeceğini belirten İnebolu Orman İşletme Müdürü Azmi Şenel ise, "İnebolu Orman İşletme Müdürlüğü 2024 yılı ORKÖY programı çerçevesinde olan traktörleri teslim törenini gerçekleştiriyoruz. Bu yıl çalışmalarımızda orman köylüsüne 8 adet traktör, 7 adet tomruk çekme vinci, 6 adet kesim motorumuzu teslimatını yapacağız. Ayrıca, Orman Bakanımızın ve Orman Bölge Müdürümüzün destekleriyle 3 traktör ve kabuk soyma makinasını programa aldık, bu programda yaptığımız işlemleri kura çekme ile dağıtımını yapıyoruz. Genel Müdürlüğümüzün desteğiyle çalışanlara büyük destek sağlamaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.