SAĞLIK - 01 Haziran 2023 Perşembe 12:00

'Omega - 3 yağ asitleri, saklama koşullarından büyük ölçüde etkilenebiliyor'

A
A
A
'Omega - 3 yağ asitleri, saklama koşullarından büyük ölçüde etkilenebiliyor'

Omega-3 takviyelerine yönelik yapılan araştırmada; gıda takviyelerinin etiketlerine, içeriklerine, miktarlarına ve saklama koşullarına dikkat çekildi.

İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya - Metalurji Mühendisliği Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri ve İTÜNOVA Teknoloji, Omega - 3 tüketiminin insan sağlığı üzerindeki olumlu etkileri sebebiyle giderek yaygınlaşmasından yola çıkarak, ‘Ambalajlama ve Kapsüllemenin Omega - 3 Takviyelerinin Oksidatif ve Duyusal Stabilitesi Üzerindeki Etkisi’ başlıklı araştırma yaptı.

Özellikle oksidasyona karşı oldukça hassas olan Omega - 3 yağ asitleri, saklama koşullarından büyük ölçüde etkilenebiliyor. Bu noktada ürün formu öne çıkıyor. Çalışma kapsamında Türkiye’de kullanıma sunulmuş olan ve en çok tercih edilen şurup, kapsül ve çiğneme tableti olmak üzere farklı ambalaj türlerine sahip farklı Omega -3 ürünlerinin yağ asidi bileşimi, oksidatif stabilitesi ve duyusal özellikleri araştırıldı.

Örnekler, oda sıcaklığında ve karanlık koşullarda gerçek yaşam şartlarında saklanılması önerilen şekilde çalışma boyunca depolandı. Tüketici kullanımını taklit etmek amacıyla şurup numunelerinden her gün 5 ml, kapsül ve çiğneme tabletlerinden birer adet düzenli olarak kullanıldı.

Şurup şişeleri, açıldığı andan itibaren acılaşma ve bozulma yaşanabiliyor
Balık yağları, benzersiz EPA ve DHA içeriğine sahipler ancak bu Omega - 3 yağ asitleri, oksidasyona en duyarlı yağ asitler olarak karşımıza çıkıyor. Balık yağı takviyelerinin şişeleri, açıldığı andan itibaren havadaki oksijenle temas etmesiyle başlayan ve bozulma sorunlarına yol açan ‘oksidasyon’ adı verilen bir süreçten geçiyor. Bu işlem sonunda da balık yağında tat ve koku bozulması meydana geliyor. Yaklaşık 50 gün süren araştırma sonunda şurup formundaki Omega - 3 yağ asitleri, oksidasyona en duyarlı form olarak belirlendi.

Çalışmanın tartışıldığı çocuk sağlığına yönelik bilimsel toplantı sırasında uzmanlar, sözlü olarak sunulan araştırmaya yönelik olarak değerlendirmelerde bulundular.

“Gıda takviyeleri ile iyi bir şey yaparken aynı zamanda da yıkmamalı”
Bu uzmanlar arasındaki Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Enfeksiyon Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, “Gıda takviyeleri ile iyi bir şey yaparken aynı zamanda da yıkmamalı” dedi. Prof. Dr. Ateş Kara, şunları söyledi: “Gerek enfeksiyon etkenlerine gerek bazı kronik hastalıklara karşı immün sistemimizin - bağışıklık sistemimizin istediğimiz cevabı verebilmesi için bazı ihtiyaçlarının olduğunu unutmamamız gerekir. Bu noktada bağışıklığımızın hem çocukluk dönemi hem de ileri yaşlarda sağlığın devamı için hazır olması çok önemli. Bu hazırlığı günlük sağlıklı, dengeli beslenme alışkanlıklarımız ile karşılayabiliyoruz” dedi.

“Gıda takviyeleri, havayla temas ettikçe tat ve koku değişimine maruz kalıyor”
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayper Somer, “Gıda takviyeleri, tüketilirken hangi ortamda saklandığı ya da havayla ne kadar temas ettiği önemli. Çünkü bu faktörlerin etkisi ile tat ve koku değişimine maruz kalıyorlar. Sonrasında da çocuklar, bu takviyeleri tüketmek istemeyebiliyor” şeklinde konuştu.

Bu noktada özellikle son yıllarda yaşam koşullarında olan değişiklik nedeni ile beslenme tarzımızda meydana gelen değişiklikler nedeni ile gıda takviyelerine de ihtiyaç duyduğumuzu vurguladı.

“Son yıllarda değişen yaşam koşulları nedeniyle gıda takviyelerine yöneldik”
“Tıp eğitiminin temeli ‘primum non nocere / önce zarar verme’ ilkesine dayanır, özellikle biz çocuk sağlığı ile ilgilenen hekimler olarak daha çok dikkat etmek zorundayız” diyen Uzm. Dr. Cihan Avaroğlu, ilaç veya gıda takviyesi fark etmeksizin bir ürünün sadece kapalı ambalajının uygun sertifikasyona sahip olmasına yeterli olmadığını belirterek;, “Son kullanıcı, ürünü bitirinceye kadar üretim kontrollerinde belirtilen kriterlerin de koruması önemlidir ” açıklamasında bulundu.

“Gıda takviyelerinin etiketlerine bakalım, içeriklerine miktarlarına ve saklama koşullarına dikkat edelim”
Toplantıya katılan Prof. Dr. Ateş Kara, Prof. Dr. Ayper Somer ve Uzm. Dr Cihan Avaroğlu, gıda takviyelerinin bir şeyleri düzeltmek için kullanıldığının altını çizerek, “Kullandığımız ürünler, iyi bir şey yaparken aynı zamanda da yıkmamalı, hasara neden olmamalı Bu nedenle bu tür ürünleri tercih ederken etiketlerine bakalım, içeriklerine miktarlarına ve saklama koşullarına özellikle dikkat edelim. Dolayısıyla en akılcı yol, çocuğun tadını seveceği ve kolaylıkla tüketebileceği takviyeler üretebilmekten geçiyor” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.