POLİTİKA - 22 Mayıs 2019 Çarşamba 20:22

Ömer Çelik: 'CHP hakemle kavga ediyor'

A
A
A
Ömer Çelik: 'CHP hakemle kavga ediyor'

AK Parti Sözcüsü Çelik, “CHP, sürece karar vermiş olan hakemle kavga ediyor. YSK’ya dönük saldırılara devam ediyorlar. CHP adayının ve yönetiminin İstanbul seçimlerine yönelik tavır değişikliğinin çok iyi izlenmesi ve değerlendirilmesi gerekir” dedi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki MYK toplantısının ardından açıklamada bulundu. Çelik, içeride ne yaşanırsa yaşansın, Türkiye’nin güçlü bir şekilde geleceğe yürümesinin herkesin sorumluluğu olduğunu kaydetti. Çelik, Spor Toto Süper Lig’in 33. haftasında sahasında Medipol Başakşehir’i 2-1 mağlup ederek şampiyon olan Galatasaray kulübünü de tebrik etti. 

"CHP, sürece karar vermiş olan hakemle kavga ediyor" 

Yüksek Seçim Kurulunun İstanbul seçimlerinin yenilenmesi kararının ardından devam eden tartışmalara değinen Çelik, şunları söyledi: 

“Şu andan itibaren seçime odaklanmak, vatandaşlara tezleri anlatmak her siyasi partinin yapması gerekendir. CHP, sürece karar vermiş olan hakemle kavga ediyor. YSK’ya dönük saldırılara devam ediyorlar. CHP adayının ve yönetiminin İstanbul seçimlerine yönelik tavır değişikliğinin çok iyi izlenmesi ve değerlendirilmesi gerekir. Seçimin yenilenmesine karşı çıkanlar son zamanlarda ‘bilgisayar başında hatalar yapılmış olabilir ama sorumlusu biz değiliz’ gibi tutumlar sergilemeye başladılar. İçinize sinmemesi gereken bir sonucun eleştirisini yapmak yerine hatalar olabilir deyip seçim sonucunu biz kazandık diyerek sunmaya çalışmak anakronik bir yaklaşım olarak dikkat çekiyor. Kendisinin kazandığıyla ilgili bu kadar özgüvenli konuşanların hiçbir şekilde sandığa gitme konusunda herhangi bir şüphe içerisinde olmaması gerekir. Bu süreci çeşitli şekillerde hırpalamaya çalışmak, sıkıntıya sokmaya çalışmak milletin hakemliğiyle kavga etmektir. Sempatik mesajlar vermek hukuki sürecin alternatifi değildir. Sürekli sempatik mesajlar vererek hukuki sorunları örtbas edemezsiniz.”

"Bu kabul edilemez" 

İdlib’teki ateşkes ihlalleri ile ilgili de konuşan Çelik, “Mayıs ayından beri rejimin bir takım zorlamalarıyla bu ateşkesin ihlal edildiğini görüyoruz. Rejim güçleri sivil yerleşim yerleri ve okulları hedef alarak yeni katliamlara imza atıyor. Bu kabul edilemez. Bu İdlib muhtırasının rejim tarafından sabote edilmeye çalışıldığına dair bir tablodur. İdlib’te sükunetin yeniden sağlanması için bir çalışma gurubu kurulması önerilmişti. Bu çalışma gurubunun ilk toplantısı 16-17 Mayıs’ta Ankara’da gerçekleşmiş oldu. Önümüzdeki dönemde de bu çalışmalar sürecek” açıklamasını yaptı.

"Bu son derece tehlikeli bir durumdur" 

ABD-İran arasındaki gerilime değinen Çelik, ABD’nin İran’a yönelik gerginliği daha da yükseltecek azami baskı politikasının dünyanın her yerinden tepki gördüğünü söyledi. Çelik, “İran kapsamlı ortak eylem planının bazı maddelerini askıya aldığını açıkladı. Bu, anlaşmanın bazı maddelerinin artık işlemez bir zemin haline gelmesi demektir. Bu gerginliği ardından Başkan Trump’ın Twitter adresinden bir çatışmadan veya savaştan bahseden bir takım yorumlar yapılmış oldu. Bu son derece tehlikeli bir durumdur. Bölgemiz yeni bir gerginliği kaldıracak bir kapasiteye sahip değildir. Bölge kapasitesinin çok üstünde bir gerginlik ile karşı karşıyadır. Bu İran halkına karşı yapılacak en büyük yanlış olur. Burada tamda diplomasinin konuşturulacağı, meselelerin görüşme yoluyla çözüleceği bir zemindir. Bu anlaşmanın korunmasını, anlaşmanın ortaya çıkardığı kazanımların heba olmaması gerektiğinin altını bir kere daha çiziyoruz” diye konuştu.

"Hak edilen cevap en kararlı ve etkili bir şekilde verilecektir" 

Doğu Akdeniz’deki gerginliğe ilişkin ise Çelik, şunları ifade etti:
“Yunanistan ve Rum kesiminin Türkiye’ye ait olan bölgelere dönük olarak saldırganlığını sadece belli ülkelerde daha çok ses çıkartarak, Avrupa Birliği’nden daha çok karar çıkartarak ya da bir takım ülkelerle Rum kesiminin o ülkelerin petrol şirketleriyle anlaşıp arkasından o petrol şirketlerinin korunması için o ülkelerin bir takım deniz kuvvetlerini kendisine bağlı üslere davet etmesi şeklindeki provokatif yaklaşımların bizim nezdimizde hiçbir kıymeti yoktur. Türkiye orada sonuna kadar kendi hak ve menfaatlerini koruyacaktır. Oradan çıkan kaynaklar iki kesime de aittir. Akdeniz’de herhangi bir oldubittiyle ruhsat sahalarımızda herhangi birisinin egemenlik hakkı kendisine aitmiş gibi davranmasına müsaade etmeyiz. Türkiye’nin ve KKTC’nin Türkiye Petrollerine devrettiği ruhsat sahalarında ülkemizin hak ve menfaatleri sonuna korunacaktır. Burada kesinlikle her ne pahasına olursa Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC hak ve menfaatlerinden vazgeçmeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti’nin ve KKTC’nin hak ve menfaatlerine dönük olarak ortaya çıkan her saldırı girişimine karşı hak edilen cevap en kararlı ve etkili bir şekilde verilecektir.”

"Son derece çiğ ve sığ bir yaklaşım" 

HDP’nin, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı törenlerine yönelik eleştirisini değerlendiren Çelik, “Oraya HDP davet edilmemişti. İstiklal Marşı’nı okumayan, sürekli bu ortak ruhu zedeleyici açıklamalar yapan organizasyon durumunda oldukları için böyle bir davet kendilerine gitmedi. Keşke terörden uzak dursalar, keşke bu ortak ruha katkıda bulunacak bir siyaset yapsalar, keşke bu ülkenin temel değerlerine gereken saygıyı gösterseler ve bu çerçevede bir siyaset yapsalar. O partiyle bir başka parti de ortak tutum olarak bunun devlet töreni değil, AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın töreni olduğunu ifade ediyorlar. Bu son derece çiğ ve sığ bir yaklaşım. 19 Mayıs ruhu milletimizin ortak değerlerinden bir tanesidir. Bir takım parti yöneticileri bunu anlamamakta ısrar etseler de o partilerin tabanlarındaki vatandaşlarımızın tamamı tarafından da paylaşılan bir ruhtur. Bu bir devlet törenidir ve devlet milletin devleti olduğu için bütün milletin ortak ruhunu ve değerlerini yansıtan bir tablodur” dedi.

"Bu tip görüşmeler yapmasında hiçbir mahsur yoktur" 

Ömer Çelik, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan’ın, Esad rejimiyle görüştüğüne yönelik, “Devletin güvenliği ile ilgili işler açısından şu tarihte şu iş yapılıyor bu tarihte bu iş yapılmıyor gibisinden bir açıklama yapmayız. Tabi ki sahadaki unsurlar istihbarat teşkilatları her zaman muhatapları ile görüşürler. Sahadaki unsurlarda çeşitli insani trajedilerin ortaya çıkmasını engellemek ya da istenmeyen bir takım çatışmaların ortaya çıkmasını engellemek için muhataplarıyla görüşürler. Cumhurbaşkanımızın izinleri dahilinde istihbarat teşkilatımızın ve sahadaki askeri unsurlarımızın bu tip görüşmeler yapmasında hiçbir mahsur yoktur” açıklamasında bulundu.

"O ifadeyi kınıyoruz" 

CHP’nin İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu ile Tevfik Göksu arasındaki polemiğe yönelik sorulan soruyu yanıtlayan Çelik, şunları söyledi: 

“Sürekli olarak herkesi kucaklayacağım diyen birisinin üslubundaki bu 10 günlük çirkinleşme hızı herkes tarafından dikkatle irdeleniyor ama netice itibariyle bir siyasetçiye seni adam yerine koymuyorum dediği zaman bunu söyleyen kişi arkadaşımıza bir zarar vermez sadece herkesin kendisine nasıl muamele etmesi gerektiğine dair bir yol haritası ve güzergah açıklamış olur. O ifadeyi kınıyoruz.”

"Askerlik yasası büyük bir reformdur" 

Yeni askerlik sistemi ve yakın zamanda hayata geçecek olan adalet reformu ile ilgili bir değerlendirmede bulunan Çelik, “Birincisi, Türkiye’deki tüm sosyolojik kesimlerin ihtiyaçlarını giderecek şekilde planlanmış, ikincisi, yığılmaları önleyecek ama aynı zamanda da TSK’nın askeri ihtiyaçlarını zaafa uğratmayacak bir dengede planlanmış, üçüncüsü, insanlar gereksiz yere askerlik meselelerini düzene koymak için Yüksek Lisans yapmaya çalışıyorlardı, başka organizasyonların içine giriyorlardı. Hem üniversitelerde gereksiz bir yük oluşuyordu hem de askerlik ile ilgili planlamalar aksıyordu. Tüm bunları ortadan kaldıracak formüller üretilmiş. Bu sosyal hayatımızı ilgilendiren, gençlerimizin gelecek planlamalarına büyük bir ferahlık getirecek müthiş bir reformdur. Diğer taraftan, güçlü bir adalet reformu hazırlanıyor. Bununla ilgili çalışmalar son aşamaya gelmiş durumdadır. Bu da son derece bir takım yaşanan sıkıntıları giderebilecek, vatandaşımızın taleplerini karşılayacak güçlü reform alanlarından biri olarak gündeme gelecektir. Askerlik yasası konusundaki reform büyük bir reformdur. Aynı şekilde yakın zamanda gelecek olan adalet reformu büyük bir reformdur” dedi.

"Hukuki engel kalktıktan sonra bu görüşmenin yapılması önünde bir mahsur kalmadı" 

PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın avukatları tarafından ziyaret edilmesine yönelik ise Çelik, şunları kaydetti: 

“Bu tip görüşmeler avukatların İmralı’ya gitmesi, benzeri görüşmeler ne zaman olsa mutlaka bir gündeme bağlanmaya çalışılır. Bunun arkasında siyasi proje var mıdır gibi. Her dönemde bu tip tartışmalar yaşandı. Bu son dönemde bu konuyla ilgili bir yargı kararı vardı ve yakın zamanda bu yargı kararı kalktı. Bununla birlikte bu engelde ortadan kalktı ve ziyaretlerin yapılmasına olanak verecek bir tablo ortaya çıktı. Bizim söylediğimiz var olandır. Daha önce bu görüşmeyle ilgili hukuki engel vardı. Hukuki engel kalktıktan sonra bu görüşmenin yapılması önünde bir mahsur kalmadığı için hapishanedeki diğer uygulamalar nasılsa bu da yapılmaktadır. Bunun dışında bir gündeme bağlanması bizim açımızdan doğru değildir.”

"Cumhurbaşkanımız ile Trump arasındaki görüşme trafiği devam ediyor" 

ABD tarafından Türkiye’ye S-400’ler konusunda bir süre verildiği iddialarını yanıtlayan Çelik, “Hem kongreyle temaslarımız devam ediyor hem de Cumhurbaşkanımız ile Trump arasındaki görüşme trafiği devam ediyor. Türkiye güvenliği açısından bir karar vermiştir. Güçlü bir NATO müttefiki olarak Türkiye’nin güvenliğinin artması bütün NATO müttefiklerine katkı sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Üniversite Adaylarından SANKO Üniversitesi’ne ziyaret Gaziantep Akkent Anadolu Lisesi öğrencileri, üniversite ortamını görmek ve eğitime ilişkin bilgi almak amacıyla SANKO Üniversitesi’ni ziyaret etti. Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Öğretmenleri eşliğinde programa katılan öğrencilere, Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zafer Çetin, SBF Beslenme ve Diyetetik Bölümünden Arş. Gör. Seren Kurtgil, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümünden Arş. Gör. Pınar Kuyulu Haksal, Hemşirelik Bölümünden Arş. Gör. Ebru Karaaslan ve SHMYO Tıbbi Görüntüleme Teknikleri Program Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Ali İkidağ tarafından Üniversitenin deneyimli akademik kadrosunu, öğrencilerle gerçekleştirdikleri projeleri, faaliyet alanları, bölüm dersleri, klinik uygulama sahaları ve meslek istihdam imkanları anlatan sunum yapıldı. Üniversitenin kendi hastanesinin olmasının üniversite öğrencileri için fırsat olduğuna değinen öğretim elemanları, öğrencilerin mesleğe yönelik uygulamaları hastanede gözlemleme imkânı bulduklarını ve tecrübe kazandıklarını, bu durumun çalışma hayatlarında da büyük kolaylık sağladığını vurguladı. Tanıtım sonrası Üniversiteyi gezme fırsatı bulan öğrencilere Laboratuvar Sorumlusu Özlem Topçu laboratuvarları tanıttı. Basın ve Halkla İlişkiler Personeli Mehmet Türk ise puan ve kontenjanlar, öğrencilere sağlanan burslar ile kütüphane hakkında bilgi verdi.
İstanbul BAU Asya’daki en iyi üniversiteler arasında yer aldı Dünyanın en itibarlı derecelendirme kuruluşu olan Times Higher Education (THE), ‘2024 THE Asya Üniversiteleri’ sıralamasının sonuçlarını açıkladı. Bahçeşehir Üniversitesi sıralamada 196’ncı, Türkiye’de ise 9.sırada yer aldı. Üniversitelerinin tüm temel misyonları, öğretim, araştırma, bilgi aktarımı ve uluslararası görünüm açısından değerlendirildiği, dünyanın en itibarlı derecelendirme kuruluşu olan Times Higher Education-2024 THE Asya Üniversiteleri” sıralaması açıklandı. Asya’nın en iyi üniversitelerinin yer alığı sıralamada Bahçeşehir Üniversitesi 739 üniversite arasında 196’ncı, Türkiye’de ise 9’ncu sırada yer aldı. BAU vakıf üniversiteleri arasında 4. sırada Türkiye’deki üniversiteler arasında 9. sırada yer alan Bahçeşehir Üniversitesi, ülkedeki en iyi 4 vakıf üniversitesinden biri olma başarısını gösterdi. Bahçeşehir Üniversitesi; Koç, Sabancı ve Bilkent üniversitelerinin ardından dördüncü olarak, Türkiye’nin en iyi üniversiteleri arasındaki yerini aldı. Türkiye’den 75 üniversite Dünya üniversitelerinin performanslarını 18 gösterge kullanarak ölçen ve Asya kıtasını kapsayan bir akademik performans haritalaması yapmayı hedefleyen THE Asya Üniversiteleri sıralamasında, Türkiye’den 75 üniversite girdi. Üniversiteler başlıca; öğretim, araştırma, araştırmanın kalitesi, endüstri ile ilişkiler, bilgi aktarımı ve uluslararası görünüm açısından değerlendirildi. Bahçeşehir Üniversitesi (BAU), Türkiye’den sıralamaya giren vakıf üniversiteleri arasında ‘Uluslararası Görünürlük (International Outlook)’kategorisinde de 4. sıraya yerleşti. Rektör Hatipoğlu: “Araştırma üniversitesi olma yolunda emin adımlar ile ilerliyoruz” Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Hatipoğlu yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Bahçeşehir Üniversitesi, THE Asya 2024 Dünya sıralamasında 196. sıraya, Türkiye’deki Vakıf Üniversiteleri arasında Koç, Sabancı ve Bilkent Üniversiteleri ardından 4. sıraya yerleşti. Vakıf üniversiteleri sıralamasında ilk 3’te yer alan üniversiteler aynı zamanda ‘YÖK Araştırma Üniversitesi’ statüsünde yer almaktadır. Bu sonuç Bahçeşehir Üniversitesi olarak bizim de öncü bir araştırma üniversitesi olma yolunda emin adımlarla ilerlediğimizi göstermektedir. 2024 THE Asya Üniversiteler sıralamasını oluşturan birçok alt bileşen var. THE, bunlardan biri olan araştırma kategorisi kriterlerini bu sene zenginleştirerek; araştırma çıktıları, patentleri, uluslararası büyük projeleri ve bilime yapılan tüm katkıları değerlendirmeye alıyor. Türkiye’de tüm üniversiteler arasında bu kategoride ilk 10’da yer almaktan mutluluk duyuyoruz. Sıralamaya giren üniversiteler arasında en genç üniversite olduğumuzu da ifade etmek isterim. Süreçte emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımı tebrik ediyor ve kutluyorum.”