GÜNDEM - 02 Nisan 2015 Perşembe 18:54

OMÜ, mezunlarıyla buluştu

A
A
A
OMÜ, mezunlarıyla buluştu

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) 40. yıl etkinlikleri kapsamında mezunlarını bir araya getirdi.

Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen mezunlar buluşmasına birçok başarılı OMÜ mezunu katıldı. Törene OMÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan, Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Orbay, Ordu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tarık Yarılgaç, Canik Başarı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Pekdemir, Canik Belediye Başkanı Osman Genç, Kredi Yurtlar Kurumu Samsun Bölge Müdürü İsmail Hakkı Kasapoğlu, İl Sağlık Müdürü Dr.Yusuf Köksal, Samsun Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Uzm. Dr. Dursun Mehmet Mehel, teknik direktör Ertuğrul Sağlam, eski Avrupa, Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu Mahmut Demir, rektör yardımcıları, dekanlar, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Törenin açılış konuşmasını yapan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan, “OMÜ yılda yaklaşık 9 bin mezun veriyor. Mezunlarımızdan birçoğu belediye başkanı, önemli futbol adamı, spor adamı, dünya şampiyonu, yüksek kademelerde bürokrat, siyasetçidir. Birçok üniversitede hocalık yapan profesörlerin, doçentlerin, yardımcı doçentlerin önemli bir kısmı OMÜ mezunu. Birçok alanda bu üniversite önemli insanlar yetiştirdi ve yetiştirmeye de devam edecek. Hepimiz OMÜ mensubu olmaktan gurur duyuyoruz. Hepinize bir teklifim var. İkinci bir 40 yılı görmemiz mümkün gözükmüyor ama muhtemelen 50. yılda yine bir tören yapılacaktır. O zaman davet etseler de etmeseler de buraya gelip burada yine buluşalım” dedi.
Rektör Akan’ın konuşmasının ardından OMÜ’de mezun olan tek tek kürsüye çıkarak teşekkür konuşması yaptılar. Daha sonra kendilerine ‘OMÜ 40. Yıl’ plaketi verildi.
İlk mezunlarını verdiği 1979 yılından bugüne 100 bini aşan mezunu ile toplumsal aydınlanmanın öncüsü olan OMÜ, farklı alanlarda mesleki ve kariyer başarıları elde etti. Mezunların buluşma töreninde OMÜ’den ilk mezun olan Prof. Dr. Cazip Üstün, Amasya Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Metin Orbay, Ordu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Tarık Yarılgaç, Canik Başarı Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Prof. Dr. Yunus Pekdemir, Bosna Hersek İslam Birliği Mostar Jablanica Başimamı Suljo Çikotiç, Canik Belediye Başkanı Osman Genç, Gençlik ve Spor Bakanlığı Yüksek Öğrenim Kredi Yurtlar Kurumu Samsun Bölge Müdürü İsmail Hakkı Kasapoğlu, Samsun Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Uzm. Dr. Dursun Mehmet Mehel, Eski Avrupa, Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu Mahmut Demir, teknik direktör Ertuğrul Sağlam, Kırgızistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Din İşleri Devlet Komisyonu Başuzman Nurbek Shamraliev, olimpiyatlarda madalya elde eden ilk Türk kadın sporcu Hülya Şenyurt, Diyanet İşleri Başkanlığı Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü Yurtdışı Türkler Daire Başkanı Kazım Türkmen, iş adamı Dr. Ersin Yılmaz ve iş kadını Nevin Ulusoy törene katılarak teşekkür konuşmalarının ardından plaketlerini aldılar.
653. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri Başpehlivanı Fatih Atlı, Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Şuayıp Birinci, Medikal Park Hastanesi Grup Koordinatörü Opr. Dr. Hikmet Çavuş, eski Avrupa ve Dünya Şampiyonu Milli Grekoromen Güreşçi Selçuk Çebi ve İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok ise yoğun programlarından dolayı törene katılamadı.

DEMİR: “OMÜ BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”
Samsun’un ve OMÜ’nün kendisi için çok önemli olduğunu belirten eski Avrupa, Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu Mahmut Demir, “Bu güzel şehir benim için hüznün ve mutluluğun başkentidir. Acıların ve mutluluklarının en büyüklerini burada tattım. En çok sevdiğim iki insanı yani babamı ve kayınpederimi burada kaybettim. Avrupa, Dünya ve Olimpiyat Şampiyonluklarımı burada öğrenciyken kazandım. Çocuklarımın annesi sevgili eşimle de burada tanıştım ve evlendim. Bunun için Samsun ve OMÜ bizim için çok önemlidir. Her türlü etkinlikte ve organizasyonda görev almayı emir talep ederim. Ben bu üniversitede öğrenci iken sevgiyi, saygıyı, sabrı, çalışmayı ve mutlaka başarmayı öğrendim” diye konuştu.
Demir, konuşmasının ardından OMÜ Rektörü Akan’a kendisinin öğrencilik yıllarda müsabakalardaki seremonide Türk bayrağını taşıdığı fotoğrafı hediye etti.

ERTUĞRUL SAĞLAM: “İYİ ÖĞRENCİYDİM AMA FUTBOL DERSİNDEN BÜTÜNLEMEYE KALDIM”
Teknik direktör Ertuğrul Sağlam, “Samsun şehri benim hayatımın çok önemli bir yerinde. Aslen Gümüşhane Torullu olmama, Zonguldak Ereğli’de doğup büyümeme rağmen ülkedeki sporla ilgilenen birçok insan beni Samsunlu olarak tanıdı ve bana ‘hocam Samsunlu musun’ dediklerinde ben de gururla ve samimiyetle ‘evet Samsunluyum’ diyebiliyorum” ifadelerini kullandı.
Futbol yaşantısından dolayı birçok üniversite kazandığını fakat fırsatı olmadığı için gidemediğini belirten Sağlam, “Samsun’a geldim ve burada Beden Eğitimi Spor Öğretmenliği Bölümü’nün ilk öğrencileri olarak hem de futbolculuk hayatımda yükseliş dönemimi okulla beraber burada geçirdim. Aslında iyi bir öğrenciydim ama ‘futbol dersinden bütünlemeye kalana’ kadar. Beden eğitim spor öğretmenlerinin ilk mezunları olarak 1994 yılında mezun olduk. Sonra Beşiktaş’a gittim ve futbol oynadığım dönemlerde Sakarya Üniversitesi’nde yüksek lisansa başladım. Yine yoğun bir dönemde oraya da devam edemedim. Beşiktaş’tan ayrıldıktan sonra tekrar Samsunspor’a döndüm. İmdadıma yine OMÜ yetişti. Yarım kalan yüksek lisansımı burada tamamladım. Gerek futbolculuk hayatımda, gerekse antrenörlük hayatımda elde ettiğimiz başarıları açıklarken OMÜ’nün bize kattıklarını ve bize öğrettiklerini hep gururla bu başarıların içersine koydum” şeklinde konuştu.
Daha sonra Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam, 2003 yılında OMÜ’den mezun olduğu yüksek lisans diplomasını 12 yıl sonra OMÜ Rektörü Prof.Dr. Hüseyin Akan’ın elinden aldı. 

GÖKHAN İÇKİLLİ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Kıbrıs’ta alıcı ve satıcıya tuzak kuran dolandırıcı sahte otomobil satışından 550 bin liralık vurgun yaptı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden verilen satılık otomobil ilanını satın alma vaadiyle internet sayfasından sildiren dolandırıcının, kopyaladığı ilanı daha düşük fiyatla tekrar yayınlayarak 550 bin liralık vurgun yaptığı ortaya çıktı. Aracın gerçek sahibine ve satın almak isteyen kişiye Kıbrıs’ta askeri personel olduğunu ve bu nedenle dışarı çıkamayacağını söyleyerek tuzak kuran dolandırıcının, alıcıya ve satıcıya kendisini karşı tarafın kuzeni olarak tanıttığı öğrenildi. Başka kişilere ait telefon hattı ile banka hesabı kullandığı tespit edilen zanlının, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında yakalanmasına yönelik çalışma başlatıldı. Olay, geçtiğimiz temmuz ayında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde meydana geldi. İddialara göre, kendisini M.K. olarak tanıtan şahıs, Gazimağusa şehrinden ilana konulan ve ortalama piyasa değeri 800 bin lira olan 2022 model otomobilin sahibi Salih Macit (19) ile irtibata geçti. Macit’ten otomobili satın alacağını fakat ilanı kaldırmasını isteyen M.K., sildirdiği ilanı kopyalayarak yaklaşık 200 bin lira daha ucuz fiyata tekrar yayınladı. Yeni ilanı gören Ferhat Erdem (40), aracın gerçek sahibi sandığı M.K.’yi arayarak satın almak istediğini söyledi. Tuzağa düşürdüğü kişilere kendisini asker olarak tanıttı Kendisini asker olarak tanıtan ve dışarıya çıkmasının yasak olduğunu ifade eden M.K., Erdem’e satış işlemlerini kuzeni olarak gösterdiği vekaletlisi Salih Macit ile yapması gerektiğini söyledi. Aynı anda Macit’i de kandıran M.K., yine kuzeni olarak tanıttığı Ferhat Erdem aracılığıyla otomobili satın alacağını söyledi. Alıcıyı ve satıcıya fiyat konuşmamaları için uyarıda bulunmuş Salih Macit’e satış üzerinden komisyon alacağını ve bu durumu ailesinin bilmemesi gerektiğini belirten M.K., Erdem’e ise satış işlemini ucuza gerçekleştirdiğinden dolayı ailesinden gizlediği yalanlarını söyledi. Bu sayede alıcı ve satıcının fiyatla ilgili konuşmasının önüne geçen M.K., araç sahibi ile alıcıyı devir işleminden önceki gün bir araya getirerek kendisinden şüphe duyulmasını da engelledi. Satışın olacağı günden önce Erdem’den 10 bin lira kapora alan M.K., ertesi gün de iki parça halinde 350 bin ve 190 bin lira para aldı. Toplamda 550 bin lira dolandırıcılık yapan M.K., havale işlemlerinin ardından Macit ve Erdem’i cep telefonundan engelleyerek izini kaybettirdi. Dolandırıldıklarını geç de olsa fark ettiler Dolandırılanlardan Salih Macit, Erdem’in kuzeni sandığı M.K. ile 950 bin liraya anlaştığını ve 100 binini komisyon olarak göndereceğini itiraf etti. Diğer mağdur Erdem ise Macit’in kuzeni sandığı M.K. ile 550 bin liraya anlaştığını fakat aracın ederinden daha aşağıya satıldığı için fiyat hakkında konuşmaması gerektiği yönünde uyarıldığını belirtti. Mağdur Macit ve Erdem, dolandırıcı hakkında suç duyurusunda bulundu. Başka kişilere ait telefon hattı ile banka hesabı kullandığı tespit edilen zanlının, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında yakalanmasına yönelik çalışmaların devam ettiği aktarıldı. "Kullandığı telefon numarası ve banka hesabı da başka kişilere ait" Olayla ilgili konuşan Ferhat Erdem’in avukatı Ahmet Haklıgör, "Yaklaşık 5 ay önce, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaşayan bir vatandaşımız beni arayarak dolandırıldığını söyledi. Bir ilan sayfasında satılık araç ilanı verilmiş. Piyasa değerinin altında bir fiyattan satışa konulan bu araçta müvekkilimin dikkatini çekmiş. Aracın neden bu kadar ucuza satıldığını sormak için satıcıyla iletişime geçmiş. Araç için pazarlık yapmış. Satıcı görünümündeki dolandırıcı ise kendisinin askeri personel olduğunu ve bulunduğu yerden çıkamayacağı için satış işlemlerine kuzenini göndereceğini söylemiş. Kullandığı telefon numarası ve banka hesabı da başka kişilere aitmiş. Aracın gerçek sahibi de satış işlemleri için dolandırıcı görünümdeki alıcının kuzeninin geleceğini sanıyormuş. Dolandırıcı her iki tarafı da bu şekilde kandırmış ve tarafları buluşturmuş" dedi. "Dolandırıcı iki tarafa da fiyat konuşmaması için uyarıda bulunmuş" Alıcı ve satıcının durumun farkına geç vardıklarını ifade eden Avukat Haklıgör, "Taraflar arasında hiç pazarlık muhabbeti olmamış. Dolandırıcı kişi iki tarafa da bu yönde uyarıda bulunmuş. Aracı alacak kişiye ’piyasanın altında satıldığı için çok para lafı etme’, satıcıya da ’paradan komisyon alacağım için asla o konuları açma. Yoksa aramızdaki pazarlık bozulur’ demiş. Aracın kontrolleri yapıldıktan sonra devir işlemlerine geçilmiş. O sırada dolandırıcı, alıcıdan kapora istemiş. Müvekkilim de 10 bin lira para göndermiş. Dolandırıcı satışın olacağı gün paranın geri kalanını istemiş. Diğer tarafa da ’araç vergi dairesinin önüne geldiğinde sana paranı göndereceğim’ demiş. Her iki mağdur vergi dairesinin önünde bir araya gelmiş. Aracı gören müvekkilim paranın kalan kısmını dolandırıcıya göndermiş. İşlemler için bekledikleri sırada asıl satıcının durgun olduğunu hissetmiş. Ne olduğunu sorduğunda, ’kuzenin beni telefonundan engelledi. Para göndermesi gerekiyordu’ demiş. O sırada dolandırıldıklarını anlamışlar. Daha sonra da dolandırıcı hakkında şikayette bulunmuşlar" diye konuştu. "Vatandaşlarımızın tanımadığı kişilere kesinlikle bilgilerini vermemeleri gerekiyor" Benzer durumlara karşı duyarlı olunması gerektiğini dile getiren Haklıgör, "Şüpheliyle ilgili suç duyuruşunsa bulunduk. Soruşturma devam ediyor. Söz konusu banka hesabı ve telefon numarasıyla ilgili araştırmalar da sürüyor. Dolandırıcılar başka banka hesapları kullanıyorlar. Harçlık dahi sayılmayacak derecedeki paralar için bile vatandaşlarımız başlarına bir şey gelmeyeceğini düşünerek hesaplarını paylaşıyorlar. Bu durumda dolandırıcıların izlerini kaybettirmesine yardımcı oluyor. Bu nedenle ceza alabiliyorlar. Vatandaşlarımızın tanımadığı kişilere kesinlikle bilgilerini vermemeleri gerekiyor" ifadelerini kullandı. "Bana kuzeni olarak tanıttığı kişiyle fiyat üzerine konuşmamla ilgili uyarıda bulundu" Mağdur olduğu olayla ilgili açıklamalarda bulunan Ferhat Erdem, "Satıcıyla irtibata geçtim. Araç piyasanın çok altındaki bir fiyata ilana konulmuştu. Bana askeri personel olduğunu söyleyerek, ’WhatsApp’ üzerinden konuşmamızı istedi. Arabanın kuzeninin üzerine olduğunu söyledi. Aracı görmek istediğimi söyledim. Kuzeni olarak tanıttığı kişi arabaya getirdi. Aracı beğendim. Satıcıyla konuştuğumuzda alıcının benim kuzenim olduğunun söylediğini hiç dile getirmedi. O da benim gibi kandırılmış. 550 bin liraya anlaşma sağladık. Dolandırıcı kişi, aracın çok fazla talibinin olduğunu belirterek benden kaparo istedi. Ben de 10 bin lira para gönderdim. Daha fazlasını istedi ama elimde yoktu. Bana kuzeni olarak tanıttığı kişiyle fiyat üzerine konuşmamla ilgili uyarıda bulundu. Bahanesi de, aracını ne kadara sattığından ailesinin haberinin olmamasıymış. Eğer ailesinin haberi olursa satışa izin vermeyeceklerini şeklinde konuştu" ifadelerine yer verdi. "Sürekli mesaj atarak beni meşgul etmeye çalıştı" Dolandırıldığını anladığı ana kadar hiç şüphe duymadığını söyleyen Erdem, "Ertesi gün elimdeki dövizleri bozdurmamı ve banka hesabına göndermemi istedi. Ben de kuzeninin ve arabanın yanımda olması şartıyla parayı göndereceğimi söyledim. Kabul ederek kuzeni olarak tanıttığı kişiyi yanıma gönderdi. O sırada içim rahattı. Şüphem yoktu. Dolandırıcı da o sırada sürekli mesaj atarak beni meşgul etmeye çalıştı. Sanki ablukaya alınmış gibiydim. Ne yapacağımı bilemiyor, düşünemiyordum. Parayı önce kendi hesabıma yatırdım. Ardından da verdiği hesaba 350 bin lira gönderdim. 190 bin lira göndermemi istedi. Ben de devir işlemlerinden sonra göndereceğimi söyledim. Parayı hemen göndermem için ısrar ederek mesajlar gönderdi ve baskı yaptı. Yanımdaki satıcıya, kuzeninin garip hareketlerinden bahsettiğimde sanırım ne dediğimi tam anlayamadı. Hiç tepki vermedi. Muhtemelen onun da aklını karıştırmış. Onu da satıştan alması gereken komisyon bahanesiyle kandırmış. Alıcının bu durumu öğrendiği zaman satıştan vazgeçeceğini söyleyerek kandırmış" dedi. "O kişinin benim kuzenim olmadığını söyledim" Şüpheli hakkında şikayetçi olduklarını belirten Erdem, "Hiçbir şeyin farkına varmadan kalan 190 bin lirayı da gönderdim. Satıcının o sırada sürekli telefonuyla ilgilendiğini gördüm. Satıcı arabanın devri için 850 bin lira beklediği sırada dolandırıcı tarafından telefondan engellendi. Yanıma gelerek, ’abi senin kuzenin beni engelledi’ dedi. O kişinin benim kuzenim olmadığını söyledim. O da bana aynı şeyi söyledi. Bana, ’kuzenin aracı 950 bin liraya alacaktı. 850 bin lirasını bana verip 100 bin lirayı kendisi alacaktı’ dedi. Ben de aracı 550 bin liraya satın aldığımı ve parasını gönderdiğimi söyledim. O esnada dolandırıldığımızı anlattık. Şikayette bulunduk. Bankaya gittik. Hiçbir şey yapılmadı. 550 bin lira param gitti" şeklinde konuştu.
İstanbul Ağrıyla kıvranan 2 yaşındaki çocuğun bağırsağından 3 santimlik iğne çıktı İstanbul’da 2 yaşındaki çocuk iddiaya göre 3 santimlik iğne yuttu, bağırsağı delen iğne başarılı operasyonla çıkarıldı. Ameliyatı gerçekleştiren Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Sefa Sağ, "Yaklaşık 3 santim boyunda bir toplu iğnenin ince bağırsağı deldiğini ve içeriğin de karın içerisine dolduğunu gördük. Ameliyatı başarılı bir şekilde tamamladık, yaklaşık 1 saat süren bir ameliyattı. Çok ciddi bir karın ağrısı, kusma söz konusuydu, ameliyatını yapmasaydık Allah göstermesin çocuğun ölümüyle sonuçlanabilecek bir hadiseydi, çok dikkatli olunmalı" dedi. İstanbul’da 2 yaşındaki çocuk iddiaya göre toplu iğne yuttu sonrasında adeta karın ağrısıyla yerinde duramaz hale geldi. Babaanne, küçük çocuğun şikayetleri üzerine Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Sancaktepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdü. Burada yapılan tetkiklerde 2 yaşındaki çocuğun ince bağırsağında yaklaşık 3 santimlik toplu iğne olduğu ve bağırsağı deldiği belirlendi. Görüntülemeler sonrası 30 Ekim akşamı Çocuk Cerrahisi Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu Doç. Dr. Sefa Sağ ve ekibi hemen ameliyata girdi. Başarılı operasyonla iğne olduğu noktadan alınırken aile de rahat bir nefes aldı. Doç. Dr. Sağ ise taburcu edilen hastasının durumuna ilişkin bilgi verirken yabancı cisim yutmalarına karşı ailelere önemli uyarılarda bulundu. "Yaklaşık 3 santim toplu iğnenin ince bağırsağı deldiğini, içeriğin karın içerisine dolduğunu gördük" Çocuklarda yabancı cisim yutulmasına yönelik konuşan ve hastasına ilişkin bilgi veren Doç. Dr. Sefa Sağ, "Soluk borusuna kaçması durumunda çocuğun Allah göstermesin ölümüyle veya ömür boyunca yatağa bağımlı kalmasıyla neticelenebilecek sonuçlar doğurabiliyor. Yutulması durumunda da gastrointestinal sistemin herhangi bir yerine takılmadığı müddetçe ekseriyâ yabancı cisimlerin dışarıya çıkmasını bekliyoruz. Yabancı cisim yutulmasını 2 grupta inceleyebiliriz. Sıvı ve katı cisimler olarak sıvı; evde kullanılan kimyasal temizlik malzemelerinin yutulması çok ciddi problemler oluşturabilmekte. Ağızda, yemek borusunda ve midede yanıklar meydana getirebilmekte. Uzun dönemde çocukların hayat kalitesini oldukça etkileyen sonuçlar doğurabilmekte. Katı cisimlerden de ekseriyâ kendiliğinden çıkmasını bekleriz ancak böyle delici, kesici aletlerin yutulmasında ise herhangi bir bağırsağın veya gastrointestinal sistemin bir parçasında delinmeler meydana getirebiliyor. Bu çocuğumuzda da aynen böyle bir hadise meydana gelmişti. Sanırım 1 gün önce ailenin yuttuğunu tahmin ettiği bir yabancı cisim; toplu iğne. Ertesi gün bağırsakta delinmeyle sonuçlanmış ve çocukta da ciddi semptomlar meydana getirmişti. Bu şekilde hasta bize başvurdu. Tetkikler sonucunda yabancı cismi tespit ettik, semptomları ve bulgularına göre de çocuğu ameliyata aldık. Yaklaşık 3 santim boyunda bir toplu iğnenin ince bağırsağı deldiğini, ince bağırsaktaki içeriğin de karın içerisine dolduğunu gördük. Ameliyatı başarılı bir şekilde tamamladık, yaklaşık 1 saat süren bir ameliyattı" dedi. "Çocuğun ölümüyle sonuçlanabilecek bir hadiseydi" Heimlich Manevrasının herkes tarafından bilinmesi gerektiğini aktaran Doç. Dr. Sağ, sözlerine şöyle devam etti, "Soluk borusu haricinde bir yutulma şüphesi varsa mutlaka sağlık profesyonellerinin haberi olması gerekiyor. Sıklıkla gördüğümüz mıknatıs yutma, özellikle çoklu yutmalarda bağırsaklarda delinmeleri sıklıkla görebiliyoruz. Saat pilleri, disk piller mide sıvısıyla etkileşime girip midede delinmeler meydana getirebiliyor. İçerdiği cıva gibi çeşitli kimyasalların vücuda karışmasıyla çocuk sağlığını çok ciddi tehlikeye sokabilecek sonuçlar doğurabiliyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 1 milyondan fazla çocuk 1 yıl içerisinde ev kazalarından kaybediliyor. Bunları minimuma indirmek mümkün. Evdeki temizlik maddelerinin kilitli dolaplarda saklanması veya çocuğun yutabileceği maddelerin ise çocuktan uzak tutulması önemli çünkü çocuklar belli bir yaş grubuna göre ağzıyla bazı cisimleri tanımayı tercih edebiliyor. Bu cisimler de soluk borusuna veya yemek borusundan gastrointestinal sisteme kaçabiliyor, dikkatli olmak çok önemli. Hastamız, 2 yaşındaydı, fark edilmemesi çok mümkün değil çünkü çocukta çok ciddi bir karın ağrısı, kusma vs. söz konusuydu, ameliyatını yapmasaydık Allah göstermesin çocuğun ölümüyle sonuçlanabilecek bir hadiseydi" Öte yandan, yaklaşık 3 santimlik toplu iğne filme yansıyan görüntüsüyle gözler önüne serildi.
Konya Dolandırıcıların hedefi bu sefer emekliler Son zamanlarda bankaların sağladığı promosyon örneklerini kopyalayan dolandırıcıların hedefinde emeklilerin olduğuna dikkat çeken uzmanlar, gelen linklere tıklanmaması gerektiği uyarısında bulunuyor. Dolandırıcılar, bankalar arasındaki promosyon yarışını fırsata çevirerek, emeklileri dolandırmak için sanal ortamda devriye geziyor. Öncelikle dolandırıcılar hazırladıkları ‘Banka promosyonu arttırdı’ vaatlerinin bulunduğu linkleri emeklilerin telefonuna SMS veya sosyal medya üzerinden göndererek, bankadan mesaj geldi izlenimi veriyor. Güven ortamını sağlayan dolandırıcılar telefonlara gönderilen link içeriğinde bulunan sahte internet sitesi üzerinden emeklilerin hesap bilgilerini doldurmasını istiyor. Yapılan kısa işlemin ardından ele geçirilen hesap içerisindeki bütün paralar dolandırıcılar tarafından farklı bir hesaba aktarılıyor. "Promosyon ödüllerini sosyal medya ortamlarında gösteriyorlar" Bankaların sağladığı promosyon örneklerini kopyalayan dolandırıcıların hedefinde emeklilerin olduğuna dikkat çeken KTO Karatay Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Ali Osman Çıbıkdiken, "Son zamanlarda bankaların düzenlemiş oldukları özellikle emeklilere yani yaşlı insanlara karşı kendi bankalarında hesap oluşturmaları karşılığında vadettikleri bazı promosyon ödülleri oluyor. Tabii bu promosyon ödüllerinin özellikle sosyal medya gibi ortamlarda bankaların görüntüsü adı altında, SMS’le, WhatsApp gibi uygulamalar aracılığıyla dolandırıcıların oltalama yöntemi dediğimiz yöntemle sahte linkler oluşturarak bu kullanıcıların kişisel hesaplarına ulaşabilme, onlarla beraber bilgileri elde edebilmeyle ilgili bir dolandırıcılık yöntemi oldukça popüler hale geldi" dedi. "Bu içeriklere tıklamamak oldukça önemli" Vatandaşların alabileceği önlemlere değinen Çıbıkdiken, "Bu linkler sanki gerçek bir banka hesabından geliyormuş gibi. Özellikle sosyal medyada bunu görseliyle beraber oluşturdukları bir link aracılığıyla kullanıcıların girmesini sağlamak üzere tabii yüksek vaatte de bulundukları için kullanıcıların hemen dikkatini çektiğinden dolayı da maalesef o linki tıklamalarına sebep oluyor. Burada dikkat edilmesi gereken husus hiçbir banka, hiçbir kuruluş aslında bu tarz bir link paylaşımı yapmaz. Zaten müşterilerle ilgili bilgileri farklı kanallardan kendi güvenlik kanallarından ulaştırmaya çalışırlar. O yüzden biz burada her zaman söylüyoruz; şu mottoyu unutmamak lazım ‘Bedava peynir fare kapanında olur.’ O yüzden buraya kapılmamak lazım. Bu tarz linklere, özellikle hiç tanımadığımız linklere, sosyal medyadaki herhangi bir linke ya da sosyal medya aracılığıyla belki bir arkadaşınız o linki elde etmiş olabilir, arkadaşınızdan geliyor olsa bile bu içeriklere tıklamamak oldukça önemli. Alınabilecek en büyük tedbir bilmediğimiz hiçbir linke tıklanmaması" diye konuştu.