GENEL - 06 Ekim 2018 Cumartesi 11:08

Ordu etkinlikleri çocuk tiyatrosu ve yemek yarışması ile devam ediyor

A
A
A
Ordu etkinlikleri çocuk tiyatrosu ve yemek yarışması ile devam ediyor

Ordu Dernekler Federasyonu tarafından İstanbul Maltepe Sahili etkinlik alanında düzenlenen 8. Ordu Günleri tüm hızıyla devam ediyor.

4 Ekim’de start veren 8. Ordu Günleri; tüm neşesi, eğlencesi, yarışmaları ve Ordu’dan İstanbul’a taşınan kültür gösterileri ile devam ediyor. Etkinliğe Ordulu olsun, olmasın tüm halkı bekleyen federasyon üyeleri; Ordu kültürünü tanıtmaya, lezzetlerini tatmaya ve etkinlik kapsamında düzenlenecek olan renkli yarışmalarına tüm halkı davet ediyor.

“Tüm hemşerilerimizi etkinliğimize davet ediyorum”

Ordu yöresinin coğrafi yapısını ve kültürünü tanıtmak adına her yıl yapılan bir etkinlik olduğunu söyleyen Ordu Dernekler Federasyonu Başkanı Celaleddin Dervişoğlu, “Bu vilayet günlerinin amacı; vatan ve memleket sevdalılarıyla bir araya gelip özlem gidermek, kültürümüzü tanıtmak bunun yanı sıra yöresel ürünlerimizi ve lezzetlerimizi misafirlerimize tattırmak. Yöremize özgü tostumuz ve gazozumuz var. Etkinlik kapsamında tost yeme ve gazoz içme yarışması düzenleyeceğiz. Böylelikle ziyaretçilerimiz hem yöresel ürünlerimizi tanıma hem de keyifli zaman geçirme fırsatı bulacaklar” dedi. Farklı bir konseptle burada olduklarını söyleyen Dervişoğlu, “19 ilçemizin tamamı her yıl olduğu gibi bu yılda etkinliğimize katılım gösterdi. Bu açıdan çok mutluyuz ve tüm halkımızı, kültürümüzü yakından tanıma fırsatı bulacakları bu güzel etkinliğimize davet ediyoruz” diye konuştu.

“Kendime güveniyorum diyen varsa yarışmaya bekliyoruz”

İlk gün ki heyecanı hala yaşadıklarını, aynı şevkle ve aynı coşkuyla burada olduklarını ifade eden Ordu Dernekler Federasyonu Genel Sekreteri Sezer Turan, “Birlik ve beraberlik içerisinde bütün hemşerilerimiz ile birlikteyiz. Yılda bu 4 gün bizim bayramımız. Ordu’nun coğrafyasını, kültürünü, yöresel yemeklerini ne var ise bunları tüm Türkiye’ye anlatmak ve komşularımızla paylaşmak üzere bu çalışmayı yapıyoruz. Yöresel sanatçılarımız sahne alacak, tiyatromuz var, aynı şekilde folklorumuz burada. Ordumuzun meşhur cevizli helvası vardır onu getirdik. Turşusundan tutunda Ordu’da yediğimiz tüm yemekleri burada tatmanız mümkün. Tamamen çemeniyle, ekmeğiyle çok farklı bir tostumuz var. O tostun burada tanıtımını yapıyoruz ve Pazar günü tost yeme yarışmamız var. Kendime güveniyorum diyen varsa yarışmaya bekliyoruz” diyen Turan meşhur gazozlarının olduğunu ve yine gazoz içme yarışması yapacaklarını da dile getirdi. “19 farklı ilçemiz var ve yine bu ilçelerden farklı yöresel yemekleri yeme yarışması yapacağız. Cumartesi akşamı Çoşkun Sabah konserimiz var. Dilek feneri şenliğimiz olacak, dileği olan herkesi Maltepe sahili etkinlik alanına bekliyoruz. Pazar günü ağalık yarışmamız olacak, temsili tiyatro gösterisine dönüşüyor sonrasında. Bu renkli mozaiğin içerisinde İstanbul’da ve Ordu’da yaşayan tüm hemşerilerimiz birbirine kavuşmuş oluyorlar ve Orduyu tanımak, görmek isteyen misafirlerimiz 81 vilayetten buraya gelerek Ordu kültürü ile tanışma fırsatı buluyor. 4-7 Ekim tarihleri arası etkinliğimize gelin birlikte olalım, ikramlarımızı yapalım dostane bir şekilde hep birlikte olalım” diyen Turan tüm halkı etkinlik alanına davet etti.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.