EKONOMİ - 05 Haziran 2020 Cuma 14:59

Otomotiv satış sonrası pazarında üretim artıyor, satış beklentileri yükseldi

A
A
A
Otomotiv satış sonrası pazarında üretim artıyor, satış beklentileri yükseldi

Yeni tip koronavirüs (kovid-19) salgınına karşın çarkların durmadığı otomotiv satış sonrası sektöründe, 'üretime ve hizmete devam' diyenlerin sayısı artıyor. Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği’nin (OSS), üçüncü koronavirüs etki araştırmasına göre; üretime devam eden şirketlerin oranı yükselişe geçti. Ara veren şirketler ise bu ay çalışmalarına başlayacaklarını açıkladı.

Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS), yeni tip koronavirüs (kovid-19) salgının ardından üçüncü koronavirüs etki araştırması sonuçlarını açıkladı. İlki 30 mart haftasında, ikincisini 13 nisan haftası, üçüncüsü ise 25 Mayıs haftasında düzenlenen ankete 69’u dağıtıcı, 45’i üretici olmak üzere toplam 114 üye katıldı. 

Sektördeki çalışma koşullarına yer verilen ankete göre; hem evden çalışma sistemine geçen hem de vardiyalı olarak çalışma sistemini tercih eden üyelerin sayısında artış yaşandı. Söz konusu oran; ilk ankette yüzde 24, ikinci ankette ise yüzde 25’i bulurken, son ankette ise yüzde 47’ye yükseldi. Sadece evden çalışma sistemini tercih eden üyelerin oranı yüzde 15’e, sadece vardiyalı çalışma sistemini seçenlerin oranı ise yüzde 16’ya geriledi. Ayrıca, ilk ankette yüzde 12, ikincisinde yüzde 7 olan normal çalışma düzenini sürdüren üyelerin oranı da yüzde 18’e çıktı. Çalışmayı tamamen durduran üyelerin oranında ise yüzde 2’ye kadar geriledi.

Eski düzene geçiş bu ay başlıyor

Ankette firmaların ofislerine dönüş planları da mercek altına alındı. Katılımcıların yüzde 9’u mayıs ayında eski düzenlerine geçtiğini açıklarken, yüzde 28’lik kesim bu ayın başında, yüzde 19’luk kesim haziran ayının ortasında, katılımcıların yüzde 20’si de temmuz ayının başında ofis düzenine geçmeyi planladığını aktardı.
Ayrıca katılımcıların yüzde 14’ünün düzenini hiç değiştirmediği, yüzde 7’sinin bu konuda bir karar vermediği, tamamen dağıtıcı üyelerden oluşan yüzde 1’lik kesimin de eski ofis düzenine geçmeyeceği ortaya çıktı. Ankette üyelere saha ekiplerinin fiziki ziyaretlere başlama planlamaları da soruldu. Katılımcıların yüzde 13’ü ziyaretlere mayıs ayında başladığını belirtirken, yüzde 32’si bu ayın başında, yüzde 21’i bu ayın ortasında, yüzde 23’ü de temmuz ayında ziyaretlerine başlayacağını aktardı. Katılımcıların yüzde 5’inin bu konuda herhangi bir ara vermediği, yüzde 3.5’lik bir kesimin ise eski düzenine dönmeyi düşünmediği ortaya çıktı.

Sektörün öncelikli sorunları değişmedi

Katılımcılar öncelikli problemlerini ise iş ve ciro kaybı, çalışanların motivasyonunu kaybetmesi, nakit akışında yaşanan sıkıntılar olarak sıraladı. Katılımcıların yüzde 95’i 'iş ve ciro kaybı' yaşadıklarını, yüzde 57’si çalışanlarının motivasyonunu kaybettiğini, yine yüzde 57’si nakit akışında sıkıntılar olduğunu açıkladı. Ancak, nakit akışında sıkıntı yaşayanların oranında da düşüş gözlemlendi. Mart ayında bu oran yüzde 62’yi bulurken, nisan ayında yüzde 65’e çıkmıştı, mayıs ayında ise söz konusu oran yüzde 57’ye geriledi. Ayrıca katılımcıların yüzde 28’i tedarik noktasında, yüzde 36’sı da gümrüklerde bazı problemlerle karşılaştığını da aktardı.

Satışlar artıyor

Şirketlerin satışlarında ise mayıs ayında artış yaşandı. Katılımcılar bu artışın haziran ayında da devam edeceğini öngördüklerini söyledi. Ankete göre; mayıs ayında sektördeki satışlarda ortalama yüzde 45 oranında düşüş gözlemlenirken, söz konusu oran mart ayında yüzde 47, nisan ayında ise yüzde 52’ye kadar çıkmıştı. Ankete göre haziran ayında ise satışlarda ortalama yüzde 28 düşüş öngörüldüğü belirlendi.
Tüm bunlarla birlikte sektör temsilcileri 2019’a oranla, bu yıl cirolarında yüzde 15’lik bir düşüş beklediklerini açıkladı. Katılımcıların yüzde 73’ü de yaşanan krizin ve etkilerinin haziran sonrasında da devam edeceğini düşündüğünü belirtti.

Nakit akışına yönelik önlem alan üretici sayısı artıyor

Çalışmada; nakit akışında yaşanacak sorunlara yönelik önlemlere de yer verildi. Bu kapsamda mart ayında yüzde 71, nisan ayında yüzde 81 olan ek önlemler aldıklarını belirten üretici firmaların oranı mayıs ayında yüzde 91’e yükseldi. Dağıtıcı firmalarda ise bu oran mart ayında yüzde 77, Nisan’da yüzde 84’ü bulurken, mayıs ayında yüzde 76’ya geriledi. Sektörde kısa çalışma ödeneğine başvurma oranında da yükseldi. Mart ayında yüzde 55, nisanda yüzde 60 olan başvuru oranı, geçen ay ise yüzde 65’e çıktı.

Sektör 'üretime devam' dedi

Üretime devam etme oranı da yükselişini sürdürdü. Bu kapsamda üretici firmaların yüzde 93’ünün mayıs ayında üretime devam ettiği belirlendi. Bu oran mart ayında yüzde 76, nisan ayında ise 81’di. Üretime ara veren katılımcıların yüzde 14’ü de haziran ayının ortasında, yüzde 85’i de haziran ayının başında üretime döneceğini açıkladı. Şirketler üretimlerini de artırdı. İlk anket çalışmasına katılan şirketler mayıs ayı için üretimde yüzde 46, ikinci ankete katılanlar ise mayıs ayı için üretimde yüzde 44 düşüş öngörmüşlerdi. Öngörülerin aksine üreticiler mayıs ayında iyileşme kaydederek üretimde yüzde 38 oranında düşüş yaşadı. Çalışmada; haziran ayında bu oranın yüzde 28’e düşeceği aktarıldı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Nevşehir Tarihte Nevşehirli 25 alim olduğu ortaya çıktı Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi öncülüğünde yapılan bir araştırmada Nevşehirli 25 alimin olduğu ortaya çıktı. Yapılan araştırmada Nevşehirli âlimlerin edebiyat, İslam felsefesi, felsefe, din, filoloji, hadis, ahlak, siyaset, itikat, mantık, tefsir, tıp ve hukuk alanından oldukları belirtildi. Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Nevşehir Valiliği, Nevşehir Belediyesi, Nevşehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Nevşehir İl Müftülüğü, Nevşehir İli Hayırlı Hizmetler Kültür ve Dayanışma Vakfı ve İlim Yayma Cemiyeti iş birliğiyle ‘Nevşehirli Âlimler Sempozyumu’ düzenlendi. NEVÜ Vali Şinasi Kuş Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen sempozyumun açılışına; Nevşehir Vali Yardımcısı Hüseyin Çam, NEVÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şahlan Öztürk ve Prof. Dr. Özlem Fındık, Nevşehir’in Kozaklı İlçe Kaymakamı Yasin Gürkan, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ferruh Özpilavcı, Nevşehir Ticaret Borsası Başkanı İbrahim Salaş, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Adem Çatak, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zülfikar Durmuş, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ensar Çetin, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Deviren, Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selçuk Akpınar, Nevşehir İli Hayırlı Hizmetler Kültür ve Dayanışma Vakfı Başkanı Ahmet Avlanmaz, İlim Yayma Cemiyeti Nevşehir Şube Başkanı Mustafa Özdemir, protokol üyeleri, Türkiye’nin farklı üniversitelerinden akademisyenler, araştırmacılar, davetliler, NEVÜ akademik ve idari personeli ile öğrenciler katıldı. Prof. Dr. Zülfikar Durmuş tarihte değişik medeniyetlere ev sahipliği yapmış, aynı zamanda pek çok ilim adamını yetiştiren kadim bir Anadolu şehri olan Nevşehir’de üniversitenin öğretim elemanları tarafından yapılan araştırmalarda vefat etmiş ve eserleri bulunan 25 aliminin olduğunu tespit ettiklerini söyledi. Durmuş konuşmasında; “Nevşehir ili birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Allah’ın bir lütfu olarak doğa harikası bir yerleşim yeri. Bu şehir aynı zamanda ilim ve irfanın da merkezlerinden biri. Üniversitemizin de ismini aldığı Hûnkar Hacıbektaş Veli’nin burada oluşu da bulun en önemli göstergelerinden biridir. Nevşehir 14. yüzyıldan itibaren medreselere ev sahipliği yapmış ve pek çok ilim adamının yetiştiği bir Anadolu şehri. Ürgüp’te bulunan Taşkınpaşa Medresesi’yle beraber Karamanoğulları döneminde burada medrese eğitimi başlamış. Süreç içinde inşa edilen medreselerle beraber ve özellikle Damat İbrahim Paşa’nın 18. yüzyılın başlarında şehri birçok yeni medreseyle donatmasıyla beraber Lale Devri’nden sonraki Süreçte Osmanlı Devleti’nin Orta Anadolu’daki önemli ilim merkezlerinden biri haline gelmiştir. Kronolojik olarak baktığımızda Lale Devri’nin ardından alimlerin ve kaleme alınan eserlerin sayısında ciddi bir artış olduğu gözlemledik. Bu durum ilgili alimlerin ve eserlerin ortaya çıkarılması, ayrıca akademi ve ilim dünyasına tanıtılmasını gerekli kılmıştır. Üniversitemizin İlahiyat Fakültesi öğretim elemanları tarafından da ilgili alimleri ve eserlerini ilim dünyasına tanıtmak gayesiyle araştırmalar yapıldı. Vefat etmiş ve aynı zamanda eserleri olan alimleri esas aldığımız araştırmalar neticesinde Nevşehir’de 25 alimin ismine ulaştık. Bunlar üniversitemize ismini de veren Hûnkar Hacıbektaş Veli başta olmak üzere; Hoca Gülşehir, Çelebizade Hazim Ahmed Efendi, Çelebizade İsmail Asım Efendi, Ca’fer bin Muhammed bin Ca’fer Avanos, Çelebizade Mehmed Efendi, Süleyman b. Hasan, Mehmed Hadim Nevşehri, Ömer b. Osman en-Nevşehri, Reşid Ahmed Efendi, Ürgüplü Hacı Hafız Hüseyin b. Osman, Damat İbrahim Paşa, Şeyhülislâm Ürgüplü Mustafa Hayri Efendi, Mehmed Hilmi Efendi, Mustafa Kazım Efedi, Seyyid Muhammed Çelebi, Mehmed Tahir Efendi, Süleyman Hayri Bey, Abdülkadir Saynaç, Sıyamzade Hasan Hamdi, Ürgüplü Ahmed Refik Altınay, Osman Yılmaz (Vaiz Osman), Zeki Soyak, Mustafa Şekip Tunç ve Mehmed Şerafettin Yaltkaya’dır” dedi. Nevşehir’in tarih boyunca pek çok alimin, hikmetin ve irfanın yetiştiği bir şehir olduğuna vurgu yapan NEVÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özlem Fındık, "Anadolu irfanın büyük erenlerinden, hoşgörünün, iyiliğin ve kardeşliğin yol göstericisi Hûnkar Hacıbektaş Veli’nin ismini de alan üniversite olarak öncelikle böylesi bir etkinliği düzenlemekten ve ev sahipliği yapmaktan duyduğumuz memnuniyeti belirtmek istiyorum. Nevşehir tarih boyunca pek çok alimin, hikmetin ve irfanın yetiştiği bir şehir olmuştur. Bu topraklar, bilginin ve hikmetin bahçesidir. Bu sempozyum da bu mirası yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak için önemli bir fırsat oluşturmaktadır. Alimlerimizin öncülüğünde, gençlerimize ilham olmak ve onları aydınlatmak için buradayız. Bilgi bir ışıktır ve bu ışığı yakan, taşıyan ve paylaşan her biriniz, bu sempozyumun gerçek anlamını oluşturuyorsunuz" diye konuştu. Nevşehir Vali Yardımcısı Hüseyin Çam ise ; “Yunus Emre’nin deyimiyle ’İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsin, ya nice okumaktır’. Özellikle ismiyle müsemma olan Hacı Bektaş Veli Üniversitemizde böyle bir etkinliğin yapılıyor olmazı ayrıca onur ve gurur vericidir. Bu anlamda bu sempozyumumuzun hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” diye konuştu.