GÜNDEM - 17 Kasım 2019 Pazar 11:49

Öykü Arin için kritik süreç başlıyor

A
A
A
Öykü Arin için kritik süreç başlıyor

Minik Öykü Arin'in babadan yapılan yarı uyumlu naklinin üzerinden geçen 5,5 ayın ardından kritik sürece girildi. 6 ay tamamlandığında Öykü'nün kullandığı ilik savaşını engelleyen ilaçlardan biri kesilecek. Anne Eylem Yazıcı, "İlacın kesilmesiyle ilik savaşı riski bir süre artıyormuş, bu yüzden 6 ay bizim için kritik bir aşama olacak" dedi.

İzmir’de geçen yılın Kasım ayında löseminin ender görülen türü Juvenil Miyelomonositik Lösemi (JMML) teşhisi koyulan minik Öykü Arin için başlatılan donör kampanyası ile herkes seferber oldu. Antalya'da özel bir hastanede 11 Nisan’da steril odada tedaviye alınan Öykü Arin’e 18 Nisan’da annesi Eylem Şen Yazıcı'dan yarı uyumlu kök hücre nakli gerçekleştirildi. Yapılan testler sonucu Öykü’ye nakledilen iliğin tutmadığı anlaşıldı. Bunun üzerine 3 Haziran’da baba Çağdaş Yazıcı’dan yarı uyumlu kök hücre nakli yapıldı. Nakilden 13 gün sonra yapılan testlerde naklin yüzde 98,5 oranında tuttuğu açıklandı.

"İlaçlardan biri kesilecek"

Anne Eylem Şen Yazıcı, minik Öykü'yle ilgili yeni gelişmeleri İhlas Haber Ajansı muhabirine aktardı. Öykü'nün 1 Haziran'da babasından nakil olduğunu ve tutan naklin üzerinden 5,5 ay geçtiğini anımsatan Yazıcı, "Neredeyse 6 ay olacak ve 6 ayın tamamlandığı süreç önemli, çünkü kullandığı ilik savaşını engelleyen ilaçlardan biri kesilecek. İlacın kesilmesiyle ilik savaşı riski bir süre artıyormuş, bu yüzden 6 ay bizim için kritik bir aşama olacak. Şu ana kadar geçen süreçte beklenmedik ters bir şey olmadı ama her şey yoluna girmiş de değil, önünde daha çok zaman var. İlk 1 yıl çok kritik, hala çok yoğun ilaç kullanıyor, hala katateri var, hala topluma karışması yasak, yemek içmek gibi bir sürü yasakları devam ediyor. Aşırı hijyen ve steril koşulları sürdürüyoruz. Bütün bu yasaklar bir yılın sonunda bitecek. Bir yılın sonunda bebeklik aşıları yapılacak ve yeniden bağışıklığı güçlenmeye başlayacak. Topluma karışması ilk bir yılın sonunda mümkün olacak. Hala hastaneye çok yakın bir yerde oturmaya devam ediyoruz, tedavi evden devam ediyor" şeklinde konuştu.

"Online drama araştırıyoruz"

Minik Öykü'nün tedavilerinin yanı sıra çeşitli aktivitelere de ihtiyacı olduğunu dile getiren Yazıcı, evde yakalamaca gibi oyunlar oynadıklarını, çeşitli oyuncaklar aldıklarını belirterek, "Evde egzersiz de yaptırıyoruz, balerin bir arkadaşımız arada geliyor birlikte bale yapıyorlar. Bu şekilde çeşitlendirmeye çalışıyoruz. Burada geçirdiği zaman dilimini daha canlı tutmak için onunla resim yapacak, Almanca, İngilizce, müzik gibi alanlarda yetkinliği olan kimselerle gerekli hijyen koşullarını sağlayıp zaman geçirmesini sağlamaya çalışıyoruz. Öykü Arin şu an dört buçuk yaşında ve çok hızlı gelişiyor. Her şeye çok açık ve her şeyi çok hızlı öğreniyor. Bir yerde artık yetersiz kalıyoruz ve bu gelişimine cevap verecek nitelikte alternatifler arıyoruz. Online drama gibi bir şey mümkün olur mu, hijyen koşullarını sağlayarak öyle bir yerlere gitmesi mümkün olur mu diye araştırmalarımız sürüyor. Bu süreçte bizim için en önemli iki şey hijyen ve moral. Moralini yüksek tutmak için elimizden geleni yapıyoruz. Çünkü mutlu oldukça daha güçlü hale geliyor" dedi.
Anne Eylem, Öykü Arin'in isteği üzerine kızını mutlu etmek için kendi saçını da pembeye boyadı.

"Günah olduğunu düşünenler vardı"

Başlatılan donör kampanyası ile ilgili kamuoyundaki yanlış yargılara da değinen Yazıcı, "Bunun günah olduğunu düşünenler bile vardı. Diyanet açıklama yaptı ve dedi ki 'kök hücre bağışı günah değil'. Bu bile çok etkili oldu. İnsanların kök hücre bağışı ile ilgili birçok konuda bilgisi olmadığı için hep yanlış anlaşılma var. Naklin başarılı olabilmesi için yüzde 100 uyumlu olması gerekiyor. Anneden nakil uyumsuz oldu, çünkü ben yüzde 50 uyumluyum, baba da yüzde 50 uyumluydu ancak benimkinin tutma olasılığı yüksek olduğu için önce benden denendi. Aslında biz yüzde 100 uyumlu bir donör bulabilmiş olsaydık belki de o bu kadar çileli bir süreç yaşamayacaktı. Gerçekten hiç kolay değil, iki kez kemoterapi aldı, bütün bağışıklığı sıfırlandı. Bunlar çok korkunç zamanlardı. Öykü Arin gibi birçok hasta var ve yüzde 100 uyumlu donör gerekiyor. Yüzde 100 uyumlu donör ancak ve ancak yabancı birisinden oluyor" diye konuştu.

"Hastalığın dönmeyeceğine tüm kalbimle inanıyorum"

Kampanya vesilesiyle Öykü Arin için donör olan ancak başka bir hastayla uyumlu olan bağışçılar olduğunu anlatan Yazıcı, "Benim kızımla eşleşme olmadı ama o kadar mutlu oluyorum ki. Bu süreçte yüzü aşkın insandan mesaj aldık kampanya sayesinde eşleştiğini söyleyen. Sadece Türkiye değil Almanya'dan da böyle mesajlar aldık. Bunlar çok umut veren şeyler. Ben Öykü Arin'in hastalığının bir daha geri dönmeyeceğine bütün kalbimle inanıyorum. Çocuğunuzun veya bir sevdiğinizin hayatını kurtarmak için bir başkasının donör olmasına muhtaçsınız, bu çok büyük bir çaresizlik. Şu ana kadar kök hücre bağışı yapmamış herkese sesleniyorum, sen kök hücre bağışı yapmadığın için belki de bir hasta, bir çocuk, bir anne nakil olamıyor ve hayatını kaybedecek. Sen gidip döner olmazsan başka birinin hayatını kaybetmesine neden olacaksın" çağrısında bulundu.

"En büyük hayalimiz Disneyland'a gitmek"

İHA muhabirinden Feridun Düzağaç, Demet Akbağ ve Güven Kıraç'ın da aralarında bulunduğu sanatçıların Öykü Arin için donör olunması çağrısında bulunduklarını öğrenen Yazıcı, büyük şaşkınlık yaşadı. Telefondan o haberi inceleyen Yazıcı, "İsmi geçen sanatçılar benim çok sevdiğim sanatçılar, aynı zamanda öyle bir tesadüf de olmuş. Dolayısıyla kendilerine bu vesile ile çok teşekkür ediyorum. Umarım bir gün Öykü Arin ile de tanışma fırsatları olur, konserlerine, oyunlarına gideriz, filmlerini zaten izliyoruz" dedi.
Kızıyla en büyük hayalinin ne olduğu sorusu üzerine Eylem Şen Yazıcı, Öykü Arin'in en büyük hayalinin Disneyland'a gitmek olduğunu ve 2 yılın sonunda uçağa binmesine izin verilmesiyle kızıyla Disneyland'a gitmek istediğini söyledi.

Yağmur Yıldız - Gazi Taş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Burdur Burdur’da teke ve koçların güzellik yarışması renkli görüntülere sahne oldu Burdur’da her yıl düzenlenen ve gelenek haline gelen Honamlı tekesi ve koçların yarıştığı güzellik yarışması bu senede renkli görüntülere sahne oldu. Burdurlular tarafından yoğun ilgi gören yarışmada ilk üçe giren teke ve koyun yetiştiricilerine ödül takdim edilirken sembolik olarak gerçekleştirilen açık arttırma ile 108 bin TL’ye sayılan bir kuzunun geliri LÖSEV’e bağışlandı.Burdur’da yıllardır düzenlenen ve Teke yöresinin sembolü haline gelen küçükbaş hayvanların yarıştığı Honamlı tekesi ve koç güzellik yarışması bu sene de tarım ve hayvancılık fuarında düzenlendi. Küçükbaş hayvan yetiştiricilerinin yoğun ilgi ile takip ettiği yarışmada Burdur’un farklı ilçelerinden gelen 20 koç ve 24 Honamlı tekesi arasından Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Veteriner Fakültesi akademisyenlerinden oluşan jüri üyeleri tarafından hayvanların vücut ölçüleri, yaşları, boynuz yapısı, ırk özellikleri ve vücut uyumu kriterlerine göre güzellik seçimleri gerçekleştirildi."Görünüm, parlaklık ve et olarak en güzel hayvan benimki"Burdur’un Çavdır ilçesine bağlı Bayır mahallesinden yarışmaya katılan üretici Turgay Çelik yarışma öncesinde yaptığı konuşmada, "Bu işi çocukluğumdan beri yapıyorum. Biz bu işi kar amacı için değil de zevkine, vatana, millete güzel hayvan yetiştirmek için yapıyoruz. Honamlı keçisi besliyoruz. Bizim teke yöremizin önemli bir ırkıdır. 1 yaşındayken canlı ağırlıkları 100- 120 kilo gelir. Az masrafla çok hızlı gelişen bir ırktır bu hayvan. Yarışmada iddialıyız. Görünüm, parlaklık ve et olarak diğer yarışmacılara baktığımda en güzel görünen benim hayvanlarım. İnşallah hayırlısı ile alacağız” dedi.Tek tek seyirci ve jürinin önüne çıktılarYarışmanın başlamasıyla tek tek seyircilerin ve jüri üyelerinin önüne çıkarılan hayvanlar vücut ölçüleri, yaşları, boynuz yapısı, ırk özellikleri ve vücut uyumu bakımından incelendikten sonra yapılan değerlendirme sonucunda dereceye giren hayvanlar seçildi. Yarışmada Honamlı tekesi kategorisinde Yeşilova ilçesinin Çardak köyünden katılan Kamil Akyol’un yetiştirdiği teke birinci, Bucak ilçesinin Kızılkaya Beldesi’nden katılan Kezban Kabaş’ın tekesi ikinci, merkez Bayır köyünden katılan Reşat Çelik’in yetiştirdiği teke ise üçüncü oldu. Merinos koç yarışmasında ise Yeşilova ilçesinin Harmanlı köyünden katılan Kamil Akyol’un yetiştirdiği koç birinci, Yeşilova’nın Gençali köyünden katılan Halil Savaş’ın koçu ikinci, Yeşilova’nın Harmanlı köyünden katılan Oktay Kurtuluş’un koçu ise üçüncü oldu. Dereceye giren yarışmacılara protokol üyeleri tarafından ödülleri takdim edildi.Yarışma sonunca konuşan Honamlı tekesi yarışmasında birinci seçilen yetiştirici Yusuf Sarıca, “Çok mutluyum, çok gururluyum. Bu teke üç yaşında. Üç yıldır besliyorum. Dağda doğal bir şekilde besleniyor. Yarışmaya ilk defa katılıyorum, bir sonraki yarışmalara da mutlaka katılacağım” sözlerini dile getirdi.Merinos koçu yarışmasında birinci seçilen Kamil Akyol ise, "Kendimize ait damızlık işletmemiz var. Anadolu merinosu üretiyoruz. Bütün bölgeye elimizden geldiğince en iyi ve en kaliteli şekilde damızlıklarımızı yetiştirip satıyoruz. Koçumuz birinci oldu. Anlımızın akıyla birinciliği kazandık. Bütün katılımcılara teşekkür ediyorum. Allah herkesin emeğini yağlı yapsın” şeklinde konuştu.Ayrıca yarışmada LÖSEV’e destek olmak amacıyla bir kuzu sembolik açık arttırma ile 108 bin TL’ye satılarak geliri LÖSEV’e bağışlandı.
Antalya Antalya’da öğrencilerin bulunduğu servis aracına sopalı saldırı, o anlar kamerada Antalya’nın Alanya ilçesinde seyir halindeki öğrenci servisinin şoförü ile tartışan bir başka sürücü, trafik ışıklarında içerisinde öğrencilerin bulunduğu aracın camlarını demir sopayla parçaladı. Saldırı anı servis aracındaki bir öğrencinin cep telefonu kamerasıyla kayıt altına alınırken, öğrencilerin yaşadıkları korku ve panik görüntülere yansıdı.Olay, akşam saatlerinde Alanya Mersin D-400 karayolu Dinek Kavşağı’nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, trafikte seyir halindeyken 07 C 32301 plakalı servis şoförü H.Ş. ile 48 YN 617 plakalı aracın sürücüsü F.S. arasında tartışma çıktı. Araçların kırmızı ışıkta durduğu anda aracından inen sürücü, eline aldığı sopayla servis aracının ön camına defalarca vurdu. Çevredeki diğer vatandaşlar kavgayı ayırırken, eli sopalı saldırgan aracına binip bölgeden uzaklaştı. Araç plakası ve güvenlik kameralarından yola çıkan polis, aracıyla uzaklaşan sürücü F.S ile olay anında yanında olduğu belirlenen babası M.S.’yi kısa süre içinde yakaladı. Sopayla saldırı sonrasında servis aracının ön camında hasar olduğu görüldü.Öğrenciler büyük korku yaşadıÖğrenci servisindeki korku dolu anlar araçta bulunan bir öğrencinin cep telefonu kamerasıyla anbean kayıt altına alındı. Görüntülerde eli sopalı şahsın servis aracının ön camına arka arkaya vurduğu görüldü. O esnada serviste bulunan öğrencilerin yaşadığı korku nedeniyle çığlık attıkları anlar da görüntülere yansıdı.“Öğrencilerimize bunu yaşatmaya kimsenin hakkı yok”Saldırıya uğrayan servisteki bir öğrencinin velisi Dudu Akman, çocukların olaydan psikolojik olarak etkilendiğini belirterek, "Yolda saldırıya uğramışlar. Ben de iş yerindeyim, hemen izin alıp çıktım. Karakola geldik şikayetçi olduk. Öğrencilerimize bunu yaşatmaya kimsenin hakkı yok. Trafikte adam duruyor ve çocukların üzerine saldırıyor. Hastaneye gideceğiz. Allah’a şükür çocuklarımızın durumunda bir şey yok ama olabilirdi. 15-16 tane çocuk varmış serviste. Çocuklar psikolojik olarak etkilendiler, çok aşırı korkmuşlar" dedi.
Balıkesir Kredi Yurtlar Spor oyunları basketbol grup müsabakaları yapıldı Kredi Yurtlar Genel Müdürlüğünün düzenlediği organizasyonda Balıkesir, İstanbul, Bursa, Zonguldak, Kırklareli, Burdur ve Kocaeli illerinden 150 öğrenci bir araya geldi. Şehit Turgut Solak Spor Salonu’ndaki açılış seremonisiyle başlayan organizasyon, kıyasıya mücadelelere sahne oldu. Ayrıca, organizasyon dahilinde tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan ilimizi tanıtıcı tematik bir gezi düzenlendi. Gençler, Kuvayı Milliye Şehri Balıkesir’in tarihi ve kültürel zenginliklerini yakından tanıma fırsatı buldu. Şehirde düzenlenen spor kampı, ateşin sıcaklığı ve müziğin ritmiyle renklendi. Hem spor yapmanın keyfini çıkaran gençler, hem de sohbetlerin ve güzel anların paylaşıldığı unutulmaz bir akşam yaşadı. Sporun gençler üzerindeki olumlu etkileri ve organizasyonların bu etkileri arttırmasındaki önemine değinen İl Müdürü Adem Özalp,” Sporun sadece bir oyun olmadığını, aynı zamanda dostlukları, rekabeti ve dayanışmayı da simgeliyor. Gençlerin fiziksel sağlıklarını desteklemek ve sosyal etkileşimlerini artırmak için spor organizasyonları bu büyük önem arz ediyor. KYGM Spor Oyunları, gençleri spor yapmaya teşvik ederken fair-play ruhunu da pekiştiriyor. Şehir dışından gelen sporcuların katıldığı etkinlikler de, Gençlik ve Spor Kenti Balıkesir’in güzelliklerini keşfetmelerine ve yeni dostluklar kurmalarına yardımcı oluyor. Gelecekte de bu tür etkinliklerin düzenlenmeye devam etmesiyle, gençler sporla daha fazla iç içe olacak ve şehirlerarası dostluklar güçlenecektir. Katılımcı öğrencilere ve organizasyonun gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Sporun ve gençlerin geleceğe olan katkılarının devam etmesini temenni ediyor ve başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı. Müsabakalar sonucunda derece elde eden takımlar ödüllerin sahibi oldu. Sonuçlar ise şöyle: 1’nci İstanbul, 2’inci Düzce, 3’üncü Kocaeli, 4’üncü de Kırklareli takımı oldu.
İstanbul Beyoğlu’nda 15 yaşındaki ehliyetsiz sürücü polise yakalanınca ortalık karıştı: Polis havaya ateş açtı Beyoğlu’nda 15 yaşındaki ehliyetsiz çocuk, polis ekipleri tarafından yakalanınca olay yerine gelen yakınları, polise saldırgan tavırlar sergiledi. Kalabalığın uyarıları dinlememesi üzerine polis havaya bir el ateş ederken, o anlar cep telefonu kamerasına yansıdı.Edinilen bilgiye göre, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 2 Mayıs’ta Beyoğlu Fetihtepe Mahallesi’nde genel asayiş olaylarının önlenmesi amacıyla denetim gerçekleştirdi. Yapılan denetimde, polis ekipleri dün saat 22.50 sıralarında bir araçtan şüphelenerek durdurdu. Polis ekipleri araç kontrolü esnasında, K.D. (15) isimli araç sürücüsünün ehliyetsiz olduğunu belirledi. Yakalanan çocuğun işlemleri devam ederken, yakınları olay yerine geldi. Kalabalık polisin üzerine bağırarak yürüyünce, polis uyarıda bulundu. Uyarıları dinlemeyen kalabalık saldırgan tavırlara devam etti. Polis kalabalığı havaya bir el ateş ederek durdurdu. Yakalanan ehliyetsiz sürücü ve araç sahibine emniyetteki tamamlanan işlemlerin ardından sevk edildiği adli makamlarca toplam 25 bin 956 lira idari para cezası uygulandı.Öte yandan, yakalanan çocuğun yakınları polise saldırmaya çalışırken o anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntüde, grup üyelerinin polisin üzerine yürüdüğü ve polisin de grubu sakinleştirmek için havaya bir el ateş ettiği anlar yer aldı.