GÜNDEM - 15 Nisan 2021 Perşembe 09:45

Oyun bağımlılığına karşı 13 kritik tavsiye

A
A
A
Oyun bağımlılığına karşı 13 kritik tavsiye

Pandemi süreciyle birlikte oyun bağımlılığında yaşanan artışa dikkat çeken Psikolojik Danışman Tolga Uçar, gençlerin ciddi bir sorunla karşı karşıya olduğunu belirterek, oyun bağımlılığına karşı mücadelede önemli tüyolar verdi.

Pandemi süreciyle beraber toplum olarak yeni bir düzene geçiş yaptık. Özellikle bazı kısıtlamalardan dolayı evde geçirilen zamanda bir artış oldu. Nitekim bu duruma kolayca adapte olduk belki de. Evde geçirilen zaman farklı arayışlar ve yeni bir rutin oluşumunu meydana getirmiş olabilir. Özellikle yirmi yaşının altındaki pek çok genç kısıtlamalardan dolayı uzunca bir süre evde kaldı. Bu dönemi bazılarımız hobilerimize fırsat ayırmak için kullanırken, son yıllarda sektörde pek çok yenilikle beraber ortaya çıkan oyunlar ise gençlerin rutinlerinde yeni bir rol oynamaya başladı.

Evde geçirilen sürenin oyunla pekiştirilmesi bu bağlamda sorunlu bir kullanıma ve bağımlılığa yol açabileceğini belirten İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu Psikolojik Danışmanı Tolga Uçar, ''Özellikle online oyunlar içerdiği farklı haz verici dinamikleri nedeniyle üzerinde durulması gereken bir alandır.'' diyerek kritik uyarılarda bulundu.

   Oyun bağımlılığına karşı 13 kritik tavsiye

Ayırt edici 2 faktör

Tolga Uçar, genellikle saatlerce oyun oynamanın, oyun bağımlılığı tanısını koymak için yeterli olduğuna dair bir kanı olduğunu belirterek, ''Ancak bu bir neden yerine aslında bağımlılığın ortaya çıkardığı bir sonuçtur. Problem derecesinde oyun oynayanlarla oynamayanlar arasında iki tane ayırıcı faktör ön plana çıkmaktadır. Birincisi; bu oyunları oynayanlar eğlenmek amaçlı değil, gerçek hayatta yaşadıkları sorunları unutmak ve yaşadıkları olumsuz duygularla baş edebilmek için oyunları kullanmaktadır. İkinci ayırıcı faktör ise bağımlı kişinin sıklık ve süre açısından oyun oynama yoğunluğunun kontrolünü kaybetmesidir. Bu ileri seviye kontrol kaybı ise kişilerin okuldan atılmalarına, işlerini kaybetmelerine veya sevgililerinden ayrılmalarına yol açabilir. Asya ülkelerinde bu türden haberler duyabilirsiniz. Ayrıca bu kontrol kaybı kişinin koltuktan kalkamamasına ve felç gibi ciddi sağlık sorunlarına da yol açabilir.'' bilgisini aktardı.

Online oyun bağımlılığı tanısını koyabilmek için bu kriterlerden daha fazlasına da ihtiyaç olduğunu ifade eden Uçar, ''Zihinsel bağlamda sürekli oyunları düşünmek, yoksunluk semptomları, oyun süresinin artışı, oyun odalarına katılımda öz-kontrolün zayıflığı, hobilere ve eğlenceli aktivitelere yönelik ilgi kaybı, psiko-sosyal sorunların ortaya çıkması, oyun oynama sıklığına yönelik aile üyeleri veya terapiste yalan söylenmesi, olumsuz ruh halinden kaçınmak için oyunların kullanılması ve önemli ilişkilerin, işin, eğitim veya kariyer fırsatlarının oyun oynamaktan dolayı risk altına girmesi veya kaybedilmesi oyun bağımlılığının değerlendirilmesinde diğer önemli parametrelerdir'' dedi.

Uçar, bu parametrelerden en az 4-5 tanesi mevcutsa, sorunlu bir kullanımın oluştuğunu söyledi ve tedaviye yönelik ipuçları aktardı. Uçar, özellikle gençlerde yaşanan oyun bağımlılığı sorununa dair anne ve babalara da önemli tavsiyeler verdi.

Oyun bağımlılığına karşı 13 tavsiye

Online oyun bağımlılığının tedavisini iki boyutta incelemek gerektiğini belirten Uçar,'' Birincisi; ruh sağlığı profesyonelleri ile olan müdahale yöntemleridir. Tedavi sürecinin ikinci kısmını ise ailelerin ve bireylerin yapabilecekleri oluşturuyor.'' diyerek tavsiyelerini şöyle sıraladı:

1. İlk olarak bilgisayarınızı ve diğer teknolojik aletlerinizi yatak odanızdan çıkarın ve yatak odanızı sadece yatmak amacı ile kullanın. Bilgisayar aile üyelerinin olduğu oturma odası gibi alanlara konulabilir.
2. Kendinize bir yatma saati belirleyin ve son bir saat hiçbir şekilde oyun oynamayın. Bilgisayarı kullanmanızı engelleyecek uygulamalar kullanılabilir. Ergenler için aileleri bu konuda kısıtlayıcı davranabilirler.
3. Fiziksel aktiviteler yapın. Örneğin bir spor salonuna yazılabilirsiniz. Başka bir gün doğa yürüyüşüne çıkabilirsiniz. Bu noktada sizle bu aktiviteleri yapmak isteyen birini bulursanız daha güzel olabilir. Ailelerin çocuklarıyla birlikte bu aktiviteleri yapmaları gerekir. Çocuğunuza önce kendiniz rol model olmalısınız.
4. Kendinize yeni hobiler denemek için şans verebilirsiniz. Başlamak genelde zor gelebilir. Bu noktada temelden başlayıp kendinizi küçük başlangıçlar için cesaretlendirmelisiniz. Aileler ise çocuklarını bu konularda cesaretlendirme görevini üstlenmelidir.
5. Yemek yeme davranışını bilgisayarınız veya oyunlar ile yapmayın. Yemek için kendinize ayrı bir alan ayırıp yediğiniz yemeğin tadını çıkarmaya çalışın. Aileler ise çocuğa bu konuda izin vermemelidir. Ayrıca kendileri de yemek esnasında telefon gibi araçlarla uğraşmamalıdır. Çocuğunuzdan ne bekliyorsanız önce siz o davranışı göstermelisiniz.
6. Haftada bir iki gün kendinize oyunlardan uzak durmak için şans verin. Bu süreyi sinema, tiyatro, maç izleme veya yemek yapma gibi aktivitelerle geçirebilirsiniz. Ebeveynler çocukları ile bu aktiviteleri beraber yapabilirler.
7. Ebeveynler oynanan oyunun çocuğun yaşı için uygun olup olmadığı değerlendirmelidir. Bazı oyunlarda çocuk kendinden yaşça büyükler ile sohbet edebilir. Bu da onları olumsuz etkileyebilir. Çocuğun oynadığı oyunla alakalı olabildiğince bilgi toplayın ve gerekirse çocukla beraber o oyunu oynayın. Eğer oynanan oyun çocuğunuza uygun değilse onun bilgi ve beceri seviyesini güçlendirecek yeni oyunlar bulun.
8. Kendinize limitler koyun ve gerekirse oyun oynamanızı engelleyecek uygulamaları kullanın.
9. Sosyal aktivitelerinizi artıracak ortamlar oluşturun. İnsanlarla birlikte zaman geçirin. Salgın döneminde bunu yapmak zor olabilir. Görüntülü görüşmeler bu noktada faydalı olacaktır. Ebeveynler ise bu noktada çocuklarının arkadaşları ile beraber vakit geçirebileceği aktivitelerin planlamasını üstlenebilirler.
10. Oyuna başlamadan önce yapmanız gereken işleri bitirip kafanız rahatken oynayın. Oyunu kendinize bu noktada bir ödül olarak sunun. Aileler önce ödevlerin bitirilmesi gerektiği gibi isteklerde bulunabilirler.
11. Eğer çocuk günün büyük çoğunluğunu tek başına evde geçiriyorsa modeme veya bilgisayara süre limiti koyabilirsiniz. Yetişkinler de bu konuda kendileri için uygulamalar kullanabilirler.
12. Çocuğunuzla kuralları açıkça belirleyin ve onun da tam olarak anladığından emin olun. Gerekirse koyulan kurallar üzerine tartışın. Eğer çocuğunuz bu kuralları sürekli ihlal ederse oyun konsolunun veya modemin bütün gün veya bütün hafta el konulacağının da bilgisini verin. Çocuğunuzun ne kadar süre zaman geçirdiğine dikkat edin ve çocuğunuzun oyun hesabının şifresini öğrenip giriş kayıtlarını inceleyin.
13. Bağımlılıklardan kurtulmanın temel adımı kişinin bu noktadaki isteğidir. Önce istemek ve inanmak lazım. Gerekli destek sistemi sağlandığında ise bağımlılıklardan kurtulmak mümkün olur ve başarılabilir.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.