MAGAZİN - 01 Ekim 2018 Pazartesi 18:43

Oyuncu Hazal Kaya’ya sürpriz doğum günü pastası

A
A
A
Oyuncu Hazal Kaya’ya sürpriz doğum günü pastası

55. Uluslararası Antalya Film Festivali kapsamında Yapımcı Fatih Aksoy, oyuncular Özge Özpirinçci ve Hazal Kaya "Sinemadan Günümüz Dizilerine, Kadının Yükselişi” konulu panele katıldı. Panelde 28 yaşına giren oyuncu Hazal Kaya’ya doğum günü sürprizi yapıldı.

55. Uluslararası Antalya Film Festivali etkinlikleri kapsamında, ‘Sinema filmlerinden televizyon dizilerine kadının yükselişi’ adlı panel AKM Aspendos Salonu’nda gerçekleştirildi. Panele konuk olarak ise yapımcı Fatih Aksoy, oyuncular Hazal Kaya ve Özge Özpirinçci katıldı. Aynı zamanda panelde 28 yaşına giren güzel oyuncu Hazal Kaya’ya doğum günü pastası kesildi ve Antalyalıların ‘İyi ki doğdun Hazal, iyi ki varsın’ dedikleri video gösterildi. Kendisine yapılan sürpriz karşısında şaşıran Kaya, çok mutlu olduğunu kaydetti. Katılımın çok olduğu panelde, Kaya ve Özpirinçci oynadıkları ‘Kadın’ ve ‘Bizim Hikaye’ dizilerindeki rollerinden bahsetti.

“Dizi izlerken kendimizden bir şey bulmak istiyoruz” 

Özge Özpirinçci insanların kendilerinden bir şey bulduğu için dizi izlediklerini belirterek, “Bizler vatandaş olar televizyonda dizi izlerken kendimizden bir şey bulmak istiyoruz. Bir hikaye eğer sizi çekiyorsa ve siz yer bulabiliyorsanız devam edebiliyorsunuz. Bunun ayrıma ihtiyacı yok. Bütün dünyada olan bu akım eşitlik kavramı, bunlara da etken. Bu bizi çok mutlu ediyor. Bunu en ufak bir parçası bile olmak bizi mutlu ediyor” dedi.

“İki çocuğuma zor şartlarda bakmam daha çok ilgi çekiyor” 

Dizi çekerken vakitlerinin kısıtlı olduğunu vurgulayan Özpirinçci, “Bizler daha çok iklimsel, kültürel ve duygusal bir millet olarak duygusal kararlar veriyoruz. Benim camdan cama atlayıp, tekmeler atmam, ya da birilerini yakmam yerine iki çocuğuma zor şartlarda bakmam daha çok ilgi çekiyor. O kadar süre içinde drama çıkarmak herkes için daha avantajlı” şeklinde konuştu.

“Şimdi kendimize değer vermeyi öğreniyoruz” 

‘Bizim Hikaye’ dizisinde kardeşlerine ve alkolik bir babaya bakan kadın rolü canlandıran Hazal Kaya, ‘Güçlü kadın’ ifadelerine değindi. Kaya, “Ben Antepliyim. Bizim oralarda kavga çıktığında kadın açar kapıyı. Bu onlara çok normal geliyordu. Ama aslında çok güçlü bir durum. Ahlakın kadın bedeni üzerinde belirlenmesi tartışılabiliyor. Şimdi kendimize değer vermeyi öğreniyoruz. ‘Ben kadınım, güçlüyüm’ bunları yeni yeni söylemeye başlıyoruz. Aslında bu akımların bize gelmemesi, bizim kendimizi fark etmemiz gibi bir durum söz konusu olamazdı. Aslında medyada hep yapılır ya kadınlar üzerinden rekabet konulur. Erkeklerde böyle bir durum olmaz. Aslında pek çok kadın arkadaşım güzel açıklamalar yaptılar” ifadelerini kullandı.
Kadın dizisinde entrika ve aşk hikayesi olmadığına dikkat çeken Hazal Kaya, “Dünya güzeli bir kadın hayatta kalıp çocuklarına bakmak için mücadele veriyor. Bu da izleyiciler tarafından dikkat çekiyor. Bir kadın o diziyi izlemek istiyor.Yolda yürürken bir tane beyefendi dizdeki rolümü söyleyerek bana, ‘Yürü kızım arkandayım, o adamı da boşa’ dedi. İnanamadım. Kodlarımıza göre bunu bekleyemeyiz ya buna sebep olan hangi enerjiyse şükürlerimizi sunuyorum. Kadın senaristler yeni yeni kadın yazmayı öğreniyorlar” dedi.

“İyi olduğumuz şeyi yapıyoruz” 

Yapımcı Fatih Aksoy ise herkesin iyi olduğu bir alan olduğunu ve o alanda derinleştiğini ifade ederek, “Ya da her şeyi yapmaya çalışırsınız. Biz her şeyi yapmaya çalışmıyoruz, iyi olduğumuz şeyi yapıyoruz. Adını Feriha Koydum Hindistan’da 100 milyona yakın insan izlemiş. Meksika’da 15 milyon insan Kadın dizisini izledi. Bu dizileri oralardaki insanlara izletebilmek kıymetli. Burası bizim çok iyi işler ürettiğimiz bir alan” diye konuştu.

“Avrupa’da hiçbir yerde bu kadar çok TV dizisi yok” 

Türkiye’de her gün para ödemeden seyredilebilecek 7 dizi olduğunu kaydeden Aksoy, bu dizilerin çok iyi üretilmeye çalışılmış diziler olduğuna dikkat çekti. Aksoy, “Avrupa’da hiçbir yerde bu kadar çok TV dizisi yok. Bir şey izlemeye 3 saatiniz var. Birinden birini izlerseniz uyku saati geliyor zaten. Yapmaktan korktuğumuz şeyler var. Türk dizilerinde eşçinseler yoktur. Ana akımınız eşcinsel biri. Bunu Amerika’da sürekli yapıyorlar ama biz yapamıyoruz. Ana akım kanallarda bunlar izleyiciye itici geliyor. Bizde yapmıyoruz. Ben bugün Türkiye’de evlerde seyredilecek bir şey olduğu kanaatinde değilim” sözlerine ekledi.  

Ferah Vanlı - Mustafa Bürge
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehir cezaevlerinde 5 bin 742 hükümlü ve tutuklu bulunuyor Adli Kolluk Değerlendirme Toplantısı’nda, 24 Aralık 2025 tarihi itibariyle Eskişehir Ceza İnfaz Kurumları’nda 5 bin 26 hükümlü ve 716 tutuklu olmak üzere toplam 5 bin 742 kişi bulunduğu bilgisi paylaşıldı. Eskişehir Adliyesi Yunus Emre Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantı, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. "Güçlü bir adli kolluk yapısı, güçlü bir hukuk devleti anlayışının en önemli teminatlarındandır" Ardından, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Üzeyir Karakülah tarafından açılış konuşması yapıldı. Karakülah, adli kolluğun, ceza adalet sisteminin temel unsurlarından biri olduğunu belirtti. Başsavcısı Üzeyir Karakülah, "Suçun aydınlatılması, delillerin hukuka uygun şekilde toplanması, mağdurun korunması ve şüphelinin haklarının gözetilmesi noktasında gösterilen her titiz çalışma, adaletin doğru ve zamanında tecellisine doğrudan katkı sağlamaktadır. Bu çerçevede, soruşturma ve kovuşturma aşamasında alınan kararlar, ancak sizlerin titizlikle yürüttüğünüz çalışmalar ile verilebilir. Unutulmamalıdır ki; güçlü bir adli kolluk yapısı, güçlü bir hukuk devleti anlayışının en önemli teminatlarındandır. Bu noktada, kurumlarımız arasındaki koordinasyonun artırılması, suçla mücadelede daha etkin olma yolunda büyük önem taşımaktadır. Adli kolluk ile Cumhuriyet Başsavcılığımız arasındaki koordinasyonun güçlenmesi, hem soruşturmaların hızını hem de hukuki güvenliği artırmaktadır. Elbette değerlendirme toplantıları, yalnızca başarıların konuşulduğu değil; eksikliklerin, yaşanan sorunların ve geliştirilmesi gereken alanların da samimiyetle ele alındığı toplantılardır. Gerçekleştirdiğimiz bu toplantıyla da yargı hizmetlerinin daha etkili ve verimli bir şekilde yürütülmesini amaçlamaktayız" şeklinde konuştu. Adli kolluk birimlerinin bir yıl boyunca yürüttüğü çalışmalar hakkında istatistikler paylaşılması sonrası basına kapalı şekilde devam eden programda, karşılaşılan sorunlar ve gelecek döneme ilişkin hedeflerle ilgili değerlendirmeler yapıldı. Programa; Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Üzeyir Karakülah’ın yanı sıra İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Erhan Demir, İl Emniyet Müdürü Tolga Yılmaz, Gümrük Müdürü Muhammet Uçar, Orman Bölge Müdürü İsmail Çetin, Uludağ Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürü Vekili Mustafa Aşıcı, Cumhuriyet Başsavcı Vekilleri, Cumhuriyet Savcıları ve kolluk amirleri katıldı.
Erzurum ETÜ’de "Erzurum’daki kütüphaneleri tanımak ve tanıtmak" söyleşisi düzenlendi Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Merkez Kütüphanesi ev sahipliğinde "Erzurum’daki Kütüphaneleri Tanımak ve Tanıtmak" başlıklı söyleşi programı gerçekleştirildi. Erzurum’daki kütüphanelerin mevcut durumu, sundukları imkânlar ve kütüphanelerin kültürel hayattaki yerini konuşmak amacıyla düzenlenen programa ETÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Naim Ürkmez, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Moderatörlüğünü ETÜ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Süleyman Yıldız’ın üstlendiği programda, Atatürk Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkan Vekili Murat Üstündağ, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Daire Başkanı Mustafa Keleş ile İsmail Saib Sencer İl Halk Kütüphanesi Müdür Vekili Hatice Doğulu konuşmacı olarak yer aldı. Konuşmacılar kendi kurumlarında yürütülen kütüphane hizmetleri, kullanıcı odaklı uygulamalar ve kütüphanelerin sosyal yaşam içindeki rolüne ilişkin görüş ve deneyimlerini paylaştı. Programda konuşan ETÜ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Yıldız ise Erzurum’un tarih boyunca ilim ve irfanın önemli merkezlerinden biri olduğuna dikkat çekerek, kütüphanelerin yalnızca kitapların saklandığı mekânlar olmadığını, aynı zamanda geçmiş ile gelecek arasında köprü kuran, bireyin kendini ve dünyayı anlamasına katkı sağlayan canlı kültür merkezleri olduğunu vurguladı. 2025 Yılı YÖK Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporu’nda Erzurum Teknik Üniversitesi’nin, kütüphane hizmetlerinden duyulan memnuniyet oranında yüzde 80,86 ile Türkiye genelinde zirvede yer aldığını hatırlatan Yıldız, bu sonucun nitelikli hizmet anlayışı ve kullanıcı odaklı çalışmaların önemli bir göstergesi olduğunu ifade etti. Programı, kütüphanelerin dijital çağda nasıl daha etkin kullanılabileceği, gençlerin kütüphanelere ilgisinin artırılmasına yönelik çalışmalar ve kurumlar arası iş birliğinin önemi gibi konular çerçevesinde gerçekleştirilen değerlendirmelerin ardından soru cevap bölümü ile sona erdi.
Denizli Denizli için kapsamlı turizm yol haritası belirlendi Denizli’nin 2026-2030 turizm vizyonu dijitalleşme, gastronomi, kültür, sürdürülebilirlik ve deneyim odaklı projelerle şekilleniyor. Denizli Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serkan Bertan, kentin sahip olduğu güçlü turizm potansiyelini daha etkin ve sürdürülebilir biçimde değerlendirmek amacıyla Denizli Turizm Yol Haritası’nı kamuoyuyla paylaştı. 2026-2030 yıllarını kapsayan yol haritası; dijital turizm, gastronomi, kültürel miras, doğa turizmi ve ulaşım başlıkları altında çok sayıda somut öneri içeriyor. Prof. Dr. Bertan, Denizli’nin Pamukkale ve antik kentler başta olmak üzere önemli değerlere sahip olmasına rağmen, bu potansiyelin bütüncül bir planlama ile desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Hazırlanan yol haritasının temel yaklaşımının sürdürülebilirlik, dijital entegrasyon ve deneyim odaklı turizm olduğu ifade edildi. Hop-On Hop-Off ve dijital rehber ön planda Yol haritasında, Denizli Sesli Rehber Mobil Uygulaması temel alınarak şehir merkezini ve ören yerlerini kapsayan Hop-on Hop-off tur sistemi önerildi. Pamukkale, Karahayıt, Hierapolis, Laodikya ve şehir merkezini kapsayan bu tur kapsamında DenizliCard ile müze, teleferik ve alışverişte indirimli kombine bilet uygulamaları öngörüldü. Turizm noktalarına 118 adet karekodlu dijital levha, antik kent girişlerine ve toplu taşıma alanlarına karekodlu bilgilendirme panoları yerleştirilmesi planlandı. Havalimanı, Pamukkale ve Hierapolis girişlerinde dijital tanıtım merkezleri kurulması da öneriler arasında yer aldı. Gastronomi, doğa ve kültür rotaları Denizli mutfağının turizmle daha güçlü entegrasyonu için Gastronomi Yolu, Yöresel Lezzetler Yolu, Coğrafi İşaretli Ürünler Yolu, Karanlık Gökyüzü Park Yolu ve Sakin Şehir Rotaları gibi tematik turizm yolları planlandı. Elmalı Köyü’nün Gastroköy olarak konumlandırılması, Karataş Mesireliği’nin Gastropark haline getirilmesi ve Yeryüzü Pazarları’nın yaygınlaştırılması hedeflendi. Ayrıca, Denizli mutfağının korunması ve tanıtımı amacıyla Gastronomi Müzesi/Evi kurulması, kadın kooperatifleri aracılığıyla yöresel yemeklerin sunulması ve unutulmaya yüz tutmuş lezzetlerin yeniden canlandırılması önerildi. Yaşayan müzeler, çarşılar ve deneyim alanları Yol haritasında; tarihi konakların ve yapıların deneyim odaklı yaşayan müzeler haline getirilmesi, el sanatları ve somut olmayan kültürel mirasın ziyaretçilerle buluşturulması da önemli yer tuttu. Kaleiçi Çarşısı, Peynirciler Çarşısı ve Babadağlılar Çarşısı’nın yaşayan kültür alanları olarak yeniden düzenlenmesi önerildi. Ulaşım, sürdürülebilirlik ve termal turizm Ulaşım başlığında; uluslararası uçuşların artırılması, charter seferler, hızlı tren hattı, şehir merkezi-Pamukkale arasında nostaljik tren projesi gibi öneriler yer aldı. Termal turizm için ise Termal Turizm Master Planı hazırlanması, "Termal Kent Denizli" markasının güçlendirilmesi ve wellness odaklı tesislerin desteklenmesi gerektiği belirtildi. Denizli için ortak turizm vizyonu Prof. Dr. Serkan Bertan tarafından hazırlanan Denizli Turizm Yol Haritası; kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörün ortak hareket etmesini hedefliyor. Yol haritasının hayata geçirilmesiyle Denizli’nin yalnızca günübirlik ziyaret edilen bir destinasyon olmaktan çıkarak, konaklama süresi uzun, marka değeri yüksek bir turizm kenti haline gelmesi amaçlanıyor.