GÜNDEM - 30 Eylül 2020 Çarşamba 12:58

Pandemi demiryolu taşımacılığına yöneltti

A
A
A
Pandemi demiryolu taşımacılığına yöneltti

TCDD Taşımacılık Genel Müdürü Kamuran Yazıcı, “Pandemi döneminde karayolu araçlarının İran transit geçişinin durdurulması ile birlikte Bakü-Tiflis-Kars (BTK) hattı üzerinde ek günlük 3 bin 500 ton kapasite artışı sağlandı. Alınan hijyen tedbirleri, insan temassız taşımacılık ve yürütülen ticari faaliyetlerle uluslararası demiryolu yük taşımalarında 2020 yılının ilk 7 aylık döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 36 artış sağlanarak 2 milyon 133 bin tona ulaşıldı” dedi.

Yeni tip koronavirüs salgınının lojistik, ulaşım, taşıma ve hava kargo sektörlerine yönelik etkilerinin konuşulduğu 5. Ekonomi ve Lojistik Zirvesi başladı. Başta lojistik sektörü olmak üzere, tekstil, enerji, sağlık, gıda, kimya, petrol ve e-ticaret başlıklı konular zirvede tartışıldı. Zirve’ye konuşmacı olarak katılan TCDD Taşımacılık Genel Müdürü Kamuran Yazıcı, “Pandemi döneminde karayolu araçlarının İran transit geçişinin durdurulması ile birlikte Bakü-Tiflis-Kars hattı üzerinde ek günlük 3 bin 500 ton kapasite artışı sağlandı. Alınan hijyen tedbirleri, insan temassız taşımacılık ve yürütülen ticari faaliyetlerle uluslararası demiryolu yük taşımalarında 2020 yılının ilk 7 aylık döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 36 artış sağlanarak 2 milyon 133 bin tona ulaşıldı. TCDD Taşımacılık olarak, tüm bu projelerin hayat geçirilmesi ile bu kapsamda demiryolu sektör payının 2023 yılında yolcuda yüzde 3,8’e, yükte yüzde 10’a, 2035’te ise yolcuda yüzde 15’e, yükte yüzde 20’ye ulaştırılması hedeflenmektedir” dedi.

“BTK demiryolu hattında orta vadede 3,2, uzun vadede ise 6,5 milyon ton yük taşınması hedeflenmektedir”
Türkiye’nin, Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı ve Marmaray Projesi ile iki kıta arasında kesintisiz demiryolu bağlantısı sağlamakta olduğunu hatırlatan Yazıcı, “30 Ekim 2017 tarihinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ında katıldığı bir törenle açılışı gerçekleşen BTK demiryolu hattında, 5 farklı koridorda tarımsal üründen cevhere, araç-makineden tekstile ve çok daha fazla ürün grubu için lojistik faaliyetler gerçekleştirilmektedir. Dost ve kardeş ülkeler arasındaki ticarete katkı sağlayan BTK hattının açılışından bu yana yaklaşık 650 bin, ocak ayından bugüne kadar 320 bin ton yük taşınmış, bu yılsonuna kadar 20 bin konteynerle 500 bin ton yük taşınması beklenmektedir. BTK demiryolu hattında orta vadede 3,2, uzun vadede ise 6,5 milyon ton yük taşınması hedeflenmektedir” ifadelerini kullandı.

“İran ile 2019 yılında toplam 352 bin ton olan yük taşımalarımız, 2020’nin ilk 7 ayında toplam 402 bin tona ulaştı”
Konuşmasına devam eden Yazıcı, “Marmaray’dan geçişi 25 dakika süren tren, Çin-Türkiye parkurunu 12 günde, 11 bin 483 kilometrelik toplam parkuru ise 18 günde tamamladı. Faaliyete geçtiği günden beri BTK demiryolu hattı üzerinden Çin-Türkiye-Avrupa arasında 8 blok konteyner tren seferi başarıyla yapıldı. 2020 yılının ilk 8 ayında Marmaray’dan yurt içi ve uluslararası olmak üzere giden gelen toplam yük treni sayısı 205, bu trenlerle taşınan yük miktarı ise 162 bin ton olarak gerçekleşti. Avrupa, İran ve BTK demiryolu hattında alınan tedbirler ve bu tedbirlerin başarıyla uygulanması sonucunda uluslararası ticaretin lokomotifi ve kurtarıcısı olarak hizmet verilirken, demiryolu taşımacılığı hem ulusal hem de uluslararası boyutta gittikçe önem kazanmaktadır. Bu kapsamda sınırdaki vagon geçişlerinin insan temassız olarak yapılması amacıyla her türlü tedbir alınırken, ülkemiz sınırından geçen vagonları dezenfekte etmek için Kapıköy İstasyonuna vagon dezenfekte sistemi kuruldu. Bunun sonucunda İran ile 2019 yılında toplam 352 bin ton olan yük taşımalarımız, 2020’nin ilk 7 ayında toplam 402 bin tona ulaştı. Yük taşımalarının yıllık 1 milyon tona çıkarılması amacıyla İran demiryolları ile çalışmalarımız devam etmektedir” şeklinde konuştu.

“Uluslararası demiryolu yük taşımalarında 2020 yılının ilk 7 aylık döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 36 artış sağlanarak 2 milyon 133 bin tona ulaşıldı”

Pandemi döneminde ki çalışmalara değinen Yazıcı, “Bu dönemde karayolu araçlarının İran transit geçişinin durdurulması ve bunun sonucunda da yüklerin BTK hattına kayma ihtimaline karşılık, BTK hattı üzerinde ek günlük 3 bin 500 ton kapasite artışı sağlandı. Alınan hijyen tedbirleri, insan temassız taşımacılık ve yürütülen ticari faaliyetlerle uluslararası demiryolu yük taşımalarında 2020 yılının ilk 7 aylık döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 36 artış sağlanarak 2 milyon 133 bin tona ulaşıldı. Bugüne kadar hayata geçirilen ve önümüzdeki yıllarda birer birer hayata geçirilecek çok önemli demiryolu projeleri sayesinde, Türkiye - Çin arasında demiryolu ile yük taşıma süresinin bir aydan 10 güne, Çin-Avrupa arasının ise 15 güne indirilmesi planlanmaktadır. Bunların yanı sıra Çin, Rusya üzerinden Avrupa'ya yaptığı demiryolu yük taşımacılığının yüzde 30'unu Orta Koridor'a kaydırmayı planlamaktadır. Kuzey hat olarak belirtilen Çin-Rusya (Sibirya)- Belarus üzerinden yılda 5 bin 500 trenle yapılan taşımaların ilk etapta yılda 1000, daha sonra ise bin 500 seferinin Türkiye üzerinden ulaştırılması öngörülmektedir” dedi.

“Trenlerimizin sınır giriş çıkış bürokratik işlemleri 10 dakikada tamamlanmaktadır”

Son olarak hedeflere değinen Yazıcı, “TCDD Taşımacılık olarak, tüm bu projelerin hayat geçirilmesi ile bu kapsamda demiryolu sektör payının 2023 yılında yolcuda yüzde 3,8’e, yükte yüzde 10’a, 2035’te ise yolcuda yüzde 15’e, yükte yüzde 20’ye ulaştırılması hedeflenmektedir. Uluslararası taşımalarda gümrük ile sağlanan elektronik entegrasyon sonucu trenlerimizin sınır giriş çıkış bürokratik işlemleri 10 dakikada tamamlanmaktadır. Uygulanan esnek tarife uygulamaları ile mevcut kaynaklar kullanılarak 3 milyon tondan fazla yük taşıması karayolundan demiryoluna çekildi. Blok tren uygulaması ile 2019 yılında hem yolcu hem de yük taşımalarında tüm zamanların taşıma rekoru kırılarak 164 milyon 500 bin yolcu, 29 milyon 300 bin ton yük taşındı, 2003 yılına göre yük taşıma miktarında yüzde 84 artış sağlandı” diyerek sözlerini tamamladı.

Uğur Çetin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.