TEKNOLOJİ - 14 Ocak 2021 Perşembe 14:25

Pandemi döneminde e-ticaret dolandırıcılığına dikkat

A
A
A
Pandemi döneminde e-ticaret dolandırıcılığına dikkat

Pandemi koşullarıyla mağaza alışverişleri online ortamda gerçekleşmeye başladı. E-ticarete talebin artmasıyla sanal dolandırıcılıklarda da yöntemler değişti. Sistem, Ağ ve Güvenlik Uzmanı Aytaç Kömür siber dolandırıcılığa dikkat çekere kullanıcıları uyardı.

Pandemi sağlıktan sosyal hayata kadar pek çok alanda etkilerini gösterirken, e-ticaret son yılların en yoğun süreçlerini yaşadı. Mağazacılığın online ortama taşınması ile pek çok kişi e-ticaret alışverişi ile tanıştı. E-ticarete yönelim ile birlikte özellikle güvenilir alt yapıları olmayan siteler arttı ve yeni dolandırıcılık yöntemleri de gelişti. Pandemi döneminde alışveriş rutinini mecburen online platformlara taşıyan kişilerin dolandırıcıların kurbanı olmaması ve işletmelerin de daha güvenilir olabilmesi için Sistem, Ağ ve Güvenlik Uzmanı Aytaç Kömür uyarı ve önlemleri açıkladı. Sistem, Ağ ve Güvenlik Uzmanı Aytaç Kömür konuyla ilgili, “E-ticaret siteleri hayatımızda pandemi ile birlikte yükselen bir değer oldu. Pazaryerleri dışında küçük işletmeler de bu dönemde e-ticaret alanında var olabilmek adına çalışmalar yürütüyor. Bu yönelim beraberinde güvenlik zafiyetlerini de getirdi. Özellikle yeni kurulan e-ticaret sitelerinde en önemli eksiklerin başında alt yapı yetersizliği ve buna bağlı güvenlik açıkları yer almaya başladı. Güvenlik açığını önlemede yetersiz kalan küçük işletmeler büyük pazaryerleri ile kapışırken, bu açık da dolandırıcıların hedefi oldu. Güvenlik zafiyetlerine yol açan etmenler arasında ise hızlı ve ucuz e-ticaret sitesi kurma amacı yer alıyor. Bu noktada dikkat edilmesi gereken ilk iş öncelikle pazaryerlerinde yer alarak e-ticarete giriş yapmak ve kurum web sitesinin alt yapı çalışmalarını tamamlamaktır. Bu esnada kendi web sitenizle e-ticaret kurulumunuzu güvenilir uzman kişi/kurumlarca gerçekleştirmektir. E-ticarette pandemi ile artan talebe karşılık vermek isteyen küçük işletmeler, büyük pazaryerleri ile yarışmak yerine onlarla birlikte sürece adapte olursa hem marka/kurum güvenilirliğini hem de online alışveriş dinamiklerine uyumu sağlar. Büyük pazaryerlerinin yıllardır süregelen rekabetleri ve rekabeti dengelemek için yaptıkları alt yapı çalışmaları sayesinde güvenlik zafiyetleri büyük oranda giderildi. Büyük pazaryerlerinin alışveriş trafiğini yakalamaya çalışan küçük işletmelerin en önemli yanılgısı tüketiciyi sosyal medya uygulamaları aracılığıyla çekebileceğini düşünme ve güvenilir siteyi kurmadan algısını oluşturmaya çalışmalarıdır. Şimdi pandemi etkisiyle artan reklam çalışmalarıyla tüketicileri sitelerine çekmeye çalışırken, alt yapı eksikleri sebebiyle de güvenilirliklerini kaybedebiliyorlar. Bu noktada hem alışverişi gerçekleştiren tüketicilerin hem de e-ticaret markalarının dikkat etmesi gereken kurallar bulunuyor” dedi.

Güvenlik zafiyetlerinin e-ticaret alanında dolandırıcıların hedefi olduğunu da belirten Aytaç Kömür “Siteniz güvenli değilse kopyalanmaya ve dolandırıcılığa açık hale gelir. E-ticaret sitenizi kurarken güvenlik zafiyeti olmamasına dikkat etmeniz, bunun için güvenlik açıklarını gerekli testlerle sağlamanız önemlidir. Aksi durumda güvenlik açığınızın mağdurlarının şikâyetlerine maruz kalırsınız” diye konuştu.

Kömür, “Pandemi döneminde artan e-ticaret yönelimine karşı hem tüketicilerin dolandırılmamak hem de yeni sanal mağaza kuran markaların güven duygusu oluşturması için dikkat etmesi gereken hususlar bulunuyor” diye ekledi ve hususları şu şekilde açıkladı:

“Küçük işletmelerin/markaların e-ticarete giriş yaparken dikkat etmesi gereken hususlar;

E-ticarete girecek küçük işletmeler veya kurumlar öncelikle pazaryerlerinden markalarının adını duyurmalı, mağazalarının bilinirliğini arttırmalı ve tüketicilerde güven algısı oluşturmalıdır.
Küçük işletmelerin bir diğer önemli ödevi site kurulumu yaptırırken e-ticaret alt yapısını güvenle oluşturmaktır, bu sebeple bilmedikleri ucuz hizmet sağlayıcılardan web site ve alt yapı çalışma hizmetini almamalarıdır.
Kendilerini, markalarını, hakkında alanlarını, iade ve satın alma süreçlerini disiplinle açıklayarak tüketicinin sitede mağazayı güvenilir bir ortamda gezmesini sağlamaktır.
Tüketicilerin e-alışveriş yaparken dikkat etmesi gereken ödevler ise;
Alışveriş yapacakları web sitesinin adres kısmında muhakkak site sertifikasını kontrol ederek, güvenlidir ibaresini görmeleri gerekiyor. Tabi bu sertifikanın tek başına yeterli olmadığını da bilmelidirler.
Instagram vb sosyal medya uygulamaları üzerinden kapıda ödeme dışında kredi kartı veya banka kartı ile alışveriş yapmamaları, yapacakların ise sanal kart kullanarak güvenli işlem sağlamaları gerekmektedir. Kapıda ödeme işlemleri de kullanılan dolandırıcılık yöntemleri arasında yer aldığından büyük pazaryerleri hariç tercih edilmemelidir

Özellikle küçük işletme olduğunu düşündükleri tüm markaların web sitelerini ve büyük pazaryerlerindeki varlığını kontrol etmelidirler.

Whatsapptan alışveriş yapmamalı, e-ticaret sitesi üzerinden kanıt oluşturan sözleşmeli alışverişi tercih etmelidirler. Unutulmamalıdırlar ki faturasız işlemler kayıt dışını artırmaktadır ve alışveriş için kanıt oluşturacak belge olmadan alışveriş sonrası hizmetlerden de yararlanamayabilirler.

Tek bir ana sayfa içerisinde pek çok bilgiyi vermeye çalışan, sadece telefon veya whatsapp uygulaması olan web sitelerden kesinlikle alışveriş yapılmamalıdır. Kullanıcıya doğru tanıtımı yapamayan, seçenek sunamayan bir işletme/kurumda ürün iade işlemlerinde de muhatap bulmak bazen imkansız olabilir.
Küçük işletmelerin web sitelerinde özellikle mesafeli satış sözleşmesini mutlaka okuyarak alışverişlerini tamamlamalıdırlar, haklarının farkında olmalıdırlar! Her alışveriş sonrası bankalarının hesap ekstrelerini aplikasyon üzerinden kontrol etmelidirler.

Bilgisayar veya telefonda muhakkak güncel yazılımlı anti virüs programı tercih etmelidirler. Alışveriş sitelerine banka kartlarını kayıt etmemelidirler.

Alışverişi ilgilendiren sorular dışında özel ve kişisel sorularla karşılaştıklarında o siteyi terk etmeli, cevaplamamalıdırlar. Çünkü alışveriş ile ilgisi olmayan sorular siber suçların alt yapı çalışmalarından biri olabilir. Özellikle KVKK kapsamında özel bilgileri alışveriş yapılan siteler güvenilir ise istememektedir.
Her zaman belirtilen bir dolandırıcılık yöntemi olan Oltalama- Phishing yöntemiyle kandırılmamak için taklit site olup olmadığı kontrol edilerek alışveriş yapılmalı, giriş ve kart bilgileri paylaşılmalıdır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var. Gençler için, gelecek için yeni teknolojiler, dünyanın yeni şartlarını dikkate alan yeni perspektifleri dikkate alan bir anayasaya ihtiyaç duyduğumuza inanıyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen 2026 Merkezi Yönetim ve 2024 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerine sunum yaptı. Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin iyileştirilmeye, geliştirilmeye her zaman açık bir sistem olduğunu söyleyerek, "İhtiyaçtan yeni ihtiyaçlar ortaya çıktıkça yeni değerlendirmeler yapıldıkça, dinamik bir şekilde kendini geliştiren bir yapı olduğunu ifade etmek isterim" ifadelerini kullandı. Demokratik sistemlerde farklı yönetim biçimlerinin olduğunu belirten Yılmaz, "Bunların hepsi demokratiktir ama yönetim sistemi olarak farklılık arz ederler. Başkanlık sistemi de vardır, parlamenter sistem de vardır, yarı başkanlık sistemi de vardır. Üçü de demokratik dünyada görülen sistemlerdir. Her birinin de farklı alt versiyonları olduğunu biliyoruz. Örneğin İngiltere’deki parlamenter sistemle kıta Avrupa’sındaki parlamenter sistem arasında da belli farklılıklar olduğunu biliyoruz. Nitekim bizim de önceki sistemimizin farklı bir parlamenter sistem olduğunu hep birlikte biliyoruz. Çok çeşitli zaafiyetler içeren bir sistem olduğunu biliyoruz. Halkımızın referandumda onayıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dediğimiz Türkiye’nin özel koşullarına uygun, kültürüne uygun bir yapılanmayı gerçekleştirmiş durumdayız. Bu sistem yeni sistem birçok testten başarıyla geçti. Kim ne derse desin. Son beş altı yıl özellikle bir taraftan dünyada belirsizliklerin yükseldiği bir dönem oldu. Risklerin belirsizliklerin yükseldiği bir dönem oldu. Bölgemizde jeopolitik gelişmelerin, savaşların, çatışmaların yoğunlaştığı bir dönem oldu. Pandemi gibi tüm dünyayı sarsan bir hadisenin yaşandığı bir dönem oldu. İçeride yine asıl afeti dediğimiz tarihimizin en büyük afetini yaşadık. Ekonomik şartlarla ilgili yine çeşitli süreçler yaşandı. Bütün bu süreçlerde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin avantajını gördüğümüzü, yaşadığımızı rahatlıkla ifade edebilirim. Hızlı karar alan, uygulayan, etkin bir sistem olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kendisini ispat etmiştir. Ama hep altını çiziyorum. Bugün de ifade edeceğim. Bu daha iyileştirilemeyeceği anlamına da gelmiyor. Daha da iyiye, daha gelişmiş bir yapıya doğru dönüşmeyeceği anlamına da gelmiyor. Tam aksine tecrübelerle yaşadığımız süreçlerle birlikte sistem iyileştirilmeye de her zaman açık bir sistem" şeklinde konuştu. Yılmaz, şöyle konuştu: "İyi ki bu küresel ve bölgesel fırtınalı dönemde Cumhur İttifakı gibi güçlü bir ittifakımız var. İyi ki Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü, dirayetli, tecrübeli bir liderimiz var. Liderlik her zaman önemlidir. Ama fırtınalı zamanlarda zor zamanlarda bir kat daha önemlidir. Bugün Türkiye siyasi istikrarıyla dünyadan birçok alanda pozitif ayrışan bir ülkedir. Sorunlarımız da elbette var ama bu sorunları aşma kapasitemiz de var. Bunu da birçok vesileyle ortaya koymuş durumdayız. Cumhurbaşkanlığı’yla ilgili saray ifadesini kullanıyor değerli arkadaşlarımız muhalefetten. Tabii ki saray değil orası. Milletin evi. Biz milletin evi olarak görüyoruz ve orası bir gelip bir gün görürsünüz belki. Ziyaret ederseniz nasıl bir, kurgu var zihninizde bilmiyorum ben, ama orası bir çalışma mekanı. Orada bürokratlarımız var. Çalışanlarımız var. Kamu görevlileri var. Gece gündüz bir mesai harcanıyor. Birçok durumda mesai kavramına bakılmadan bu ülkenin ihtiyaç duyduğu çalışmalar, faaliyetler yürütülüyor. Orası hiçbir partiye ait değil. Hiçbir kişiye de ait değil. Milletin evidir. Milletin gönlüne giren külliyenin kapısından da girer. Milletin gönlüne giremeyen oranın bir saray olarak hayalini kurar." Yılmaz, "Bugünkü Cumhurbaşkanlığımız geçmişteki Cumhurbaşkanlığı değil, bazen karıştırılıyor. Sanki o eski sistemimizdeki Cumhurbaşkanlığı makamıymış gibi değerlendiriliyor. Öyle değil. Bugün yönetimimizin merkezi Cumhurbaşkanlığı. Yasamada milli iradenin tecelli Türkiye Büyük Millet Meclisi’miz, gazi Meclisimiz. Yürütmede de milli iradenin tecelli ettiği makam Cumhurbaşkanlığı makamı. Eskiden doğrudan seçilmiyordu biliyorsunuz. Artık doğrudan halkımızın sandığa gidip seçtiği bir Cumhurbaşkanımız var. Milli iradenin doğrudan yansıdığı bir makam var. Ve burada yürütme makamı olarak Cumhurbaşkanlığı eski sistemdeki Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığının birleşmiş hali. Eskiden iki tane ayrı makam vardı biliyorsunuz. Dolayısıyla ayrı maliyetler, masraflar vardı. Aslında yeni sistem bunları sadeleştirmiş durumda. Yıllar itibariyle fark etmekle birlikte geçmişte Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığı bütçelerini birleştirirseniz toplam bütçenin binde üçüne dördüne denk gelirdi geçmişteki masrafla. Bugün binde biri seviyesinde. Binde bir, binde bir nokta bir, binde bin nokta iki seviyesinde. Geçmişe göre çok daha düşük maliyetle çalışan bir merkezden bir karargahtan bahsediyoruz. Yönetim sistemimizin kalbinden bahsediyoruz. Son derece makul düzeylerde bir maliyetle bu stratejik görevin yerine getirdiğini ifade etmek isterim" diye konuştu. Anayasa konusunda Yılmaz, "Burada bizim yaklaşımımız açıktır. Yeni sivil bir anayasayı savunuyoruz. Seçim beyannamemizde de var. Parti programımızda da var. Aslında bütün partilerin seçim beyannamelerinde bu var. Yani millete böyle daha iyi bir anayasa vaadi hemen hemen tüm partilerin seçim beyan namelerinde, politika belgelerinde var. Biz de bu yönde bir çalışmayı, mutfak çalışmasını sürdürüyoruz. Bütün partilere de çağrı yapıyoruz" dedi. Anayasada vesayetçi zihniyetin etkileri büyük oranda giderildiğini söyleyen Yılmaz, "Hala bazı kalıntıları olduğunu görüyoruz. Ancak çok sayıda değişiklikle iç tutarlılığı bir ölçüde zayıfladığını iç yapısında yeni daha tutarlı bir yaklaşımın faydalı olacağını düşünüyoruz. Bunlardan da belki daha önemlisi gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var. Gençler için, gelecek için yeni teknolojiler, dünyanın yeni şartlarını dikkate alan yeni perspektifleri dikkate alan bir anayasaya ihtiyaç duyduğumuza inanıyoruz. Bu anayasa hem devletin kurumlarını daha etkin çalıştıran daha uyumlu çalıştıran bir anayasa olmalı, hem de birey devlet ilişkilerini daha özgürlükçü, daha hak, hukuk temelli tanımlayan bir anayasa olmalı diye inanıyoruz. Ama bu bizim tek başına yapabileceğimiz veya Cumhur İttifakı olarak yapabileceğimiz bir konu değil. Diğer partilerle birlikte en geniş mutabakatı sağlayarak yapmamız gereken bir alan hem sistem eleştirileri yapıp hem de anayasa çalışmalarına girmeyiz diyenlerin çok tutarlı olduğunu ifade edemem doğrusu. Yani eğer gerçekten burada daha iyi bir anayasa, daha iyi bir sistem istiyorsanız buyurun çağrı yapıyoruz; gelin birlikte çalışalım, ortak akılla çalışalım" ifadelerini kullandı.