EKONOMİ - 10 Nisan 2021 Cumartesi 11:39

Pandemide işleri daha da arttı

A
A
A
Pandemide işleri daha da arttı

Trabzon’un Sürmene ilçesinde yıllardır faaliyet gösteren Yeni Çamburnu Tersanesi’nde inşa edilen tekneler, dünyanın farklı ülkelerin ilgisini çekiyor. Özellikle son yıllarda denizlerde balık avının azalmasına karşın balıkçı teknesi yapımı artarken, pandemiye rağmen işlerin daha da yoğun olduğu belirtiliyor.

Genellikle Gürcistan, Fas ve Cezayir gibi ülkelerden tekne siparişi aldıklarını ancak yer sorunu yaşadıkları için talepleri tam olarak karşılayamadıklarından yakınan Mimarin ve Kılıçbey Gemi Sanayi sahiplerinden Ayhan Kılıç, kendilerine bu konuda yardımcı olunmasını istiyor.

Pandemide işleri daha da arttı

İmkan sunulması durumunda büyük savaş gemileri bile yapabileceklerini belirten Kılıç, bunun için gerekli donanıma sahip olduklarını ancak bu tarz gemilerin inşası için büyük havuzların olması gerektiğini söyledi. Pandemiye rağmen işlerinin daha da yoğun olduğunu kaydeden Kılıç, yer darlığı yüzünden bazı siparişleri geri çevirmek durumunda kaldıklarını söyledi.

Yaklaşık 120 kişi istihdam ediyor

Gelen siparişleri yer sorunu yüzünden hepsini yerine getiremediklerini belirten Kılıç, “Tersanemizde 1977 yılından öce ağaç tekne yapılıyordu. Daha sonrasında ise saç tekne yapılmaya başlandı. Saç tekne konusunda bayağı başarılı olduğumuzu söyleyebiliriz, ağaç tekne işi ise pek kalmadı. Türkiye’nin farklı yerlerinden saç tekne sipariş alıyoruz. Yaklaşık 5-6 yıldan beri Gürcistan, Fas, Moritanya, Cezayir gibi ülkelerden tekne siparişi alıyoruz. En büyük sorunumuz alanımızın dar olması. Sipariş alıyoruz ancak tekne inşa edecek alanımız kalmadı. Şu anda burada 20 kadar tekne yapılıyor, 20 tekne de sipariş aldık. Yer nedeniyle zor durumda kalıyoruz. Dolayısıyla müşteriler başka yerlere gitmek durumunda kalıyor. Burada 180-200 kişi çalıştıracakken işi alamadığımız için 110-120 kişi çalıştırıyoruz. Fazla açılamıyoruz” dedi.

"Pandemiye rağmen tempomuz hiç düşmedi"

Pandemiye rağmen iş yoğunluklarının hiç düşmediğini kaydeden Kılıç, “Pandemiye rağmen tempomuz hiç düşmedi. İş yoğunluğundan dolayı tersanemizde yer kalmadığı için artık yan taraflara da kurmaya başladık. Pandemiden dolayı işlerimiz gerilemedi. Pandemi sürecinde daha çok eleman aldık. Bazıları işin ağırlığını görünce çalışmak istemiyor. Aslında iş ağır değil. Yıllar önce bu işler elle yapılıyordu şimdi vinç var, her şey var. Burada elle ağır yük kaldırmıyorsun” diye konuştu.

Pandemide işleri daha da arttı

"Savaş gemisi bile yapabiliriz"

İmkan sağlanması durumunda büyük savaş gemileri bile yapabileceklerini kaydeden Kılıç, bunun için büyük havuzlar olması gerektiğini söyledi. Kılıç, “İmkanlar olduktan sonra savaş gemisi de yapabiliriz. Bunun için önce alt yapımızın olması lazım. Dolayısıyla tersanemizde büyük bir havuzumuz olması lazım. Bu alanda bunu yapamayız. Burada ancak 30-50 metre uzunluğunda tekneler yapabiliriz. İmkân sunulursa her şeyi yapabiliriz” şeklinde konuştu.

Yer konusunu çözmek için Ankara’ya bile gittiklerini belirten Kılıç, “Şirket olarak hak edişlerimiz çok var ancak yer durumu konusunda çok zordayız yerimiz bize yetmiyor. Bize yer lazım. Bu konuda bir çok yere başvurduk hatta Ankara’ya kadar gittik. Önümüzde sorunlar oluştu. Yer konusunu çözemedik. İşimiz yoğun, bugün 130 kişi çalıştırıyorsak belki 1 ay sonra 150 kişi olacak. İş kuracağız tamir işleri gelecek” ifadelerini kullandı.

"Denizlerde balık azaldı tekne yapımı arttı"

Kılıç, denizlerde balık avının azalmasına karşın tekne siparişinin arttığına da dikkat çekti. Kılıç, “20 tane daha siparişimiz var. Bunun yanı sıra tamir işleri var. Yurt dışından Moritanya’dan gelen var. Oralarda da bağlantılarımız var. Gürcistan’a üçüncü teknemizi yapıyoruz. Bunu bitirdikten sonra 20 tane daha gelecek. Ancak alanımız yok. Tekne yaptırmak isteyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İstanbul, İzmir, Samsun’dan sipariş vermek için arayanlar var” dedi.

Kılıç, 40 metre üzerindeki tekneleri yaklaşık 1 yılda, 40 metreden küçük tekneleri ise 7 ay gibi sürede yaptıklarını belirterek 1 yılda çoğu balıkçı teknesi olmak üzere 15 kadar yük ve yolcu gemisi yaptıklarını sözlerine ekledi.

Pandemide işleri daha da arttı

Tersanede usta olarak görev yapan Celal Çapoğlu da tersanenin kendilerine iş imkanı sağladığını ifade ederek, “Eski zamanlarda Çay fabrikasına girmek için torpil aranırdı. Allah’a şükürler olsun, böyle bir velinimet var. İş yok diyorlar; burası bu anlamda iş imkânı tanıyor. İşin ağır olduğu söyleniyor, böyle bir şey yok. Her şey sistemli. Artık vinçler var. İşin ağırlığı kaynak yapmak. Burada kendini yetiştirenler var” diye konuştu.
Tersanede tekne yaptıranlardan Celal Çetinkaya da ”Sürmeneliyim, İstanbul’dan geldim. Burayı tercih etmemdeki nedeni sahiplerinin ilgi ve alakası. Tekne yaptırıyorum. Burası Türkiye’de tekne yapımında bir numara yer. Herkes bunu böyle biliyor. Bu işi yapan çok yer var ancak ben burasını tercih ettim” ifadelerini kullandı.

Bekir Koca - İsmail Kılıç
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı Sergisi Beyoğlu Belediyesi’nde gerçekleşti Ressam sanatçısı Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı sergisi Beyoğlu Beleditesi’nin 6. Daire’sinde yer alan Sanat Galerisi’nde gerçekleşti. Sanatçının kişisel suluboya çalışmalarının yer aldığı, toplamda 54 eserlik içerikten oluşan sergi, 10 Ekim 2024 tarihine kadar ziyaret edilebilecek. Beyoğlu Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen Ressam sanatçısı Işıl Özışık’ın 65. Sanat Yılı sergisi, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’in de katılımıyla gerçekleşti. Açılış sonrası Işık Özışık ile beraber sergiyi gezen Başkan Güney, eserler hakkında sanatçıdan bilgi aldı. Sanatçının tamamı suluboya çalışmalarından oluşan, toplamda 54 eserlik içerikten oluşan sergisine Brezilya İstanbul Başkonsolosu Ruy Pacheco de Azevedo Amaral, Cezayir İstanbul Konsolosu Abbi RATIBA, CHP Meclis Üyesi Işık Öğütçü, Beyoğlu Muhtarlar Derneği Başkanı Songül Öztunç ve diğer davetliler de katılım gösterdi. Sergide yer alan eserlerin sahibi olan sanatçı Işıl Özışık sergiyle ilgili şunları söyledi, “Retrospektif bir sergi. Başlangıçtan bu yana, yani 1960 yılının sonlarından zamanımıza kadar olan 65 yılda yaptığım resimlerin bir özeti bu. Çoğunlukla aşığı İstanbul’dan yaptığım peyzajlar. Bir kısmını oturduğum yerden birebir karşılığını yaptım. Bir kısmını da eskizini alıp galerimde bitirdim. 65 yıl başarılarla, bazen hüzünle sükut-u hayalle geçti. Güzel günlerdi. Resim yapmak, objeyle baş başa kalmak, bende güzel anılar bırakıyor” İfadelerini kullandı. Yaşına rağmen yorgun olmadığını ve çalışabildiğini söyleyen Özışık, “86 yaşındayım. Devam edeceğim. Yorgun değilim. Çalışabiliyorum. Günde bazen üç, bazen iki, bazen bir resim, bazen de hiç resim yapmadan dinleniyorum. Resimle güzel günler geçiriyorum. Bir yıl içinde herhalde açamayacağım. Belki bir dahaki yıl açarım. Deniz ve kıyı resimlerini yapmayı çok seviyorum. Bazen kırsal resimler yapmayı seviyorum. Eserlerin tamamı suluboya. Neden suluboya olduğunu soruyorlar. Ben özel hayatımda da biraz suluyum. Mizahı çok severim. Herhalde başarım varsa eğer bunu mizaha da borçluyum” dedi. Açılış davetlilerin sergiyi gezmesiyle devam etti.
Samsun Başkan Kul: “Gazilerimizin rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız” SAMSUN (İHA) – Samsun’un Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, “Gazilerimiz bizim onurumuzdur ve onların rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız” dedi. Terme’nin Kocaman Mahallesi’nden olan ve Samsun şehir merkezinde ikamet eden Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan, sadece yaz aylarında Kocaman Mahallesi’ndeki evinde yaşıyor. Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan’ın Kocaman Mahallesi’nde bulunan evinde ziyaret ederek, gazilere olan minnet ve şükranlarını ifade etti. Parkinson hastası olan Kıbrıs Gazisi Veysel Özkan, dün evinde geçirdiği bir kaza sonucu yaralandığı için Başkan Kul, geçmiş olsun dileklerini iletti. Kıbrıs Gazisi ve yakınları ile bir süre görüşen Başkan Kul, gazinin talep ve önerilerini dinledi. Sadece yaz aylarında yaşadıkları evle ilgili olarak mevcut sorunların giderilmesi için çalışma başlattıklarını belirten Şenol Kul, “Gazilerimiz bizim onurumuzdur ve onların rahat bir yaşam sürmeleri için elimizden geleni yapacağız. Gazimizin kısa süreli de olsa yaşadığı bu yerle ilgili ne gazimizden ne de yakınlarından belediyemize herhangi bir talep gelmemesine rağmen ekiplerimiz evlerinin bulunduğu bölgede incelemeler yaptı. Gazimizin yaşadığı mahalleye kadar beton yolumuzu daha ilk görev yılımızda yapmıştık. Beton yoldan gazimizin yaşadığı eve kadar 100 metrelik bir stabilize yol var, o yolun durumu da gayet iyi fakat gazimizin evi dik bir yamaca yapıldığı için evlerinin bulunduğu alanda yağışlı günlerde de sorun olmaması adına ekiplerimizin yapacakları incelemenin ardından gerekli çalışmaları yapacağız. Yakın bir zamanda yeniden Samsun şehir merkezinde bulunan evlerine taşınacak olan gazimizi burada kaldığı süreç içinde rahat etmesi için elimizden ne geliyorsa yapacağız” diye konuştu.
Samsun OMÜ Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın oldu Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin (OMÜ) yeni rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın oldu. Cumhurbaşkanlığı’nın 2024/335 sayılı kararı yayımlandı. 20 Eylül tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararda, “Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörlüğü’ne 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 13’üncü maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2’nci, 3’üncü ve 7’nci maddeleri gereğince Prof. Dr. Fatma Aydın atanmıştır” denildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı kararla birlikte, 13 Ağustos 2020 tarihinden itibaren Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü olarak görev yapan Prof. Dr. Yavuz Ünal’ın yerine Prof. Dr. Fatma Aydın atanmış oldu. Fatma Aydın kimdir? Fatma Aydın, 10 Ocak 1969’da Manisa’da doğdu. Orta ve lise eğitimini İzmir İmam Hatip Lisesi’nde tamamladı. 1994 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Akademik kariyerine Atatürk Üniversitesi Dahiliye Ana Bilim Dalı’nda araştırma görevlisi olarak başladı. Akabinde 1997-2001 yılları arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Deri ve Zührevi Ana Bilim Dalı’nda uzmanlığını tamamladı. Aynı üniversitenin Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda 2007-2013 yılları arasında doçent, 2013 yılından itibaren ise profesör ünvanıyla görevlerine devam etti. Ayrıca, 2014-2015 yıllarında sırasıyla OMÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı, Tıp Fakültesi Dekanı ve 2017-2019 tarihleri arasında OMÜ Turizm Fakültesi Dekanı olarak görev aldı. 2015 tarihinden itibaren Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı olarak görev yapıyor. Evli olup, Orhun Utku Aydın adında bir oğlu var.