Medipol Mega Üniversite Hastanesi Organ Nakli Bölümünden Prof. Dr. Onur Yaprak, pankreas kanserinin belirtilerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Yaprak, sağlıklı bir pankreasa sahip olmanın yaşam kalitesinin önemine işaret ederek “Pankreas karın üst boşluğunda mide arkasında yer alan ortalama 15 ila 20 cm uzunluğunda ve 70 gram ağırlığında bir organ olmakla beraber çok önemli görevleri yerine getirir. Temel görevi yiyeceklerle beraber aldığımız karbonhidrat, protein ve yağların sindirimi için enzimler ve insülin, glukagon gibi kan şekeri ayarlanmasını sağlayan hormonlar salgılamaktır. Pankreas yetmezliğinde şiddetli yağlı ishal ile kendini gösteren sindirim problemleri ve diyabet gibi hastalıklar ortaya çıkar. Fakat pankreasta gelişen hastalıkların en tehlikeli olanı pankreas kanseridir” diye konuştu.
"Bu beslenme şekli kanseri tetikliyor"
Pankreas kanserinin tüm organ kanserleri içinde görülme sıklığı açısından 11’inci sırada yer aldığını belirten Prof. Dr. Yaprak, sözlerine şöyle devam etti: "Kansere bağlı ölümlerde pankreas kanseri 7’nci sırada bulunuyor. Görülme sıklığı her 100 bin kişide 5 ila 12 arasındadır. Bu oran sadece 50 yaş üzeri insanlar açısından hesaplandığında 100 binde 38’dir. Pankreas kanserine zemin hazırlayan risk faktörleri arasında; sigara ve alkol kullanımı, ileri yaş, diyabet, kronik pankreas iltihabı, yüksek ısıda pişmiş yağlı etten zengin ve fast food tarzında beslenme, işlenmiş nitrit içeren etler, genetik ve ailesel yatkınlık sayılabilir. Genetik ve ailesel faktörlerin etkisi yüzde 10’dur. Pankreasta gelişen kanserler birkaç farklı yapıda ve tipte olabilir, pankreas bezinin farklı anatomik bölgelerinde gelişebilir. Kanserin bezin içinde yerleştiği bölgeye göre farklı farklı şikayetlere yol açar. Örneğin pankreasın baş kısmında gelişen kanserlerde sarılık gelişme ihtimali daha fazlayken, pankreasın gövde kısmında yerleşen kanserlerde sırta vuran ağrı ve mide şikayetleri daha ön plandadır".
"Erken belirtilere dikkat"
Prof. Dr. Yaprak, pankreas kanserinin çok sinsi seyrettiğine ve hızla yayıldığına işaret ederek, "Öyle ki kanser tanısal hale gelmeden 6 ay önceki tomografi taramalarında bile görüntü vermeyebilir. Tanı konulduğunda maalesef hastaların ancak yüzde 20’sinde ameliyat olabilme şansı var. Bu yüzden çok erken evrede kanserin teşhis edilmesi hayati öneme sahip. Erken teşhis için bazı kanser ipuçları konusunda uyanık olunmalıdır. Pankreas kanserinin en önemli işaretleri kilo kaybı, özellikle 50 yaş sonrası yeni ortaya çıkan ve ailesel olmayan diyabet gelişimi, gözlerde sararmayla kendini belli eden sarılık gelişimi, bulantı, şişkinlik, hazımsızlık, sırta vuran ağrı gibi şikayetlerdir. Bir çok hasta şişkinlik, hazımsızlık gibi şikayetlerin her zaman mideden kaynaklandığı gibi yanlış bir düşünce ile bu bulguları görmezden gelmektedir, olay ilerleyip kilo kaybı, sarılık gibi belirtiler eklendiğinde doktora başvurmaktadır. Pankreas kanserinde tedavide cerrahiye uygun olan hastalarda ameliyat yapmak ilk seçenek olmalıdır. Kanserin bağırsak ya da karaciğere giden damarları tutması yada metastaz yapması gibi nedenlerle ameliyat şansı olmayan hastalarda kemoterapi ve radyoterapi gibi tedavilerde diğer yöntemlerdir" ifadelerini kullandı.
