ASAYİŞ - 14 Ağustos 2022 Pazar 18:57

Park kavgası sebebiyle öldürülen Murat Ulaş Kanbur’un tartışma görüntüleri ortaya çıktı

A
A
A
Park kavgası sebebiyle öldürülen Murat Ulaş Kanbur’un tartışma görüntüleri ortaya çıktı

Ankara’da park yeri tartışması sebebiyle tartıştığı komşu dükkan sahibi Murat Ulaş Kanbur’u bıçaklayarak öldüren Yunus Ergü tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olaydan bir gün önce ise Ergü ve beraberindekilerin Kanbur’un dükkanına giderek tartışma çıkardığı anların görüntüleri ortaya çıktı. Yeğeninin ölümüne feryat eden dayı Yakup Kanbur ise, olayın park meselesi yüzünden değil kişisel çıkar sebebiyle yaşandığını ileri sürdü.

İddialara göre, doğalgaz bakım firması çalışanı olan Murat Ulaş Kanbur (39), aracını dükkanının önünde park edebilecek bir yer bulamadı ve yan taraftaki çay ocağının önündeki dubayı kaldırarak aracını park etti. Bunun üzerine çay ocağı çalışanı Yunus Ergü (30) ve beraberindeki birkaç kişi ile Kanbur arasında tartışma çıktı. Mahalleli tarafından kısa sürede yatıştırılan tartışmanın ardından Yunus Ergü, ertesi gün tekrar Kanbur'un dükkanına gelerek tartışma çıkarttı. Kısa sürede alevlenen tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Yunus Ergü yanında getirdiği bıçağı Kambur'un karnına saplayarak kayıplara karıştı. Çevredekilerin durumu fark etmesi üzerine olay yerine çok sayıda sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yapılan ilk müdahalenin ardından ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan genç adam yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı ve hayatını kaybetti. Saldırgan şahıs ise polis ekipleri tarafından kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturmanın ise devam ettiği belirtildi. Evli ve iki çocuk babası olan Murat Ulaş Kanbur memleketi Çankırı'da toprağa verildi.

Kanbur’un dayısından cinayetin planlı işlendiği iddiası

Öldürülen Murat Ulaş Kanbur’un dayısı olan Yakup Kanbur ise cinayeti çay ocağı sahibi olan Halil P.’nin azmettirdiğini ileri sürdü. Dayı Kanbur, Halil P.’nin, yeğeninin dükkanına göz koyduğunu ve bu sebepten ötürü çalışanı Yunus Ergü’ye cinayet için talimat verdiğini ileri sürdü. Cinayetin yaşandığı yerde sinirlerine hakim olamayarak çevredekilere feryat eden dayı Kanbur, suçluların tamamının yakalanması için yetkililerden yardım istedi. Yeğeninin hastaneye götürüldüğü ambulansın içerisinde Halil P.’nin eşinin de olduğunu söyleyen Kanbur, genç adamın ölümünün üzerine Halil P.’nin eşinin hızla hastaneden uzaklaştığını iddia etti.

“Yeğenimi kalbinin altından bıçaklayarak yaralıyorlar”

Acılı dayı Yakup Kanbur, saldırganların hepsinden şikayeti olduklarını belirterek, “Bir gün önce tartışma çıkıyor. Herkes park yeri tartışması yüzünden çıktığını söylüyor ama öyle değil. Halil P. denen çaycı, buralara komple hükmetmek ve yeğenimi de bu dükkandan atmak için önceki gün 4-5 kişiyle gelerek tehdit etmiş. Ertesi gün yeğenime tuzak kuruyorlar. Yeğenimi kalbinin altından bıçaklayarak yaralıyorlar. Yeğenim orada son nefesini veriyor. Azmettirici ardında 2 tane yetim bıraktı. Saldırganların hepsinden şikayetçiyiz. Bulunmalarını istiyoruz. Saldırganın karısı da ambulansa binip yeğenimi hastaneye götürüyor. Öldüğünü öğrenince de kaçıp gidiyor. O şahsın da sorgulanmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Tartışma anı kamerada

Öte yandan, Yunus Ergü ve beraberindekilerin olaydan 1 gün önce Kanbur’un dükkanına gittikleri ve tartışma çıkarttıkları anların görüntüleri ortaya çıktı.

Park kavgası sebebiyle öldürülen Murat Ulaş Kanbur’un tartışma görüntüleri ortaya çıktı

Ali Nargüner - Cem Geçim

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Sergen Yalçın sezon sonunda Antalyaspor’dan ayrılacağını açıkladı Antalyaspor Teknik Direktörü Sergen Yalçın, 2-1 mağlubiyetle sona eren Pendikspor karşılaşması sonrası yaptığı açıklamada, “Başkan ve yönetimle hafta içinde yaptığımız toplantıda karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Sezon sonu devam etmeme kararı aldık” dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Antalyaspor, sahasında Pendikspor’a 2-1 mağlup oldu. Karşılaşmanın ardından basın toplantısında maçı değerlendiren Antalyaspor teknik patronu Sergen Yalçın, 3 puan kaybettikleri için üzgün olduklarını söyledi. Zor bir oyun olduğunu ve Pendikspor’un iyi mücadele ettiğini kaydeden Yalçın, 10 kişi kaldıktan sonra işlerinin zorlaştığını belirterek, “Aslında bayağı da bir pozisyon yakaladık. İkinci yarı maalesef oyunu çeviremedik. Böyle oyunlar da olabiliyor. Kaybettiğimiz için doğal olarak üzgünüz” dedi. Hakemi sert bir dille eleştirdi Karşılaşmanın hakemi Tugay Kaan Numanoğlu da sert bir dille eleştiren Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tugay Kaan Numanoğlu arkadaşımız olmasaydı belki biraz farklı bir maç olurdu. Özellikle ilk golü attıktan sonra oyuncumuz kafasına aldığı bir darbeyle yerde yatarken oyunu devam ettirip bana göre yüzde yüz ofsayt olan bir goldü. O çizgi nasıl çizildi bilmiyorum, kim çiziyorsa artık. Oyunun durması gerekiyordu. Çünkü oyuncumuz kafasına darbe aldı. Normal bir sakatlık değildi oyunu durdurmadı ve devamında bize golü yedirtti. Bu futbol sahalarında çok olan bir davranış değil. Oyunun devamında rakip oyuncular sakatlandığında hemen oyunu durdurup ve normal sakatlıklarda bile hemen doktorları sahaya davet etti sağ olsun bu arkadaş. Böyle hakemler Türk futbolunda olduğu sürece maalesef Türk futbol hiçbir şekilde güvenilirliği kalmayacaktır bundan sonrası için. Özellikle bu arkadaşı işaret ederek bunu söylüyorum. Gerçekten kendisi adına çok üzücü bir maç oynattı. Bırak oyuncuları oynasınlar. Kim kazanıyorsa kazansın. Seni ilgilendiren bir şey yok aslında. Sen normal maçını yönetebilirsin. Maalesef talihsiz bir gece geçirdi diye düşünüyorum." "Sezon sonu devam etmeme kararı aldık" Sezon sonu takımdan ayrılacağını da açıklayan Yalçın, “Başkan ve yönetimle hafta içinde yaptığımız toplantıda karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Tabii onların da bazı hedefleri, bizim de kendi adımıza hedeflerimiz var. Sezon sonu devam etmeme kararı aldık. Oynayacağımız son üç maç Antalyaspor’da. Özellikle Sinan Başkan’a, yönetime değerli Antalyaspor taraftarına teşekkür ediyorum. Bizi burada çok iyi ağırladılar. Hiçbir sıkıntı yaşamadık. Güzel bir beş ay geçirdiğimizi düşünüyorum. İstediğimiz yere getirdiğimizi düşünüyorum. İnşallah önümüzdeki senelerde tekrar yollarımız karşılaşır” ifadelerini kullandı.
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.