GÜNDEM - 01 Nisan 2015 Çarşamba 18:50

'Paşayı teröristler mi, silah arkadaşları mı şehit etti?'

A
A
A
'Paşayı teröristler mi, silah arkadaşları mı şehit etti?'

Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 1993 yılında dönemin Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın da aralarında bulunduğu 16 kişinin yaşamını yitirdiği olayla ilgili davanın öğleden sonraki bölümünde müştekiler dinlendi.

İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya müştekiler ve avukatların dinlenmesiyle devam edildi. Lice’deki olaylara şahit olduğunu ve birebir yaşadığını dile getiren Şair Kaymaz, ''Şu anda öğretmenim. Olayın olduğu zaman ben Lice Lisesi 1’inci sınıf öğrencisiydim. Sabah okula gittim ve ardından olaylar başladı. Bende okulun yangın merdiveninden kurşun yağmuruna tutulan alanı izleyerek yaşanan bütün olaylara tanık oldum. Top atışları yapılıyordu. Bahsedilen polis aracı ilçeye girdi, ardından bir helikopter iniş yaptı. 2-3 dakika sonra bir el silah sesi geldi.

5 dakika geçtikten sonra 3-4 el silah sesi geldi. Daha sonra da taramalı silah sesleri ve hiç susmayan silah sesleri geldi. Bizim okulumuzda 450 öğrenci bulunuyordu, bizim okulda silahların hedefindeydi. Duvarlar camlar kurşunlarla doldu. Helikopterler evleri bombaladı. Akşam 21.00 gibi ortalık sakinleşince evlerimize gidebiliriz diye düşündük. Çarşıya doğru yürürken insanların öldüğünü, hayvanların telef edildiğini gördük. Ertesi gün emniyet müdürlüğünün önündeki futbol sahasında topladılar. Bizi topladıkları alanda sanık Eşref Hatipoğlu ve Olağanüstü Hal Valisi Ünal Erkan da vardı. Benim yaşlarımda bir kız, 'Evlerimizi yakıyorlar, yakmasınlar' dedi. Hatipoğlu, 'Ölmeyi hakediyorsunuz' dedi ve bize saldırdılar. Oradan ayrıldığımızda yakılmayan ev kalmamıştı. Yakmak için tüp ve toz kullanıyorlardı" dedi.

Lice'de yaşananları insanların hala unutmadığını ve travmasını üzerinden atamadıklarını ifade eden Kaymaz, "O gün yaralandım. Bu davada bir yüzleşmenin gerçekleşmesini istiyoruz. Biz hala insanların öldüğünü, evlerinin yakıldığını ispatlamaya çalışıyoruz. Burada Lice halkı ve Bahtiyar Aydın mağdurdur" dedi.

SANIKLARIN TUTUKLANMASI TALEP EDİLDİ
Müştekilerin dinlenmesinin ardından mütalaa veren savcı, iddianamede Mehmet Tursun ve Şiar Kaymaz'ın isimlerinin bulunmaması ve doğrudan zarar görmemeleri sebebiyle müdahillik taleplerinin reddini, diğer müştekilerin davaya müdahil olmasını talep etti. Savcının mütalaasının ardından avukatlar talepte bulundu. Müşteki avukatlarından Suat Çetinkaya, ''Olayların ardından şehirde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Hatta askerlerin polise de bu yasağı uyguladı. Asker, dönemin muhalefet partisi başkanı Başbakan Yardımcısı Deniz Baykal'ı Lice'ye sokmadı. Sanık Eşref Hatipoğlu hakkında faili meçhul cinayet suçlamasıyla başka davalar da açıldı. Ayrıca sanıklardan Tünay Yanardağ'ın Türkiye'de olup olmadığının bilinmiyor. Hakkında tutuklama kararı verilerek yurtdışında bulunma ihtimali sebebiyle kırmızı bülten çıkarılmasını istiyoruz''dedi.
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi ve diğer müşteki avukatları da her iki sanığın da tutuklanmasını ve tutuklu yargılanmasını talep etti.

“PAŞAYI TERÖRİSTLER Mİ, SİLAH ARKADAŞLARI MI ŞEHİT ETTİ?”
Lice'de şehit edilen Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın eşi Şahin Aydın’ın avukatı Necdet Solmazgül, ''İzmir’de görülen davanın Türkiye Cumhuriyeti'nin en yüksek rütbeli şehidinin davası. Bahtiyar Aydın'ın ailesi, şehidine saygısından dolayı Genelkurmay Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı'nın da davaya müdahil olmasını umuyordu. Ancak burada hiçbir devlet kurumu yok. En azından şehidine saygısından dolayı isterdik. Aile artık kısır çekişmelerin bitmesini ve ivedi şekilde bütün devlet kurumlarının hassasiyet göstererek davanın neticelenmesi ve gerçek suçluların ortaya çıkarılmasını ve cezalandırılmasını istiyor. Türkiye'nin en yüksek rütbeli şehidinin mezarda rahat uyuması ve kemiklerinin sızlamaması için PKK tarafından mı, silah arkadaşları tarafından mı öldürüldü, bunun ortaya çıkmasını istiyor" dedi.

“BAHDİYAR AYDIN İLE LİCE DAVASI AYRILSIN”
Sanık Tünay Yanardağ'ın avukatı Hikmet İşler ise Bahtiyar Aydın ile Lice davalarının birbirinden ayrılmasını istedi. Müşteki ifadeleri ve avukatların taleplerinin dinlenmesinin ardından Mahkeme Başkanı Nurettin Küdür, sanıkların gelecek duruşmada hazır bulundurulmasına karar vererek, duruşmayı 1 Haziran 2015'e erteledi.

7 MADDELİK TALEP
Mahkeme sonrası mağdurlar adına açıklama yapan Şiar Kaymaz, ''Bugün burada 22 yıl önce yaşanmış Lice katliamıyla ve failleriyle yüzleşmek için toplanmış bulunuyoruz. Bu yüzleşmeyi Türkiye halklarına aktarma noktasında İzmir bir köprü görevi görecektir. 16 insanın hayatını kaybettiği ve yüzlerce ev ve işyerinin yakılıp yağmalandığı 30 bin nüfuslu bir ilçeyi bir gecede harabeye çeviren zihniyetlerden hesap sormadıkça yeni katliamlar tertip edecektir. Kişilerin anayasandan gelen yaşam hakkı, mülkiyet hakkı, hürriyet hakkı ve seyahat hakkı ihlalinin yanında, eğitim, öğretimden yoksun bırakılma, zorla göç ettirilme, insanlık dışı muamele ve toplumsal-psikolojik travmalara da sebep olmuştur. Şimdiye kadar tarafımıza ulaşan 2 bine yakın müdahillik dilekçeleri mahkeme heyetine sunuldu. Türkiye tarihinde binlerce şikayetçisi olan böyle önemli bir davanın basit adil bir yargılama yöntemleriyle yapılmayacağı aşikardır. Ayrıca adil ve hakkaniyetli bir yargılama için; 1-Hakikatlerin araştırılması için bağımsız komisyonların kurulması. 2-Tetiği çekenlerle birlikte ‘tetiği çek’ emri verenler ile dönemin siyasi sorumluların hesap vermesi. 3-MGK arşivlerinin açılması. 4-TBMM’de bu olaylara ilişkin ‘Araştırma ve Soruşturma Komisyonu’nun kurulması. 5-Kalekol inşaatları yerine adaletin tesis edilmesi. 6-Mahkemelerin, olayın vuku bulduğu yerde yapılmaları. 7-Mağdurların mağduriyetlerinin giderilmesi taleplerimizdir'' dedi.

“DEVLET BU DAVANIN AYDINLANMASINA YARDIM ETMELİ”
Duruşma sonrası açıklama yapan Lice'de şehit edilen Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın eşi Şahin Aydın’ın avukatı Necdet Solmazgül, ''Türkiye Cumhuriyetinin 35 yıllık terörle mücadelede en yüksek rütbeli subay olan Bahtiyar Aydın paşanın şehit edilmesi davasının ilk duruşması bugün görmüş bulunuyoruz. Temennimiz ve dileğimiz, bütün devlet kurumlarının ve yetkililerinin gerekli özen ve itinayı göstererek gerçek faillerin ortaya çıkarılması ve ailelerin çekmiş olduğu ızdırabın bir an evvel son bulmasıdır. Zira çok fazla soru işaretleri var. Çok fazla cevaplandırılması gereken iddianame içerisinde bilgiler var. Bu ailenin temennisi. Bizim artık bu safhadan sonra davayı takip edip, gerekli özenin gösterilerek bir an önce davanın sonuçlanması gerçek suçluların ortaya çıkmasıdır. Cumhurbaşkanımızdan, Genel Kurmay Başkanımızdan, Milli Savunma Bakanlığı’ndan, Adalet Bakanlığı’dan gerekli yardımı temenni ediyoruz'' dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Uraloğlu: “Otoyol ile Ortadoğu’daki ticaret yolları Türkiye üzerinden bütün Avrupa’ya bağlanacak” Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, ‘Üç Deniz Girişimi’ kapsamında değerlendirmelerde bulunarak, “Via Carpatia Otoyolu ile Ortadoğu’daki ticaret yolları Türkiye Üzerinden bütün Avrupa’ya bağlanacak. Türkiye olarak Via Carpatia projesinin bir parçası olmaya ve her türlü işbirliğine hazırız” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Orta ve Doğu Avrupa’da enerji, ulaştırma ve dijitalleşme alanlarındaki altyapı eksikliklerinin giderilmesini hedefiyle Baltık, Adriyatik ve Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerin başlattığı ‘Üç Deniz Girişimi’ ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bakan Uraloğlu, ‘Üç Deniz Girişimi’nin; enerji, ulaştırma ve telekomünikasyon sektörlerindeki altyapıyı birbirine bağlayarak Kuzey-Güney eksenindeki ülkeleri daha iyi entegre etmek amacıyla AB Üye Ülkeleri tarafından kurulduğunu söyledi. Bulgaristan’dan Türkiye’ye bağlanacak Üç Deniz Girişimi kapsamında inşa edilmesi planlanan ve Orta Koridor’a direk bağlantısı olması sebebiyle Türkiye’yi doğrudan ilgilendiren ‘Via Carpathia’ Otoyol Projesi’nin, Litvanya’nın Klaipeda Limanı’ndan başlayarak; Polonya, Slovakya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan’dan sonra Selanik Limanı’na ve buradan da İstanbul’a uzanacağını ifade eden Uraloğlu, bu projenin ayrıca Türk firmalarının küresel pazardaki rekabet gücü ve üretim kalitesi düşünüldüğünde, ülkemiz için önemli bir ekonomik faaliyet ve fırsat alanı olabileceğini vurguladı. Toplam uzunluğu 712 kilometre Orta Koridor ve Kalkınma Yolu ile Türkiye’ye gelecek olan ya da Türkiye’de üretilen ürünlerin Baltık, Adriyatik, Ege ve Karadeniz’e komşu olan ülkelere doğrudan iletilmesini sağlayacak olan ‘Via Carpatia’ Otoyol Projesi’nin uluslararası taşımacılık faaliyetlerine büyük katkı sağlayacağını da kaydeden Bakan Uraloğlu, “Via Carpatia, Baltık, Ege, Karadeniz ve Adriyatik Denizleri arasında Kuzey-Güney ekseninde uzanan bir proje. Projenin Polonya’daki kısmı 2027’de tamamlanacak. Toplam uzunluğu ana güzergahın 712 km’sini oluşturuyor. Bugün itibariyle projenin 259,6 km’si tamamlandı. 280,8 km’si ise inşaat halinde, 171,6 km’si ise ihale ve hazırlık aşamasında” dedi. “Avrupa Birliği ile bağlantısallığımızın artırılmasını ve taşımacılık faaliyetlerimizin gelişmesine olumlu katkı sağlayacak” Bakan Uraloğlu, Via Carpatia Projesi’ne Belarus, Bulgaristan, Hırvatistan, Yunanistan, Macaristan, Litvanya, Polonya, Romanya, Slovakya, Ukrayna’nın ardından 2016 yılında II. Lancut Deklarasyonu ile Türkiye’nin de dahil olduğunu belirterek, “Baltık, Ege, Karadeniz ve Adriyatik Denizleri arasında Kuzey-Güney ekseninde uzanan Via Carpatia Otoyol projesinin ülkemizi de kapsayacak şekilde genişletilmesi Avrupa Birliği ile bağlantısallığımızın artırılmasının yanı sıra söz konusu rota üzerinde yer alan ülkeler ile taşımacılık faaliyetlerimizin gelişmesine olumlu katkı sağlayacak. Ayrıca müteahhitlik sektörümüzün de söz konusu proje üzerinde yer alan ülkelerin karayolu altyapısı inşa sürecine dahil edilmesi de ülkemiz için çok değerli” diye konuştu. “Proje Türkiye’nin uluslararası yeni ticaret koridorlarında yer almasını ve yakın coğrafyadaki ülkelerle işbirliği yapmasını sağlayacak” Türkiye’nin, bu ticaret koridorunun ve Avrupa’nın önemli bir parçası olacağını vurgulayan Uraloğlu, “Proje Türkiye’nin uluslararası yeni ticaret koridorlarında yer almasını ve yakın coğrafyadaki ülkelerle işbirliği yapmasını sağlayacak. Dünya’da geçmişteki İpek Yolu bugün de Modern İpek Yolu Doğu’dan Batı yönündeydi. Artık geldiğimiz noktada herkes bu pastadan pay almak istiyor. Bu proje doğu batı yönündeki koridorlardan ziyade kuzey güney yönlü bir proje. Via Carpatia Otoyolu ile Ortadoğu’daki ticaret yolları Türkiye üzerinden bütün Avrupa’ya bağlanmış olacak" dedi. “Proje, Litvanya’nın Klaipeda Limanı’ndan başlayan ve Bulgaristan’da Orta Koridor’a bağlanıyor” Baltık Denizi, Adriyatik Denizi ve Karadeniz’e komşu olan ülkelerin başlattığı projenin çok doğru bir proje olduğunun altını çizen Bakan Uraloğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Proje, Orta Koridor ve Kalkınma Yolu ile kesişen ve bu koridorları doğrudan güçlendirecek bir proje. Litvanya’nın Klaipeda Limanı’ndan başlayan ve Bulgaristan’da Orta Koridor’a bağlanan Via Carpatia Projesi girişim üyesi olmamamıza rağmen desteklediğimiz bir proje. Biz bu projenin bir parçası olmaya ve her türlü işbirliğine hazırız. Orta koridor bağlantısı ile her şartta bizim de olmamız gereken bir proje. Konumumuz itibarı ile bu coğrafyada bir koridor olacaksa eğer bu Türkiye’siz olmaz. Türkiye her açıdan istikrarlı ve güvenli bir liman.”
Erzincan A Milli Kadın Futbol Takımı, Azerbaycan maçı hazırlıklarını Erzincan’da sürdürüyor 2025 Avrupa Şampiyonası Elemeleri B Ligi 1. Grup’ta yer alan A Milli Kadın Futbol Takımı, Azerbaycan maçı öncesi Erzincan’da antrenmanlarını sürdürüyor. Maçın oynanacağı Erzincan 13 Şubat Şehir Stadı’nda, teknik direktör Necla Güngör Kıragası yönetiminde ısınma hareketleriyle başlayan idman, şut ve taktik çalışmayla sona erdi. Antrenmanı izleyen Erzincan Gençlik ve Spor İl Müdürü Volkan Burak Mumcu teknik ekip ve sporcularla bir süre sohbet edip başarı diledi. İdman öncesi gazetecilere açıklama yapan Kıragası, geldikleri günden itibaren vatandaşların yoğun ilgisiyle karşı karşıya kaldıklarını, bunun kendilerini çok mutlu ettiğini ifade etti. Tesislerin, standartların üzerinde olduğunu ifade eden Kıragası, "Azerbaycan maçı öncesi hazırlıklarımıza başladık. Şimdi taktiksel çalışmalarımıza geçmeye başladık. Eksik olan oyuncularımız tamamlanıyor. 28 Mayıs tarihinde artık tam kadro saha çıkmaya başlayacağız. Heyecanla ayın 31’indeki Azerbaycan maçını bekliyoruz" dedi. Milli futbolcu Birgül Sadıkoğlu ise, "Hazırlıklarımız çok iyi geçiyor, hepimiz çok motiveyiz. 2 maçı da alıp önümüze bakmak istiyoruz. Mutlaka taraftarlarımızı bekliyoruz. Çünkü onları arkamıza alıp bu sahadan galip ayrılmak istiyoruz. Taraftarlarımız gelsin, onlarla daha güçlüyüz. Daha motiveyiz ve burada taraftar rekoru kırmak istiyoruz" şeklinde konuştu. Antrenmanlara erken başladıklarını ve çok iyi hazırlandıklarını söyleyen kaleci Selda Akgöz, "Atmosfere, havaya, en önemlisi zemine alışıyoruz. Bundan sonrası 31 Mayıs tarihini bekliyoruz. Azerbaycan ile oynayacağımız maçta Erzincan halkına nasıl hazır olduğumuzu göstereceğiz" ifadelerini kullandı. Milli takım, Azerbaycan ile 31 Mayıs Cuma günü karşı karşıya gelecek.
Burdur Diyaliz tedavisinin ardından rahatsızlandı için entübe edilen 14 hastanın durumu iyiye gidiyor Burdur Devlet Hastanesi’nde diyaliz makinesine giren ve tedavi sonrası evlerine giderken rahatsızlanıp hastaneye geri gelen 31 hastanın 23’ü çevre hastanelere sevk edildi. Entübe edilen 14 hastanın durumunun iyiye gittiği öğrenilirken, diyaliz merkezi tedbir amacıyla hasta kabulüne kapatıldı. Konu ile ilgili araştırmalar sürüyor. Burdur Devlet Hastanesi’nde dün 08.00- 12.00 ile 12.00- 16.00 seansında diyalize giren hastalardan bazıları baş dönmesi, mide bulantısı, şuur bulanıklığı ve nakil aracından inememe tarzı şikayetlerle hastaneye geri döndü. Bunun üzerine hastane yönetimi gün içinde diyalize giren tüm hastaları hastaneye çağırarak tetkiklerde bulundu. Yapılan tetkiklerin ardından gün içinde diyaliz merkezinde tedavi olan 31 hastadan 23’ü ambulanslar ile Afyon, Isparta, Antalya, Bucak’ta bulunan devlet hastaneleri ve özel diyaliz merkezlerine sevk edildi. Sevk edilen hastalardan 14’ünün ise entübe edildiği, bugün ise entübe edilen hastalardan bazılarının durumunun iyiye gittiği ve entübasyon işleminden çıkarıldığı öğrenildi. Burdur Valiliği açıklama yaptı Burdur Valiliği, konuya ilişkin diyaliz işleminin ardından evlerinde rahatsızlanan 31 hastanın hastaneye çağrılarak ilk müdahalelerinin yapıldığını, 23 hastanın çevre hastanelere sevk edildiğini, olayla ilgili adli ve idari tahkikat başlatıldığını açıkladı. Burdur Valiliğinden yapılan açıklamada, "Burdur Devlet Hastanesi Diyaliz Ünitesinde 25 Mayıs 2024 Cumartesi günü toplam 31 hasta diyalize girmiştir. Diyaliz işlemi tamamlanıp eve nakli sağlanan hastalardan bazılarının baş dönmesi, mide bulantısı, şuur bulanıklığı ve nakil aracından inememe tarzı şikayetleri ile hastaneye başvurmaları üzerine, gün içerisinde diyalize giren tüm hastalara ulaşılarak, hastaneye geri çağrılmıştır. Geri çağrılan 31 hastaya Burdur Devlet Hastanesi Acil Servisinde ilk müdahaleleri yapılarak, 8’i Antalya ili, 4’si Afyonkarahisar ili, 3’ü Isparta ili, 4’ü Bucak ilçesi ve 4’ü şehir merkezinde bulunan özel diyaliz merkezi olmak üzere toplam 23 hasta çevre hastaneler ve diyaliz merkezlerine sevk edilmiştir. Önlem olarak Burdur Devlet Hastanesi Diyaliz Merkezi kapatılmış, adli ve idari tahkikat başlatılmıştır. Süreç ve hastaların durumu yakından takip edilmekte olup, tedavileri devam eden hastalarımıza acil şifalar diliyoruz" denildi. Diyaliz merkezinde incelemeler sürüyor Dün yaşanan olumsuz durum sonrasında polis olay yeri inceleme ekipleri tarafından Burdur Devlet Hastanesi Diyaliz Bölümünde incelemelerde bulunurken yaşanan durumunun nedeninin yapılan incelemeler sonrasında çıkacak Adli Rapor ile belli olacağı söylendi. Öte yandan, olaydan bir gün önce diyaliz bölümündeki makinelere özel bir şirket tarafından bakım çalışması yapıldığı öğrenildi.